Ä°ki ÅŸehrin umut veren hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Ä°ki ÅŸehrin umut veren hikayesi
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 14, 2001 00:00

Gündem 21, BM 1992 Rio Konferansı'nın ürünü. Kalkınma ve çevre arasında denge kurulmasını, kalıcı bir geliÅŸmenin hayata geçirilmesini hedefliyor. Bunun için tüm yerel yönetimlerden, halkın da katılacağı projeler baÅŸlatmalarını, kendi kentleri için çalışmalarını istiyor. İç, Dış, Çevre Bakanlıkları ve DPT'nin desteÄŸiyle Türkiye'de son dört yıldır 50 il, ilçe ve beldenin uyguladığı bir büyük giriÅŸim bu. Ä°znik ve Mardin de bunların arasında. Halen 27 yerleÅŸim baÅŸvurusuna cevap bekliyor. Yerel Gündem 21'i IULA-EMME (Uluslararası Yerel Yönetimler BirliÄŸi DoÄŸu Akdeniz ve OrtadoÄŸu Bölge TeÅŸkilatı) koordine ediyor. Projeler UNDP (BM Kalkınma Programı) tarafından da destekleniyor. Sistem, akçeli konularda çok güzel iÅŸliyor. Yerel yönetim proje hazırlıyor; harcama için belli bir teminatı, sponsorlar yardımıyla IULA kasasına yatırıyor. IULA da aynı miktarda parayı üzerine ekliyor. Para kimsenin eline deÄŸmiyor, direkt yapılacak iÅŸe harcanıyor. Yanda okuyacağınız iki ÅŸehrin hikayesi terör esen, bombalar yaÄŸan bu dünyada iyi ÅŸeylerin de hálá olduÄŸunu, hayatın ölüme direndiÄŸini gösteriyor.Iznik 300 yıllık uykudan uyanıyorEmel ARMUTÇUÄ°znikli ‘‘çevre ve kalkınma sorunlarına katılma’’, ‘‘yaÅŸam kalitesinin yükseltilmesi’’, ‘‘sürdürülebilir geliÅŸme’’ kavramlarıyla 1999 başından itibaren tanışmaya baÅŸladı. Çünkü Ä°znik Gündem 21'in Türkiye'de uygulandığı 50 yerleÅŸimden biri. Ä°znik'te bir süredir görülen hareketlilik, ortaya güzel ÅŸeyleri, daha doÄŸrusu asıl Ä°znik'i çıkarıyor. Büyük büyük imparatorlukların savaÅŸlarına neden ve sahne olup, uygarlık üstüne uygarlığı misafir eden, bunlardan dördünün baÅŸkenti, kültür, sanat ve ticaret merkezi olan, savaÅŸlar ve depremlerle sayısız kere batıp çıkan Ä°znik, Yerel Gündem 21'le, son 300 yıllık uykusundan uyanıyor.Hellenistik çaÄŸdan kalma kent yerleÅŸimi, Roma, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait muhteÅŸem yapıları, kocaman gölü, verimli toprakları ve yemyeÅŸil doÄŸasıyla Ä°znik, 21. yüzyıla uzun soluklu bir adım atma heyecanında. Ä°lçenin tozlu sokak ve caddelerinde, yeni yeni büyümeye baÅŸlayan marketlerinde, göl kıyısında aÄŸaçların altına sıralanmış yemek masalarında son zamanlarda dile düşen kelime ‘‘sürdürülebilirlik.’’ Ä°znikli, kentine sahip çıkmanın, onu güzelleÅŸtirip temiz tutmanın, gölünü korumanın, yeni uÄŸraÅŸlar edinmenin, hayatı kaliteli hale getirmenin abc'sini öğreniyor. Gerçi çoÄŸu, bin yıldır altından gelip geçilen dev kapıların geceleri ışık saçtığını görünce bakakalıyor; Roma, Bizans ve Osmanlı eserlerinin tek tek ortaya çıkmasıyla ‘‘Aa bu da mı varmış’’ ÅŸaÅŸkınlığına düşüyor ama önemli bir kısmı da bu deÄŸiÅŸiklik çorbasına tuz koymaya hevesli. Üç yıl önce Belediye bünyesinde kurulan Yerel Gündem 21'in pek çok komitesinde (Onlar koza diyor) gönüllü çalışan Ä°znikliler, Ä°stanbullular'la birlikte kentin kabuÄŸunu kırmaya uÄŸraşıyor.Bütün bu hareketliliÄŸin göbeÄŸinde, ufak tefek, hiperaktif bir kadın var: Yerel Gündem 21 Ä°znik Sekreteri Sevinç Öztürk. 14 yıl önce, bir yazlıkçı olarak Ä°znik'le tanışan Öztürk, son üç yıldır yaz kış burada ve tam bir adanmışlık yaşıyor. Her ÅŸey, birkaç yıl önce kaymakamın inanç turizmiyle ilgili bir komitede yeralmasını istemesiyle baÅŸlamış. Ortodoks Hıristiyanlar'ın, haç merkezi Ayasofya'ya 2000 yılında yaptıkları ziyaretle ilgili çalışan Öztürk, Bursa'da yürümekte olan Yerel Gündem 21'den etkilenmiÅŸ. Ä°stanbul'da Ulusal Proje Koordinatörü Sadun Emrealp'i bulduÄŸunda, Ä°znik'te çevreden kadına çalışma grupları zaten oluÅŸmuÅŸmuÅŸ. Ä°znik Belediyesi'nin Uluslararası Yerel Yönetimler BirliÄŸi'ne yaptığı baÅŸvurunun, çok kısa sürede cevaplandığını ve bir yıl için pilot bölge seçildiklerini söyleyen Öztürk, 2000 başından itibaren projeye baÅŸladıklarını anlatıyor. KEMAL DERVÄ°Åž BURAYAÄ°lk yıl hiçbir maddi destek almadan, sadece belediyenin verdiÄŸi küçük bir zabıta birimiyle çalışmışlar; muhtarlar arasında düzenlenen ‘‘çevre yarışması’’, olumlu sonuç vermiÅŸ. Çalışma grupları, kadın, kültür ve sanat, gençlik, basın, turizm, anıtlar, otantik el sanatları, sponsorluk, çevre, tanıtım ve teknik iÅŸler kozaları, birer arıya dönüşmüş. Ağırlığın, Ä°znik genelindeki gibi (Kadınlar tarlada, erkekler kahvede pinek durumu) kadın ve gençlerde olduÄŸu bu gruplarda, çini ustası EÅŸref EroÄŸlu, gazeteci Zeki Subay, araÅŸtırmacı yazar Recep Bozkurt gibi isimler de yeralmış. Yapılan iÅŸler üstüste konmaya, bir bir ortaya çıkmaya baÅŸlamış. Sevinç Öztürk o zamandan beri çok ÅŸaşırıyor: ‘‘DerviÅŸ IMF'nin kapısını niye aşındırıyor ki. Kredileri alıyor, verdiÄŸimiz vergilerle de sadece bunların faizini ödüyorlar. Oysa böyle bir organizasyon var. Dünya Bankası'nın, AB'nin fonlarını yönlendiriyor. Bu olanak çok yerde kullanılabilir. Resmi gazetede yayımladılar, kolaylıklar getirdiler ama kendileri de tanımıyor ve yeterince desteklemiyorlar.’’Gönüllü sayısı 100'ü aÅŸan ekip, belediye binasının bir odasında, beÅŸ parasız ve mütevazı koÅŸullarda yapılan çalışmaları geride bırakmış ÅŸimdi. Eczacıbaşı Holding'in sponsorluÄŸunda restore edilen Osmanlı'nın ilk medresesi Süleyman PaÅŸa'ya taşınmış. Uzun yıllardır çürümeye terkedilen Medrese (1332), bugün pırıl pırıl bir Çiniciler ve Seramikçiler Çarşısı. Avlulu medreselerin ilk örneÄŸi olan binanın kubbeli odalarında ÅŸimdi sanatçılar eserlerini boyayıp sergiliyor. Adil Can ve Nursan Güven çifti, Bizans devrinden itibaren Anadolu'da varolan kırmızı kilden, beyaz astarlı, renkli sırlarla bezeli seramikleri yapmaya çalışıyor, meraklısına da bu sanatı öğretiyorlar. Bundan 17 yıl önce, yani 60 yaşındayken, sahibi olduÄŸu Maya Seramik'i oÄŸullarına bırakıp çininin büyüsüne dalan Rasih Kocaman da orada, belediye meclis üyesi marketçi Kemal Kumcu da. Kağıt hamurundan gölün kiline, pirinçten çini desenlemeye kadar pek çok el sanatına el atan resim öğretmeni Gülgün Acarol'la Meslek Yüksek Okulu Çini Program BaÅŸkanı Senanur GündoÄŸdu Dokudur da medrese komÅŸuları. Eyvanlarının altında ‘‘kent meclisleri’’nin toplandığı Medrese, aynı zamanda yine BM Kalkınma Programı tarafından desteklenen deprem eÄŸitim projesinin de mekanı. BOMBALANMAK DA VAR!Ancak her ÅŸey düşünüldüğü kadar kolay olmuyor elbette. Bir kere Ä°znik'in, yılda üç kez mahsül almaya alışmış, çoÄŸunluÄŸu tembel erkeklerini bu çalışmalara katabilmek zor. Kaldı ki yabancılara ve yeniliklere alışık olmayan, üniversiteye, üniversiteliye bile ‘‘kötü’’ gözle bakan, tutucu bir taÅŸra kasabalısı olarak kalmaktan memnun birçok Ä°znikli, ‘‘Bu da ne demek oluyor?’’ havasında. Roma, Bizans kalıntılarının ele alınmasını ‘‘Din elden gidiyor’’ diye algılayanlar var maalesef. Bu yüzden ciddi bir ölüm tehlikesi atlatmış Sevinç Öztürk.26 Aralık 2000'de 14 dünya papazının Ayasofya'da buluÅŸmasından birkaç gün önce, Yerel Gündem 21'in o zaman belediye içinde olan odasına, bomba koyulmuÅŸ. Boru tipli bu ses bombası patladığında ÅŸans eseri Ä°stanbul'da deÄŸil de orada olsaymış, bugün ya ölmüş ya da iki bacağından, kulaklarından ve gözlerinden olacakmış. Ama çalışmalar yine de tüm hızıyla sürüyor. Öztürk hálá zaman zaman ‘‘Niye bunlarla uÄŸraşıyorsun?’’ sorgulamalarına muhatap olsa da. EÅŸi ve Yerel Gündem 21'in tanıtım ve teknik iÅŸler sorumlusu Özcan Öztürk'ün binbir emekle aydınlattığı tarihi eserler üçüncü gün karanlığa gömülse de. Tavanı olmayan Ayasofya'daki mozaikleri koruma (!) altına alan cam çerçevenin delik deÅŸik olduÄŸunu kimse görmese de. Prof. Işıkara'nın en hassas cihazlarla donatılmış merkezinin önüne kocaman bir yol açılsa da... Çünkü geleceÄŸe bakan Ä°znikli bunu istiyor.Çinicilikte 21. yüzyıl dönemiÄ°znik'in en bilinen özelliÄŸi çinicilik. Topraklarından geçen her uygarlık, bu sanata yeni bir ÅŸey katmış. Ya ÅŸimdi? Son 300 yıl, bir ölüm uykusunda olan Ä°znik Çinisi, 1980'lerde çini ustası Faik Kırımlı ve birkaç meraklının çabalarıyla canlanmaya baÅŸlamış. Ama ÅŸimdi bu geleneksel sanatın hayata döndüğünü söylemek mümkün mü, belirsiz. Çünkü, Ä°znik'te çinicilikle ilgilenen kurum ve kiÅŸilerin hepsi bu konuda farklı ÅŸeyler söylüyor. Yani Ä°znik Çinicilik Vakfı, UludaÄŸ Ãœniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çinicilik Bölümü ve birkaç çini ustası, konuyu farklı bir yerinden çekiÅŸtiriyor. Her biri ‘‘Aslı bendedir’’ diyor ve diÄŸerlerini ‘‘yalan yanlış’’ iÅŸler yapmakla suçluyor. Kimi meraklılar, ustalardan ‘‘sırlarını vermeyip mezara götürecekleri için’’ ÅŸikayet ederken, ustalar ilgililerin desteÄŸini alamamaktan yakınıyor. Hepsi bir yana Ä°znik'te çiniciliÄŸe merak sarmış insanlar; çok şık bir ÅŸekilde organize edilmiÅŸ ve 50 kiÅŸiyi çalıştıran bir Çinicilik Vakfı, Belediyenin soÄŸuk hava deposundan varedilmiÅŸ bir yüksek okul, bu okulun özverili hocaları; sonradan iÅŸ alanı bulamasalar da bu eÄŸitimi almaya ahdetmiÅŸ öğrenciler var. NELER YAPILDIEriccson'un sponsorluÄŸunda, Ayasofya geçici yanmaz çadırla ve mantar sobalarla donandı ve Patrikhane ve Kültür Bakanlığı desteÄŸiyle dünya papazları orada toplandı. Ä°znik'ten dünyadaki 400 Ortodoks'a 3,5 saatlik canlı yayın yapıldı. Ayasofya'ya gelen turistlerin sayısı böylece çoÄŸaldı.Siteco sponsorluÄŸunda kentin Ä°stanbul Kapısı ve YeÅŸil Cami'nin aydınlatması yapıldı. Bursa ValiliÄŸi de Turizm Bakanlığı'ndan aldığı ödenekle diÄŸer üç kapıyı aydınlattı. Ä°znik ilk kez bir Uluslararası Turizm Fuarı'nda tanıtıldı, fuardan iki ödülle döndü. Halktan eski Ä°znik fotoÄŸrafları toplandı, sergiler düzenlendi, tanıtıcı broşürler, afiÅŸler hazırlandı.En fazla yabancı ziyaretçi çeken Ayasofya'ya yine Eczacıbaşı desteÄŸiyle, batı standartlarında tuvalet yapıldı. Eczacıbaşı Süleyman PaÅŸa Medresesi'nin restorasyonunu da saÄŸladı. UludaÄŸ Ãœniversitesi ve Ä°.Ãœ. Su Ãœrünleri Fakültesi iÅŸbirliÄŸiyle göl rehabilitasyonu çalışmalarına baÅŸlandı; bu çalışmanın içinde çok fazla tarımsal ilaç kullanan halkın eÄŸitilmesi de var.SIRADA NELER VARTekel binası, Bursa ValiliÄŸi ve Çekül iÅŸbirliÄŸiyle restore edilecek ve bir kültür merkezi yapılacak. Ä°znik böylece sinema, tiyatro ve konser salonuna kavuÅŸacak.1. Murat Hamamı, restore edilerek Turizm enformasyon bürosu olacak. (Sponsor aranıyor).Ayasofya'nın restore edilmesi gerekiyor. Sponsor ve bakanlıktan ilgi bekliyor.UludaÄŸ Ãœniversitesi hocalarından Bedri Yalman'ın 20 yıllık çabasıyla yılda sadece 15 gün kazılabilen ve sadece çok küçük bir kısmı ortaya çıkarılabilen Roma Tiyatrosu da ilgi bekleyen önemli yapılardan.Asıl Ä°znik toprağın altında!Bu sözü Atatürk, çok doÄŸru bir ÅŸekilde söylemiÅŸ. Merkezde 22, köyleriyle birlikte 45 bin nüfusa sahip Ä°znik'te nereyi kazsanız tarih çıkıyor. Hem de ne tarih; M.Ö. 2500 yıllarına kadar iniyor. Tarihte öyle çok kavgaya (ve depreme) sahne olmuÅŸ ki, sık sık toplu mezarlara rastlanıyor. Åžehri Ä°skender'in generali Antigonos'tan alan Lysimakhos'un eÅŸi Nikaia'nın (Zafer ülkesi) adını verdiÄŸi Ä°znik Roma Ä°mparatorluÄŸu'nun da önemli bir yerleÅŸimi. Selçuklu ve bir ara da Osmanlı baÅŸkenti olmuÅŸ. Hıristiyanlık tarihinde de kayda deÄŸer bir yeri var: 325'te Birinci Konsil burada toplanmış. Osmanlı egemenliÄŸine 1331 yılında geçen Ä°znik, aynı zamanda sanat ve ticaret merkezi. Osmanlı'nın ilk camii, medresesi ve imareti Ä°znik'te inÅŸa edilmiÅŸ.Mardin ayaÄŸa kalkıyorGülden AYDINMardin'de hummalı bir çalışma var. Kadın, erkek, genç harıl harıl çalışıyor. Mardin ValiliÄŸi'nce tahsis edilen tarihi yapıyı proje ofisine dönüştürmüşler. AÄŸustostan bu yana toplantılar yapıp tartışıyorlar. 40 kiÅŸilik Kent Konseyi'nde eski, yeni belediye baÅŸkanı, sendikacı, doktor, avukat, papaz, nakliyeci, ev kadını, yerel sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, ‘‘Mardin Kentsel Katılımcı Rehabilitasyon Projesi-MERDÄ°NAR’’ için elbirliÄŸi yapmışlar (Merdinar, Mardin'in eski adı). Tarihi Tellallar Çarşısı, tarihi Mardin evleri restore ediliyor. Mardin yemeklerinin sunulduÄŸu lokantalar açılıyor, anıt evler turistleri Mardin'e yaraşır ÅŸekilde ağırlayacak otele dönüşüyor. Birbuçuk yıl sürecek olan proje, altı aylık dönem için öngörülen hedefe ulaÅŸtı. Vaadlere deÄŸil, gözüyle gördüğüne inanan Mardinli, çalışmaya canı gönülden katılıyor.BirleÅŸmiÅŸ Milletler-Habitat, Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi, GAP Ä°daresi, İçiÅŸleri Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün iÅŸbirliÄŸinde, Mardin'de bilgi, araÅŸtırma ve sivil toplum etkinlikleri yapılıyor. Adı, ‘‘Mardin Kentsel Katılımcı Rehabilitasyon Projesi-MERDÄ°NAR’’. 1999 yılında Ä°sviçre hükümeti GAP'tan, Körfez Savaşı sonrası bölgede çıkan olumsuzlukları gidermeye yönelik sosyo-ekonomik projeler istiyor. MERDÄ°NAR projesine 350 bin dolar veriyor. Projenin amacı, Mardin'de ekonomi ve sosyal hayatın canlanması, medeniyetlerin bıraktığı izlerin korunması, kadınların, gençlerin, iÅŸsizlerin kalkınmaya katılması. GAP'ın yönetici, Ä°TÃœ'nün uygulayıcı olduÄŸu proje çerçevesinde, ÅŸehri temsil eden kiÅŸi ve temsilcilerle biraraya gelindi. Çalışmaları GAP Proje GeliÅŸtirme Birim Sorumlusu Halil Agah'tan dinledik: ‘‘Türkiye'de yıllardır Yerel Gündem 21 uygulamaları var. Ä°zmir, Bursa, Antalya, Kastamonu, Trabzon'da baÅŸarılı oldu. Mardin projesinin benzerini Harran Belediyesi'yle birlikte uyguladık. Sırada Diyarbakır, Adıyaman var. Proje yerel olmazsa ve kabul görmezse hiçbir ÅŸansı kalmıyor. Biz bu açıdan projenin baÅŸarılı yürütüldüğünü düşünüyoruz. Yıllar önce altyapıyı hazırlamıştık. 1997'de GiriÅŸimci Destekleme Ofisi'ni ve Çok Amaçlı Toplum Merkezi'ni (ÇATOM) kurduk. GAP bölgesinde 7-18 yaÅŸ grubu toplam nüfusun yüzde 50'den fazlasını oluÅŸturuyor. Bunu bir dinamit olarak da görebiliriz, çok büyük bir geliÅŸme potansiyeli olarak da. Gençlik Merkezi kurduk. Lise öğrencileri, üniversiteye girememiÅŸ ya da üniversite sonrası Mardin'e gelen gençlerle çalışıyoruz. Kendilerini ifade edebilme becerileri vermeye, biz varız demelerini saÄŸlamaya çalışıyoruz.’’ GENÇLER ÇOK Ä°STEKLÄ°Bunun için Gençlik Konseyi kurulmuÅŸ. Bilgisayar laboratuvarı açılmış. Resim kursları sayesinde 18 genç, Güzel Sanatlar Fakültesi'ni kazanmış. Güzel okuma, güzel konuÅŸma, okuma yazma, yabancı dil ve rehberlik kursları açılmış. Gençler o kadar istekli ki proje yönetiminden birçok talepte bulunuyorlar. Ãœniversite sınavlarına hazırlanmak, heykeltraÅŸlık kursu bunlardan birkaçı. Agah, Kent Konseyi binasının alt katını stüdyo haline getireceklerini, gençlerin güzel sanatların birçok dalında eÄŸitileceklerini, para kazanacaklarını anlatıyor.Prof. Atilla Yücel, Ä°TÃœ Mimarlık Bölümü Öğretim Ãœyesi. BM Kalkınma Programı, GAP Bölge Kalkınma Ä°daresi ile Ä°TÃœ arasındaki üçlü iÅŸbirliÄŸiyle yürütülen Mardin Katılımcı Kentsel Rehabilitasyon Projesi'nin Sorumlu Koordinatörü. Mardin'e 25 yıl önce gitmiÅŸ ve gönlünü kaptırmış. Halil Agah'tan projeyi duyduÄŸunda çok heyecanlanmış. Mali kaynak bulunmasında akademik konumu önemli rol oynamış: ‘‘Kenti onarmak, mimarisini sürdürmek, kültürel deÄŸerlerini yaÅŸatma, halkın katılımı, bu katılımın motivasyonu, araÅŸtırma, uygulama, bilgi ve eÄŸitim boyutu var. Yıllar önce Bursa'da benzer bir çalışmaya katıldım. Ama orada yerel unsurları katma amacı yoktu.’’SOSYOLOJÄ°K ARAÅžTIRMAMERDÄ°NAR'ın mimariyle ilgili bölümünde de Mardin'in sivil toplum kuruluÅŸları aktif rol oynuyor. Ä°ÅŸe sosyolojik bir araÅŸtırmayla baÅŸlamışlar: Mardinliler'in mekana, mimariye, konuklarına, sokaklarına, meydanlarına ve anıtlarına karşı davranış ve düşünceleri nedir diye. Bu sosyolojik araÅŸtırma sonucunda projenin mimari bölümü uygulamaya konulmuÅŸ. AraÅŸtırma sırasında Mardinliler'in kökeni, Mardin'de yaÅŸama nedenleri de ortaya çıkmış. Dolayısıyla restore edilen, iyileÅŸtirilen, geliÅŸen bir Mardin hakkındaki beklentileri, tercihleri, hangi binaların onarılmasını istiyor, hangi anıtlar, hangi sokaklar, hangi semboller önemli bir bir öğrenilmiÅŸ. Bu bilgiler, Dünya Bankası'nın yatırım tercihini Mardin için kullanmasında önemli rol oynamış ve ÅŸimdi 800 bin dolarlık bir yardım gündemde.Atilla Yücel, tarihi çarşının restorasyonunun Mardinliler üzerindeki etkisini, projeye olan inançlarını nasıl etkilediÄŸini anlatıyor: ‘‘Mardinliler, taÅŸların ayaÄŸa kaldırıldığını görünce evini onarmaya, evini onararak ondan bir gelir elde etmeye, pansiyona dönüştürmeye baÅŸladı.Ben bu kadar katılımcı öngörmüyordum açıkçası. Herkesin birbirine bir ÅŸey kattığını görüyorsunuz burda. Ben de iyi ve iddialı tasarım yapan o artist-mimar huyumu törpülemeye baÅŸladım. BaÅŸka türlü bakabilmek çok hoÅŸ bir ÅŸey.’’Süryani konağında Mardin lezzetiEbru Baybara Dökmen, aslen Mardinli. Profesyonel turist rehberi. Ä°ki yıldır Mardin'de yaşıyor. EÅŸi de rehber. 60 kiÅŸilik bir grupla balayı için Mardin'e gelmiÅŸler, büyülenmiÅŸler. Hemen karar vermiÅŸler, 15 günlük bir ön hazırlıktan sonra minicik çocuklarını da alıp gelmiÅŸler: ‘‘Profesyonel hiç kimse yok, altyapı yok. HerÅŸeyi siz yapıyorsunuz.’’ Ebru Hanım yakınmak için söylemiyor. ‘‘Bu, keyif, gönül iÅŸidir. Mardin'i çok seviyorum.’’ Ä°zmirli eÅŸi için Mardin hayatına uyum saÄŸlamak zor da olsa Mardin'de turizmcilik yapmakta kararlılar.Dört ay önce açılan ve Mardin'in ilk içkili lokantası olan Cercis Murat Konağı, Süryanice'de St. George demek. Kitabesinde 1888'de Ermeni Mimar Lole'nin yaptığı yazıyor. 1. derecede tarihi eser olan ve dört kez el deÄŸiÅŸtiren konak, Ebru Baybara Dökmen aldığında tam bir harabeymiÅŸ, içinden tonlarca çöp çıkmış. Mardin taÅŸlarının oya gibi iÅŸlemeleri büyük emek ve masrafla ortaya çıkmış. Aşçılarının tümü ev kadını ve hayatlarında ilk kez para kazanıyorlar. Bildikleri Mardin yemeklerini en hijyenik koÅŸullarda piÅŸiriyorlar. Yemeklerin lezzetini, içine sevgilerini katmalarına baÄŸlıyorlar. Zaten 48 çalışanın 22'si ev kadını. Beyaz eldivenli kibar garsonlar ise evlerinde kendi bardaklarına su doldurmayı zül addeden Mardinli delikanlılar. ABD'nin Afganistan'ı vurması, Cercis Murat Konağı'nı da vurdu. ÇoÄŸu ABD olmak üzere 23 yurtdışı turu iptal edildi. Teksaslı kadın ve sekiz arkadaşının Mardin yemeklerini öğrenmek için gelmekten vazgeçmesi ise Ebru Hanım'ı en çok üzen iptal olmuÅŸ.KENT KONSEYİ’NDEN PORTRELERPara uygarlık getirirMardin'in 639 yılına kadar Hıristiyan, bu tarihten sonra baÅŸlayan Müslüman vasfı var. Ama Hıristiyanlığı hiç ihmal etmedi. Süryani, Arap, Türk ve Kürt vasfı var. Çok az sayıda Ermeni ve Yezidi yaşıyor. Altı deÄŸiÅŸik grup ve dört etnisite bulunuyor. Kiliseleri, camileri, medreseleri, kasırları ayakta. Efes, Zeugma gibi deÄŸil, Mardin'deki mimarinin sahipleri bugün yaşıyor, bu eserler kullanılıyor. Biz, gözümüzle gördüğümüze inanırız. Bu yüzden kamusal alanda bir onarım yapalım dedik. Tellallar Çarşısı revaklı, tarihi bir yerdir. Buranın onarılması iki aya kadar biter. Ortada müşahhas bir ÅŸey olunca Mardinliler katılıyor. Ev lokantası açıldı. Mardin evinden otel yapılacak. Pansiyonculuk için iki müracaat var. Böyle adım adım gidiyoruz. Mardinli'yi bu sektöre çekme çabamız da var. Bu projeyle Mardin'e bir katkım olur mu diye konseyde yer aldım. Bu projeden umduÄŸum, turizm ekonomisi, hareketi. Para uygarlığı da getirir, bilgiyi, kültürü de. Cemaat geri gelirKapadokya Tanrı yapısı olarak bu hale gelmiÅŸ. Oysa Mardin insan yapısı. Bunun korunması, ayakta kalması, bu projeyle olabilir. Bu yüzden proje çok önemli. GüneydoÄŸu’yu kalkındıracak çünkü. Çok sevinçliyim. Süryani cemaatin göçü durdu. Projenin faaliyete geçmesiyle cemaatin geri dönmesi gündeme gelecek. Mesela dün yurtdışından misafirlerimiz geldi. Yıllardır görmediÄŸi evine gittik. Evin yeni sahibine, satmayı düşünürse, kendisinin almak istediÄŸini söyledi. Projeye ÅŸimdilik arzumuz ve sevincimizle katılıyoruz. Ailem en güzel mozaikProje bizi özümüze, geçmiÅŸe çağırıyor. DuyduÄŸumda sevinçten uçtum. Tarihi tanıtım açısından Mardin baÅŸlıbaşına ekol. Bizler kazma küreÄŸi görmedikçe inanmayız. Ama kazı çalışmaları baÅŸlayınca bu iÅŸin olacağına inandım. Destekledim, destekleyeceÄŸim. Görev sürem dolsa da, seçilmesem de gönüllü çalışacağım. Biz bir mozayiÄŸiz. Dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Burada 33 kilise var en az. Burada doÄŸup büyüdüm. En güzel mozaik benim ailemde. Babam Kürt, annem Arap, sütannem Süryani, ben Türklüğümle övünüyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!