Paylaş
ANDREY RUBLEV
İnancın ressamı
Barbarlığın hüküm sürdüğü bir dönemde ikon ve fresk ressamı Andrey Rublev’in gerçekleştirdiği bir eylemle hayatını ve inancını sorgulama süreci… Soyvet dönemi sinemasının en büyük ustası kabul edilen Andrey Tarkovsky’nin ilk dönem (1966) yapıtlarından. Bence en iyi filmi… Epizodik bir anlatıma sahip çalışma, seyircisini sanki bir büyük resmin içinde dolaştırır.
İNCİ KÜPELİ KIZ / GIRL WITH A PEARL EARRING
Esin kaynağı neydi?
Sanat tarihine ‘Delftli ressamlar’ olarak geçen akımın öncü isimlerinden Johannes Vermeer ünlü tablolarından ‘İnci Küpeli Kız’ı nasıl ve hangi esinle çizmiş olabilir? Peter Webber’in 2003 tarihli filmi bu fikir üzerine kurulmuş kurgusal bir romanın (yazarı Tracy Chevalier) sinema uyarlaması. Başrolleri Colint Firth ve o dönemde yeni parlayan Scarlett Johansson paylaşıyor.
ASLA GÖZLERİNİ KAÇIRMA / WERK OHNE AUTOR
Resmin ideolojik yolculuğu
Florian Henckel von Donnersmarck’ın yönettiği çalışma 30 yıllık bir tarih diliminde gezinirken Nazizim, savaş ortamı, Sovyet hâkimiyeti, Berlin Duvarı’nın inşası gibi meselelere uğruyor, öte yandan da ana karakteri Kurt Barnert’in sanat yolculuğu esnasındaki dönüşümünü anlatıyor. Filmdeki ana karakterin ünlü Alman ressam Gerhard Richter olduğu iddia edilmişti.
VAN GOGH: SONSUZLUĞUN KAPISINDA / AT ETERNITY’S GATE
Psikolojik bir yolculuk
Hakkında en çok film çekilen ressam hüviyetine sahip Vincent van Gogh’u konu alan bu yapıtın yönetmeni kendi de bir ressam olan Julian Schnabel. Filmde Hollandalı büyük ustanın acı dolu hayatını bildik bir biyografiden çıkarırken sanatsal, düşünsel ve psikolojik derin bir yolculuğa dönüştürüyor. Van Gogh’u canlandıran Willem Dafoe ise muhteşem oynuyor.
LA BELLE NOISEUSE
Ben gamlı hazan, sense bahar…
60’ına gelen ve tükenmişlik sendromuna yakalanan bir ressamın karşısına çıkan son derece güzel bir modelle birlikte eline yeniden fırçayı alması... Balzac’ın kısa öyküsünden esinlenerek çekilen yapım bir ressamın üretim sancılarını anlatır. Michel Piccoli ve Emmanuelle Beart’ın başrollerini paylaştığı film, Fransız Yeni Dalga’sının öncü isimlerinden Jacques Rivette’in imzasını taşır.
FRIDA
Sanatçı ve duruşu…
Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo ve aynı meslekten kocası Diego Rivera’yla fırtınalı ilişkileri, politik duruşları, cinsel özgürlük hamleleri… Film aynı zamanda sanatçının yaşadığı fiziksel acılara yapıtları vasıtasıyla karşı koymasını da anlatıyor. Julie Taymor’ın yönettiği 2002 tarihli yapımda Kahlo rolünde Salma Hayek’i, Rivera’da da Alfred Molina’yı izliyoruz.
BAY TURNER / MR. TURNER
Işığın ustası
Joseph Mallord William Turner, İngiliz romantik döneminin en ünlü ressamıydı. Mike Leigh filminde, işte bu büyük ressamı zaafları, açmazları ve yer yer çelişkileriyle aktarmış. Ressamı canlandıran Timothy Spall performansıyla 2014’te, Cannes’da ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülüne uzanmıştı.
BÜYÜK GÖZLER / BIG EYES
Gözler sanatın aynasıdır
Kızıyla yaşayan ev kadını Margaret aynı zamanda yetenekli bir ressamdır. İri gözlere sahip çocuk portreleri de alametifarikasıdır. Bir sokak ressamı olan Walter Keane’le evlenir. Kocası bir süre sonra onun resimlerini kendi adıyla piyasaya sürer ve şöhreti yakalar. Gerçek bir hikâyeden uyarlanan film, Tim Burton imzasını taşıyor. Margaret Keane’i Amy Adams, kocasını da Christoph Waltz canlandırıyor.
PICASSO’YLA YAŞAMAK / SURVIVING PICASSO
Zor zanaat onunla yaşamak…
Resim sanatının dâhilerinden Pablo Picasso’nun, hayatında önem bir figür olan, sevgililerinden Françoise Gilot’nun cephesinden ifadesi… Film, izleyenlerin zihinlerindeki Picasso imgesini tarumar edebilir. James Ivory imzalı ve 1996 tarihli yapımda Anthony Hopkins, Natascha McElhone ve Julianne Moore başrollerde.
GOYA’NIN HAYALETLERİ / GOYA’S GHOSTS
Engizisyona karşı omuz omuza…
Milos Forman ‘Amadeus’tan sonra yine benzer sulara döndüğü filminde odağa sarayın ‘resmi’ çizeri konumundaki Francisco Goya’yı koyuyor ve onun ilham perisi olarak gördüğü zengin bir tacirin kızı olan Ines’in Engizisyon Mahkemesi’ne karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Filmin başrollerinde Javier Bardem, Stellan Skarsgard ve Natalie Portman gibi isimler var.
BUNLAR DA VAR
- Seraphine / Yön: Martin Provost
- Ressamın Kontratı / The Draughtsman’s Contract / Yön: Peter Greenaway
- Ölmeyen İnsanlar / Lust for Life / Yön: Vincente Minnelli-George Cukor
- Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi / Portrait de la Jeune Fille en Feu / Yön: Celine Sciamma
- Vincent & Theo / Yön: Robert Altman
- Kırmızı Değirmen / Moulin Rouge / Yön: John Huston
- Basquiat / Yön: Julian Schnabel
- Loving Vincent / Yön: Dorota Kobiela-Hugh Welchman
- Pollock / Yön: Ed Harris
- Edvard Munch / Yön: Peter Watkins
- Zevk ve Izdırap / The Agony and the Ecstasy / Yön: Carol Reed
- Van Gogh / Yön: Maurice Pialat
- The Mill & The Cross / Yön: Lech Majewski
- Modigliani / Yön: Mick Davis
- Michelangelo-Infinito / Yön: Emanuele Imbucci
RESSAMSIZ BİR SİNEMA!
Türk sinemasındaysa ressamları anlatan film çok az. Bu kulvarda akla hemen Derviş Zaim’in bir minyatür ustasını anlatan, 2006 tarihli çalışması ‘Cenneti Beklerken’ geliyor. 2019 yapımı gerilim türündeki ‘Güzelliğin Portresi’ndeyse öyküye tuhaf bir ressamın eylemleri damgasını vuruyor. Umur Turagay imzalı bu yapımda ressamı Feridun Düzağaç canlandırıyor. 1974 tarihli Feyzi Tuna filmi ‘Enayi’de de Kadir İnanır fakir bir ressam olarak seyirci karşısına çıkıyor. Ali Özgentürk’ün ‘Çıplak’ı da Akademi’de modellik yapan insanlar üzerinden bir öykü anlatıyor. Metin Güngör imzalı ‘Renklerde Kaybolan Hayat: Fikret Mualla’ da ünlü ressamımızın hayat hikâyesini perdeye aktarıyor.
Paylaş