Doludizgin bir sonbahar...

Festivaller, oteller, restoranlar, yat limanı açılışları gibi birbirini takip eden etkinliklerle ekim ayına belki biraz yorucu ama çok hızlı ve hareketli bir giriş yaptık. Zaman zaman bu saptamam nedeniyle eleştirilsem de hep söylediğim gibi sonbahar gerçekten de eyleme geçilen başlangıçlar mevsimi, sanki gerçek hayata dönüş gibi...

Haberin Devamı

Doludizgin bir sonbahar...

İZMİR GASTRO FEST

Ekim 2018’de “Göç” temasıyla yola koyulan İzmir’in ilk uluslararası gastronomi festivali İzmir Gastro Fest 24 Ekim’de dördüncü kez düzenleniyor.
Gastronomi turizminin yetkin isimlerinden Hande Arslanalp’in genel koordinatörlüğünü üstlendiği, bölgeyi yeme-içme kültürüyle ön plana çıkan, marka bir kent yapmak amacıyla düzenlenen festivalin teması bu yıl “Geleceğe Miras: Yaşayan Toprak”.
Yurtiçinden ve dışından konuyla ilgili çalışan isimler, şefler, kanaat önderleri ve yeme-içme severler bir sofra etrafında toplanarak, bir kez daha toprağın sorunlarını ve neler yapılması gerektiğini konuşacak, tartışacak.
Açılış konuşmalarını Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Ayşin Işıkgece, BM Dünya Gıda Programı’ndan Margaret Rehm, WWF Başkanı Uğur Bayar ve Good4 Trust’ın kurucusu Uygar Özesmi’nin yapacağı festivalin, “Geleceğin Ortaklıkları: Tarım, Üreticiler ve Şefler” konulu panelinin konuşmacıları ise Neptün Soyer, Tangör Tan, Uygar Özesmi, İlhan Koçulu ve Osman Sezener.
Sicilya’da 200 yıldır ailesine ait olan arazinin içinde yer alan, dünyaca ünlü Anna Tasca Lanza Yemek Okulu’nun sahibi ve direktörü, Cook The Farm projesinin kurucusu Fabrizia Lanza; dünyanın en prestijli yemek sempozyumu kabul edilen Oxford Symposium on Food and Cookery’nin yönetim kurulu başkanı, gazeteci, yazar Elisabeth Luard ile Rusya’nın ilk atıksız mutfağı olarak ses getiren, Moskova’da Nordik Mutfak akımının temsilcilerinden “Bjorn” restoranın şefi Nikita Poderyagin de katılımcılar arasında.
Ünlü şeflerimiz Melih Demirel, Yılmaz Öztürk, Murat Deniz Temel, Ozan Kumbasar ve Osman Serdaroğlu ise söyleşili workshop’lar yapıyor.
İstanbul, İzmir ve Bodrum’un önde gelen restoranları da sürdürülebilir mutfak anlayışıyla hazırladıkları yemeklerini sunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere sürdürülebilirliği ajandasına alan birçok kurum ve markanın destek olduğu festival, canlı müzik eşliğinde kapanış partisiyle sona eriyor.

Haberin Devamı

Doludizgin bir sonbahar...

Haberin Devamı

FISTIĞIN BOL OLSUN

Nestlé Damak ve TEMA Vakfı işbirliğiyle 2011’de başlatılan Antep fıstığında verim ve kalitenin artırılmasını ve doğal varlıkların sürdürülebilir kullanımını amaçlayan “Fıstığımız Bol Olsun” projesi 10 yılı geride bıraktı.
Hafta başında TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve Nestlé Çikolata ve Şekerleme İş Birimi Genel Müdürü Umut Tavaşoğlu ile bir araya geldik.
Bizlere çiftçilerin bilgi ve bilinç düzeyinin yükseltilmesini ve kırsal ekonomiye katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen çalışmaları kapsayan projeyle edinilen kazanımları anlattılar.
“Fıstığımız Bol Olsun” projesinin ilk iki fazında, çalışılan bahçelerde, komşu bahçelere kıyasla yüzde 149 üretim artışı sağlanmış.
Projenin devam eden üçüncü faz çalışmalarında ise erkek fidan eksikliğini gidermek üzere proje bahçelerine dikilen erkek fidan sayısı üç bine çıkmış.
Proje kapsamında 92 köyde yer alan 177 bahçede çalışmalar yürütülürken danışmanlık desteği sağlanan üretici sayısı 2 bini geçmiş.
Fıstığı gelecek nesillere ulaştırmayı hedefleyen bu proje umarız uzun yıllar sürer.

Haberin Devamı

Doludizgin bir sonbahar...

ANADOLU’NUN EN ESKİ MUTFAĞI

TAV Havalimanları Holding iştiraki olan BTA’nın, 10 yıl önce Anadolu’nun kültür mirasının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına destek olmak amacıyla kurduğu “Tadında Anadolu” konseptinin Türk mutfağının tanıtımı ve tanınması için büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. İstanbul, İzmir ve Ankara’da havalimanlarında yer alan “Tadında Anadolu” sadece yabancı turistler için değil bizler için de değerli birer lezzet durağı.
Özellikle İstanbul Havalimanı’nda dış hatlar gidişte hizmet veren Tadında Anadolu taş fırınından çıkan lahmacunu, pideleri, ocakbaşıyla, cağ kebabıyla zaten çok etkileyiciydi. Ama bununla da yetinmeyip yeni bir işbirliğine daha gittiler.
Ünlü şef, Zennup 1844’ün kurucusu, aynı zamanda tam bir yemek seyyahı ve araştırmacısı olan Ömür Akkor’un yönetiminde Tadında Anadolu’nun içinde ‘Oldest Cuisine in Anatolia’ adlı bir restoran açtı. Geçen hafta The Oldest Cuisine in Anatolia’yı ziyaret ederek menüyü inceleme ve bazı lezzetleri deneyimleme şansım oldu.
Tattığım her şey son derece lezzetliydi. Ama Ömür Akkor’dan, baş şefi Alper Tuğrul Ünlütürk ve mutfak şefi Hande Büyük’ten küçük bir isteğim var. Yanık yoğurt eşliğinde etli yaprak ve lahana sarmalarını da menülerine katmaları.
Yazıyı sonlandırmadan İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur’un hatırlattığı bir bilgiyi de paylaşmamda yarar var: BTA sekiz ülkede, 17 havalimanında, 200’den fazla noktada onbinlerce misafire hizmet veriyor...

Haberin Devamı

Doludizgin bir sonbahar...

GÖCEK’E MEGA YAT LİMANI

Göcek’te dünyanın en büyük yatlarını ağırlayabilmek için tasarlanan yeni bir yat limanı açıldı. Projeyi gerçekleştiren STFA Yatırım Holding’in Başkan Yardımcısı Nur Taşkent’in anlattığı gibi dünya yatçılığında mega yatlar giderek daha fazla ağırlığını hissettiriyor ve tekne boyutları giderek daha çok büyümeye başladı.
Açılışta duyduğum bir sevindirici haber de Türkiye’nin mega yat imalatında da dünyanın en önemli üç ülkesi arasında olması.
Avrupa’nın en uzun tek parça 245 metre beton iskelesine sahip olduğu söylenen Port Azure hayırlı olsun...

Doludizgin bir sonbahar...

Yazarın Tüm Yazıları