Uğur Cebeci

Uçaktan battaniye can yeleği almayın

28 Aralık 2008
Havayolları, her yıl yolcuların uçaktan çaldıkları kül tablası, battaniye, yastık gibi malzemeler nedeniyle ciddi zarara uğruyor. Daha da önemlisi can yeleği veya emniyet kartı eksikliği nedeniyle uçaklar sefere çıkamayabiliyor. Lütfen bu malzemeleri uçaktan almayın. Hem sizin, hem de sizden sonra bu uçağı kullanacakların olası acil durumlarda bunlara ihtiyaç duyabileceklerini unutmayın. Yapılan araştırmalar, yolcuların uçaktan en çok uçuş kartı, can yeleği, kül tablası, battaniye, yastık ile tabak, çatal-kaşık gibi ikram malzemelerini çaldığı ortaya koyuyor. Bunların yanı sıra işi abartarak koltuklardaki kemer tokalarını, uzun menzilli uçaklarda eğlence sistem kumandalarını, koltuk arkasındaki yemek tepsilerini ve hatta acil çıkış kapılarının yanlarında duran fenerleri sökenlere de rastlanıyor. Toplu sipariş verilmesi nedeniyle hemen yerine konulamayan malzemeler, havayollarında sıkıntıya neden oluyor.

Bu malzemeler arasında en çok risk, acil durumlarda kullanılanlar. Kurallar gereği yolcu uçaklarında her koltuk cebinde uçuş emniyet kartı bulunmak zorunda. Yolcuya acil durumda ne yapması gerektiğini grafiklerle anlatan bu kartlar özel, dayanıklı bir plastikten imal ediliyor. Sefer öncesinde kabin memurları her koltuğu tek tek kontrol ediyor. Uçakta bu kartlar fazla fazla yükleniyor. Eksikler kabin memurları tarafından tamamlanıyor.

CAN YELEKLERİ ÇALINIYOR

En tehlikeli olanı ise can yelekleri. Yine kurallar gereği her koltuğun altında suya inişte yolcunun batmamasını sağlayan bir adet can yeleği bulunuyor. Özellikle Akdeniz havzası içinde yapılan iç ve dış hat uçuşlarda kayıp oranları diğer bölgelere göre daha fazla. Uzmanlar son yıllarda bilinçlenmenin artmasıyla birlikte can yeleği kayıplarının azaldığına dikkat çekiyor.

Uçağa fazladan emniyet kartı yükleniyor. Ama can yeleği sadece koltuk sayısı kadar uçağa konuluyor. Yapılan kontrollerde can yeleği eksikse havayolunun teknik bölümünden can yeleği getirtiliyor. Eğer uçak ana üssü dışında uçuyorsa, ciddi sorun yaşanabiliyor. Bu konuda kurallar sıkı. Yapılacak bir denetimde can yelekleri eksik ve kontrol tarihleri geçmiş ise havayolları ciddi cezalar alabiliyor.

Uçaklarda sigara içildiği dönemde kül tablalarına büyük ilgi vardı. Paslanmaz özel metalden imal edilen kül tablalarının bulunduğu yer artık koltuklarda kapalı. Çünkü havayollarının tümünde sigara içilmesi yasaklandı. Ancak kurallar gereği içilmesi yasak olmasına rağmen tuvalette bir adet kül tablası bulunuyor. Buraya konulmasının nedeni, yolcunun yasak olması ve alarm bulunmasına rağmen tuvalette sigara içerse izmaritini içinde kağıtların olduğu çöp kutusuna atmasını önlemek.

HATIRA NİYETİNE

Uzmanlar uçaklarda yaşanan malzeme çalınmasının tek nedenini yolcuların hatıra almak istemelerine bağlıyor. Tek koridorlu daha sık kullanılan yolcu uçaklarında çalınan malzeme oranı büyük uçaklara göre daha az. En çok olay uzun menzilli, yolcuların diğerlerine göre daha az bindikleri büyük uçaklarda yaşanıyor. Bazen uçtuğu şirkete kızan yolcu, zarar vermek amacıyla bu yola başvurabiliyor.

Bir de havacılık meraklıları var. İlgi emniyet kartlarına yüksek. Meraklılar, hizmete yeni giren veya artık emekliliği gelen yolcu uçaklarının emniyet kartlarını hemen topluyor. Concorde’lar en çok ilgi görenlerin başında geliyordu. Birçok yolcu, sesten hızlı son yolcu uçağından bir şeyler alabilmek için Concorde’ları adeta yağmaladı. Bu aralar en fazla ilgi havayollarında hizmete girmeye başlayan Airbus A380’lerde. Tolga ÖZBEK

EN ÇOK NE ÇALINIYOR

Uçuş emniyet kartı: Birim maliyeti 40 cent ila 1 dolar arasında değişiyor. Ortalama 1-2 yılda bir tüm kartlar yıpranmaları nedeniyle değiştiriliyor.

Kül tablası: Bir çok uçakta kalmadı. Ama tuvalete yerleştirilmek zorunda olanların fiyatı 40-50 dolar arasında değişiyor.

Can yeleği: Pimlerinden çekildiğinde şişen ve ışıklı ikazı olan can yeleklerinin fiyatı 32-40 dolar.

Battaniye ve yastık: Havayolları çalınmasına bazen göz yumabiliyor. Fiyatlar battaniyeler için 5-8, yastıklar için de 4-5 dolar arasında değişiyor.

İkram malzemeleri: Yolcular arasında tabakları toplayan ve koleksiyon yapanlara rastlanabiliyor. Tabaklar ve bardaklar sık sık kırıldığı veya bazen değişen ikram konseptleri için havayolları tarafından yenileniyor. Çatal-kaşıklar da en çok çalınanlar arasında.

Son fırsatları kaçırmayın

á Avusturya Havayolları ile 16 Aralık 2008-31 Mart 2009 tarihleri arasında seyahat edecek yolcular biletlerini www.austrian.com adresinden aldıkları takdirde 30 YTL değerinde elektronik kupon kazanıyorlar.

á British Airways yolcuları, cep telefonu üzerinden www.ba.com/mobile sitesine girerek, kendilerinin yanı sıra gruplar için de koltuk seçebiliyor.

á Azerbaycan Havayolları, İstanbul-Nahçıvan seferlerine başladı. Haftada iki gün Salı ve Cuma günleri karşılıklı yapılan seferlerde bilet fiyatları 250 Euro’dan başlıyor.

á Delta ile New York gidiş-dönüş, vergiler hariç 256 Euro’dan başlıyor.

á Katar Havayolları, İstanbul-Doha seferlerinde 36 saat öncesinden internet üzerinden on-line check-in işlemi başlattı.

Bininci Citation Bon Air’e

Amerikalı imalatçı Cessna’nın Citation serisi iş jetlerinin Avrupa’da bininci uçağı XLS+, İstanbul merkezli Bon Air’e teslim edildi. Orta sınıfın en çok satan modellerinden olan 9 koltuklu iş jeti, Bon Air tarafından hava taksi uçuşlarında kullanılacak.

Cessna’nın çeşitli modellerini 22 yıldır kullandıklarını söyleyen Bon Air Yönetim Kurulu Başkanı Ateş Hanibu, "Caravan deniz uçağı ve Citation Bravo’dan sonra Citation XLS+ ile iş adamlarına daha geniş bir kabin ve daha uzun menzilli uçuşlar yapabileceğiz" dedi. Bon Air, yeni uçağının saatlik uçuş ücretini 3 bin 250 dolar artı KDV olarak belirledi. Filosunu büyütmeyi hedefleyen şirket, önümüzdeki aylarda Citation Sovereign tipi bir uçak almak üzere görüşmelerini sürdürüyor.

1998’de hizmete giren Citation XL uçaklarından bugüne kadar üç farklı modelde toplam 680 adet teslim edildi. Bu uçaklar, 1.5 milyon uçuş saatini geçti. Cessna, 1970’lerin başından bu yana toplam 5 bin 400 Citation tipi iş jeti üreterek müşterilerine teslim etti.
Yazının Devamını Oku

Swiss’te bir Türk kadını

21 Aralık 2008
Geçtiğimiz hafta sonunu, İsviçre’de Lozan’da geçirdim. İyi ki gitmişim. Müthiş bir başarı ile tanıştım. Her zaman hayranlık duyduğum Swissair ve bugünkü adı ile Swiss International Havayolları’nın kilit noktasında bir Türk’e rastladım. Boğaziçi Üniversitesi mezunu, aklı havada, ayakları yere basan, uluslararası platformda bir Türk kadını.

Ayşe Lálin Sabuncuoğlu Janssen, Swiss International Havayolları’nın Batı ve Güney Avrupa Bölge Müdürü. 2001’den bu yana Zürih’te Alman eşi ve 2,5 yaşındaki kızıyla yaşıyor.
/images/100/0x0/55ea701cf018fbb8f87feb70
Onun ilginç bir havayolu geçmişi var. Lálin Hanım, havayolunda çalışmaya daha ilkokul yıllarında karar verdi. Bu kararın arkasında da bir arkadaşının ona Kenya’dan yolladığı bir posta kartı vardı. Çok seyahat etmek, bol bol uçmak ve dünyayı gezmenin yolu havayolunda çalışmaktan geçiyordu.

SABUNCU AİLENİN ÇALIŞKAN KIZI

Boğaziçi Üniversitesi’ne başladığı yıl bu hayalini gerçekleştirmek için önce Swissair’e başvurdu. Kadrolar doluydu. Şansını Air France’da denedi. Atatürk Havalimanı’nda yer görevlisi olarak işe girdi. Bir yandan üniversite, bir yandan da havalimanının yoğun temposu ona ayrı bir keyif veriyordu. Zaman buldukça bol bol seyahat etti. İşe başlaması başta babası tarafından kuşkuyla karşılandı. Ama en büyük desteği annesinden aldı. Babasına söz verdiği gibi üniversiteyi 7 dönemde bitirdi.

İki buçuk yıllık Air France deneyiminden sonra 1991’de o zamanki adıyla Swissair’e girdi. Satış bölümü başta havalimanı koşuşturmasından sonra durağan gelse de kısa sürede buraya alıştı. Hızla yükseldi.

Beklediği fırsat 2001’de ayağına geldi. Swissair ilk defa tüm yurtdışı ofislerinde sınav açmış, başarılı olanlara Cenevre’de çalışma imkanı sunacaktı. 40 kişinin girdiği sınavdan gülen 9 çalışandan biri oldu. Artık Zürih’teydi.

O günlerde hızla büyüyen Swissair, Belçikalı Sabena’yı alınca iki yıllığına Brüksel’e gitti. Ama işler beklendiği gibi yürümedi. Efsane Swissair, ortak olduğu birçok havayolunun zararlarına dayanamadı ve bankacılığın anavatanında finansman oyunlarına yenildi. Bir günde efsane bitmişti. Şirketin adı Swiss International oldu. Milyarlarca dolarlık zararla birlikte Lálin Hanım da Zürih’e döndü.

Swiss, geçmişteki sorunları çok iyi analiz etti. Önce borçlar ödendi. Sonra Lufthansa ile evlilik Swiss’i yeni bir kulvara taşıdı. Bugün havayolu operasyonel kárlılık açısından Lufthansa şirketleri arasında en yüksek yerde. Kuşkusuz Ayşe Lálin de bu hikayenin Batı ve Güney Avrupa bölgesindeki kilit noktada...

TÜRK PAZARINDA BÜYÜYOR

Bu yıl Swiss için Türkiye’de atılım yılıydı. Seferler iki katına çıktı. İstanbul’dan günde iki kez Zürih’e, bir sefer de Cenevre’ye uçuyor. Her sabah saat 06.30’da İstanbul’dan kalkan Cenevre uçağı, yolcularını tüm İsviçre ve Fransa’daki kayak merkezlerinde öğleden sonra pistte olma imkanı sunuyor.

Uzun menzilde Cenevre’den ABD’de New York, Boston, Brezilya’da Sao Paolo ve Güney Afrika’da Johannesburg’a bağlantı veriyor. Avrupa içi ise günübirlik Paris ve Londra seferlerine uygun uçuş bağlantıları var. THY’nin Star Alliance’a tam üye olmasıyla birlikte yolcu sayılarında ciddi bir artış sağlandı.

Lálin Hanım Avrupa’nın göbeğinde, Swiss için sevgiyle çalışıyor ama hep aklı Türk pazarında. Anavatanın kazandığı her başarı onu biraz daha farklı keyiflendiriyor.

Yeni uçak, Gül’ün kulağını zorlamayacak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Tunus’tan dönüşü sonrasında sol kulağındaki rahatsızlık tekrarlamıştı. Rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır seyahatini iptal etmek zorunda kalan Cumhurbaşkanı’nın bu sorunu şubat sonunda teslim edilecek Gulfstream G550 tipi iş jeti ile çözülecek.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen hafta sol kulağında tekrarlanan rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır’a yapacağı ziyareti iptal etmek zorunda kaldı. Bu sorun, şubat sonunda teslim edilecek ve THY tarafından satın alınan Gulfstream G550 tipi uzun menzilli iş jeti ile önemli ölçüde çözülecek. G550, 29 bin 220 feet yani 8 bin 906 metre yüksekliğe kadar kabinde deniz seviyesiyle aynı basıncı veriyor. Böylece kulak ağrısı çeken yolcular, basınç farkı olmadığı için özellikle alçalmalarda sorun yaşamıyor.

Dışişleri Bakanlığı döneminde çok sık uçan Gül, 18 Mart 2006’da Tunus’tan dönüşünde sol kulağında ciddi bir rahatsızlık yaşadı. Çok sık uçan, gittiği yerlerde sürekli farklı iklim değişiklikleri yaşayan Gül’ün yakalandığı gribal enfeksiyonlarla birlikte boğazdan orta kulağa uzanan östaki borusunda enfeksiyon nedeniyle tıkanma meydana geldi. Kulak boşluklarının havalandırması aksamaya başladı. Uçakla yapılan seyahatlerde kabindeki yüksek basınç, kanalların tıkalı olması nedeniyle hava basıncını dengeleyemediği için orta ve dış kulak arasındaki zarın üstünde negatif basınç meydana getirmeye başladı.

AMELİYAT OLDU

Zarın zarar görmesi sonucunda işitme kaybı, denge bozulması gibi sonuçlar oluşabileceği için Gül, 20 Mart 2006’da GATA’da Prof. Dr. Albay Sertaç Yetişer ve ekibi tarafından ameliyat edildi. Sonrasında denge kaybının önüne geçilmesi için tedavi GATA’daki basınç odasında devam etti. Gül, ameliyattan 85 gün sonra uçmaya başladı.

Uçaklar 10 bin feet yani 3 bin 300 metreye kadar kabin basıncına ihtiyaç duymaz. Bu yüksekliğin üzerindeki uçuşlarda, düşen oksijen oranı ve basınçla birlikte kabin basınçlandırılır. Havayolu uçaklarını seyir irtifaları olan ortalama 8 ila 12 bin metre yükseklikte kabindeki basınç uçuş ekibinin ve yolcuların rahat edebilmeleri için ortalama 2 ila 2 bin 600 metreye arasında değişir. İç kulak basınç travması geçirenler için en büyük sorun alçalma sırasında yaşanır. Kabin basıncındaki hızlı değişim kulakta kalıcı sorunlara neden olabilir.

İş jetlerinde ise seyir yüksekliği normal yolcu uçaklarından çok daha yüksek olduğu için yolcularına bunu hissettirmemek için özel kabin basınçlandırma sistemi bulunuyor. Örneğin Gulfstream G550’de en yüksek seyir irtifası olan 51 bin feet yani 15 bin 544 metrede 1828 metrelik basınç uygulanıyor. Bu rakamlar halen kullanılan Gulfstream G4 tipi ATA ve GAP uçaklarında ise 9 bin 144 metrede 405 metre, 13 bin 716 metrede ise 1828 metre. Airbus A319CJ tipi ANA uçağında ise kabin irtifası normal yolcu uçaklarında olduğu gibi 2 bin ila 2 bin 600 metre arasında değişiyor.

HEKİME DANIŞILMALI

Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Doçent Doktor Muzaffer Çetingüç, bu tür durumlarda rahatsızlık yaşayan yolcuların çok dikkatle hareket etmeleri, uçuş öncesinde alınacak ilaçlarla ilgili olarak da hekime danışılmasını tavsiye ediyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda amatör pilot olan Profesör Doktor İbrahim Hızlan, Cumhurbaşkanı Gül’ün yaşadığı olay daha tazeyken yapacağı uçuşun risk taşıdığına dikkat çekiyor. Kısa mesafeli uçuşlarda helikopter kullanımında ise kabindeki yüksek gürültünün orta kulakta sorun yaratabileceğini belirtiyor.

DİKKATLİ OLUN

Nezle, grip gibi üst solunum yolunu etkileyen enfeksiyonların etkisindeyken uçmak zorunda kalırsanız öncelikle doktora danışmakta fayda var. En çok sıkıntıyı, uçak alçalırken çekeceksiniz. Kabin basıncındaki değişiklikler, kulaklarınıza yoğun bir baskı yapacak. Alacağınız önlemlerle bu ağrıları azaltabilirsiniz.

Burun tıkanıklığını açmak için uçuştan 45-60 dakika önce doktorunuzun önerdiği burun açıcı damla veya ödem çözücü nezle ilaçlarını alın.

Sakız çiğneyin, yudum yudum su için.

Basınç değişiminin kulaklardaki etkisini azaltmak için "valsavra manevrası"nı deneyin. Burnunuzu kanatlarından sıkıştırın. Ağzınızı kapatıp yutkunmaya çalışın. Eğer nezle veya gripseniz, kulağınızda büyük baskı oluşacağı için valsavra manevrasını kesinlikle yapmayın.
Yazının Devamını Oku

Emirates pilotları sessiz motor yüzünden uyuyamadı

14 Aralık 2008
Airbus A380’lerin aşırı sessiz motorları sorun yarattı. Pilotlar dinlenme odasında kabinden gelen gürültü yüzünden uyuyamadı. Oysa eskiden motor gürültüsü yolcuların gürültüsünü bastırıyordu. Dünyanın en büyük yolcu uçağı olan Airbus A380’de görev yapan Emirates Havayolları pilotları, uçağın çok sessiz olması nedeniyle dinlenme yerinde uyuyamadıklarını açıkladılar. Daha önceden görev yaptıkları uçaklarda motor gürültüsünün tüm seslerin üzerine çıktığını belirten pilotlar, acil önlem alınmasını istedi. Dubai merkezli havayolu, imalatçı Airbus ile sorunu çözmek üzere mühendislik çalışmaları başlattı.

Emirates Havayolları, A380’i halen Dubai çıkışlı New York ve Londra hatlarında kullanıyor. Bu uçuşlarda 3 pilot görev yapıyor. Dönüşümlü olarak uçan pilotlardan biri, seyir sırasında A380’in ekonomi sınıfının bulunduğu birinci katta arka taraftaki dinlenme odasına geçerek istirahat ediyor. Bu odada yatak, koltuk, eğlence sistemi için ekran ve kulaklık bulunuyor. Kabin memurları için de uçakta dinlenme alanları birinci katta arkada yer alıyor.

Uçağın çok sessiz olduğunu belirten pilotlar, kabindeki tüm gürültünün dinlenme odasına gelmesinden şikayetçi. En çok ağlayan bebek, odanın hemen karşısındaki tuvalette kullanılan sifon ve yolcuların kabin memurlarını çağırmak için bastıkları düğmelerin ikaz sesinin dinlenme odasına ulaştığını belirtiyor. Zaman zaman yolunu şaşıran yolcular, tuvalet yerine dinlenme odasına girmeye çalışıyor.

Daha önceden Airbus A340/A330 ve Boeing 777’lerde görev yapan pilotlar, bu uçaklarda kabinden gelen gürültünün motor sesiyle tolere edildiğini ve sorun yaşanmadığını vurguluyor. Pilotlar dinlenme odasında ancak kulak tıkaçları ile yatabildiklerini, acil durumlarda ise kokpitten çağırıldıklarında duyamadıklarını belirtiyorlar.

ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Airbus mühendisleri ile çalışmalara başlayan Emirates, pilotların dinlenme odalarına özel bir sistem yerleştirecek. Kabinden gelen gürültü, aksi yönünde ses dalgaları oluşturularak kırılacak. Benzer bir sistem Bombardier imalatı Dash 8Q400 tipi pervaneli bölgesel uçaklarda da kullanılıyor. Airbus mühendisleri, uçağa ekstra ağırlık oluşturmadan sorunu çözerek şikayetleri azaltmayı planlıyor.

Airbus, A380’in kabin tasarımında dinlenme bölümleri için havayollarına üç öneride bulunmuştu. Emirates, pilotların dinlenme odasının uçağın birinci katında arkada olmasını tercih ederken diğer A380 kullanıcıları olan Singapur ve Avustralyalı Qantas Havayolları ise kokpitin arkasını istemişti. Airbus’ın üçüncü önerisi olan kokpitin hemen alt kısmında kargo bölümüne yerleştirilecek dinlenme odası ise pilotların burayı "klostrofobik" bulması nedeniyle istenmemişti. Singapur ve Qantas’ın önde yer alan pilot dinlenme odalarında yapılan ölçümlerde dış ses etkisinin Emirates’in uçaklarına göre daha düşük seviyede olduğu belirlendi.

A380’in toplam 58 adetlik siparişle en büyük müşterisi olan Emirates’in filosunda dev uçaktan halen üç adet bulunuyor. Şirket önümüzdeki günlerde teslim alacağı A380’lerle Avustralya’da Sydney ve Auckland hatlarında uçmaya başlayacak.

NordWind uçuyor

Rusya’da yabancı bir yatırımcı tarafından kurulan ilk havayolu olan NordWind, seferlerine başladı. Uzun yıllar Gözen Havacılık Grubu’nda yönetici olarak çalışan ve Free Bird Havayolları’nın da Genel Müdürlüğü’nü yapan Emre Gürçay tarafından kurulan şirket, ilk seferini 5 Aralık’ta Moskova’dan Mısır’ın Hurghada şehrine yaptı.

Rus sivil havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtıklarını söyleyen Gürçay, "Rusya’da ilk defa yabancı bir yatırımcıya havayolu kurma izni verildi. İki Boeing 757-200 tipi yolcu uçağıyla seferlere başladık. 2009’da dört uçağa çıkıyoruz. 2010’daki hedefimiz filomuzu geniş gövdeli, uzun menzilli uçaklarla büyütmek. Uçak tipi konusunda görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi.

Boeing 757-200 tipi iki adet uçağa sahip şirket, uçuş ağını Türkiye’nin yanı sıra Tunus, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa ülkelerinde farklı noktalarla genişletmeyi planlıyor.

NordWind, filosuna katacağı üçüncü Boeing 757’yi bu ay içinde, dördüncüsünü de gelecek yıl mart ayında teslim alacak. Toplam 215 koltuk kapasiteli 757-200’ler, 7 bin kilometre menzili ile Moskova çıkışlı bir çok tatil noktasına duraksız uçabiliyor. Charter yani tarifesiz sefer yapan şirket, aynı zamanda diğer havayolu şirketlerine "wet lease" olarak adlandırılan uçaklarını ekipleriyle birlikte kiralama yetkisine de sahip.

Eğitim uçağına Alp Havacılık imzası

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TUSAŞ’ın Hava Kuvvetleri için üreteceği KT-1T eğitim uçağının kuyruk bölümünde yer alan yatay ve dikey stablize kumanda yüzeyleri Eskişehir merkezli Alp Havacılık tarafından imal edilecek. TUSAŞ’ın alt yüklenicisi olarak görev yapacak Alp Havacılık halen Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerinde F-22, F-35 savaş uçakları, Boeing 787, 737 ve Airbus A380 yolcu uçakları ve Sikorsky’nin Blackhawk, Seahawk, S76, S92, CH53K serisi helikopterlerinde kullanılan teknoloji yoğun parçaların imalatını gerçekleştiriyor. 2009’da 50 milyon dolar ihracat hedefleyen Alp Havacılık çalışan sayısını önümüzdeki yıl 280’den 400’e çıkartacak.

ERKEN AL, UCUZ UÇ

Türk Hava Yolları ile 1 Ocak - 31 Mart 2009 tarihleri arasında uçacak yolculardan biletlerini 31 Aralık’a kadar alanlar, yüzde 20 indirim kazanacak. Özel yolcu programı Miles&Smiles üyeleri de aynı tarihlerde geçerli yüzde 20 daha az mil kullanarak ödül bilet alabilecek. Promosyon, Türk Hava Yolları’nın alt markası olan AnadoluJet’in uçuşlarında da geçerli.

İngiliz Havayolları British Airways, 31 Mart 2009’a kadar İstanbul ve İzmir çıkışlı Amerika ve Kanada uçuşlarında gidiş-dönüş, vergiler ve servis ücretleri dahil New York’a 477, Boston ve Chicago’ya 604, Washington’a 614, Phoenix’e 804, Philadelphia’ya 654, Calgary’e 765, Montreal ve Toronto’ya 656 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor. Kampanya biletlerinin satışı 28 Aralık’ta son buluyor.
Yazının Devamını Oku

Başarılı rapor

7 Aralık 2008
Isparta uçak kazasında hatalar çok net biçimde ortaya çıkıyor. Hazırlanan bu rapor, Türkiye’nin çok önemli bir sorununu ortaya koyuyor ve benim tarafsız kaza-kırım ekibi oluşturulması önerimi daha kurumsal bir yere taşıyor. Isparta uçak kazasından neredeyse bir yıl sonra kaza-kırım raporu açıklandı. Rapor, dünya standartlarına yakın bir kaza-kırım raporu olarak çıktı. Büyük dikkatle okudum. Hazırlayanlar; ekip, uçak, havayolu şirketi, denetleyici kuruluşlar ve havalimanı otoritelerine kadar bütün yönleri ile bir çalışma yapmışlar.

Ayrıntıların hiçbirisini gözden kaçırmamışlar. Üstelik, kokpitteki konuşmaları kaydeden CVR ve uçuş bilgilerini kayda alan FDR’dan ellerinde neredeyse hiçbir veri olmamasına rağmen kazanın bütünlüğünü ortaya koymuşlar. Artık kaza-kırım raporu, adli makamların elinde. İncelenecek, dava bitince bütün tarafların suçları ortaya çıkacak.

Kaza, büyük oranda pilotaj hatası. Arkasında havayolu şirketinin pasaklılığından, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün denetim eksikliklerine, Isparta Havalimanı yöneticilerinin kazanın olduğu tepedeki bir yapıya ışık taktırmamasına kadar uzanan ikincil nedenlerle dolu. Suç ve ceza, ikincil nedenlerde de mutlaka birbirini bulacaktır. Bundan endişem yok. Ama yine de kazada, pilotaj kadar büyük hataların oluştuğu çok net biçimde gün ışığına çıkıyor. İkincil nedenlerin yoğunluğu, birinci nedenin dramatik alt yapısını hazırlamış görünüyor.

ULUSAL TAŞIMACILIK EMNİYET KURUMU

Aslında bu rapor, Türkiye’nin çok önemli bir sorununu da ortaya koyuyor. Bu kazadan sonra rapor, benim tarafsız kaza-kırım ekibi oluşturulması fikrimi daha kurumsal bir yere taşımış. Amerika’daki gibi bütün kazaları inceleyecek bir yapının oluşması raporda gündeme getirilmiş. Kısa adı NTSB (National Transportation Safety Board) olan bir kuruluş bu. Bütün hava, deniz, demiryolu ve karayolu kazalarını bu kuruluş inceliyor. Kurallar koyuyor. Uyarıyor. Tamamen tarafsız çalışıyor. Ekonomik özgürlük içinde karar veriyor. Şimdi Türkiye de kendi NTSB’sini kurabilir.

Bu nasıl yapılıyor?

Kurum, bütün kazaları incelemekle görevlendirilir. Satılan tüm bilet ücretlerine birkaç kuruştan birkaç YTL’ye kadar değişen vergi konur. Adı "Güvenlik Vergisi" olabilir. Uçak biletinden otobüse, trenden şehir hatları vapuruna kadar tüm ulaşım ağını kapsar. Belki şehir için belediye otobüsünden, özel taşıyıcılara kadar her birinin bilet ücretinden birkaç kuruş yada birkaç YTL alınır... Oran, biletin değerine göre ayarlanır. Yani, bir doğru orantı kurulur.

HİÇBİR KAZA KARANLIKTA KALMAZ

Bu para ile tamamen bağımsız, uluslararası, kendisini kanıtlamış laboratuvarlar, teknik araştırma kuruluşları ile çalışacak bilirkişi ekipleri oluşturulabilir. Ve bu ekip bir kurum çatısı altında birleşir. Siyasi iktidarla bağı olmaz. Hiçbir bakanlığa bağlanmaz.

Uçak kazasından şarampole yuvarlanan otobüse, durup dururken raydan çıkan trene, hafif fırtınalı bir havada suya gömülen feribota kadar geniş bir yelpazede çalışır. Olaylar karanlıkta kalmaz. Kazanın bütün tarafları elleri yüreklerinde bu kurumun vereceği kararı bekler. Suç ve ceza doğru noktada birleşir. Caydırıcılık baskın olur. Kazalar olmadan önlenebilir.

Isparta’da düşen World Focus Havayolları’na ait Atlasjet yolcularını taşıyan MD83 kazasının kaza-kırım raporunu hazırlayan ekip tarafsız bir kurum oluşması konusunda da fikir birliğine varmış.

YAŞAYAN RAPOR

Kurul Başkanı Ferudun Seren, Uçak Mühendisi Hamza Dinç, Havacılık ve Uzay Mühendisi H. Emre Ballı, Endüstri Mühendisi Burçin Efe Silsüpür, THY Kaptan Pilotu Nuri Sakarya ve Onur Havayolları Kontrol Pilotu Kaptan Pilot Seyfettin Keskin çok başarılı çalışmalarıyla Isparta kazasını bütün aritmetiği ile önümüze koydular.

Kaza-kırım raporları yaşayan raporlardır. Yeni bir şey bulunduğu zaman eklenir. Bu raporlar başka kazalar içinde örnekler, belgeler oluşturur. İşte Isparta raporu bütün standartları doğru oluşmuş bir rapor. Kurulun önerdiği tarafsız taşımacılık emniyet kuruluşu için şimdi adım atmanın zamanı. Hızla organize olup bu kurumun adını koymak ve ekonomik özgürlüğünü sağlayarak çalışmaya başlaması için herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır.

AYDIN KIZILTAN ONUR HAVAYOLLARI’NDA

Isparta’daki kaza sırasında World Focus Havayolları’nın Genel Müdürü olan Aydın Kızıltan, Onur Havayolları’nda danışman olarak göreve başladı. Kaza raporunda eğitimden bakıma tüm konularda eksikliği görülen havayolu, daha sonra adını Ankair olarak değiştirmişti. Kural gereği en az 3 uçakla uçması gereken şirket, düşen MD83 yerine öngörülen sürede başka bir uçak getiremediği için operasyon yetkisi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından iptal edilmişti.

THY first class’a hazırlanıyor

Uçaklarında first class uygulamasına yeniden dönme kararı alan THY, 3 yıllığına kiralayacağı Boeing 777’lerde bu hizmeti verecek. 8 koltuklu first class, süit tasarımına sahip.

Türk Hava Yolları, 1990’lı yıllarda uzun menzilli hatlarda uyguladığı first class’a geri dönüyor. Hintli Jet Airways’den kiralama çalışmaları süren Boeing 777-300ER’lerin filoya katılmasıyla THY uzun menzilde first, business ve ekonomiden oluşan üçlü kabin hizmetine başlıyor.

Havayolları son yıllarda kalite standartlarını artırdıkları first ve business class hizmetlerinden ciddi para kazanıyor. Uçuş maliyetleri first ve business’la çıkarken ekonomi yolcuları ve kargodan elde edilen gelir şirketin kár hanesine yazılıyor. İstatistikler, first class yolcu sayısının ekonomik krize rağmen geçen yıla oranla son aylarda sadece yüzde 1,6 düştüğünü ortaya koyuyor.

HAZIRLIKLAR BAŞLADI

Uçaklarında first class hizmetine yeniden dönme kararı alan THY, uygulamayı 15 Aralık’ta gelmesi planlanan 777’lerle başlatmayı planlıyor. Uçakta first class’a yakışır hizmetin sunulması, ikramın hazırlanması amacıyla Do&Co’nun patronu Attila Doğudan ve THY İkram Başkanı Ahmet Doğan liderliğinde özel bir çalışma başlatıldı. Dünyanın en büyük havayollarına first class ikramı yükleyen, first yolcu salonlarının yiyeceklerini sunan Do&Co bu konuda tecrübesini, THY ile ortak kurduğu şirket üzerinden sunacak.

Uçakta toplam 8 first class koltuğu bulunuyor. Bunların ikisi sağ, diğer ikisi de sol tarafta cam kenarında ve tekli. Ortada ise iki kişinin yan yana oturduğu dört koltuk var. Her koltuk, havayollarında artık first class standartları arasında yer alan "süit" tasarımına sahip. Yani koltuklar, açılır-kapanır koloniel tarzda özel kapılarıyla, yolcuya özel alan oluşturuluyor.

210 SANTİMETRELİK YATAK

Tek kişilik koltukta yolcuya ayrılan alan 2.41 metrekare. 180 derece yatabilen koltuk böylece 210 santimetrelik yatak haline geliyor. İki koltuk arasındaki mesafe ise 232 santimetre.

Koltukların önünde 58.4 santimetrelik ekranlar bulunuyor. Yaklaşık bin kanalın olduğu eğlence sistemini baştan sona seyretmeniz yaklaşık 200 saati buluyor. Filmleri, müzikleri kendinizce liste hazırlayıp seyredip-dinleyebiliyorsunuz. İstediğiniz yerde durdurup, ileri-geri almak da mümkün.

Koltuğun yan tarafında ise yolcuların eşyalarını, ayakkabısını koyacağı küçük bir dolap yer alıyor. First class’taki başka bir yolcuyu koltuğun özel tasarımı sayesinde karşınıza alıp sohbet edebilirsiniz. Geniş, katlanır masa, özellikle yemek sırasında rahat hareket etmenizi sağlıyor.

Ekonomik sıkıntıdaki Jet Airways’in ilk etapta THY’ye uçuş ekipleriyle kiralayacağı uçaklar, ağırlıklı olarak Uzakdoğu’ya yapılan seferlerde kullanılacak. İlk 3 ay eğitim amacıyla THY pilotları yabancı ekiplerle uçacak. Kabinde de Jet Airways’in hostesleri bulunacak.
Yazının Devamını Oku

Kriz, havacılığı vurdu 450 uçak yere indi

30 Kasım 2008
11 Eylül’den bu yana bir türlü toparlanamayan Amerika’daki havayolu şirketleri, 276 uçağı park yerine çekti. Türk havacılığının ise krizden henüz tam anlamıyla etkilenmediği görünüyor. Açıklanacak ekim ve kasım yolcu rakamlarıyla krizin boyutu daha kesin ortaya çıkacak.

Ekonomik krizin havacılık sektörüne etkisi ağır oldu. Batan havayolu sayısı 60’ı geçerken şu ana kadar 450 uçak da yere indi. Şirketler seferlerin azalması nedeniyle işletme maliyetleri yüksek olan uçakları filolarından çıkartmaya başladı.

En fazla uçak ABD’de yere indi. 11 Eylül’den bu yana bir türlü toparlanamayan Amerika’daki havayolu şirketleri, 276 uçağı park yerine çekti. Bunlar arasında yakıt sarfiyatı yüksek, yaşları ilerlediği için bakım masrafları her geçen gün artan MD80 serileri, Airbus A300 ve Boeing 767 ve 747-200/300’ler ilk sırada yer alıyor. Uzmanlar krizin devam etmesiyle birlikte zaten ekonomik kullanım ömürlerini tamamlayan bu uçakların bir daha uçamayacağına dikkat çekiyor.

Sayıların artmasıyla birlikte ortaya bir de park sorunu çıktı. Başta California ve Arizona olmak üzere kuru iklime sahip, çölde bulunan Majove, Tucson gibi meydanlar adeta uçak doldu.

RAKAMLAR EKSİDE

Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği’nin (IATA) önceki gün açıkladığı rakamlara göre ekim ayında taşınan yolcu sayısı geçen yıla oranla yüzde 1.3 düştü. Kargoda ise yüzde 8’lik çok keskin bir azalış var. Havayollarında business yolcu sayısı ise hızla düşüyor. Şirketlerin en iyi business müşterileri geçmişte finans sektörüydü. Kemer sıkma politikalarıyla birlikte bir çok şirket first-business seyahatleri kısıtladı. First’te küçük bir oranda düşüş yaşanırken business’ta yolcu sayısındaki azalma yüzde 25’e çıktı.

Varili 147 dolara kadar yükselen petrolde daha birkaç ay öncesine kadar tahminler yıl sonunda fiyatların 200 dolara kadar tırmanacağı yönündeydi. Bir çok şirket "hegde" olarak adlandırılan sabit yakıt fiyatı uygulamasına geçti. Petrol dağıtım şirketleri ile uzun dönem anlaşmaları yapan havayolları, ağırlıklı olarak 110-120 dolar seviyesinden fiyatları sabitledi. Ancak petrol fiyatları hızla 60 dolara düşence, şaşan hesaplar ciddi zararı da yanında getirdi.

SİPARİŞLER NE OLACAK

Havayolları önlem alıp uçakları yere indirirken, 2009’da teslim edilecek siparişler konusunda sıkıntı yaşanıyor. Yapılan hesaplamalar, gelecek yıl 70 milyar dolar değerinde yaklaşık bin uçağın teslim edileceğini ortaya koyuyor. Ancak en büyük sorun kredilerde. Bankaların kredi musluklarını kapatması nedeniyle sistemin nasıl işleyeceği bilinmiyor.

Finansal kiralama şirketleri ise geri dönen uçaklarına yeni müşteriler bulmak için inanılmaz indirimler ve fırsatlar sunuyor.

TÜRK PAZARI

Krizden henüz Türk havacılığı tam anlamıyla etkilenmedi. İlk kurban, Antalya merkezli Inter Havayolları oldu. Uzun süredir ortak arayan şirket, faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Yolcu sayılarının düştüğü kış sezonunda Inter’i birkaç şirketin daha izleyeceği sektörde en çok konuşulan konular arasında.

Özel havayolları için hac operasyonu bu ortamda ciddi bir can simidi oluşturmuş durumda. Onur Air, Atlasjet ve Sky, filosundaki çok sayıda uçağı hac operasyonu için Suudi Arabistan’a gönderdi. Ancak yaz sezonu için kimse ümitli değil. Son birkaç yıldır artan turist sayısında önümüzdeki yıl ciddi düşüş bekleniyor. THY ise büyüme rakamlarını 4 yıl sonra yeniden tek haneli oranlara çekti. THY büyümesini sürdürebilmek için transit yolcuya ağırlık vererek pazarı elinde tutmaya çalışıyor.

Uçak siparişi açısından ise Türk pazarında hareket sürüyor. THY bir yandan alacağını açıkladığı 105 uçak için imalatçıları kızıştırırken, diğer şirketler de fırsatlardan yararlanıp filolarının optimum hale getirmeye uğraşıyor. Pegasus verdiği 24 adetlik 737-800 siparişinde teslim almaya başladığı uçaklarıyla filosunu yeniliyor. SunExpress’te 757’lerini iade ederek tamamen 737-800’lerden oluşan 20 uçaklık bir yapıya geçiyor. Onur Air teslim aldığı A300-600’le Cidde operasyonunu güçlendiriyor. Saga’nın yeni siparişlerinin yanı sıra Kuzu Kargo da Emirates’ten satın aldığı üç A310-300 kargo uçağını teslim almaya başladı.

Özel uçak pazarında ise iş adamları kriz ortamında temkinli davranıyor. Soyak Grubu, almayı planladığı ikinci uçağı Gulfstream G200’den vazgeçti. Bazı şirketler ise imalatı tamamlanan uçaklarını teslim almakta tereddütlü davranıyor. Hava taksi pazarına girmek isteyen 2-3 grup da yatırımlarını durdurdu. Yurtdışında ise ikinci el iş jetlerinde uçak tipine bağlı olarak 3-10 milyon dolar arasında indirim yapılıyor.

KRİZDE UCUZ UÇUŞLARI KAÇIRMAYIN

Havayolu şirketleri krizden en az zararla çıkmak ve doluluklarını artırmak için bugünlerde promosyon kampanyalarına hız verdi. Birkaç yıldır hızla artan fiyatlar, yükselen maliyetlere rağmen tekrar düşüşe geçti. İşte kaçırılmayacak fırsatlar:

Air France-KLM, 15 Aralık’a kadar ve 2 Ocak-31 Mart 2009 tarihleri arasında geçerli ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş, vergiler hariç Atlanta 333, Boston ve Chicago 259, Houston 363, Los Angeles 353, Montreal 329, New York 249 ve Washington da 269 Euro’dan başlıyor.

Avusturya, kırmızı bilet kampanyası ile Viyana’ya ekonomi sınıfı, vergiler dahil, gidiş-dönüş 206 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.

Emirates, Dubai’ye salı, cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 22.35’te gerçekleştirdiği ikinci uçuşlarında ekonomide 224, business class’ta 777 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor. 12 Aralık’a kadar geçerli kampanyada ise ekonomi sınıfı, vergiler hariç Şanghay ve Guangzhou 775, Hong Kong ve Kuala Lumpur 750, Bangkok ve Singapur 690, Hindistan’daki tüm uçuş noktaları 660, Johannesburgh ise 800 Euro’dan başlıyor.

Sun Express, iç hat uçuşlarında tüm hatlarda ilk 49 koltuğu tek yön, herşey dahil 49 YTL’den satışa sundu. Kampanya İstanbul Sabiha Gökçen, İzmir, Antalya ve Bursa’dan yapılan uçuşlar için geçerli.

Elektronik postayla şikayet

Yolcular, havalimanları veya havayollarıyla yaşadıkları tüm sorunları elektronik posta ile Avrupa Birliği’ne şikayet edebilecek. Yolcuların passengersrights@ec.europa.eu elektronik posta adresini kullanarak yapacakları şikayette geri dönüş için kimlik bilgilerinin de girilmesi isteniyor.
Yazının Devamını Oku

Uyuşturucu baronları hikáye uçağı vorteks düşürdü

23 Kasım 2008
Meksika’da 4 Kasım’da meydana gelen ve içişleri bakanının da hayatını kaybettiği uçak kazasında sis perdesi aralanmaya başladı. Uyuşturucu baronlarına karşı verdiği mücadele ile tanınan Bakan Juan Camilo Mourino’nun uçağı, ne sabotaja uğramış, ne de suikasta kurban gitmişti. Learjet 45 tipi özel jet, önünde uçan bir yolcu uçağının "vorteks" olarak adlandırılan kuyruk rüzgarı türbülansına kapılarak kontrolden çıkmıştı. İşte güvenlik kamerası ile çözülen kazanın hikáyesi... Meksika İçişleri Bakanı Juan Camilo Mourino’nun arasında bulunduğu 6 yolcu, bir kabin memuru ve iki pilottan oluşan uçuş ekibiyle yerel saatle 17.00’de Mexico City Havalimanı’na gitmek üzere San Luis Potosi Havalimanı’ndan kalkmıştı. Hükümet uçuşları için kullanılan ve Segop şirketi tarafından işletilen uçak, 1999 model bir Learjet 45’ti.

Saat 18.20’de uçak iniş için alçalmaya başladı. Mexico City Havalimanı, yoğun günlerinden birini yaşıyordu. Saatler 18.42’yi gösterirken artık uçak aletli iniş sistemi ile son yaklaşmaya girmişti. Pilotlar, Hava Trafik Kontrol Merkezi (ATC) ile son kez konuşarak 05 sol pistine inmek üzere kule frekansına geçtiler. İşte bu anlar, pilotların yerle yaptıkları en son konuşma oldu.

Learjet 45, ani bir sarsılmanın ardından dik bir açıyla dalmaya başladı. Birkaç saniye içinde uçak yaklaşık 1500 metre yükseklikten hızla alçalarak şehir trafiğinin en yoğun olduğu noktalardan birine çakıldı. Kazada uçaktakilerin yanı sıra, yerde de 6 kişi hayatını kaybetti.

GÜVENLİK KAMERASI

Kamuoyunda ciddi tartışmalar başlarken hükümet kazanın aydınlatılması için hemen harekete geçti. Kara kutu kayıtları, tanıklar dinlendi. Pilotlar, iniş yaklaşırken yere herhangi bir arıza bildirmemişti. Kazayı çözen, olay yerine yakın bir heliporttaki güvenlik kamerası oldu. Görüntüler analiz edildi. Uçağın iniş takımları aşağıda tam 46 derecelik dalış açısıyla hızla yere doğru alçaldığı belirlendi. Böylesine bir dalıştan çıkmak neredeyse imkansızdı. Peki bir anda uçak neden böylesine yüksek bir dalış açısına ulaşmıştı?

Learjet’in düşmesinden kısa süre önce, Meksika Havayolları’na ait Boeing 767-300 tipi geniş gövdeli yolcu uçağı aynı noktadan geçmişti. Her iki uçak arasında mesafe 4.15 deniz mili yani 7.7 kilometreydi. Kurallara göre yaklaşmada iki uçak arasında minimum 5 mil yani 9.25 kilometre olması gerekiyordu. Öndeki uçağın türbülansı henüz bitmemişti.

Uçaklar aynı gemiler gibi arkalarında kalan havada girdaplar bırakarak ilerler. Bunlara kuyruk rüzgarı türbülansı veya vorteks denir. Uçakların kanat ucundan geriye doğru yayılan ve aksi yönde dönen, düzensiz çalkantıları, arkadan gelen uçaklar için zaman zaman çok ciddi tehlikelere neden olabiliyor. Yapılan ölçümlerde vortekslerin hızlarının saniyede 100 metreye kadar çıktığı saptanmış durumda. İstatistikler şu ana kadar 58 vorteks kazasının meydana geldiğini ortaya koyuyor.

Ağır uçakların ardından oluşan vortekslerin etkisi en az 2 dakika sürüyor. Bu süre bitmeden küçük uçakların yapacağı inişlerde kaza riski çok fazla. Arka arkaya iniş yapacak uçakların aralarındaki mesafe kule tarafından en az dört mil olarak ayarlanıyor. Eğer önden ağır uçak iniyorsa bu mesafe en az 5-7 mile kadar çıkartılıyor. Hatta bu mesafe sonrasında birkaç dakika daha beklenerek türbülansın iyice dağılması sağlanıyor. Bu kazada ciddi bir kural hatası yapıldığı ortaya konuluyor.

PİLOTLARIN SAATLERİ DÜŞÜKTÜ

Kazayla ilgili bir başka konu ise pilotların Learjet 45 uçak tipindeki uçuş saatleri. Kaptanın uçak tipinde 20, ikinci pilotun ise 80 saat gibi çok düşük rakamlarda olması, pilotlar konusunda soru işaretlerini de yanında getiriyor. Uzmanlar, pilotların uçağı yeterince tanımaması nedeniyle yüksek süratli uçağı kontrol edemediklerini ortaya koyuyor. Ancak olay kesin olarak yapılacak detaylı araştırmalar sonrasında açıklanacak kaza raporuyla ortaya çıkacak.

Katar bölgede İstanbul’dan büyüyor

Doha’dan İstanbul seferlerini son bir yılda 3’ten, 7’si yolcu, ikisi de kargo olmak üzere toplam 9 uçuşa çıkartan Katar Havayolları, Balkanlar bölgesinde Türkiye’den büyümek üzere yönetim değişikliğine gitti. Hızlı büyümede ciddi katkısı olan havayolunun Türkiye müdürü Eric Willems, Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan’dan ve Balkanlardan sorumlu bölge müdürü oldu. Katar’ın Türkiye uçuşlarına başlamasından itibaren, İstanbul ekibinde görev yapan Ferit Aksun da havayolunun Türkiye, Bulgaristan ve Makedonya’dan sorumlu satış müdürlüğüne getirildi. Mehtap Topçu ise pazarlama ve fiyatlandırma koordinatörü olarak görevini sürdürecek. Bölgedeki hızlı büyümesini devam ettiren Katar, önümüzdeki aylarda Bulgaristan’a da uçmaya başlayacak.

Bu fırsatları kaçırmayın

Air France, son satış tarihi 25 Kasım, seyahat tarihleri 1 Ocak-31 Mart 2009 arasında geçerli, ekonomi sınıfı, vergiler hariç gidiş-dönüş New York ve Philadelphia’ya 130, Seattle’a da 230 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.

Emirates Havayolları’nın Türkçe hizmet veren www.emirates.com.tr sitesi açıldı.

Iberia’nın son biletleme tarihi 31 Aralık’a kadar olan kampanyasında ekonomi sınıfı, vergiler hariç, gidiş-dönüş Madrid, Barcelona, Bilbao, Valencia, Malaga, Sevilla, Lizbon ve Porto 99 Euro’dan başlıyor.

Pegasus Havayolları, İstanbul Sabiha Gökçen’den Samsun uçuşlarına 4 Aralık’ta başlıyor.
Yazının Devamını Oku

Aralığı en geniş koltuklar artık paralı

16 Kasım 2008
Ekonomik kriz ve artan maliyetler nedeniyle havayolları ayakta kalabilmek için ek gelir getirecek yeni arayışlara yöneliyor. Düşük maliyetli havayollarının uzun süredir uyguladığı acil çıkış kapısı önündeki geniş koltuklara ekstra ücret uygulaması, büyük şirketler tarafından da hayata geçirilmeye başlandı. Artık Singapur Havayolları uzun uçuşlarda acil çıkış kapılarının önündeki koltuklar için 50, Air France da 60 dolar alıyor.

Yolcu uçaklarında ekonomi sınıfında en geniş koltuk aralığı acil çıkış kapılarının yanında yer alan koltuklarda bulunuyor. Tahliye sırasında yolcuların rahat geçerek uçağı terk etmesi amacıyla bu aralıklar diğer sıradaki koltuklara göre tek koridorlu yolcu uçaklarında 16 santimetreden başlayıp uzun menzilli uçaklarda 35 santimetreye kadar daha geniş alan sunuyor.

Fark özellikle en az 8-10 saat süren uzun menzilli uçuşlarda daha da önem kazanıyor. Örneğin Türk Hava Yolları’nda Amerika, Uzakdoğu ve Güney Afrika seferlerinde uçacak bir çok yolcu, 24 saat önce açılan internetten yapılan on-line check-in işlemleri için bilgisayar başında adeta nöbet tutuyor. Erken davranan, geniş koltuğu kapıyor. THY henüz bu uygulamadan para almıyor.

Yolcuların acil çıkış kapılarının yanında yer alan koltuklara ilgisini keşfeden havayollarının bu koltukları ücretlendirme işlemini 20 yıl önce ilk Amerikan Southwest Havayolları başlattı. Sistem giderek tüm dünyada yayılmaya başladı.

Türkiye’de ise bu uygulamayı hayata Pegasus Havayolları geçirdi. Şirket, 1 Kasım 2006’dan itibaren iç hat uçuşlarında acil çıkış kapısı ve en önde yer alan 1A koltuğuna oturmak isteyen yolcularından 10 YTL fark alıyor. Onur Havayolları da iç hatlarda yolcularına bu koltukları 10 YTL karşılığında sunuyor. SunExress ise dış hat uçuşlarında tek yön 10, gidiş-dönüşte ise 20 Euro’ya yolcularına istediği koltuğun rezervasyonunu yapıyor. Yurtdışında ise örneğin Amerikan şirketleri bu koltuklardan 5 ila 40 dolar arasında değişen ücretler talep ediyor. Ayrıca özel yolcu programı üyeleri millerini kullanarak da bu koltuktan yararlanabiliyor.

KİMLER OTURAMIYOR?

Ancak bu koltuklar çocuklu ailelere, engellilere ve yaşlılara verilmiyor. Bunun nedeni, acil tahliye sırasında yolcunun çıkış kapısını açmakla ve tahliyeyi başlatmakla yükümlü olması. Bazı havayolu şirketleri ise acil çıkış kapısı yanında oturan yolcularına bu durumlarda ne yapmaları gerektiğiyle ilgili bilgi veriyor. Bunu yapamayacak veya yükümlülük almayacak yolcuların yeri kabin ekipleri tarafından değiştiriliyor.

Acil çıkış kapılarının bir ön sırasındaki koltuklar yatmıyor. Bunun nedeni tahliye sırasında alanı daraltmamak. Bu nedenle online check-in işlemi sırasında rahat oturmak amacıyla bu koltukları tercih etmemek gerekiyor. Ayrıca Boeing 737-800 modellerinde gövde ortasında her iki tarafta da ikişer adet acil çıkış kapısı bulunuyor. Acil çıkış kapılarının önündeki koltuklar yatmıyor.

Yapılan araştırmalar ekstra ücretli bu koltukların promosyon kampanyaları ile uygun fiyata bilet alan yolcular tarafından ağırlıklı tercih edildiğini ortaya koyuyor. Özellikle uzun menzilde talep şirketlerin beklediğinden daha çok.

Havayolları uygulamadan memnun. Örneğin Air France’da Airbus A330’da bu avantajdan sadece 4 koltuk yararlanırken sayı Boeing 747-400’de 22’ye yükseliyor. Büyük havayollarının uçtuğu onlarca uzun menzilli uçuş noktası ve filo yapısı göz önüne alındığında ortaya ciddi bir gelir çıkıyor. Kriz döneminde maliyetleri azaltan ve alternatif gelir noktalarına saldıran havayolu şirketleri bu tür uygulamaları daha da fazla yaygınlaştırmayı hedefliyor.

BU KOLTUKLAR NASIL ALINIYOR?

Havayolu şirketleri bu opsiyonu internetten yapılan check-in işlemi sırasında sunuyor. İşleminizi yaparken bu opsiyonu seçip parasını kredi kartı ile ödeyebilirsiniz.

Bu hizmeti internet üzerinden vermeyen havayolları için terminale erken gidin ve kontuarda acil çıkış kapısı koltuklarında oturmak istediğinizi belirtin.

Yanınızda çocuğunuz varsa, engelli yolcuysanız bu koltuktan yararlanamazsınız. Koltuğu alsanız bile uçakta yeriniz kabin memurları tarafından değiştirilir.

Uçakta bu koltukta otururken kabin memurları acil durumda çıkış kapısını açıp açamayacağınızı soracaktır.

Tahliyede sorun yaşamamak için ayağınızın altına çanta veya bavulunuzu koyamazsınız. Bu nedenle bagajınızı baş üstü dolaplara yerleştirin.

Acil çıkış kapılarının önündeki koltukların geriye yatmadığını unutmayın.

Swiss de İnci Gökçe’ye emanet

Swiss Intenational Havayolları Medya İlişkileri Departmanı, İnci Gökçe’yi Türkiye’de basın ve halkla ilişkiler sözcüsü olarak atadı. Şirketin Türkiye’deki halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim stratejilerinin belirlenmesinden sorumlu olacağını açıklayan havayolunun Güneydoğu Avrupa Başkanı Lalin Sabuncuoğlu-Janssen, Türk pazarını çok önemsediklerini belirterek "1997’den bu yana Alman Lufthansa Havayolları’nın basın ve halkla ilişler sözcülüğünü başarıyla yöneten İnci Gökçe, artık bize de destek vererek iki görevi birlikte yapacak. Havacılık sektöründe ciddi bir tecrübeye sahip Gökçe ile çalışmaya başlamaktan çok mutluyuz" dedi.

THY kargo filosunu büyütüyor

Türk Hava Yolları, 15 Ocak’ta filosuna katılacak yeni kargo uçağı ile hava kargo pazarında önemli bir güç kazanacak. Almanya’nın Dresden kentinde kargoya dönüşümü tamamlanmak üzere olan Airbus A310’un filoya katılmasıyla THY’nin kargo filosu dört uçağa yükselecek. Yıllık yüzde 9’luk büyüme ile Avrupa Havayolu Birliği arasında en hızlı büyüyen kargo şirketinin THY olduğunu söyleyen Kargo Başkanı Atilla Lise, "Yeni uçağımız 4 aylık çalışma EADS’nın EFW tesislerinde 40 ton kapasiteli kargo uçağına dönüştürüldü. Bu uçakla birlikte 18 noktaya yaptığımız tarifeli kargo uçuş sayımızı artırmayı hedefliyoruz" dedi. Her biri yaklaşık 9 milyon dolar harcanarak kargoya çevrilen A310’lar, iki yıl içinde yatırım giderlerini karşılıyor. 7 saat duraksız uçabilen A310’ların içinde uzun uçuşlarda pilotların dinlenebilmesi için THY uçaklarındaki en büyük yatak bulunuyor. Uzunluğu 2.10 metre, eni de 70 santimetre olan yatak 6 saatten daha uzun olan ve 3 pilotla gerçekleştirilen seferlerde kullanılıyor. THY önümüzdeki yıl uzun menzilli, geniş gövdeli kargo uçağı konusunda da çalışmalarını verilecek 105 uçak siparişine göre tamamlamayı planlıyor. Tolga ÖZBEK
Yazının Devamını Oku

Atatürk Havalimanı’nda kapasite 30 milyon yolcuya çıkıyor

9 Kasım 2008
İstanbul Atatürk Havalimanı İç ve Dış Hat Terminalleri, 40 milyon Euro’luk yatırımla büyüyor. 2006’da yanan Kargo Terminali arazisine doğru genişleyecek terminalle, Atatürk Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesi 27’den 30 milyon yolcuya çıkacak. Böylece yoğun saatlerde özellikle iç hatlar terminalindeki sıkışmanın önüne geçilecek. Yolcu konforu artırılacak.
/images/100/0x0/55ea7fcaf018fbb8f883f58d
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) açtığı Atatürk Havalimanı’nın İç-Dış Hatlar Terminali, Katlı Otopark ve Genel Havacılık Terminali’nin işletme ihalesini, TAV Havalimanları Holding 3 milyar dolarlık rekor teklifle 15.5 yıllığına kazanmıştı. İşletmede yeni dönem 10 Haziran 2005’te başlamıştı.

Son yıllarda hızla büyüyen Atatürk Havalimanı’nda, havayollarının uyguladığı tarifeler nedeniyle özellikle iç hatlarda zaman zaman ciddi yoğunluk yaşanması üzerine TAV, DHMİ ile imzaladığı anlaşma doğrultusunda çalışmalara başladı. DHMİ, terminalin 24 Mayıs 2006’ta yanarak kullanılamaz hale gelen kargo bölümüne doğru ilerlemesini onayladı.

YEDEK PİST BEKLİYOR

Anlaşma doğrultusunda 40 milyon Euro’luk yatırımı üstlenen TAV, ek ödeme veya ilave işletim süresi almadan inşaatı 2009 sonuna kadar tamamlayacak.

Atatürk Havalimanı’nın yolcu kapasitesi artırılırken 06/24 yönünde inşaatı gerçekleştirilmesi planlanan yedek pist konusunda DHMİ ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı arasında anlaşma sağlanmak üzere olduğu öğrenildi. Toplam 2 bin 300 metre uzunluğundaki mevcut 06/24 pisti, ortasında meydana gelen ve zeminden kaynaklanan çökme nedeniyle özellikle yağışlı havalarda çeşitli kazalara neden oluyor.

Yapılması planlanan yedek pist ile bu çökmenin önüne geçilmesi ve pistin Ataköy doğrultusunda uzatımı planlanıyor. Uçuş emniyetini ve havalimanının trafik kapasitesini artıracak yeni pist için Hava Kuvvetleri’ne ait araziden emniyet sahası için belirli bir bölüm alınması gündemde.

Yedek pistin yanı sıra Dış Hatlar Terminali’nin hemen arkasında yapımı süren SMART Projesi’nin yeni kule inşaatı ise beklenenden yavaş ilerliyor. Yağışların artmasıyla CIP Salonu önünde devam eden kule inşaatı etrafının çamur deryası haline gelmesi, yolcu şikayetlerine neden oluyor.

NELER YAPILACAK

Dış Hatlar Terminali 17 bin 920 metrekare büyütülecek.

Yeni yapılacak ek binada 3 adet körük yer alacak. Dış Hatlarda kapasite yıllık 3,5 milyon artırılacak.

İç kısımda yeni bilet satış noktaları açılacak.

İç Hatlar Terminali ise Dış Hatlardan verilen alanla 4 bin 557 metrekare büyüyecek.

İç hatlara ilave körüklerle birlikte toplam körük sayısı 15’e çıkıyor. Böylece yolcular terminalden vakit kaybetmeden uçağına binebilecek.

Yıllık iç hat kapasitesi 1.2 milyon artırılacak.

Kapasiteyi karşılamakta zorlanan otoparka ek olarak 29 bin 500 metrekare büyüklüğünde, 7 bin 500 araç kapasiteli yeni bir açık otopark yapılacak.

İlave yatırımlarda terminal altyapısı en modern teknolojik sistemlere sahip olacak.

VIP salonu, ilave tesisin altına taşınacak. VIP’in daha da büyütülerek kapasite ve konforunun artırılması planlanıyor.

Körük sayısının artmasıyla birlikte aprondaki trafik yükü azalacak.

Otobüse biniş bölümü yeniden tasarlanarak inşa edilecek.

BÖLGENİN EN ÖNEMLİ KAPISI

Hedeflerinin 2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul’un kapısı Atatürk Havalimanı’nı kullanan yolcuların konforunu ve sunulan hizmetin kalitesini artırmak olduğunu söyleyen TAV’ın CEO’su Sani Şener, "Atatürk Havalimanı 2000’de yılda 16 milyon yolcu ağırlıyordu. Bu rakam şimdi 27 milyona ulaştı. Atatürk Havalimanı’nın sadece Türkiye’nin değil, bölgenin en önemli kapısı. Normal artışın yanı sıra THY’nin de ciddi katkısıyla transit yolcu sayımız yıllık yüzde 20-30 yükseliyor. Yolcular Avrupa’dan gelip Uzakdoğu’ya, Ortadoğu’dan gelip Amerika’ya THY ile Atatürk Havalimanı üzerinden uçuyor" dedi. Yoğunluğun 15-16 saatlik dilimde olduğunu belirten Şener "Uçuşların 24 saate yayılmasıyla Atatürk Havalimanı yıllık 40-50 milyon yolcuya çıkabilir. Yeni yatırımlarımızla birlikte hedefimiz daha konforlu bir havalimanı" diye konuştu.

Yanınızdaki yolcuyla uçmadan tanışın

Air France-KLM, yolcularının chat yapabileceği, yolculuk tecrübelerini paylaşabileceği www.bluenity.com sitesini hizmete açtı. Fransızca, İngilizce ve Flamanca olarak 3 dilde hizmet veren internet sitesi sayesinde aynı uçakta uçan, yan koltukta oturan yolculara birbirleriyle uçuştan önce tanışma fırsatı sağlanıyor. Yolcular bu site üzerinden havalimanına gidiş-gelişlerini de ortak organize edebiliyor. İsteyen yolcular buraya Facebook bilgilerini ve seyahat fotoğraflarını da girebiliyor. Havayolunun hedefi bir yıl içinde siteye 300 bin üye kazandırmak.
Yazının Devamını Oku