AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, 23 Kasım 1992’de 3 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan Almanya’nın Mölln şehrindeki ırkçı saldırının unutulmaması ve unutturulmamasının, ırkçı, İslam düşmanı saldırıların bir daha yaşanmamasının herkesin asli sorumluluğu olduğunu söyledi.
#Zafer SırakayaBundan tam 31 yıl önceydi. Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletine bağlı Solingen kentinde aşırı sağcı, ırkçı Neonazi 4 Alman genci, 29 Mayıs 1993’ün ilk saatlerinde Türklerin oturduğu bir binayı benzin dökerek ateşe verip kundakladı. Kısa sürede alevler içinde kalan binada Genç ailesi 5 canını kaybetti, çoğu ağır 17 kişi de yaralandı.
#AlmanyaEvet... Bundan tam 30 yıl önceydi. 29 Mayıs 1993’te Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV-NRW) eyaletinin başkenti Düsseldorf yakınlarındaki Solingen kentinde aşırı sağcı Alman Neonaziler, Türklerin oturduğu bir binayı kundakladılar. 4 yaşındaki Saime Genç, 9 yaşındaki Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk çocukluklarını, 18 yaşındaki Hatice Genç de gençliğini yaşayamadan cayır cayır yanarak can verdiler.
#SolingenAlmanya’da terör kurbanları anılırken, halka da şiddete ve teröre karşı kararlı mücadele verme çağrısında bulunuldu. Ülke genelinde Terör Şiddeti Kurbanlarını Ulusal Anma Günü vesilesiyle ikinci kez düzenlenen etkinlikte konuşan Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, terör kurbanlarının da, kurban yakınlarının da unutulmaması uyarısında bulundu.
#Almanyaİki Almanya’nın birleşmesinden sonra artan yabancı düşmanlığı ve ırkçılık motifli şiddetin sembollerinden biri haline gelen Mölln kurbanları, saldırının 30’uncu yıl dönümünde düzenlenen törenlerle anıldı. Törenlerde yapılan konuşmalarda ırkçılıkla mücadelede daha etkin çalışmalar yürütülmesi gerektiği belirtilirken, yangında annesini, kızını ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan, “Tüm Almanlara ya da Almanya’ya aşırı sağcı diyemem, bu bana uymaz. Ailemi yakan, kalbime acı salan iki aptaldı. Ama biz yılmadık, yılmayacağız. Bugün olduğu gibi her zaman burada olacağız ve mağdurlar olarak sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” dedi.
#Mölln KurbanlarıAlmanya’nın Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinde, 19 Şubat 2020 tarihinde aşırı sağcı bir Alman, 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni kurşunlayarak öldürdü. Hiçbir şey olmamış gibi otomobiline binip evine gitti ve annesini de öldürdükten sonra intihar etti. Bu katliamın birinci yılında o zaman Başbakan olan Angela Merkel, “Hanau saldırısı, bizim toplumumuzdaki barış içinde birlikte yaşam ve Almanya’daki insanların birlikteliği için bir dönüm noktasıydı. Irkçılık bir zehirdir. Nefret ve kin bir zehirdir” açıklamasında bulundu.
#Rostock-Lichtenhagen11 Mart 2004 tarihinde El-Kaide teröristlerinin İspanya’nın başkenti Madrid’de 4 ayrı trene yerleştirdikleri bombaların patlamasıyla 191 kişi yaşamını yitirip 2 bine yakın kişi yaralanınca, birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesi 2005 yılında ‘11 Mart’ı ‘Avrupa Terör Kurbanlarını Anma Günü’ ilan etti. Almanya şimdiye kadar o ülkelerin içinde yer almıyordu.
#Avrupa Terör Kurbanlarını Anma GünüBundan tam bir yıl önceydi. Tobias R. isimli aşırı sağcı bir ırkçı, 19 Şubat 2020 akşamı Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinde 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni katletti. Ferhat Ünvar (22), Sedat Gürbüz (30), Fatih Saraçoğlu (34), Gökhan Gültekin (37), Mercedes Kierpacz (35), Hamza Kurtoviç (21) Said Nesar El Hashemi (21), Vili Viorel Pun (23), Kaloyan Velkov (32) son yıllarda artan ırkçılığın kurbanı oldu. Hessen eyalet hükümeti ile Hanau Belediyesi dün (cuma) akşam kent merkezinde ortaklaşa bir anma töreni düzenledi.
#Avrupadan HaberlerAlmanya’ya gelen sığınmacı sayısı 1980’li yılların sonlarına doğru büyük ölçüde artınca, ülkede ‘İltica Yasası’nda değişiklik tartışmaları yoğunlaştı. Alman Anayasası’nın ‘politik takibata uğrayanlar iltica hakkına sahiptir’ ilkesini içeren 16’ncı maddesinin değiştirilmesi uzun süre tartışıldı. İlk kez 1991 yılında Almanya’ya gelen sığınmacı sayısının 200 bini aşması üzerine yasa değişikliği tartışmaları daha da arttı. Yabancılara ve sığınmacılara dönük saldırılar da.
#AlmanyaTürklere yönelik ilk ırkçı saldırı tarihi 1 Ocak 1981’e uzanıyor. İlk kurban ise Seydi Battal Koparan. 1969 yılında Almanya’ya gelen Seydi Battal Koparan, 5 çocuğu ve eşiyle Baden Württemberg Eyaleti’nin Ludwigsburg kentine bağlı Gündelsbach’ta yaşıyordu. 45 yaşındaki Koparan, 1980’i 1981’e bağlayan yılbaşı gecesi eve dönmeyen engelli oğlunu aramaya çıktı.
#Anne FrankFederal Meclis’in perşembe günü gündemi, aşırı sağcı terör saldırılarıydı. Hanau’da 4’ü Türkiye kökenli olmak üzere göçmen kökenli 9 kişinin öldürüldüğü ırkçı saldırı ‘Aşırı sağ terörizmi ve nefret’ başlığı altında gündeme getirildi. Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in ‘konuklar tribününden’ izlediği oturumda kürsüye çıkan CDU/CSU, SPD, Yeşiller, Sol Parti ve FDP’li politikacılar, aşırı sağcı ırkçı saldırıları şiddetle kınarken, daha fazla zaman kaybetmeden gereken her türlü önlemlerin alınmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladılar.
#AlmanyaAlmanya’nın Mölln kentinde, 23 Kasım 1992’de aşırı sağcılar tarafından kundaklanan evde yaşamını yitiren Bahide Arslan, Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz anıldı. Irkçılığın kınanması ve benzeri saldırıların bir daha yaşanmaması amacıyla düzenlenen programa, Türkiye’nin Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel, Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, olayda hayatını kaybedenlerin akrabaları ve çevrede yaşayan Almanlar katıldı.
#Yonca SunelMölln kentinde, 23 Kasım 1992'de neonaziler tarafından kundaklanan evlerinde öldürülen Bahide Arslan, Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz ölümlerinin 26. yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, "Onları asla unutmayacağız" derken, yangında annesini, kızını ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan "Almanya bize değil, katillere sahip çıktı" dedi.
#Mölln FaciasıDönemin Sovyetler Birliği (SB) lideri Mihail Gorboçov’un ‘Glasnost’ (Saydamlık) ve ‘Perestroyka’ (Yeniden Yapılanma)Kalkınma) politikası 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren dünyanın çehresini değiştirmişti. 9 Kasım 1989’da iki Almanya’yı birbirinden ayıran ‘utanç duvarı’ delinmiş, birleşme yolu açılmıştı. Gorbaçov’un yapıcı politikası sayesinde ‘Soğuk Savaş’ bitmiş, birçok Avrupa ülkesi halkları özgürlüklerine kavuşmuştu.
#Ahmet Külahçı