Dijitale damga vurdular

Spottaki bu satırları geçen aralık ayında yazmıştım.

Yeni bir haber var şimdi o listeyle alakalı.

O zamanlar listede dikkatimi en çok DJ ve prodüktör olan Arem Özgüç ve Arman Aydın çekmişti.

4’üncü sıradaydı ikili.

Dünya genelinde en çok dinlenen şarkılarda yine 4’üncü sırada onların nam-ı sınırlarımızı aşan şarkısı “Astronaut in the Ocean” vardı.

O günden sonra başladım Arem&Arman’ı takip etmeye.

Buray ile yaptıkları “Senin Yüzünden”i yine Buray ve Feride Hilal Akın’lı “Rampapapam”ı ve son olarak “Gaz Pedal” şarkılarını çok sevdim.

Neyse... Aradan geçen birkaç ay içinde en çok dinlenen sanatçı listesinin değiştiğini de öğrendim.

Artık Arem ve Arman 5 buçuk milyon dinlenmeyle dünya genelinde en çok dinlenen Türk sanatçı listesinin zirvesinde...

Haklı bir başarının tadını çıkarıyorlar.

Çünkü o listede Sezen Aksu, Simge, Ezhel gibi isimler var.

Çünkü hayli zor olan ve Türkiye’de Erdem Kınay ve Ozan Doğulu gibi isimlerin çıtayı yukarıya taşıdığı sektörde ilerliyor ikili. Yani DJ & prodüktörlük yapıyorlar.

Mesela isimlerinin Türkiye sınırlarının dışına uzanmasının nedenlerinden biri de İzmir Marşı’na yaptıkları cover.

Çin’de bir gece kulübünde, binlerce kişinin dans ederken İzmir Marşı’nı dinlediği görüntüleri belki hatırlarsınız.

Onlarla aynı kulvarda olan dünyaca ünlü DJ Tiesto da büyük hayranı Arem&Arman’ın...

Tiesto kendi radyo programında isimlerini anons ederek sık sık İzmir Marşı’nın bu yeni versiyonunu çalıyor.

Hatta Las Vegas’taki çok ünlü bir kulüpte Tiesto yanında bir başka ünlü isim David Guetta da varken İzmir Marşı’nı çalıp sarılarak eğlenmişlerdi.

Bana göre Arem ve Arman ikilisi dijital dünyanın Tarkan’ı...

Bana göre onlar yaptıkları müzikler ve seçtikleri doğru isimlerle geleceğin önemli müzik adamları listesine aday...

Bana göre Arem & Arman tüm listelere alınacak ve sıkı sıkıya takip edilecek ender isimlerden...

Daha fazla maaş sorun mu?

Bu tartışma uzun süre devam edecek gibi.

Hiç soğumuyor.

Bazı erkekler şöyle düşünüyor: Eğer kadın benden daha fazla maaş alıyorsa onunla birlikte olmam...

Neden kardeşim?

Sana ne?

Ne güzel işte kadın kazansın parasını daha ne istiyorsun k?

Zorluğu anlıyorum.

Hatta kısmen ama çok kısmen de olsa hak veriyor olabilirim o psikolojiye girenlere.

Ama gerek yok.

Bakın zaten sevgi denen şey, bu hesapların karıştırıldığı bir şey değildir... Aksine birbirini kamçılama sanatıdır sevgi...

O yüzden o daha kariyerliyse sen de en az onun kadar iyi olmak için uğraşacaksın.

O daha çok kazanıyorsa sen de elinden geleni yapıp kendini o seviyeye taşıyacaksın.

Ama ‘o benden daha bilmem ne’ psikolojisine girdiğiniz an samimiyetsizliğin başladığı andır... Teşekkürler...

Şunu harcadım bunu aldım

Sen 3 yıl biriyle birliktesin.

İlişki bitiyor ve ilk işin ilişkinin muhasebesini yapmak oluyor.

Bunun adı da ayıptır mesela.

Faruk Sabancı, Dilay Korkmaz’a 3 yıl boyunca 5 milyon liraya yakın harcama yapmış. Hediyeler vesaire... Bunun konuşulması, ortaya dökülmesi çok kötü... Ne yapacak kız hepsini geri mi verecek?

Ödenen hesapları falan mı not tutuyorsunuz anlamıyorum ki?

Alırken zorla mı aldın, öderken zorla mı ödedin demezler mi adama? İmkânın vardır alırsın.

Ama günümüz erkeklerinin (ki bu ülkemizde değil sadece) başlıca hazımsızlıklarından biridir bu...

Emek verdiğin (bazılarına göre emek eşittir para) kadını bırakamama...

Ya da o seni bırakınca çirkefleşme...

Oysa lafını etmeseniz nasıl kıymetli olursunuz.

Geride bırakılan zamanlar anılırken nasıl güzel bahsedilirsiniz hiç haberiniz yok.

Sultanlar gibi yaşatmak

Hafta sonu en çok bu habere güldüm.

İddiaya göre oyuncu Devrim Özkan’ın Galatasaray’da oynayan erkek arkadaşı Lucas Torreira şöyle bir cümle kurmuş...

“Oyunculuğu bırak evlenelim. Seni sultanlar gibi yaşatayım.”

Ahahahah.

Ya bir de böyleleri var işte.

Önce işini gücünü bıraktırıyor sonra da ortada dımdızlak kalmasına neden oluyor.

Ayrıca Uruguaylı Torreira ne ara bu kadar Türk jargonuna hakim oldu, o daha garip.

Neden, sultanlar gibi yaşayan biri işini gücünü bırakır ki bu devirde...

Bırakmaz.

Zaten bizim kız da “oyunculuğu değil fakat seni bırakırım” deyip yol vermiş futbolcuya.

Bana göre en doğrusunu yapmış.

Ben de bu olaydan şunu öğrendim, bu kafalar sadece Türkiye’de yokmuş Uruguay’da bile varmış...