Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ümraniye Belediyesince Ümraniye Santral Etkinlik Meydanı'nda düzenlenen 2. Ümraniye Kitap Fuarı'nda gerçekleştirilen söyleşide açıklamalarda bulundu. Kalın, "Oku emriyle başlayan medeniyet yürüyüşümüz, 100 yıl gibi kısa bir süre içerisinde dünyanın en büyük kütüphanelerini, araştırma merkezlerini üretmiştir. Kitap en kıymetli değer haline gelmiştir. Alınıp satılan bir meta değil, kendisiyle kıymet kazandığımız, değer kazandığımız bir dost, yoldaş, serüven haline gelmiştir." dedi.
#İbrahim KalınDemir Özlü edebiyatına aşina olan herkes kentlerin, kahvelerin, kanalların, kadınların bu anlatılarda tuttuğu yeri bilir. Özlü, su götürmez bir kent yazarıdır. Modernizmin belkemiğini oluşturan kent onda ‘yitik zaman’ın ve melankolinin de ana unsurudur. Son yapıtı ‘Önünde Boş Bir Uzam’ bir ağıttır ve insanın elini yakan bir kitaptır. Bu kitabı ‘Bir Beyoğlu Düşü’yle birlikte okumak, insanı yüreğiyle kavrayan bir duyarlılığın sularına yavaş yavaş gömülmektir.
#Demir ÖzlüEkonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın, tesadüf bu ya, Mesut Özil’in Fenerbahçe’ye transferinin ardından yaptığı “Futbol karın doyurmuyor” temalı paylaşım, kadim bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Gerçekten de futbol gündemden koptuğumuz, cebimizi boş verdiğimiz, uykuya dalıp güzel rüyalar gördüğümüz ‘beşiklerimiz’ ya da Karl Marx’ın ünlü sözüne atıfla, ‘kitlelerin afyonu’ mu? Yoksa hayat; sporsuz, sanatsız geçmeyecek kadar kısa ve sıkıcı mı? Buyurun tartışmaya...
#Yazar60’lı yıllarda satış stratejisinde yeni rota belirleyerek farklı otomobil tasarımlarıyla genç kitleye ulaşmak isteyen Ford, bu kabuk değişimini önce yarış pistlerinde göstermek istiyor. James Mangold imzalı ‘Asfaltın Kralları’, Ford-Ferrari kapışmasının yanı sıra ‘24 Hours of Le Mans’ta sahne alan İngiliz sürücü Ken Miles’ın tutkulu ve aykırı serüveninden de kesitler sunuyor.
#FilmTürkübü’nde bir ev. Tepelerde. Koya bakıyor. Güzel bir ev. Gösterişsiz, zevkli. Mis gibi bir rüzgar esiyor. Begonvil, begonvil, begonvil... Aşağıda beyaz bir tekne duruyor, bu yaz hep o tekneyle gezmişler. Umur Birand, “Ne içersin?” diye soruyor, buz gibi bir cin tonik getiriyor.
Nicolas Berggruen (47) çok zengin. Bir o kadar da eksantrik. Forbes’a göre serveti 2 milyar dolardan fazla. Finansçı, emlakçı, dünyanın çeşitli yerlerinde tarlaları var. Star mimarlarla çalışıp binalar inşa ettiriyor. Yeşil enerjiye yatırım yapıyor. Buraya kadar normal. Onu sıradışı yapan evsiz olması.
Elle dergisine konuşan ünlü Fransız oyuncu Sophie Marceau diğerlerine hiç benzemeyen bir yıldız. İlk çizgilerini seviyor, şöhrete güvenmiyor, konuşurken tabulara takılmıyor, hileden nefret ediyor ve 40 yaşında olmaktan çok memnun: "İnsanın 40 yaşındayken 20 yaşından daha güzel ilişki kurabileceğini düşünüyorum, aslında 40 yaşında her şey daha güzel."
O yoğun trafik keşmekeşi içinde, arabadan arabaya birbirleriyle konuşmaya başlıyorlar. Sağdan soldan, yandan geçen arabalara hiç aldırmadan. Çok değil, birkaç dakika sonra o iki araba yolun kenarına yanaşıyor. Erkek arabadan iniyor, bir süre konuşuyor, sonra karşılıklı telefon alışverişi.
Sabah, Küçük Armutlu gecekondularının arasından Baltalimanı’na indim, İstinye’de işim vardı. Henüz farkında değilim başıma geleceklerin. İşim yarım saat sürdü, yine direksiyona oturdum, aynı yoldan geri döneceğim. Saat 10 ama hava kapalı. Önümde gaza basılması gereken yerde frene (ve tersi) basan bir “malum” şoförün beni deli edeceğini hissedince, kızmamaya karar verdim ve ... yapılmaması gereken hareketi yaptım: Sol ön camı indirdim!