Video falan çekmiş kavga anından...
Ama seyrettiğimden beri güldüğüm, bu yazıyı yazarken de kahkaha attığım bir görüntü var ki... Uzun süre geyikleri yapılmaya devam edecek.
Raşit, TikTok’ta canlı yayın açıp aynen şunları söylüyor eski sevgilisine:
◊ iPhone 14 Pro Max’imi ver...
◊ Kulaklığımı ver...
◊ Arabamın anahtarını ver...
◊ Ayakkabılarımı ver...
Benzer açıklamalar yapmışlar, ‘Erkeğe şiddete hayır. Zamane kızları erkeklere şiddet şantajı yapıyor. Arkandayız kardeşim’ falan demişler.
E haliyle tepki görmüşler ve haliyle de kaldırmışlar o destek paylaşımlarını.
Yahu herhalde erkeklere şantaj yapan onca kadın var ortalıkta.
Şiddeti seven, bunun için ortam yaratan kadınlar çok.
Fakat!
Bu olayda görüntüler var...
Belki de o yüzden seyrettiğim görüntüler beni biraz daha fazla üzdü.
Etiler civarında olanlar zaten bilir, Şahin hep oralardaki alışveriş merkezinde vakit geçirir.
Hatta daha sık orada olanlar, onun nasıl sohbet etme meraklısı olduğunu da iyi bilirler.
Ama ortada gezen iddialar ciddi.
O iddialara göre, Selami Şahin yolda gördüğü kadınlara temas ediyor, onlarla konuşup ofisine davet ediyor.
Şimdi bir ikilem arasındayım.
“Yaşlandı artık” deyip susmalı mıyız?
Yoksa “Bu kadar da olmaz!” diye saldırmalı mıyız?
Havada uçuşan iddialardan biri, Batuhan’ın Ayşe’yi darp ettiği...
Diğeri ise Ayşe’nin Batuhan’ı darp ettiği.
Olayların ortaya çıkmasının nedeni de Ayşe’nin darp raporuyla mahkemeye başvurması.
Öncelikle ikisinin ve birçok kişinin günümüzde yaşadığı ilişki adı ‘toksik ilişki.’ Bunu cebinize koyalım...
İki isim sosyal medya hesaplarından kendilerine göre kanıt olan görüntüleri paylaşıyor.
Mesela biri 2 ay önce çekilmiş.
Batuhan kendi çektiği videoda “sevdiğim kadına zarar verdim, pişmanım” diyor.
Demiş ki, “Özge artık doğallıktan çıktı paçozluğa doğru gidiyor.”
Ya gülüyorum ben. Çok da sağlam gülüyorum böyle sataşmalara. Çünkü altında yatanı iyi biliyorum. Onlar şimdi mutlu, onlar şimdi keyifli, onlar şimdi kahkaha atıyorlar...
Diyorlar ki, ‘ohh konuşuluyorum...’
Bakın ‘paçoz’un sözlük anlamı çok ağırdır.
Öyle çat diye söylenecek bir kelime değildir paçoz.
Biz şunu ne zaman anlayacağız bilmiyorum...
Florya’da bir alışveriş merkezinin tuvaleti 25 lira olmuş. Hatta şöyle de bir ‘jest’ yapmışlar AVM çalışanlarına. Siz aylık 400 liraya ‘VİP’ abone olabilirsiniz demişler.
Ahhahaha...
Ama beni asıl güldüren tuvalet işletmecisinin sözleri oldu. Aynen şunları demiş:
◊ Burayı sadece bir tuvalet olarak düşünmeyin...
◊ Bu atmosfer ve ambiyansı sürdürmek için çok uğraşıyoruz.
◊ Peçeteler birinci sınıf...
◊ Kabinler ses izolasyonlu...
◊ Morali bozuk insanlar geldiklerinde onlara mutluluk veriyoruz.
İlk erikler gelmeye başlamış.
Ben sosyal medyada gördüm bu fiyat etiketini.
Yeşil eriğin kilosuna 999 lira 50 kuruş yazmışlar.
Zaten yaz gelirken bir lahmacun konuşuyoruz bir de erik.
Ama erik, her güzel şey gibi kısa sürüyor...
“Bin lira” dedi.
‘E geçen sene ne kadardı’ dedim...
“550 lira” dedi.
Neredeyse yüzde 100 zam.
Üstelik sohbette konusu geçen restoran öyle Boğaz hattında ya da bir otel içinde falan değil.
Mahalle arasında.
Sonra hafta başında çıkan haberler geldi aklıma. Çırağan Sarayı’nda kişi başı 3 bin 500 lira olan iftar menüsü mesela.
Hani 4 kişi gitseniz 14 bin lira hesap ödeyip kalkacağınız o masa.