Her yaz koylarına, plajlarına akın edenleri karşılayan Bodrum, yine hareketli bir sezon geçiriyor. Bu yaz beldeye birbirinden iddialı yeni restoranlar açıldı. Kimileri ünlü şefleriyle de öne çıkıyor. Klasiklerin yeriyse her zaman başka. Şimdi tam sezonu madem, kahvaltıdan meze-balığa, kabuklulardan suşiye sıkı bir Bodrum lezzet turu atmaya ne dersiniz?
#BodrumBahar doğayı olduğu gibi mutfakları da hareketlendiriyor. Ege’de birbirinden farklı otlar, Karadeniz’de kalkan, Antep’te kahvaltıyı şölene dönüştüren sahan kaymağı, Antalya’da oğlak köftesi; sadece bu mevsimin tatları… Baharda yapılabilen bazı yemekler yöreden yöreye değişiyor, bize de bu mevsimi kaçırmamak düşüyor.
#HürriyetKışın hamsi, istavrit, mezgit, levrek, kalkanla başlayan sezon, havalar ısındıkça barbunya, tekir, kılıçbalığı, sardalya, lüfer, palamut, çipura ve uskumruyu tezgâha taşır. Bu tezgâhlarda tazesi dışında tütsülenmiş çirozu, salamura lakerdayı da bulmak mümkündür. Gelin balık pazarlarını turlayıp alışveriş yapalım...
#TazeHayali tıp okumakmış ama babasıyla geçirdiği trafik kazası hayatının en önemli dönüm noktası olmuş... Babası ve köpeğini kaybeden Çağrı Parlak, resme olan merakıyla üniversite tercihini bu yönde kullanmış. 1999’da Amerika’ya taşınmış. Burada önce güzel sanatlar, ardından aşçılık üzerine eğitim almış. “Yaşama yetişmek için birkaç farklı işi aynı zamanda yapmanız gerekebilir. Mutfağın yanı sıra çanta ve giysi tasarımları da yapmaya başladım” diyen Parlak, daha sonra Türkiye’ye dönmüş. 2015’te ise kendini Bodrum’da bulmuş. Bugün üç markaya hayat veren Çağrı Parlak, MOS-Museum Of Sweets ile pasta ve turtalar üretiyor. MOS Naturel’de kurutulmuş sebzeden bakliyata geniş bir ürün grubuyla tüketiciyle buluşuyor. Coco Purl’da ise çanta ve giysi tasarlıyor.
#İzmirBöyle bir dönemde 11 saat 30 dakika uçmak. Üstelik Amerika’ya. Günde 2 bine yakın insan COVID-19’un pençesinde ölüyor. Sadece Florida eyaletinde günlük can kaybı bazen 200’ü geçiyor. Uçakta sorun yaşamayacağımı biliyordum. Ama sonrası... O güzelim kentin kara bulutlu kargaşasında nasıl duracaktım. Denedik, şimdilik sorun görünmüyor. Ama henüz 14 günün başındayız.
#YAZARO, Türkiye’nin tartışmasız en ünlü sosyal medya fenomeni. Instagram hesabını 2 milyon kişi takip ediyor, paylaşımları haftalık 136 milyon görüntülenme alıyor. “Bu balon bir süre sonra söner” diyenlere inat popülerliği katlanarak arttı, internetten taştı. Şimdilerde ocak ayında Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki şovuna ve yakında piyasaya çıkaracağı yeni makyaj koleksiyonuna hazırlanıyor. Şimdi onu görünce aklınıza gelen her şeyi unutun, Kerimcan Durmaz’ın dünyasına dalın... Onunla buluşup eğlenceli hayatını, geçmişte yaşadığı acıları, aldığı tepkileri, Türkiye’de var olmak için uyguladığı otosansürü konuştuk.
#Kerimcan DurmazBu hafta size kıyı yolundan uzun ama lezzetli bir yolculuk önereceğim. Bu yolculuk Sinop’tan başlayıp, Rize’de sona erecek. Yol çok güzel ve keyifli. Manzaralı ve yemyeşil tepeler. Güneyin sıcağına alternatif, daha insaflı bir hava… Bir de buna her şehirde, kasabada değişen birbirinden lezzetli yemekleri eklerseniz bu yolculuğun tadı uzun süre damağınızda kalacak.
#Karadeniz LezzetleriYıllar öncesinin küçük kasabası Kuşadası, bugün birbirinin kopyası kocaman beton blokların insanlara nefes aldırmadığı koca bir şehir oldu. Ancak halen eşi benzeri olmayan güzellikleri barındırıyor. Dilek Yarımadası’nın Sisam Adası manzaralı plajlarında doyasıya yüzebilir, Artemis Tapınağı’nda tarihe yolculuk yapabilirsiniz.
#Kuşadası- Güney Kore'den dünyayı dolaşmak için yola çıkan Koreli iki arkadaş, 12 ülke gezdikten sonra otostopla dolaştıkları Türkiye'ye yerleşerek Bursa'da yaşamaya karar verdi - Güney Koreli Jong Kim: - "Türkiye'de hiç kötü bir olayla karşılaşmadık ama güzel olaylar çok. Kamyoncu, bize her zaman soruyordu, 'çay çay, yemek yemek?' O sayede benim Türkçe'de ilk okuduğum kelimeler çay, yemek ve ekmek. Arkadaşım Sujin de menemen ve sigara böreğini çok güzel yapıyor"
Şimdi tam balık zamanı. Palamut geldi, lüfer geldi, yakında istavritle hamsi de boy gösterir tezgahlarda. Çinekop, çipura ve levreğe sıra gelir sonra. Mevsim sonbahar ya, günler de kısaldı aşikar, ama hálá geceler ılıman. Meyhanelerin masaları hálá dışarda. Şöyle oturup bir sonbahar akşamı tam balık yeme zamanı. Masada buharı tüten rakı bardakları, etrafta anason kokuları.
Binlerce yıldır, önemli bir ticaret ve yönetim merkezi olan başkent Ankara, genellikle turistik bir gezi için gelmez aklımıza. Oysa Cumhuriyet tarihinin önemli eserleri, camileri, kale içindeki tarihi evleri, eğlence için Tunalı Hilmi ve Arjantin caddeleri, birbirinden popüler restoranları, parkları ve alışveriş merkezleriyle hiç de turistik açıdan hayal kırıklığı yaratacak bir şehir değil. Ayrıca çevresindeki ören yerleri Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük ve Gordion’la da oldukça turist çekiyor. Şehre yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Beypazarı ise son zamanlarda yaptığı atakla gezginlerin yeni duraklarından bir olmaya aday. Yani Ankara sadece siyasetin ve diplomasinin merkezi değil, ona meraklı bir turist gözüyle de bakabilirsiniz.