GeriSeyahat 36 saatte Brüksel
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
36 saatte Brüksel

36 saatte Brüksel

“Orada yapacak hiçbir şey yok” demişti bir zamanlar İngiliz rock müzikçisi Noel Gallagher. Brüksel hakkında ne ilk ne de son olumsuz yorumdu. Avrupa Birliği’nin önemli kurumlarına ev sahipliği yapan şehrin rock ruhu taşıdığı söylenemez. Oysa sokaklarından müzelerine görmeye değer pek çok cazip unsur sıralanabilir: Duvarlardaki rengârenk graffiti, sanata ayrılan açıkhava alanlarında avangart yerleştirmeler, antikacılar, butikler, yeni Belçika mutfağı ya da füzyon mutfağını tanıyacağınız restoranlar, kokteylleriyle ünlü barlar…

Cuma
16.00
Kitsch fakat hoş

New York’un Özgürlük Heykeli, Paris’in Eyfel Kulesi, Brüksel’in ise Atomium’u var. Gümüşi renkli anıt demir atomunun 165 milyar kez büyütülmüş hali. Yaklaşık 100 metre yüksekliğinde. 1950’lerde yapılan anıt küreler, tüplerle uzaktan kitsch görünmesine karşın en üstündeki kafeden manzarası güzel. Yanı başında 2015’te açılan Atomium Sanat ve Tasarım Müzesi’nde (ADAM) 20. yy’dan çok daha ilgi çekici objeler sergileniyor. Atomium-ADAM biletleri 68 TL.

20.00
Şöhret muamelesi

Ünlü Belçikalı mimar Victor Horta’nın tasarladığı Palais des Beaux-Arts (Bozar) iddialı uluslararası sergiler, film gösterimleri, konserlerin mekânıydı. Geçen yıl ilk Michelin yıldızını kazanan Bozar Brasserie sayesinde artık aynı zamanda gastronomik keşif alanı. Art Deco iç düzenlemesiyle dikkat çekiyor. Şef Karen Torosyan set tadım mönülerini sürekli değiştiriyor (200 TL’den başlıyor). Ayrıca mevsimlik yemeklerden oluşan seçimlik mönüsü mevcut. Geleneksel tavşan yahnisini fırında uzun sürede pişiriyor. Involtini benzeri et sarmayı Kriek vişne birasından sosla tatlandırıyor. Başlangıç, ana yemek, tatlı kişi başına ortalama 350 TL.

36 saatte Brüksel


22.00
Şaşırtıcı sunumlar

Ağırbaşlılık hastalık mıdır? Eğer öyleyse ilacı La Pharmacie Anglaise’in (İngiliz Eczanesi) kokteyllerinde. 19’uncu yüzyılda İngiliz lordlarının buluştuğu salonları çağrıştıran barın duvarları ahşap kaplı. Barı oryantal kilimlerle süslenmiş. Gerçek bilim barın arkasında hazırlanan kokteyllerde saklı. İşte iki örnek: Sunny G&T (Hendrick’s cini, hatmi-salatalık suyu, tonik, 56 TL), Honeymoon (viski, ballı armut suyu, Amaro Montenegro ve ceviz şurubu; 56 TL).

Cumartesi
10.00
Doğaya nazire

Victor Horta ve çağdaşları doğadaki biçimlerle renkleri, sanat, mimari ve eşyalara uygulayıp Art Nouveau akımını yaratmıştı. Bu üslup St. Gilles ve Châtelain semtlerindeki evlerin ön cephelerinde açıkça görülüyor. Horta Müzesi’nin bulunduğu rue Américaine No: 25’teki yapının dış cephesindeki üzüm ve asma dallarını sanatçı kendisi yapmış. Rue Africaine No: 92’deki yapı dev yuvarlak pencereleriyle, Rue de Florence No: 13’teki taş uygulamasıyla, Rue Faider No: 83’teki çatıdaki çiçek ve yıldız denizi içindeki kadın figürüyle dikkat çekiyor.

36 saatte Brüksel


13.00
Günlük yemekler

Size leziz yemekler pişirecek Belçikalı şefkatli bir teyzeniz yoksa Magalie Boutemy’nin ismini bir kenara not alın. Rue du Page’deki restoranı L’épicerie, ahşap kaplı zemini, çiftlik masalarıyla kır evine benziyor. Müdavimleri çeken dost atmosferi, sağlıklı yemekleri. Çoğunlukla en sevilen yemeği balla ovulmuş, miso soslu, biftek otuyla (perilla frutescens) renklendirilmiş, garnitür sebzeyle süslenmiş domuz eti. İki kişi ortalama 120 TL.

36 saatte Brüksel


14.00
Kağıt-kalem sevenlerin cenneti

Diyelim ki buz pateni ya da eski Scorpions albümlerini karıştırmak, Pee Klak bardağından bira yudumlarken konsol piyanoda bir şeyler çalmak istediniz… Boutemy’nin restoranı yakınlarındaki Les Petits Riens’e uğrayın. Birkaç katlı eskicide Afrika davullarından, klasik bavullara kadar ne ararsanız var. Galeri benzeri kitapçı Peinture Fraiche’de tasarım, mimari, tipografiyle ilgilenenler için pek çok detay bulunuyor.

16.00
Kent çalışmaları

Eski bir bira fabrikasından sanat mekanına dönüştürülen Milenyum Putkırıcı Sanat Müzesi’nde (MIMA), rengarenk graffiti, grafik tasarım, sokak sanatı, pop tasarımlar sergileniyor. Hollandalı sanatçı Parra’nın dev bacaklı domatesi görülmeye değer. Müzede süreli sergiler de birbirini izliyor. Giriş 40 TL.

36 saatte Brüksel


21.00
Bira ve botanik

Brussels Beer Project’in slogan “Avluyu bırak, sahaya çık”. Ülkenin ünlü biracılığını 21.yy düzeyine getirmeyi amaçlayan firma butik üretim yapıyor. Arpa çuvallarının üstüne oturun. Sürekli değişen mönüden IPA (6,5 TL) gibi özel lezzetleri tadın. Yakınlardaki Life Is Beautiful’un tavanına kaktüsler asılı, loş salonunda pek çok bitki bulunuyor. Geçen yıl açıldı. Brussels-Oaxaca (mezcal, rom, St.-Germain, Fernet-Branca, ceviz şurubu; 56 TL) gibi kokteyllerle Brüksel’den Meksika’ya, Bloody Hell (Scotch, chartreuse, pancar şurubu, yeşil limon, acı biber; 52 TL) gibi koktellerle öteki dünyaya ışınlıyor.

Pazar
11.00
Bruegel’in Brüksel’i

Sanat deyince ilk akla gelenlerden biri ressam Magritte. Gerçeküstü tabloları iki müzede sergileniyor. Kentin diğer ünlü ressamı Baba Pieter Bruegel. Baş melek Mikail’i yedi başlı canavarla savaşırken resmettiği dev “İsyankar Meleklerin Düşüşü” tablosunun sergilendiği Eski Ustalar Müzesi salonlarında Rubens, Rembrandt, Bosch gibi pek çok önemli ressamın eseri bulunuyor. Müzenin koleksiyonu gün geçtikçe genişliyor. Giriş 32 TL.

13.00
Belçika ürünleri

Yerel tasarımcıların ürünlerinin sergilendiği, hatta kimilerinin yapıldığı mağazaların sıralandığı Rue Haute, Belçika’nın gururu. Dev hangarı andıran Atelier en Ville, kafe, çiçekçi ve ahşap oyma atölyesi. Belge Une Fois giysi, takı, sanat ürünlerine odaklanmış. NoMoreTwist’in lambalarından Corthelli’nin eski fotoğraf makinelerine kadar pek çok obje bir arada. Ayrıca şehri henüz yeterince kavrayamadığınızı hissediyorsanız kitabın yanı sıra poster, kartpostal satan Brussels at Vanclever’den “The 500 Hidden Secrets of Brussels” rehberini alabilirsiniz.

 

False