Müge Akgün

Sektörün oyuncuları şefler ve işletmeciler

24 Temmuz 2021
Bugün kimi klasik olmuş, kimi değişime uğramış, kimi de yeni yola koyulmuş ama şefleri ve işletmecileriyle fark yarattığını düşündüğüm, son dönemde ziyaret etme fırsatı bulduğum mekanlara yer vermek istedim.

GLENS VE MURAT TAŞDEMİR

Murat Taşdemir’i beş ya da altı yıl kadar önce olmalı, Divan Çukurhan’ın baş aşçısıyken tanımış ve yemekleriyle tanışmıştım. Divan mutfaklarının felsefesini bozmadan yaratıcı tabaklara imza atıyordu.

İkinci karşılaşmamız Mandarin Oriental’in içindeki Bodrum Balıkçısı’nın mutfağının başındayken oldu.

Klasik bir balıkçıya bambaşka bir ruh getirmişti.

Hazırladığı tabakların her biri hem yaratıcılığıyla hem de lezzetiyle dört dörtlüktü.

Geleneksel tatlarla oynanmasını çok sevmediğim halde biber sos ve barbunlu içli köftesini hiç unutmadım.

Murat şef 1996’da İtalyan restoranı Bice’nin mutfağında adım attığı meslek yaşamı boyunca yurt içinde ve dışında birçok ünlü şefle birlikte çalışmış.

Yazının Devamını Oku

Başka bir bayram başka bir tatil mümkün

17 Temmuz 2021
Yaz geldiğinde sanki Türkiye’de Bodrum ve Alaçatı’dan başka tatil yapacak yer yokmuş gibi bir algı yaratılıyor. Ya da tatil sadece deniz kıyısında yapılırmış gibi... Oysa yönümüzü biraz daha güneye ya da biraz daha kuzeye çevirsek daha ne özel yerler keşfedeceğiz... Belki de en güzeli kendimize “Huzur mu huzursuzluk mu, ben ne istiyorum?” diye sormak. Her neredeyseniz iyi bayramlar ve tatiller dileğiyle. Tabii hijyen, maske ve mesafe kuralını unutmadan.

1774 Kazdağı Termal Otel

Kuzey Ege’yi iyi bildiğimi düşünürdüm ama nedense Güre’yi hep pas geçmişim.
Geçen hafta sonu bir arkadaşımızın tavsiyesiyle 1774 Kazdağı Termal Butik Otel’e gittik.
Balıkesirli bir avukat olan Hasan Demiraslan, çok yoğun çalışarak geçirdiği 20 yılın ardından daha sakin yaşam hayaliyle 1 yıl kadar önce Kaz Dağları’nın eteklerinde, dağın en yüksek tepesinin adını verdiği bu termal oteli açmış.
25 odalı butik otel, sıcacık bir aile işletmesi. Gençlerden oluşan profesyonel bir ekip var ama eşi Tülay Hanım, heyecan içinde üniversite sınav sonuçlarını bekleyen kızları Elif ve iyi bir turizmci olmaya şimdiden aday küçük oğulları desteklerini esirgemiyor.
Otelin açık havuzu ve alt katında iki de termal havuzu bulunuyor. Beş süit odanın da özel hamamı var.


Yazının Devamını Oku

Bodrum’da gastronomik tur

10 Temmuz 2021
Bazı yerlere şefi ve yemeği için, bazılarına da rahatlatıcı ortamı, eğlencesi, havası için gidersiniz ama her halükârda yemeklerinin iyi olmasını bekler, daha doğrusu mutlu ayrılmak istersiniz. Bu kez Bodrum’da bu beklentilere cevap veren farklı yerlere gitme fırsatı buldum.


Son dönemde sık sık dillendirildiği ve bana da sık sık iletildiği gibi Bodrum’da sürprizlere açık, hayal kırıklığı yaratacak, fiyat kalite dengesi gözetilmemiş mekanların sayısı hiç az değil. Bazen biri diğerine bakarak fiyat belirliyor.
Bazen de sanırım dünya fiyat standartları gözetiliyor.
Diğer yandan bir gerçek var ki, onu da göz ardı etmemek gerekiyor. O da genel maliyetlerin yüksekliği ve mevsimin kısalığı.
Unutmayalım ki adisyona yansıyan sadece yemeğin masrafı değil. Gittiğimiz yerlerin kirasını, amortismanını, mobilyasını, hatta yapılan yatırımın fırsat maliyetini bile paylaşıyoruz. Hoş bir ortamda yemek, güzel bir akşam geçirmek istiyorsak bunun bedeli yemekte kullanılan malzemenin ederinin çok ötesinde.
Yeme-içme severlerin geçen hafta yazdığım gibi sonradan söylenmek yerine bütçesinin yettiği yerlere gitmesinde, fahiş fiyatlı bulduğu yerleri listesinden çıkarmasında yarar var.
Menü kontrolü bunun en kestirme yolu. Hayal kırıklığına uğramak istemiyorsak, gideceğimiz yerleri önceden araştıralım. Ayrıca her piyasayı olduğu gibi bu piyasayı da arz-talep dengesi belirliyor.

Yazının Devamını Oku

Hayaller ve gerçekler

3 Temmuz 2021
Antep’ten başlayıp Ankara, Antalya ve Bodrum’la devam eden 2 haftalık turumu tamamlayıp İstanbul’a dönerken bu haftaki yazımın çerçevesini belirlemiş, yeni açılan ya da gitmeye değer mekanların listesini yapmıştım.

Ama eve gidince beni karşılayan kitaplar, İstanbul’da yeni açılan yerler, etkinlikler ve gündemdeki tartışmalar yazımın başlığını da içeriğini de büyük ölçüde değiştirdi.
Antep, Ankara, Antalya ve Bodrum’daki yeni açılanlardan klasiklere uzanan önerilerimi Kurban Bayramı öncesi yazılarıma saklamaya karar verdim.
Tabii ki ucuz-pahalı ya da fiyat-kalite dengesizliği gibi son günlerde tartışılan konulardaki düşüncelerimi de paylaşacağım.
Şimdiden söyleyebileceğim tek şey sektörün maliyet hesabını yaparken “müşteri” profilini ve beklentisini de dikkate alması gerektiği. Birbirlerine referansla fiyatlamanın sağlıklı olmayabileceği.
İşletmelerin sürdürülebilir olması ne yazık ki tek ziyaretle ve müşteri pişmanlığıyla mümkün değil.
Sektörün sosyal medya çağında yaşandığını ve memnuniyetsizliğin çok çabuk yayıldığını da akılda tutması gerekiyor.
Ben olsam risk almazdım.

Yazının Devamını Oku

Tarih, kültür ve lezzet bir arada...

26 Haziran 2021
Tarihi yaşatmanın, daha doğrusu geçmişi bugüne bağlayan özgün mimariyi korumanın, kültürel değerlere sahip çıkmanın ne denli önemli olduğunu son Ankara seyahatim sırasında bir kez daha anladım.

Ankara Kalesi ve At Pazarı olarak adlandırılan bölge, gelenekleri yaşatmaya çalışan esnafı, genç kuşakların buluşma noktası olan eskiyle uyum içindeki kafeleri, galerileri, zanaatkârları, tasarımcıları, sanatçıları ve lezzet duraklarıyla “İşte olması gereken bu” dedirtiyor.
Bu değişimde yerel ve merkezi yönetimlerin payı büyük. Ama bana öyle geliyor ki güçlendiren, bölgeye kimlik ve aidiyet katan; Anadolu Medeniyetleri başta olmak üzere Erimtan Arkeoloji-Sanat ve Rahmi M. Koç gibi müzeler.
Geçen hafta sonu Özgür Ceren Can rehberliğinde bir kez daha gezdiğim Rahmi M. Koç Müzesi’nde bunu tekrar hissettim.
Vehbi Koç’un iş yaşamına çırak olarak adım attığı, 16’ncı yüzyıldan kalma Çengelhan’ın restorasyonu sonrasında 2005’te açılan müze, aynı zamanda Türkiye’nin ilk sanayi müzesi.
Müzenin hemen yanında ve Kale’nin tam karşısındaki, Osmanlı döneminde tüccarların konakladığı kervansaray Çukurhan da 3 yıla yakın süren bir restorasyonun ardından 2010’dan bu yana Divan Çukurhan olarak hizmet veriyor.
19 odası da farklı tasarlanmış, içinde 2 bin 500’den fazla kayıtlı antika obje bulunan, her yanı tarih kokan bu butik kent oteli de bölgeye büyük bir artı değer katıyor.

Yazının Devamını Oku

İncili Gastronomi Rehberi’nin yolculuğu sürüyor

19 Haziran 2021
Geçen yıl 24 Şubat’ta İncili Gastronomi Rehberi’nin sonuçlarını açıkladığımız ve 500’e yakın konuğun katıldığı gece sanıyorum pek çok açıdan yılın son büyük etkinliği olmuştu.

Etkinliğimizin hemen sonrasında tüm dünya gibi Türkiye de Covid-19 salgınıyla zor bir döneme girdi. İnsanlar bir araya gelemez, birlikte yemek yiyemez hale geldi.
Hangi alanda çalışırsak çalışalım hepimizin iş yapış şekilleri değişti.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra pandemi koşulları nedeniyle İncili Gastronomi Rehberi’nin dördüncüsünü çıkarıp çıkarmama kararını almak üzere proje ortakları Karaca ve Hürriyet ekibi olarak bir araya geldik.
Uzun tartışmalardan ve haklı kaygılardan sonra koşulların yeme-içme sektörüne dayattığı değişimi ve dönüşümü kayda geçirmenin bir sorumluluk olduğuna karar verdik.
Ekim başında da Danışma Kurulu üyelerimizle görüşüp onların da desteğini alarak yola devam dedik. Bu süreçte kapılarını kapatan restoranların sayısı az değildi.
Ama ilginç bir biçimde yeni yerler de açıldı. Bazıları ise sundukları hizmetin kalitesini ve niteliğini değiştirdi. Kimi küçüldü, kimi de risk aldı, atılım yaptı. Çevrim içi platformlar sayesinde de Türkiye’nin dört bir yanından üreticilerin ürünleriyle daha yakından tanıştık.
Yine aynı platformlar vasıtasıyla yemeğe, özellikle de iyi yemeğe ulaşım biçimlerimiz evrim geçirdi.

Yazının Devamını Oku

Şimdi önlem alma zamanı

12 Haziran 2021
Mayıs sonunda Gelibolu’ya gittiğimde, sahile kalın bir tabaka halinde vuran köpükleri gördüğümde bir dönemin tahminlerimizden çok daha erken sona erdiğini düşündüm. Deniz bitmiş, çevre felaketi gerçekleşmişti. Her türlü atığımızdan beslenen bir canlı türü hayat sahamızı işgal etmişti.


Aklıma önce babam geldi. Yaşasaydı artık kayaların üstünde oltasıyla balık tutamazdı, tutsa bile getirdiği balıkları yiyemezdik.
Sonra da balıkçılıklar, balıkhanede çalışanlar, konserveciler, balık restoranları ve denizden beslenen, geçinen koskoca bir sektörü düşündüm...
Üstelik de sadece Gelibolu’da değil, tüm Marmara havzasında, hatta belki Kuzey Ege ve Karadeniz’de. Marmara kadar yaygın olmasa da oralardan gelen haberler de hiç iyi değil.
Kıyılarımızın büyük bir bölümü müsilaj işgali altında.
Çevre Bakanlığı denizin temizlenmesi için üç yıllık bir süre vermiş.
Umarım elbirliğiyle çok daha kısa süre içinde bu sorun çözülür, müsilaj felaketinden etkilenenlere gerekli destek verilir.

Yazının Devamını Oku

Eskiyer İstanbul'da

5 Haziran 2021
Her zaman söylerim Bodrum’da güvenle balık yemek istediğimde gideceğim yerlerin başında Yalıkavak’taki Eskiyer gelir. Denizin hemen yanı başında Bodrum’un ruhuna uygun servisi, sunumu, lezzet-kalite fiyat dengesiyle güvenimi kazanmıştır. Bunda ortaklar Metin Menteş, Murat Korkmaz ve Erol Sinan Kaynar’ın payı büyüktür.


Eskiyer, İsmet Öztanık ve ailesine ait, yeme-içme-konaklama ağırlıklı sektörlerde faaliyet gösteren Lucis’in bir yatırımı olarak, ortaklarla işbirliğiyle geçen yılın sonuna doğru İstanbul’a geldi. Biraz farklılaşmış, o salaş halini de Bodrum’da bırakmış olarak.
Yeniköy’deki üç katlı yeni mekân Misa Mimarlık’ın Bodrum mimarisi esintili tasarımı, Türk şaraplarından oluşan kavı ve çağdaş sanatçılarımızın yapıtlarıyla şık bir Boğaz restoranına dönüşmüş.
Yalıkavak’ta alışkın olduğumuz ızgara bebek kalamar, sıcak Ege otları kavurması, etli yaprak sarması gibi klasikleşmiş yemekleri unutulmamış.
Ayrıca yeni tatlar da eklenmiş.
Geç bir öğlen yemeğinde tattığım Girit usulü cevizli kabak, ılık şevket-i bostan, deniz ürünlü makarna, kalkan tava çok başarılıydı.
Fiyat kalite dengesini de korurlarsa Boğaz’ın klasiklerinden biri olabilirler.

Yazının Devamını Oku