Gila Benmayor

Ekonominin anahtarı kadınlarda

25 Kasım 2011
KAGİDER’in konuk konuşmacısı olarak dün Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’yı dinledik.

“Kadına Şiddete Hayır” Günü’nde, Bahçeşehir Üniversitesi’nde  bugün düzenlenen “Gökyüzü’nün Yarısı” konferansından bir önce tabii ki konu kadın-erkek eşitliği.

Türkiye kadın sorununda nereden nereye gelmiş?

 


Yıllar önce konuşulması tabu olan kadına yönelik şiddeti artık açıkça tartışıyoruz ama durduramıyoruz o ayrı konu.

Vuslat Hanım açık yüreklilikle kadın sorununda geçirmiş olduğu “zihinsel dönüşümleri” anlatıyor.


Keşke bunu erkekler de becerebilse.


Yazının Devamını Oku

Arkas koleksiyonu

22 Kasım 2011
İSTANBUL’da bu hafta Salt Galata’nın açılmasıyla başlayan ve Contemporary İstanbul ile devam edecek yoğun bir sanat trafiğinden önce İzmir’de Arkas Sanat Merkezi’nin açılışındaydık.

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerinden.


Yaklaşık 20 yıllık koleksiyonunda 400’ü Türk ressamı olmak üzere bine yakın tablo var.


Sanat danışmanları aracılığıyla uluslararası müzayedeleri yakından izleyen İzmirli işadamı zamanla koleksiyonuna Renoir, Toulouse- Lautrec, Braque, Vlaminck, Raoul Dufy gibi flaş isimleri dahil etmiş.

Arkas’ın koleksiyonundaki nadide parçalar bundan böyle herkese açık.


Yazının Devamını Oku

Keskinoğlu KFC Amca’ya karşı

20 Kasım 2011
Türkiye’nin tavuk ihracatının yüzde 35’ini tek başına gerçekleştiren Keskinoğlu fast food tavuk zinciri kurdu: Tavvuk. 2012’de restoran sayısı 12’yi bulacak, marka 2013’ten itibaren yurtdışına açılacak Önceki gece Türkiye’nin en ünlü yemek yazarlarıyla İstanbul Teşvikiye’de minicik bir mekandayız.
Karşımda Ahmet Örs ile Artun Ünsal, yanımda Ali Esad Göksel.
Masanın başındaysa Keskinoğlu Tavukçuluk İşletmeleri’nin üçüncü kuşak sahiplerinden ve Pazarlama Grubu Başkanı Keskin Keskinoğlu.
Keskinoğlu’nun bizleri ağırladığı Tavvuk Restaurant, Türkiye’nin ilk tavuk fast-food zincirinin dördüncü dükkânı.
İlki Keskinoğlu markasının doğduğu Akhisar’da. Daha sonra Profilo Alışveriş Merkezi’ndeki ve Acıbadem’deki ‘Tavvuk’ dükkanları gelmiş.
Tavuk fast-food zincirine yatırım kararı alan Keskinoğlu’na bu cesareti veren uluslararası fast-food zincirlerinin Türkiye’de hızla büyümeleri.
Tavuk deyince tabii bunların başında Kentucky Fried Chicken zinciri geliyor.
KFC lokantalarının sayısının Türkiye çapında 50’ye ulaşması Keskinoğlu’nu “Neden Türkiye’den de bir marka dünyaya açılmasın” diye düşünmeye sevk etmiş.
Dolayısıyla Teşvikiye’den sonra Ortaköy’de Şampiyon Kokoreç’in yerine bir Tavvuk açılacak.
2012 yılı sonunda dükkân sayısı 12’yi bulacak.
2013’TE YURTDIŞI
Keskin Keskinoğlu, 2013’ten itibaren çevre ülkelere, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Dubai, Kuveyt, Bahreyn’e açılmayı hedeflediklerini söylüyor.
Keskinoğlu KFC Amca’ya karşı demem bundan.
Yukarıda saydığım ülkeler zaten Keskinoğlu’nun yıllardan beri piliç ve pişmiş piliç eti ihracatı yaptığı ülkeler.
Markası oralarda tanınıyor.
Türkiye’nin tavuk ihracatının yüzde 35’ini tek başına gerçekleştiren Keskinoğlu’nun tavuk, yumurta ve zeytinyağı ihracatı 100 milyon doları bulmuş.
Yurtdışında iyi bir deneyimi olan Keskinoğlu’nun ‘Tavvuk’ lokantaları tutabilir.
Teşvikiye’deki dükkânda tattığımız tavuk varyasyonlarında yeni lezzetlerle karşılaştık.
Domates soslu ve yoğurtlu tavuk döner, tavuk mantı, tavuklu baklava gibi.
Patates kızartması yerine salata seçeneğinin de olması sağlığına düşkün olanlar için iyi.
Üstelik salatayla birlikte Keskinoğlu’nun kendi markası Ravika zeytinyağı da var.
Ravika’yla ilgili önemli bir gelişmenin haberini Keskin Keskinoğlu veriyor.
Minik şişelerde Suudi Arabistan Havayolları’nın business sınıfında salatanın yanında ikram edilmeye başlanmış.
Geçenlerde hatırlarsanız Pınar markasının labne peynirinin Katar Havayolları’nda ikram edildiğini yazmıştım.
Markalarımız dünya yolculuklarına uçakla çıkıyor.

Yılmaz Argüden kitabını neden İngilizce yazdı

ARGE Danışmanlık Şirketi ve Rothschild-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden son yazdığı kitabı uzattığında şaşırmadım değil.
Kitap İngilizce yazılmıştı: ‘Keys to Governance’ yani ‘Yönetişimin Anahtarları’.
İngiliz Macmillan Yayınevi’nden çıkan kitabı değerlendirenlerin isimleriyse şöyle:
Harvard Business onursal dekanı John McArthur, eski Almanya başbakanı Gerhard Schröder, Coca Cola CEO’su Muhtar Kent, Nobel ödüllü sosyal girişimci ve mikro kredinin mucidi Muhammed Yunus, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası kurucusu Fransız ekonomist-yazar Jacques Attali, ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşu Rand Corporation’ın Başkanı Jim Thomson.
Muhammed Yunus örneğin değerlendirmesinde “İyi yönetişime yeni bir bakış açısı kazandıran, dünyanın ekonomik, sosyal, politik ve kültürel olarak nasıl daha iyi bir yer olabileceğini ele alan bu kitap için Argüden’i kutluyorum” demiş.
Yönetişim, tam anlaşılmamış, henüz yerine oturmamış bir sözcük. Argüden’in tarifiyle, “Yönetimin üzerinde bir kavram. Yönetimin nasıl denetleneceğini, yönlendirileceğini belirleyen bir mekanizma”.
Bu mekanizmada devlet var, şirketler, STK’lar var, hesap verme, şeffaflık, sorumluluk, tutarlılık, adil ve etkin olmak var. Argüden daha önce de önce Türkçe yayınlanan sonra İngilizce’ye çevrilen ‘Yönetim Kurulu Sırları’ kitabını kaleme almıştı. Bu kitabı en başından İngilizce kaleme almasının nedenini sordum.
“Birkaç nedeni var” dedi ve saydı: “Türkiye’de İngilizce yazınca nedense daha ‘güvenilir’ algısı var. Türkçe yazdığım kitap İngilizce’ye çevirilince tam etkiyi vermiyor. Ama en önemlisi kitabı önce İngilizce yazarak kaliteli yaşam için Türkiye’den dünyaya yönetişim önerileri çıkabileceğini göstermek istedim.”
Yazının Devamını Oku

‘Gökyüzü’nün Yarısı’na hepinizi bekliyoruz

18 Kasım 2011
ÖNÜMÜZDEKİ hafta 25 Kasım günü Uluslararası Kadına Şiddete Hayır günü.

Ajandama haftalar öncesinden not aldım.


25 Kasım’da Vuslat Doğan Sabancı’nın ve BM Nüfus Fonu Türkiye temsilcisi Zahidul Huque’un ortak davetiyle Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki “Gökyüzü’nün Yarısı” Konferansı’nda olacağım.


Gökyüzü’nün Yarısı Kadınlarındır” kadınlarla erkeklerin eşit olduklarını ifade eden harika bir Çin atasözü.


Aynı zamanda bir kitabın adı.

New York Times

Yazının Devamını Oku

Obama’dan Birol’a ‘enerji teşekkürü’

15 Kasım 2011
ULUSLARARASI Enerji Ajansı’nın başekonomisti Fatih Birol’a bayram öncesi Cannes’daki B20 Zirvesi sırasında rastladığımda oldukça heyecanlıydı.

“Amerikan  Hükümeti beni Honolulu’da yapılacak APEC Zirve’sine özel olarak davet etti. Küresel enerji sorunlarını anlatacağım. Zirveye bizzat doğum yeri Honolulu olan Başkan Obama başkanlık yapıyor” dedi.


Bizler dünyanın bu tarafında APEC’in öneminden pek haberdar olmayabiliriz.  


Ancak, 1989 yılında kurulmuş APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu) üyesi 21 ülkenin dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve küresel ticaretin yüzde 54’ünü temsil ettiğini aklımızda tutalım.

APEC’in bir önemi daha var.


Yazının Devamını Oku

Yeni Robin Hood’umuz Bill Gates

13 Kasım 2011
Microsoft’un kurucusu Bill Gates en son G20 zirvesine katılınca önerileriyle yine reform rüzgârları estirdi. Hatta bir ara Robin Hood’culuğa bile soyundu; sigara, uçak yakıtı gibi ürünlerden elde edilen gelirin yoksullara dağıtılmasını önerdi

Geçen hafta Cannes’da yollarımız Bill Gates ile kesişemedi. Ben B20 zirvesini izlemek için Martinez Oteli’ndeydim. Gates ise Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin özel davetlisi olarak, liderlere 21. yüzyılda gelişimi nasıl finanse edileceklerine ilişkin raporunu sunmak üzere G20’nin yapıldığı Festival Sarayı’nda.
Microsoft’un kurucusu Gates G20 zirvesine bir konuşma için davet edilen ilk iş insanı.

G20’nin liderlerine ne anlatmış olabilir diye merak ettim: Google’da gezinirken ‘Gates Notları’ diye bir maddeye basınca rapor karşıma çıktı. Gates demek ki notlarını herkese açık bir şekilde tutuyormuş.

‘Etkili İnovasyon’ diye pek şık bir isim taşıyan raporun İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Portekizce ve Mandarin dilinde özeti mevcut.
“İnovasyonun dünyayı değiştirecek en güçlü şey olduğuna inanıyorum” diye başlıyor Gates.
Raporu oldukça uzun ve tümünü liderlere okuduğunu sanmıyorum. Benim göz gezdirmiş olduğum özetini sunmuş olmalı.
İnovasyon benim her seferinde başımı derde sokan bir sözcük. İngilizce yazdığımda okurlardan “Niye Türkçesini yazmıyorsunuz” diye tepkiler dağ gibi.

TARIM VE İLAÇ SEKTÖRÜNE İNOVASYON LAZIM

Yazının Devamını Oku

Kiev’de Van depremi sorusu

11 Kasım 2011
İNŞAAT mühendisi Dr. Duygu Erten Türkiye’de “Yeşil Binalar Hareketi”nin öncülerinden.

Bir dönem ABD’de ünlü mimarlık bürolarında mühendis ve proje yöneticisi olarak çalışan Dr. Erten Amerikalılardan bir de “Sürdürülebilir Mimarlık” ödülü kazanmış.
ABD’den döndükten sonra “kadın girişimci” olarak kurduğu Turkeco İnşaat Şirketi “yeşil bina” sertifikaları veriyor.
Turkeco bu arada daha yeni yeni Avrupa Birliği 7. Çerçeve programından Türkiye’nin iki yeşil binasını değerlendirme projesini kazanmış.
Bunun sevincini yaşayan Duygu Erten, “Sanırım Avrupa Birliği ortak bir yeşil bina sertifikasyonuna gidecek. Bunun alt yapısını hazırlıyor” diyor.
Van’daki ikinci depremde kağıttan şato gibi yerle bir olan Bayram Oteli felaketi görüntülerini televizyondan izledikçe binaların çevreye uyumunu, enerji verimliliği gibi şeyleri göz önüne alan “Yeşil Binalar Sertifikası” fazlasıyla ütopik mi diye düşünmüyor değilim?
Ne ki mimaride dünyada gidiş bu yönde. Her neyse, esas değinmek istediğim nokta “Yeşil Bina Sertifikası” değil. Konumuz Dr. Erten’in geçtiğimiz hafta Kiev’de katıldığı bir toplantı.

TÜRK MÜTEAHHİTLERE NASIL GÜVENECEĞİZ

Yazının Devamını Oku

Küreselleşmeyi iyi anlamak isteyen Türkiye’ye baksın

8 Kasım 2011
Colombia Üniversitesi, 8’inci “Küresel Merkez”ini İstanbul’da açtı. Üniversitenin Rektörü Lee Bollinger, “Küreselleşme olgusunu en iyi anlayabilecek yerlerden biri Türkiye. Türkiye’nin yükselen bir ekonomisi ve politik gücü var. Dünyanın hiçbir noktası bu kadar ilginç değil” dedi.

NEW York merkezli Columbia Üniversitesi’nin Rektörü Lee C. Bollinger, ifade ve basın özgürlüğü alanlarında ABD’nin önde gelen bilim insanları arasında.
ABD’de inanç ve ifade özgürlüğünün garantisi olarak özetleyebileceğimiz “Birinci Anayasa Değişikliği” uzmanı.
Geçtiğimiz yıl İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “Özgür Basın için Özgür bir Dünya” başlıklı bir konferans veren Lee Bollinger son  kitabında “Uninhibited, Robust and Wide-Open” 21. yüzyılda özgür basının önemini ele alıyor.
Columbia Üniversitesi’nin İstanbul’daki “Küresel Merkezi”nin açılışına katılan Lee Bollinger ile Sultanahmet civarında “tarihe doğru bir yolculuğa çıkmadan” önce konuşma fırsatı buldum. 
Üniversitenin, New York, Santiago, Paris, Pekin, Mumbai, Beijing, Amman’dan sonra sekizincisini İstanbul’da açtığı “Küresel Merkezin” Direktörü İpek Cem Taha.
Türkiye yükselen ekonomi
* Neden İstanbul’da ve neden şimdi Columbia Üniversitesi’nin “Küresel Merkezi”?

Yazının Devamını Oku