Asla unutturmayacağız

Güncelleme Tarihi:

Asla unutturmayacağız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2023 09:39

Evet... Bundan tam 30 yıl önceydi. 29 Mayıs 1993’te Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV-NRW) eyaletinin başkenti Düsseldorf yakınlarındaki Solingen kentinde aşırı sağcı Alman Neonaziler, Türklerin oturduğu bir binayı kundakladılar. 4 yaşındaki Saime Genç, 9 yaşındaki Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk çocukluklarını, 18 yaşındaki Hatice Genç de gençliğini yaşayamadan cayır cayır yanarak can verdiler.

Haberin Devamı

27 yaşındaki Gürsün İnce, minicik yavrusunu kucağına alıp, ona sıkıca sarılarak hayatta kalabilmek umuduyla, alevler içindeki binanın balkonundan aşağı atladı.
Gözü gibi bakıp sevdiği yavrusunu kurtarırken kendisi yaşamını yitirdi.
Aynı binada oturan 14 kişi de yaralandı.
Evet...
Genç Ailesi’nin 5 yavrusu ırkçılığın kurbanı oldu.
Aradan tam 30 yıl geçti.
İşte Solingen faciasının, daha doğrusu katliamının 30’uncu yıl dönümünde Solingen’de kurbanları anma etkinliği düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de etkinliğe katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Aşırı sağcılar ve ırkçılar bireyleri onlardan nefret etmek için insanlıktan çıkarıyorlar ve böylece kurban olabilecek herkese korku saçıyorlar. Ben bunu terör olarak tanımlıyorum. Bu sağcı terör Solingen’deki ölümlerden sorumludur. Bu sağcı terör, Solingen’den önce de vardı, Solingen’den sonra da var. Ülkemizde aşırı sağcı ve ırkçı şiddettin sürekliliği var” dedi.
Gerçekten de öyle...

Asla unutturmayacağız
TÜRK TOPLUMU BAŞKA KURBANLAR DA VERDİ
1 Haziran 1981’de Ludwigsburg’da Seydi Battal Koparan (44), aşırı sağcılar tarafından dövülerek öldürüldü.
26 Mayıs 1982’de Semra Ertan (25) artan yabancı düşmanlığını protesto amacıyla Hamburg’da kendisini yakarak intihar etti.
22 Haziran 1982’de Norderstedt’te aşırı sağcılar Tevfik Gürel’i (26) döverek öldürdü.
24 Temmuz 1985’te aşırı sağcı dazlaklar Hamburg’da Mehmet Kaymakçı’yı (29) sokak ortasında döverek öldürdü.
21 Aralık 1985’te Ramazan Avcı (26) Hamburg’da 30’a yakın dazlağın saldırısına uğradı ve 3 gün sonra yaşamını yitirdi.
Almanya’daki Türk toplumu başka kurbanlar da verdi.
Nürnberg’de Enver Şimşek (38) 11 Eylül 2000’de, Abdurrahim Özüdoğru (49) 13 Haziran 2001’de, İsmail Yaşar (50) 9 Haziran 2005’te, Hamburg’da Süleyman Taşköprü (31) 27 Haziran 2001’de, Habil Kılıç (38) 29 Ağustos 2001’de, Yunanistan vatandaşı Theodoros Boulgarides (41) 15 Haziran 2005’te Münih’te, Mehmet Turgut (25) 25 Şubat 2004’te Rostock’da, Mehmet Kubaşık (39) 4 Nisan 2006’da Dortmund’da, Halit Yozgat (21) 6 Nisan 2006’da Kassel’de ve Alman kadın polis Michele Kiesewetter (22) 25 Nisan 2007’de NSU kısa adıyla tanınan aşırı sağcı, ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü teröristleri tarafından öldürüldü.
Tobias R. isimli aşırı sağcı bir ırkçı, 19 Şubat 2020 akşamı Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinde 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni katletti.
Ferhat Ünvar (22), Sedat Gürbüz (30), Fatih Saraçoğlu (34), Gökhan Gültekin (37), Mercedes Kierpacz (35), Hamza Kurtoviç (21) Said Nesar El Hashemi (21), Vili Viorel Pun (23), Kaloyan Velkov (32) son yıllarda artan ırkçılığın kurbanı oldu.
Evet...
Almanya’da ırkçılık Solingen’den önce de vardı, sonra da.

Haberin Devamı

‘GÖZÜ DÖNMÜŞ BİREYSEL SUÇLULAR...’
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Ülkemiz çok uzun süre sürekli tekrarlanan ama dayanağı olmayan bir iddiaya kandı. Buna göre failler gözleri dönmüş bireysel suçlular. Olayların arkasındaki yapılar ve faillerin ideolojisi uzun bir süre görmezden gelindi ve kısmen yok sayıldı. Burada aşırı sağcılık, ırkçılık ve insan düşmanlığından bahsediyorum” dedi.
Gerçekten de öyle.
Almanya’da ırkçı saldırılara yıllarca ‘sıradan bir cürüm’ gözüyle bakıldı.
NSU teröristlerinin ilk kurbanı Enver Şimşek’in ailesine ‘aile için cinayet şüphelileri’ gözüyle bile bakıldı.
“Kara para aklama”, “Haraç toplama”, “Uyuşturucu kaçakçılığı” gibi ‘yapmacık’ nedenler bulunarak, ırkçı terör cinayetleri Alman kriminoloji tarihine ‘Döner cinayetleri’ olarak geçti.
Irkçılık ve terör unsuru yıllarca görmezden gelindi.

Haberin Devamı

‘BAŞ SAĞLIĞI TURİZMİ İSTENMİYOR’
Almanya’nın o dönemdeki Başbakanı Helmut Kohl, Mölln’de aşırı sağcı ırkçıların 23 Kasım 1992’de kundakladığı evde yaşamını yitiren Yeliz Arslan (10), 14 yaşındaki Ayşe Yılmaz (14) ile büyükanneleri Bahide Arslan’ın (51) cenaze törenine katılmamıştı.
O zamanki Hükümet Sözcüsü de “Tanrı biliyor ki, Başbakan’ın daha önemli randevuları var. Baş sağlığı turizmi istenmiyor” demişti.
Ben de kendisine o basın toplantısında “Şayet kurbanlar Yahudi kökenli olsaydı, aynı açıklamayı yapabilir miydiniz?” diye sormuştum.
Eveleyip gevelemiş, yanıt vermekte zorlanmıştı.
Kohl, Solingen kurbanlarının cenaze törenine de katılmadı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, Genç Ailesi’ne “Bu acı asla dinmeyecek” dedi.
Evet...
Biz de “Solingen’i de, Solingenleri de asla unutmayacağız ve unutturmayacağız” diyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!