Ülkemizde birçok tarihi cami bulunmaktadır. Bu tarihi camiler tarihte belirli bir zaman diliminde önemli kişiler tarafından yapılmış camilerdir. Ülkemizde ki en tarihi camilerden birisi de Arap Camii'dir. Arap Camii ibadete hala açık olan tarihi camilerden birisidir. Arap Camii'nin hikayesi de Ayasofya ile eş değer bir hikaye olarak bilinmektedir. Arap Camii'ni gezmek isteyen yabancı turistler de cami hakkında arama motorlarından bilgi edinmektedirler. Peki, Arap Camii nerede? Arap Camii'nin tarihi nedir? Arap Camii'nin hikayesi nedir ve bu caminin mimarı kimdir? İşte Arap Cami ile ilgili bütün detaylı bilgiler.
#Arap CamiiKöfte mutfağımızda çok önemli bir yere sahip. Ülkemizde bir kısmı coğrafi işaret tescilli 100’den fazla köfte çeşidi bulunuyor. Üstelik çoğu köftemizin kendine has bir hikayesi de var. Bu hafta uzmanlarımıza ‘Köftelerin izinde yola çıkılacak adresler nereler?’ diye sorduk. Oldukça geniş olan listeden seçmekte zorlansalar da uğruna yola düşmeye değer 10 lezzetli köfteyi önerdiler.
#RotaOsmanlı döneminde pek çok önemli yapı İstanbul'a kazandırılmıştır. Bunlardan bir tanesi de Kanuni Sultan Süleyman Köprüsüdür. Kanuni sultan süleyman köprüsü nerede? Mimar sinan köprüsü tarihi, hikayesi ve özellikleri hakkında bilgiler nelerdir? Tüm soruları sizler için yanıtladık.
Kurtuba Camii, İslam ve Hıristiyan dünyası için önemli yapılardan biridir. Cami olarak inşa edilen yapı, daha sonra kiliseye çevrilmiştir. Kurtuba (Cordoba) şehrinde bulunan camilerin en ihtişamlı ve anıtsal olanıdır. Kurtuba Camii hakkında detaylı bilgiyi sizler için derledik.
#Kurtuba Camii“Zaman makinesi diye bir şey olsaydı ve ben bu makineyle geçmişe doğru yola çıksaydım Tiflis'te nelerle karşılaşırdım?” diye düşündüm önce. Bulduğum yanıtları da bugünün Tiflis’iyle yan yana getirdim. İnsanın içine derinden işleyen kültürü, köklü tarihi, farklı akımları birleştiren mimarisiyle Tiflis’in eskiden olduğu gibi bugün de Kafkaslar’ın gözbebeği olduğunu gördüm.
#TiflisBirbirinden güzel doğa harikaları ve eski tarihlerden beri birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmış, tarihi yerleri gez gez bitmeyen Muş ve Bitlis’te 3 gün geçirdim. Birbirinden güzel yemeklerini tattım ve türkülerini öğrendim. Yolunuz düşerse bu iki şehre işte yapmanız gerekenler...
#MuşEkstrem sporların en zorlularından biri olan paraşütle atlama sporuyla ilgilenen Cengiz Koçak rekor denemeleri ile sık sık gündeme geliyor. Cengiz Koçak hakkında kişisel bilgileri merak ediliyor. Peki Cengiz Koçak kimdir? İşte Koçak'ın son verdiği röportaj ve hayatındaki bilinmeyenler
#Cengiz KoçakHayatta en sevdiğim yer hep İstiklal Caddesi oldu. Taksim’den aşağı kaptırdım mı, içimi heyecan kaplar, o hava, o renk cümbüşü kalp atışlarımı hızlandırırdı. Beyoğlu’nun karnavalımsı ortamında, insanlar kaybolur, eşitlenir ve her seferinde yeni bir maceraya atılırdı. Biliyorum, pek çoğunuz için de öyle, Beyoğlu canımızı yakan, kişisel bir mesele. 2000’lerin ortasındaki ‘altın yıllar’da burası Avrupa’nın en gözde semtlerinden biriydi. Newsweek dergisi “Cool İstanbul: Avrupa’nın en havalı kenti” kapağıyla çıktığında, kimsenin umurunda olmamıştı. Bundan şüphemiz yoktu ki... Ve başrolde Beyoğlu vardı. Peki sonra ne oldu? Sert bir düşüşe geçti. Sokaktaki masaların kaldırılması, sembol mekânların kapanması, Gezi olayları ve terör saldırılarından sonra bir süre hayalet şehre dönüştü. Batılı turist kayboldu, boşluğu Arap turist ve mülteciler doldurdu. Meyhaneler kebapçı, barlar nargileci oldu. Sokakta Türkçeden çok Arapça duyulmaya başladı. Ve ayağını kesen kesim, “Beyoğlu bitti, Ortadoğululaştı” noktasına geldi. Bu doğru mu? Yaşanan dönüşüm ne ve arkasında ne var? Açık bir kafayla gittik, haftalarca çalıştık... Esnafla, tarihçilerle, mimarlarla, sanatçılarla konuştuk. Ara Güler’e de kulak verdik, İranlı sokak müzisyenlerine de... Beyoğlu Belediye Başkanı’yla Tarlabaşı’ndaki lüks inşaatları da gezdik, tam dibindeki mültecilerin gecekondularına da konuk olduk...En önemli şey kulak vermek, anlamak ve şehir hakkına sahip çıkmak... Beyoğlu’nun kaderi Türkiye’nin de kaderi. Dört gün sürecek yazı dizimiz hafta içi Hürriyet’te devam edecek. Haydi, hep beraber Taksim’den aşağıya bir süzülelim...
#BeyoğluSuriye’de 2011’den beri ömür biçilen Esad yönetimi ülkenin belkemiği sayılan kentleri elinde tutuyor. Şam, Halep, Humus, Tartus ve Lazkiye’yi gezdik, günlük hayatın fotoğrafını çektik. Kontrol noktaları ve muhaliflerin kırsaldan attığı roketler sayılmazsa Şam’da hayat her şey normalmiş gibi akıyor. Devlet işliyor, maaşlar ödeniyor, belediye çalışıyor. Sünni’siyle Alevi’siyle konuştuğumuz insanlara göre bu artık rejimi değil Suriye’yi koruma savaşı. Bu yol hikâyesinde, cephe hattında ordu korumasında ilerleyen TIR’ları, bölünmüş Halep’i, devasa fabrikaların yağmalandığı Şeyh Neccar’ı, ‘Şebbiha’ diye anılan milisleri, milyonlarca Sünni göçmene güvenli liman olan Lazkiye ve Tartus’u, Suriye için savaşan Filistinlileri, Humus’taki korkunç yıkımı ve Türkçe türkülerle kederlenen Ermenilerin hikâyelerini bulacaksınız…
#SuriyeDon Kişot’un yazarı Cervantes, Toledo’yu betimlerken “İspanya’nın en değerli mücevheri” diyor. Dünya turizminin göz bebeği Toledo binlerce yılın içinden süzülüp gelen birikimini, tarihi kent dokusunu bozmadan günümüze kadar getirebilmiş. Üç semavi dinin mensuplarını farklı inanç, yaşam biçimi ve kültürlerine rağmen bir arada, kardeşçe yaşatabilmiş. Üç farklı kültürün birikimini, deneyimini bir senteze dönüştürüp Rönesans’ın, Aydınlanma Çağı’nın, çağdaş bilim toplumunun önünü açmış.
Önce "Deniz Feneri" programıyla tanıttı kendini, ardından "Karagümrük Yanıyor" şiiriyle akıllara kazındı. Şimdilerde ise Star TV’de yayınlanan ve kendi şiirinden yola çıkılarak çekilen "Karagümrük Yanıyor" dizisiyle olay yaratmakla meşgul... Uğur Arslan, Karagümrük’te başlayan ilginç yaşam öyküsünü ve Karagümrük raconlarını anlattı.
Malezya, Güneydoğu Asya’nın en çarpıcı, zengin ve güvenli ülkelerinden biri. Sloganında da iddia ettiği gibi ’’Gerçek Asya’’ deneyimi sunmak için birçok özelliğe sahip. ’’2007 Malezya’yı Ziyaret Yılı’’na kampanyalar ve yaklaşık 300 festivalle hazırlanan ülkenin rengi ve canlılığı, aynı toprağı paylaşan Malay, Çinli, Hintli ve yerli toplulukların, kültürleri ve gelenekleriyle içiçe geçmiş olmasından kaynaklanıyor.