Spottaki bu satırları geçen aralık ayında yazmıştım.
Yeni bir haber var şimdi o listeyle alakalı.
O zamanlar listede dikkatimi en çok DJ ve prodüktör olan Arem Özgüç ve Arman Aydın çekmişti.
4’üncü sıradaydı ikili.
Dünya genelinde en çok dinlenen şarkılarda yine 4’üncü sırada onların nam-ı sınırlarımızı aşan şarkısı “Astronaut in the Ocean” vardı.
O günden sonra başladım Arem&Arman’ı takip etmeye.
Buray ile yaptıkları “Senin Yüzünden”i yine Buray ve Feride Hilal Akın’lı “Rampapapam”ı ve son olarak “Gaz Pedal” şarkılarını çok sevdim.
Neyse... Aradan geçen birkaç ay içinde en çok dinlenen sanatçı listesinin değiştiğini de öğrendim.
Dün Savaş Özbey’in Kelebek’teki köşesinde okudum...
Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç ayrılığı hakkında sokaktaki algıyı yazmış köşesine. Kendi yorumlarını da katmış tabii.
Demiş ki ‘Oğuzhan Demet’e küçük geldi.’
Yetmemiş ‘Demet süper lig, Oğuzhan ikinci lig oyuncusu’ diye yazmış.
Sonunu da ‘davul bile dengi dengine’ diye bağlamış.
Ne yalan söyleyeyim bir erkek olarak sinirlendim ben. Oğuzhan’ı düşünemiyorum... Biten, başlayan, ara verilen ilişkiler hakkında pek yorum yapmayı sevmem.
Hadi diyelim yaptım...
Demet ve Oğuzhan hakkında, “Biri çok başarılı diğeri başarısız, biri birinci lig diğeri ikinci lig topçusu” demem...
Acayip eğleniyorum onları seyrederken...
Artık onların isimlerinin başına hangi sıfatı getirirseniz getirin.
◊ Ünlümsü
◊ Ünlücük
◊ Şöhretimsi
◊ Çeyrek şöhret
Ben ilk kez ismini duydum; Öykü Karayel’in bir ikizi varmış, adı Ezgi.
Önceki akşam erkek arkadaşıyla çekmiş magazinci arkadaşlar onu. (Ki onları niye çekerler o da ilginç.)
Şöyle bir laf etmiş şarkıcı Murat Dalkılıç:
“Dürüst olan aldatmış sayılmıyor. Çünkü yalan söylemiyor. Aldatmak değil ki bu.”
Şimdi kimileri bu konuda hassastır. O hassas insanlara göre bu ‘aldat aldat itiraf et’ şunlara eş değerdir:
◊ Git hırsızlık yap sonrasında gel söyle.
◊ Onun bunun emeğine göz koy ama sonrasında bunu mutlaka itiraf et.
Bunları yapıp da söylersen suçsuz mu sayılıyorsun?
İhanet ağırdır... Ve mutlaka bir bedeli olmalıdır.
Oysa daha geçen hafta yazmıştım, “Bırakın sporu dedikodu yapın” diye.
Nedeni de bir araştırma sonucuna göre dedikodunun sağlığa faydalı olması, ömrü uzatması, sinirden, stresten arındırmasıydı.
Şimdi ne ara boşanma sebebi sayıldı hiç anlamadım.
Bence dedikodu lobisinin karşısında çok güçlü bir anti dedikodu lobisi var.
Bunlar zaman zaman piyasaya sürdükleri haberlerle savaşa giriyor. Ben dedikodu lobisinden yanayım.
Boşanma sebebi falan saydırmayın şu masum durumu yahu.
Tamam bir adam ya da kadın eşi hakkında sağda solda atıp tutuyorsa o ayrı mevzu.
Ama atıp tutmakla ‘bilgi paylaşımı’ arasında dağlar var. İnsan arada eşiyle alakalı dertleşmek, yaşadıklarını en yakınlarına anlatmak, akıl fikri almak isteyebilir...
Anlamayanlar için söyleyeyim erko = erkek.
Birileri kapatılmamızı istiyor bizim.
Yani dükkân gibi, restoran gibi, bir marka gibi düşünün...
Çat diye kapanacağız onların insafına kalsak...
Bazen kadınların isyanını anlıyorum bazen hak da veriyorum...
Kapatılması demeyeyim ama modası geçen çok erkek var.
Peki bizler sizin deyiminizle ‘kapatıldık’ diyelim. Sonra ne olacak?
Her şeye parmak sallayan, her şeye muhalif, her şeyde bir ‘ama’sı olan insanlardan hazzetmiyorum.
Ne kadar bilgili, ne kadar yetenekli, ne kadar usta olursa olsun kafamı uzatıp birkaç cümle edesim geliyor öyle tiplere...
Şimdi gel de hak verme mesela Sinan Akçıl’a...
Fazıl Say’a, “oturduğu yerden parmak sallaması beni biraz sıkmaya başladı. Sakinleş biraz, germe bizi. Umut ver yoksa umutsuz vaka olursun” dedi...
Çünkü Fazıl Say...
◊ Fenerbahçe yeniliyor, ‘Ali Koç git’ diyor.
◊ Ülkede bir sıkıntı oluyor, ‘O gitsin’ diyor.
◊
‘Onu ver, bunu ver, şunu da ver’ diyen evli Reşit ile sevgilisi Melis kötü paylaşımlar yapmaya başladı TikTok’tan.
Ettikleri hakaretler mide bulandırıyor artık.
Biri diğerinin erkekliğine, öbürü kadınlığına laf ediyor.
Diyorum ki ‘TikTok’ bunları ‘banla’sa, bunlar aç kalsa, rezaletlerini sergileyecek mecra bulamasa, ne şahane olur.
Haydi be ‘TikTok’ göster kaliteni de gönder şunları.
Bırak onlardan gelecek kullanıcı gelmesin sana.
Çünkü bunlar kötü örnek çoluğa çocuğa...