Geçmiş kültürlerden beslendiği resimlerinde perspektif kullanmayan Fevzi Karakoç, ‘Geçişler’ başlıklı yeni sergisiyle Gallery 11.17’de. “Felsefe olarak ben resimle herhangi bir olay veya hikâye anlatmaya çalışmıyorum, resimde görsel anlatımlar oluşturmaya çalışıyorum” diyen Karakoç, böylece duygularını çok rahat aktarabildiğini belirtiyor.
#Fevzi Karakoç38 yıllık sanat hayatında Anadolu topraklarında yaşamış eski kültürlerin günümüze bıraktığı tortulardan sebze ve meyvelere kadar pek çok obje ve kavrama resimlerinde yer verdi Fevzi Karakoç. Şimdi de kendi deyimiyle acemiliğinden bugüne kadar yaptığı eserlerini retrospektif bir sergiyle sanatseverlerin sınavına sokuyor. Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi'nde açılan sergide yeralan 51 resim için Karakoç cesurca, "Karşılarına geçip baktığımda bazılarının boyanarak kapatılması gerektiğini gördüm" diyor.
Chrıstıe’s Müzayede Evi tarafından İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen açıkartırmada, Fatih Sultan Mehmet’in resmedildiği 15’inci yüzyıldan kalma madalyon, 38 bin sterline (yaklaşık 820 bin Türk Lirası) İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı.
#Chrıstıe’S Müzayede EviOna ‘Anadolu düşlerinin ressamı’ diyorlar… Gerçekten de tablolarına bakıyorsunuz ve kendinizi kâh Rize’nin çay bahçelerinde, kâh Akdeniz’de zeytin ormanları içinde gibi hissediyorsunuz… Anadolu’nun bağrı Çan’dan Köy Enstitüleri’ne, İstanbul’da sanat okulundan İzmir’de ‘büyük kümes’ lakaplı atölyeye.. ‘Kameraman olan ressam’ Yalçın Gökçebağ’ın hikâyesini dinledik.
#Yalçın GökçebağBugün Dünya Ressamlar Günü. Bu vesileyle, fırçalarıyla dünyayı yeniden tanımlayan, tuvallerine aktardıklarıyla bize sevinci, üzüntüyü, doğayı, acıyı, tatlıyı yaşatan, gerçekleri ya da hayalleri tablolarına sığdıran bu sanatçıların sinemadaki yansımalarını hatırlayalım dedik. İşte size ressamları anlatan filmlerden bir seçki...
#YazarBu ay meslekteki 70. yılını kutlayan gazeteci-yazar Altan Öymen ile eski albümlerini karıştırdık… Öymen bize İkinci Dünya Savaşı gölgesinde kurşun askerlerle oynadıkları oyunları, sokaklardaki sığınak kazıcıları, çocukluğunda Atatürk’ün onu neden hayal kırıklığına uğrattığını ve 10 yaşındaki ilk yayın yönetmenliği tecrübesini anlattı, ‘Altan Ağabey’in zarafet kurallarını paylaştı…
#GazetehaberleriEski Yugoslav ülkelerine gitmeye devam ediyorum. Bu kez de rotayı Slovenya’nın başkenti Ljubljana çevirdim. Ljubljana değişik lezzetlerin bir arada bulunduğu, ulaşımın kolay ve yaşamın güvenilir olduğu bir yer. Kısacık bir hafta sonu ziyareti yaptığım Ljubljana’da deneyebildiğim bütün lezzetleri denedim. İşte size Ljubljana’nın lezzetleri…
#Ljubljana“Orada yapacak hiçbir şey yok” demişti bir zamanlar İngiliz rock müzikçisi Noel Gallagher. Brüksel hakkında ne ilk ne de son olumsuz yorumdu. Avrupa Birliği’nin önemli kurumlarına ev sahipliği yapan şehrin rock ruhu taşıdığı söylenemez. Oysa sokaklarından müzelerine görmeye değer pek çok cazip unsur sıralanabilir: Duvarlardaki rengârenk graffiti, sanata ayrılan açıkhava alanlarında avangart yerleştirmeler, antikacılar, butikler, yeni Belçika mutfağı ya da füzyon mutfağını tanıyacağınız restoranlar, kokteylleriyle ünlü barlar…
#36 SaatOkyanusaşırı kültür gezimiz İstanbul-Paris-Mexico City çizgisinde uçakla 16 saatlik çeyrek dünya turuyla başladı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki 31 değeriyle dünyanın en çok ziyaret edilen, Aztek ve Maya medeniyetlerinin mayalandığı Ay Gölü’nde yükselen yerde; Meksika’dayız.
#Ay GölüGüney Fransa’nın ‘Mavi Koylar’ı Côte d’Azur, yıllarca en önemli sanatçıları çekmiş almış ılık koynuna. Matisse, Picasso, Chagall, Cocteau, Meissonier ve daha niceleri... Bu seneki ziyaretimde çok güzel bir oyun oynadım. Bu haftaki yazım, oynadığım oyun ‘Plastik Sanatlar’ üzerine... Antibes Belediyesi müthiş bir sunum hazırlamış. Meşhur ressamların şövalelerini (sehpalarını) kurup, resimlerini yarattığı dokuz ayrı bölgede, metal bir kaide üzerinde, orada yaratılan tablonun kopyalarını koymuş. Elimde bir harita ve dokuz numara işaretli. Düştüm yollara....
#Paris1938 yılının ilk yarısında sıradan bir Beyoğlu akşamı... Geceyi sıra dışı yapacak olay henüz gerçekleşmemiştir. Orta yaşlarda, yolun yarısındaki ünlü ressam, feneri söndürmek için kendini devrin ünlü meyhanesi Degüstasyon’a atar. Duvarda Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nden çok sevdiği hocası Arthur Kampf’ın yapmış olduğu Atatürk portresi asılıdır.
İskoçya’nın batısında, en yakın kara parçasına 10 kilometre uzaklıkta bir adacık Staffa. Bazalt kayalarından etkilenen Vikingler vermiş adını. Ücra adacık 19’uncu yüzyıl başında Fingal Mağaraları’nın keşfedilmesiyle birden ilgi odağı olmuş. Kraliçe Victoria bile gelmiş görmeye. Fakat asıl şöhretini besteci Felix Mendelssohn’a borçlu. Piyanist İdil Biret adaya gitti, izlenimlerini yazdı.
Fontanka üzerindeki 15 köprünün kesinlikle en güzeli, Aniçkov. Köprünün dört başında dört bronz at, dördü de şaha kalkmış, dizginlerine yapışıp kendilerine gem vurmaya çalışan terbiyecilerine ecel terleri döktürüyor. Rivayet o ki, batıya yönelen nallılar düşmanları, doğuya yönelen nalsızlar dostları bekliyor.
İstanbul Modern, yeni sergisi ‘Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi’ni geçen çarşamba günü açtı. Küratörlüğünü İstanbul Modern Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği sergi, sanatçının ‘toplumun aynasıdır’ dediği kent duvarları üzerine çalışmalarının gösterildiği ilk kapsamlı retrospektif.
Titizdi, takıntılıydı, portresini yaptığı öznelerini günlerce atölyesinde tutar, eser bitmeden bırakmazdı. Tıpkı büyükbabası, psikanalizmin kurucusu Sigmund Freud’un hastalarını deşifre etmesi gibi, Lucian Freud da tuvalleri ve boyalarıyla öznelerini hem fiziksel hem de manevi olarak çırılçıplak ortaya koyan bir ressamdı
Geçen hafta yaşamını yitiren, Amerikalı ressam, heykeltıraş ve kaligraf Cy Twombly sokak sanatının babalarından biri olmasına karşın hep zor anlaşılmaktan şikayetçiydi. Ama zor anlaşılmasının nedenlerinden biri de medyadan adeta köşe bucak kaçmasıydı. Ölene kadar sadece iki röportaj veren Twombly’nin ilginç yaşamında bir yolculuğa çıkalım.
Kasım ayının ilk haftasında İstanbul’da yapılacak iki müzayedede çağdaş Türk resim sanatının en önemli isimlerinin 530 adet tablosu el değiştirecek. Antik A.Ş ve Beyaz Müzayede’nin gerçekleştireceği müzayedelerde rekor satışlar bekleniyor. Müzayedelerin gözdesi Fahrelnissa Zeid ve Mübin Orhon.