Saffet Emre TONGUÇ / tonguc@saffetemretonguc.com
Son Güncelleme:
Sadece siyaset ve diplomasiden, resmi binalardan ibaret değil, gezginlerin ilgisini çekebilecek özellikleri de var ANKARA
Binlerce yıldır, önemli bir ticaret ve yönetim merkezi olan başkent Ankara, genellikle turistik bir gezi için gelmez aklımıza. Oysa Cumhuriyet tarihinin önemli eserleri, camileri, kale içindeki tarihi evleri, eğlence için Tunalı Hilmi ve Arjantin caddeleri, birbirinden popüler restoranları, parkları ve alışveriş merkezleriyle hiç de turistik açıdan hayal kırıklığı yaratacak bir şehir değil. Ayrıca çevresindeki ören yerleri Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük ve Gordion’la da oldukça turist çekiyor. Şehre yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Beypazarı ise son zamanlarda yaptığı atakla gezginlerin yeni duraklarından bir olmaya aday. Yani Ankara sadece siyasetin ve diplomasinin merkezi değil, ona meraklı bir turist gözüyle de bakabilirsiniz.
Yumuşacık Angora kazaklarının yününün elde edildiği keçisiyle meşhur olan Ankara, binlerce yıldır, önemli bir ticaret ve yönetim merkezi. İÖ 1200’lü yıllarda Hititlerin yaşadığı ve Ankuwash dedikleri şehir, daha sonra Lidya ve Perslilerin egemenliğine girmiş. Gordion’da kimsenin çözemediği düğümü, kılıcıyla ortadan ikiye ayıran Makedonyalı Büyük İskender, yoluna devam edip, İÖ 333 yılında o zamanki adı Ankyra olan Ankara’ya gelmiş ve şehri ele geçirdikten sonra Kapadokya’ya devam etmiş.
İÖ 24 yılında Roma İmparatorluğu’nun Galatia bölgesinin başkenti olan Ankara ticaret yollarının üzerinde olmasının avantajını hep yaşamış. Hıristiyanlığı Yahudiliğin bir mezhebi olmaktan çıkarıp, ayrı bir din haline getiren Aziz Pavlus da şehre gelip, insanları Hıristiyan yapmaya çalışmış. 1402 Ankara’nın tarihinde önemli bir yıl: Anadolu’yu perişan eden Timur, Osmanlı Sultanı I. Bayezid’i Ankara savaşında yendikten sonra, bir kafese koyup, yanında dolaştırmış. Bu olaydan yaklaşık 500 yıl sonra, Ankara Türk tarihinin şanlı sayfalarından birine adını kazımış. Düşman orduları tarafından ele geçirilme riski yüzünden Atatürk, İstanbul yerine 13 Ekim 1923’te Ankara’yı başkent yapmış.
İstanbul’daki büyükelçilikler, insanların çamur sıvalı evlerde, elektrik ve su olmadan yaşadığı bu şehre önce gelmek istememişler ama ücretsiz arazi tahsisi de sözkonusu olunca, yavaş yavaş yeni binalarını inşa etmeye başlamışlar. Atatürk ile beraber şehri planlayan Alman ve Avusturyalı mimarlar, 30 bin kişilik nüfusun, zamanla ancak 800 bin olabileceğini düşünmüşler, şimdiki nüfus ise 4,5 milyon civarında... Yapılaşma olmayan bir yerde bir gecede yapılan binanın kanuni olacağını söyleyen Osmanlı zamanından kalma bir kanunu kullanarak, gecekondular inşa edenler de şehrin nüfusunun artışına ciddi katkıda bulunmuşlar.
1923’E KADAR KASABAYDI
Ankara’yı keşfetmek için önce tarihi Ankara kalesinden başlayabilirsiniz. Roma döneminden beri yerleşimin olduğu ve surlarla çevrili kaledeki en önemli eser hiç şüphesiz, Türkiye’nin sayılı müzelerinden biri olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi. Eski bir kervansaray olan Çengel Han’da bulunan Rahmi Koç Müzesi ise şehrin yenilerinden. İçinde Çengelhan Divan Brasserie isimli gayet şık bir kafe restoran var (0312 309 68 00). Avlusunda çay, kahve içebileceğiniz, antikacılarla dolu Pirinç Han, kalenin etrafını renklendiren binalardan. 1923’e kadar ufak bir kasaba olan Ankara, başkent olarak İstanbul’un yerini alınca, hızla büyümeye başlamış. Atatürk’ün kurtuluş mücadelesini yönettiği ilk parlamento bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılıyor. Hemen karşısında ise harf devriminden önce yapıldığı için kaidesi Arap alfabesiyle yazılmış Atatürk heykeli bulunuyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok sayıda olaya şahitlik eden Ankara Palas da Ulus’ta. Şehirdeki Roma dönemine ait en önemli eserlerden biri olan ve eskiden üzerinde, genç Roma imparatoru Julian’ın (İS 361-363) bir heykeli bulunan Julian Sütunu bu bölgedeki diğer eserlerden biri. Sütunun hemen yakınlarında ise Roma hamamının kalıntıları var. Frigyalılar döneminden beri yerleşimin olduğu bu bölge, Romalılar zamanında adı Angora olan şehir bölge başkenti olunca daha da önem kazanmış.
Hacı Bayram Veli Camii’nin yanındaki Augustus Tapınağı da çok etkileyici yapılardan biri. Çok tanrılı dönemden kalma eserin duvarları camininkilerle içiçe geçmiş durumda. Tapınağın duvarlarına Augustus isimli imparatorun yaşamındaki önemli olaylar, hatta impartorluğun masrafları Yunanca ve Latince olarak kazınmış.
Ankara’nın en eski camilerinden biri olan ve ilk olarak Selçuklular tarafından 1290’da yapılan Hacı Bayram Veli Camii, popülaritesini, 1987’den sonra Kocatepe’ye kaptırmış olsa da hálá şehirdeki en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardımlarla bilinen Hacı Bayram Veli 1430’da ölmüş.
GECE HAYATI VE ALIŞVERİŞ
Ulus’tan, şehrin merkezi olan Kızılay’a giderken, Sıhhiye’den geçecek, yol üzerinde, Cumhuriyet mimarisinin güzel örnekleriyle birlikte, Gençlik Parkı, Opera Binası, Ankara Üniversitesi, Adalet Sarayı ve adını Hititlerden önce bölgede yaşayan Hattilerden alan Hatti Anıtı’nı göreceksiniz. Bol miktarda türkü barının bulunduğu Kızılay’dan Atatürk Bulvarı istikametinde devam ettiğinizde, önce sağınızda TBMM kalacak, ardından büyükelçilik binalarını geçerek, Kuğulu Park’a ulaşacaksınız.
Hemen sola sapın. Parkın diğer tarafındaki Tunalı Hilmi Caddesi, şehrin en şık yerlerinden biri. Hilton ve Sheraton otellerinin arasındaki Karum Alışveriş Merkezi ise yerli yabancı çok sayıda dükkana ev sahipliği yapan bir yer. Karum’dan yukarı Gaziosmanpaşa istikametine devam ederseniz, Arjantin Caddesi’ne, yani başkentin restoranlar bölgesine ulaşacaksınız. Bilkent Üniversitesi ve çevresi gibi Arjantin Caddesi de gece hayatının önemli duraklarından biri.
Kuğulu Park’tan sapmayıp, Cinnah Caddesi’nin dik yokuşundan yukarı çıkarsanız, şehrin en güzel manzaralı noktalarından biri olan, 125 metrelik Atakule size merhaba diyecek, içindeki dükkanlarda vakit geçirebilir, restoranlarında karnınızı doyurabilirsiniz. Kulenin olduğu Çankaya aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nü de bünyesinde barındırıyor.
TBMM’nin devamında, Eskişehir yolu üzerinde kara, deniz ve hava komutanlıklarıyla bazı bakanlıkların binaları ve Armada Alışveriş Merkezi bulunuyor. Armada ve Karum dışında şehrin önemli alışveriş merkezlerinden biri ise Akköprü metro durağındaki Ankamall.
Ankara, çevresindeki ören yerleri Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük ve Gordion ile de turist çekiyor. Şehre yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Beypazarı ise son zamanlarda yaptığı atakla gezginlerin yeni duraklarından bir olmaya aday.
BUNLARI NOT EDİN
Bilkent Senfoni Orkestrası’nın programını 0312 290 13 66 numaralı telefondan veya www.bso.bilkent.edu.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
Ankara Caz Festivali bu sene 15-25 Kasım tarihleri arasında yapılıyor (0312 446 27 33)
33 kilometre uzaklıktaki Esenboğa Havaalanı’nın yeni terminali Ekim 2006’da açılıyor. Şehre Havaş’ın servisiyle ulaşabilirsiniz (0312 398 03 76).
Ankara Opera ve Balesi’nin programlarını 0312 324 22 10 (2010) numaralı telefondan öğrenebilirsiniz. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın telefonu ise 0312 309 13 43.
ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ
Anadolu’nun zengin tarihini gözler önüne seren bu müze, taş devrinden klasik dönemlere kadar çok sayıda seçkin eseri göreceğiniz, dünyanın en önemli müzelerinden biri. 15. yüzyıldan kalma, eski bir bedestenin restore edilmesiyle ortaya çıkan yapıdaki eserler, dünyanın bilinen en eski Neolitik yerleşim olan Çatalhöyük’le başlıyor. Çin Xian’dakiBanpo ve Amerikan yerlilerinin ABD’nin güneybatısındaki köy evleriyle ciddi benzerlikler taşıyan Konya Çatalhöyük’te bulunan eserler, birbirlerinden binlerce kilometre uzakta yaşayan insanların aslında çok ortak özelliklere sahip olduklarını gösteriyor. Arizona’daki Havasu gölü, insana Amerikan yerlilerinin de bizim gibi Orta Asya kökenli olup, Bering Boğazı’ndan geçerek, Amerika kıtasına gitmiş olabileceklerini düşündürtüyor. Müzedeki camekanlarda gördüğünüz bereket tanrıçası Kybele, aradan geçen on bin yıla rağmen hálá aramızda olduğunu fısıldayıp, Mavi Ay dizisindeki Amerikalı ünlü yıldız Cybill Shepherd ile Türkçe’deki Sibel’in aslında kendi adları olduğunu söylüyor. Günümüzdeki Süryanilerin atası sayılan Asurluların, küçücük tabletlere sığdırdıkları kanunlar ve ticari dokümanlar ise bu insanların inanılmaz bir uygarlığa sahip olduklarını gösteriyor. Mısır kraliçesi olan Nefertiti’nin Hitit kraliçesi Pudahepa’ya yazdığı mektup, geçmişin bu iki önemli medeniyetinin ilişkilerini gözler önüne seriyor. Frigya ve Urartu dönemlerine ait eserleri de bulabileceğiniz müzenin alt katında, Ankara civarındaki kazılarda ele geçmiş çok ilginç eserler bulunuyor.
ANKARA KALESİ
Ahşap evlerin, arnavut kaldırımlı sokaklara taştığı Ankara Kalesi ilk olarak Hititler tarafından, üç bin yıl önce yapılmış, bugün gördükleriniz ise Bizans imparatoru III. Michael’in yaptırdıkları. En kuzeyde bulunan Ak Kale’den Ankara’nın güzel manzaralarını görmek mümkün. Buradan baktığınızda aşağıda kalan bölgede, ünlü Romalı general Pompey, İÖ74 yılında, etrafa dehşet saçan Rum Pontus Kralı Mitridates’i yenmiş. Güney Kapı’nın içinde yer alan Alaeddin Camii ise 12. yüzyıldan kalma bir Selçuklu şaheseri. Kalede bulunan ve 24 ahşap sütunun üzerinde yükselen Aslanhane Camii şehrin en eski ve bana göre en çarpıcı yapısı. İçine girerseniz 1209 yılına tarihlenen ve Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan mimberine muhakkak göz atın. Caminin kurucusunun bahçede gömülü olduğu yer ise Ankara’daki yegane Selçuklu anıt mezarı. Gene aynı bölgede bulunan Ahi Elvan Camii, diğerinin gölgesinde kalsa da görülmeye değer yapılardan biri. İki caminin arasında bulunan Pirinç Hanı gezginlerin konaklaması için Ankara’nın ilk hanı olarak, 18. yüzyılda yapılmış. 1921 yılında, savaş sırasında ordu tarafından kullanılan binada bugün kırk tane dükkan bulunuyor. Müze yakınındaki Çıkrıkçılar yokuşu ise daha ziyade, bakır, halı ve antika satan dükkanların bulunduğu bir yer.
ANITKABİR
Mozole sözcüğü, batı dillerine ve Türkçe’ye Bodrum’da bulunan ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve Kral Mausolus için inşa edilmiş olan anıt mezar Mausoleum’dan geçmiş. Anıtkabir denilen Atatürk’ün mozolesi 1944-1953 yılları arasında yapılmış ve Atatürk’ün Etnografya Müzesi’ndeki naaşı inşaat tamamlandıktan sonra buraya getirilmiş.Hitit aslanlarından esinlenerek yapılmış olan Aslanlı Yol’dan geçtiğinizde önce geniş bir meydana varıyorsunuz. Merdivenlerden çıktıktan sonra neoklasik tarzda inşa edilmiş binanın tavanında Anadolu motifleri taşıyan çok güzel mozaikler var. Türkiye’nin her şehrinden getirilen topraklarla dolu kapların ortasında gömülü olan Atatürk’ün mezarının üst kısmında yekpare bir mermer blok var ve o bloğun önünde ziyaretçiler saygı duruşunda bulunuyorlar. Atatürk’ün makam araçları ve Türkiye’nin ilk başbakanı olan İsmet İnönü’nün mezarının da bulunduğu meydandaki dev Türk bayrağının yanında Atatürk’e ait eşya ve eserlerin olduğu bir müze de var. Müzeye nisan ayında getirilen Atatürk’ün balmumundan yapılmış gerçekçi bir heykeli de ziyaretçilerin özellikle görmek istediği eserlerden biri.
HİTİT ŞEHİRLERİ
Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük
Dünyanın en büyük ilk imparatorluklarından biri olan Hititlerin başkenti Hattuşaş, Ankara’dan yaklaşık üç saat uzaklıkta. Bugün Boğazköy olarak geçen yerleşimin yanındaki şehir, savunma kolaylığı, etrafta bulunan su kaynakları ve verimli toprakları dolayısıyla Hititlerin dikkatini çekmiş. Kanunları, savaşları ve ticaretteki başarılarıyla tarihe damgalarını basan Hititler kil tabletlere yazdıklarıyla aslında tarih yazıp, yüzyıllar sonra geçmişin aydınlanmasını sağlamışlar. Bugün Hattuşaş’ta bulunmuş olan binlerce kil tablet bize dört bin yıl önce ortaya çıkıp, İÖ 1200’lerdeortadan kaybolan Hititler hakkında ciddi ipuçları veriyor. Hititler, Mısırlılarla olan ilişkileri ve onlarla yaptıkları dünyanın ilk yazılı anlaşması olan Kadeş’le de dikkat çekiyor. Tutankhaman’ın dul karısı Hititli bir prensle evlenmek istemiş ama damat adayı Mısır’a giderken öldürülünce, iki kültür arasında daha sıcak bir yakınlaşma şansı da suya düşmüş.
Ankara Samsun yolundan 23 kilometre içeride kalan Boğazköy’e ilk girdiğinizde, Fırtına Tanrısı Teshup için yapılmış olan, 3200 yıllık Büyük Tapınak’la karşılaşıyorsunuz. İçindeki ilginç yeşil taş, Mısır Kraliçesi Neferteri’den Hititlilere bir armağan olarak verilmiş. Şehrin etrafında bir yuvarlak çizerken, Arslanlı Kapı, Yer Kapı, Sfenksli Kapı, Kral Kapı gibi Hattuşaş’a giriş noktalarını görüyorsunuz. Şehirdeki eserler Efes, Bergama gibi Roma izleri taşıyan diğer yerleşimlerle kıyaslanınca sıradan gibi geliyor ama bunların dört bin yıllık bir uygarlığın izleri olduğunu düşündüğünüzde Hititlere karşı içinizde derin bir hayranlık oluşuyor. Hititlilerin bugünkü torunları ise değişik taşlardan yaptıkları, reprodüksiyon şeklindeki hediyelik eşyaları sizin beğeninize sunuyorlar.
Hattuşaş’ın iki kilometre ilerisinde bulunan Yazılıkaya "Bin tanrılı" dinin mensupları olarak tanımlanan Hititlerin açık hava tapınağı olarak insanları büyülemeye devam ediyor. Duvarda değişik tanrıları Mısırlılar gibi profilden betimlenmiş bir şekilde, resmi geçitteyken görüyorsunuz. Bölgede Aşıkoğlu Motel (0364 452 20 04) veya Hattuşaş Pansiyon’da (0364 452 20 13) yemek yiyip konaklayabilirsiniz. Boğazköy’den 30 kilometre mesafedeki Alacahöyük de girişindeki sfenkslerle dikkat çeken ve bölgeye gelmişken görebileceğiniz bir başka Hitit şehri. Hititler hakkında daha ayrıntılı bilgi için Kurt Bittel’in ören yerlerinde satılan kitabını alabilirsiniz.
FRİGLERİN BAŞKENTİ GORDİON
Hititlerin çöküşünden sonra Anadolu’da bir süre hüküm süren Friglerin başkenti olan Gordion, Ankara’nın 90 kilometre batısında bulunuyor. İlk yerleşimlerin Bronz çağında olduğu Gordion, tarihte hem düğümü, hem de dokunduğu her şey altına dönen Kral Midas’la biliniyor. Adını kurucusu Kral Gordios’dan alan şehir, içinde kral mezarları olan höyüklerle dolu. Efsaneye göre, Midas suyu temsil eden Silenus’u şarapla sarhoş edip ele geçirmiş, ardından da fidye olarak şarap tanrısı Dionysos’dan dokunduğu her şeyi altına çevirmesini talep etmiş. Tanrı isteğini kabul etmiş ama yemeği ve kızı dahil dokunduğu her şey altına dönen Midas, bundan pişman olup Dionysos’a kendini kurtarması için yalvarmış. Şarap tanrısı, ellerini Pactolus nehrinde yıkamasını salık vermiş, Midas bu dertten kurtulmuş ve nehir bunun ardından altın yatağına dönmüş.
Yunan mitolojisinde Anadolu’nun özel bir yeri var. Hikayelerden biri gene Midas’la ilgili. Apollo ile Marsyas arasındaki bir müzik yarışmasında, Midas hakemlik yapmış, flüt çalan Marsyas’ı Apollo’ya karşı destekleyince de tanrının gazabına uğramış ve Işık Tanrısı Apollo Midas’ı koca kulaklı bir adam haline getirmiş, Marsyas’ın da derisini yüzmüş, daha sonra da pişman olup, Marsyas’ı bugünkü Çine nehri yapmış. Gordion’da öykü o kadar çok ki, bunlardan birinde, Gordion düğümünü çözecek kişinin Asya’nın hükümdarı olacağı söylenmiş, bunu duyan Büyük İskender de kılıcıyla düğümü ortadan ikiye bölüp, efsanenin gerçekleşmesini sağlamış.
Şehirdeki höyüklerden birine 1950’li yıllarda Amerikalı arkeologların açtığı 60 metrelik bir tünelle ulaşıldı ve bir kral mezarı bulundu. Ahşap masalar, bronz kaplar, elbiseleri tutturmak için kullanılan iğnelerin bulunduğu eserler şu anda Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
ANKARA’DA NEREDE KALINIR?
Sheraton (0312 468 54 54 www.sheratonankara.com, http://www.sheraton.com. İçindeki İtalyan restoranı L’Angoletto şehrin en iyilerinden. Otel yeni konge merkeziyle de ilgi çekiyor.
Hilton (0312 455 00 00 www.hilton.com, http://www.hilton.com. Otelin bünyesinde bulunan Green House Restaurant uluslararası mutfağın iyi örneklerini tadabileceğiniz mekanlardan.
Swissotel Ankara (0312 409 30 00 www.ankara.swissotel.com, http://www.ankara.swissotel.com. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün yakınındaki otel yeni açıldı. 150 odalı tesisteki Amrita SPA’yı yaşamın tadını çıkartmak için deneyebilirsiniz.
Bilkent Hotel (0312 266 46 86 www.bilkentotel.com.tr, http://www.bilkentotel.com.tr. 87 standard oda ve konak denilen 27 farklı tarzda döşenmiş süitiyle hizmetinizde.
Radisson Hotel (0312 310 48 48. İçindeki Loca Restaurant yemek yemek için şehirdeki alternatiflerden biri.
Ambassador Hotel 0312 428 48 48.
Metropol 0312 417 69 90.
NEREDE YENİR?
Washington (0312 445 02 12) Kalede yer alan restoranın manzarası da yemekleri de güzel.
Zenger Paşa Konağı (0312 311 70 70) Kalede, restore edilmiş eski konaklardan birinde yer alıyor. Mantı, pide ve gözlemesini deneyin.
Chez le Belges (0312 484 14 78) Şehrin gürültüsünden uzakta, Konya yolu üzerindeki Gölbaşı’nda bulunan restoranın Fransız yemekleri çok iddialı.
Trilye (0312 447 12 00) Şehrin en iyi balık lokantası, güzel bir bahçe içinde yer alıyor. Şefin fırında pişirilmiş deniz ürünleri spesiyalitesinden, ıstakoz termidora kadar her şey çok lezzetli.
Çakra (0312 447 55 45) Şehrin kesinlikle en iyi restoranlarından biri. Gaziosmanpaşa’da çok güzel bir binanın içinde. Haftasonları canlı müziği kaçırmayın.
Mezzaluna (0312 467 58 18) Şehrin yeni İtalyanı, Seğmenler parkı manzaralı. Tanıdık, bildik bir tat.
Köşebaşı (0312 446 59 59) Clinton’lar yemek yiyeli beri en bildik kebapçılardan biri oldu. Doğru bir seçim.
Cafemiz (0312 467 79 21) Şehrin en iyi kafelerinden biri.
Budakaltı (0312 427 72 71) Arjantin Caddesi’nin gözdelerinden. Güzel bir villa içinde yer alan mekan Ankara elitlerinin de tercihi.
Kırmızı Rouge (0312 241 66 67) Çayyolu üzerindeki Arcadium alışveriş merkezinde. Kaliteli bir müşteri kitlesi var.
Ivy (0312 444 04 89) Amerikan mutfağının Ankara’daki en iyi temsilcisi.
Schnitzel (0312 468 54 00) Mega Residence Hotel’in içinde yer alıyor. Adı yanıltmasın, sadece Schnitzel ve elmalı turta gibi Avusturya spesiyaliteleri yok, balık yemekleri de çok başarılı.
Wok (0312 446 19 92) Suşi barını ve haftasonu partilerini kaçırmayın.
Arpien las Chicas (0312 466 43 26) Picante gibi bu restoran da Ankara’da Meksika mutfağını temsil ediyor.
Quick China Çin mutfağı denemek isterseniz, Gaziosmanpaşa’daki bu mekan çok doğru bir seçim.
Kuki (0312 427 14 00) Şehirdeki en iyi pastane ve kafelerden biri. Waffle ve çilekli tatlıların tadına bakın.
İÖ 24 yılında Roma İmparatorluğu’nun Galatia bölgesinin başkenti olan Ankara ticaret yollarının üzerinde olmasının avantajını hep yaşamış. Hıristiyanlığı Yahudiliğin bir mezhebi olmaktan çıkarıp, ayrı bir din haline getiren Aziz Pavlus da şehre gelip, insanları Hıristiyan yapmaya çalışmış. 1402 Ankara’nın tarihinde önemli bir yıl: Anadolu’yu perişan eden Timur, Osmanlı Sultanı I. Bayezid’i Ankara savaşında yendikten sonra, bir kafese koyup, yanında dolaştırmış. Bu olaydan yaklaşık 500 yıl sonra, Ankara Türk tarihinin şanlı sayfalarından birine adını kazımış. Düşman orduları tarafından ele geçirilme riski yüzünden Atatürk, İstanbul yerine 13 Ekim 1923’te Ankara’yı başkent yapmış.
İstanbul’daki büyükelçilikler, insanların çamur sıvalı evlerde, elektrik ve su olmadan yaşadığı bu şehre önce gelmek istememişler ama ücretsiz arazi tahsisi de sözkonusu olunca, yavaş yavaş yeni binalarını inşa etmeye başlamışlar. Atatürk ile beraber şehri planlayan Alman ve Avusturyalı mimarlar, 30 bin kişilik nüfusun, zamanla ancak 800 bin olabileceğini düşünmüşler, şimdiki nüfus ise 4,5 milyon civarında... Yapılaşma olmayan bir yerde bir gecede yapılan binanın kanuni olacağını söyleyen Osmanlı zamanından kalma bir kanunu kullanarak, gecekondular inşa edenler de şehrin nüfusunun artışına ciddi katkıda bulunmuşlar.
1923’E KADAR KASABAYDI
Ankara’yı keşfetmek için önce tarihi Ankara kalesinden başlayabilirsiniz. Roma döneminden beri yerleşimin olduğu ve surlarla çevrili kaledeki en önemli eser hiç şüphesiz, Türkiye’nin sayılı müzelerinden biri olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi. Eski bir kervansaray olan Çengel Han’da bulunan Rahmi Koç Müzesi ise şehrin yenilerinden. İçinde Çengelhan Divan Brasserie isimli gayet şık bir kafe restoran var (0312 309 68 00). Avlusunda çay, kahve içebileceğiniz, antikacılarla dolu Pirinç Han, kalenin etrafını renklendiren binalardan. 1923’e kadar ufak bir kasaba olan Ankara, başkent olarak İstanbul’un yerini alınca, hızla büyümeye başlamış. Atatürk’ün kurtuluş mücadelesini yönettiği ilk parlamento bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılıyor. Hemen karşısında ise harf devriminden önce yapıldığı için kaidesi Arap alfabesiyle yazılmış Atatürk heykeli bulunuyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok sayıda olaya şahitlik eden Ankara Palas da Ulus’ta. Şehirdeki Roma dönemine ait en önemli eserlerden biri olan ve eskiden üzerinde, genç Roma imparatoru Julian’ın (İS 361-363) bir heykeli bulunan Julian Sütunu bu bölgedeki diğer eserlerden biri. Sütunun hemen yakınlarında ise Roma hamamının kalıntıları var. Frigyalılar döneminden beri yerleşimin olduğu bu bölge, Romalılar zamanında adı Angora olan şehir bölge başkenti olunca daha da önem kazanmış.
Hacı Bayram Veli Camii’nin yanındaki Augustus Tapınağı da çok etkileyici yapılardan biri. Çok tanrılı dönemden kalma eserin duvarları camininkilerle içiçe geçmiş durumda. Tapınağın duvarlarına Augustus isimli imparatorun yaşamındaki önemli olaylar, hatta impartorluğun masrafları Yunanca ve Latince olarak kazınmış.
Ankara’nın en eski camilerinden biri olan ve ilk olarak Selçuklular tarafından 1290’da yapılan Hacı Bayram Veli Camii, popülaritesini, 1987’den sonra Kocatepe’ye kaptırmış olsa da hálá şehirdeki en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardımlarla bilinen Hacı Bayram Veli 1430’da ölmüş.
GECE HAYATI VE ALIŞVERİŞ
Ulus’tan, şehrin merkezi olan Kızılay’a giderken, Sıhhiye’den geçecek, yol üzerinde, Cumhuriyet mimarisinin güzel örnekleriyle birlikte, Gençlik Parkı, Opera Binası, Ankara Üniversitesi, Adalet Sarayı ve adını Hititlerden önce bölgede yaşayan Hattilerden alan Hatti Anıtı’nı göreceksiniz. Bol miktarda türkü barının bulunduğu Kızılay’dan Atatürk Bulvarı istikametinde devam ettiğinizde, önce sağınızda TBMM kalacak, ardından büyükelçilik binalarını geçerek, Kuğulu Park’a ulaşacaksınız.
Hemen sola sapın. Parkın diğer tarafındaki Tunalı Hilmi Caddesi, şehrin en şık yerlerinden biri. Hilton ve Sheraton otellerinin arasındaki Karum Alışveriş Merkezi ise yerli yabancı çok sayıda dükkana ev sahipliği yapan bir yer. Karum’dan yukarı Gaziosmanpaşa istikametine devam ederseniz, Arjantin Caddesi’ne, yani başkentin restoranlar bölgesine ulaşacaksınız. Bilkent Üniversitesi ve çevresi gibi Arjantin Caddesi de gece hayatının önemli duraklarından biri.
Kuğulu Park’tan sapmayıp, Cinnah Caddesi’nin dik yokuşundan yukarı çıkarsanız, şehrin en güzel manzaralı noktalarından biri olan, 125 metrelik Atakule size merhaba diyecek, içindeki dükkanlarda vakit geçirebilir, restoranlarında karnınızı doyurabilirsiniz. Kulenin olduğu Çankaya aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nü de bünyesinde barındırıyor.
TBMM’nin devamında, Eskişehir yolu üzerinde kara, deniz ve hava komutanlıklarıyla bazı bakanlıkların binaları ve Armada Alışveriş Merkezi bulunuyor. Armada ve Karum dışında şehrin önemli alışveriş merkezlerinden biri ise Akköprü metro durağındaki Ankamall.
Ankara, çevresindeki ören yerleri Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük ve Gordion ile de turist çekiyor. Şehre yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Beypazarı ise son zamanlarda yaptığı atakla gezginlerin yeni duraklarından bir olmaya aday.
BUNLARI NOT EDİN
Bilkent Senfoni Orkestrası’nın programını 0312 290 13 66 numaralı telefondan veya www.bso.bilkent.edu.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
Ankara Caz Festivali bu sene 15-25 Kasım tarihleri arasında yapılıyor (0312 446 27 33)
33 kilometre uzaklıktaki Esenboğa Havaalanı’nın yeni terminali Ekim 2006’da açılıyor. Şehre Havaş’ın servisiyle ulaşabilirsiniz (0312 398 03 76).
Ankara Opera ve Balesi’nin programlarını 0312 324 22 10 (2010) numaralı telefondan öğrenebilirsiniz. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın telefonu ise 0312 309 13 43.
ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ
Anadolu’nun zengin tarihini gözler önüne seren bu müze, taş devrinden klasik dönemlere kadar çok sayıda seçkin eseri göreceğiniz, dünyanın en önemli müzelerinden biri. 15. yüzyıldan kalma, eski bir bedestenin restore edilmesiyle ortaya çıkan yapıdaki eserler, dünyanın bilinen en eski Neolitik yerleşim olan Çatalhöyük’le başlıyor. Çin Xian’dakiBanpo ve Amerikan yerlilerinin ABD’nin güneybatısındaki köy evleriyle ciddi benzerlikler taşıyan Konya Çatalhöyük’te bulunan eserler, birbirlerinden binlerce kilometre uzakta yaşayan insanların aslında çok ortak özelliklere sahip olduklarını gösteriyor. Arizona’daki Havasu gölü, insana Amerikan yerlilerinin de bizim gibi Orta Asya kökenli olup, Bering Boğazı’ndan geçerek, Amerika kıtasına gitmiş olabileceklerini düşündürtüyor. Müzedeki camekanlarda gördüğünüz bereket tanrıçası Kybele, aradan geçen on bin yıla rağmen hálá aramızda olduğunu fısıldayıp, Mavi Ay dizisindeki Amerikalı ünlü yıldız Cybill Shepherd ile Türkçe’deki Sibel’in aslında kendi adları olduğunu söylüyor. Günümüzdeki Süryanilerin atası sayılan Asurluların, küçücük tabletlere sığdırdıkları kanunlar ve ticari dokümanlar ise bu insanların inanılmaz bir uygarlığa sahip olduklarını gösteriyor. Mısır kraliçesi olan Nefertiti’nin Hitit kraliçesi Pudahepa’ya yazdığı mektup, geçmişin bu iki önemli medeniyetinin ilişkilerini gözler önüne seriyor. Frigya ve Urartu dönemlerine ait eserleri de bulabileceğiniz müzenin alt katında, Ankara civarındaki kazılarda ele geçmiş çok ilginç eserler bulunuyor.
ANKARA KALESİ
Ahşap evlerin, arnavut kaldırımlı sokaklara taştığı Ankara Kalesi ilk olarak Hititler tarafından, üç bin yıl önce yapılmış, bugün gördükleriniz ise Bizans imparatoru III. Michael’in yaptırdıkları. En kuzeyde bulunan Ak Kale’den Ankara’nın güzel manzaralarını görmek mümkün. Buradan baktığınızda aşağıda kalan bölgede, ünlü Romalı general Pompey, İÖ74 yılında, etrafa dehşet saçan Rum Pontus Kralı Mitridates’i yenmiş. Güney Kapı’nın içinde yer alan Alaeddin Camii ise 12. yüzyıldan kalma bir Selçuklu şaheseri. Kalede bulunan ve 24 ahşap sütunun üzerinde yükselen Aslanhane Camii şehrin en eski ve bana göre en çarpıcı yapısı. İçine girerseniz 1209 yılına tarihlenen ve Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan mimberine muhakkak göz atın. Caminin kurucusunun bahçede gömülü olduğu yer ise Ankara’daki yegane Selçuklu anıt mezarı. Gene aynı bölgede bulunan Ahi Elvan Camii, diğerinin gölgesinde kalsa da görülmeye değer yapılardan biri. İki caminin arasında bulunan Pirinç Hanı gezginlerin konaklaması için Ankara’nın ilk hanı olarak, 18. yüzyılda yapılmış. 1921 yılında, savaş sırasında ordu tarafından kullanılan binada bugün kırk tane dükkan bulunuyor. Müze yakınındaki Çıkrıkçılar yokuşu ise daha ziyade, bakır, halı ve antika satan dükkanların bulunduğu bir yer.
ANITKABİR
Mozole sözcüğü, batı dillerine ve Türkçe’ye Bodrum’da bulunan ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve Kral Mausolus için inşa edilmiş olan anıt mezar Mausoleum’dan geçmiş. Anıtkabir denilen Atatürk’ün mozolesi 1944-1953 yılları arasında yapılmış ve Atatürk’ün Etnografya Müzesi’ndeki naaşı inşaat tamamlandıktan sonra buraya getirilmiş.Hitit aslanlarından esinlenerek yapılmış olan Aslanlı Yol’dan geçtiğinizde önce geniş bir meydana varıyorsunuz. Merdivenlerden çıktıktan sonra neoklasik tarzda inşa edilmiş binanın tavanında Anadolu motifleri taşıyan çok güzel mozaikler var. Türkiye’nin her şehrinden getirilen topraklarla dolu kapların ortasında gömülü olan Atatürk’ün mezarının üst kısmında yekpare bir mermer blok var ve o bloğun önünde ziyaretçiler saygı duruşunda bulunuyorlar. Atatürk’ün makam araçları ve Türkiye’nin ilk başbakanı olan İsmet İnönü’nün mezarının da bulunduğu meydandaki dev Türk bayrağının yanında Atatürk’e ait eşya ve eserlerin olduğu bir müze de var. Müzeye nisan ayında getirilen Atatürk’ün balmumundan yapılmış gerçekçi bir heykeli de ziyaretçilerin özellikle görmek istediği eserlerden biri.
HİTİT ŞEHİRLERİ
Hattuşaş, Yazılıkaya, Alacahöyük
Dünyanın en büyük ilk imparatorluklarından biri olan Hititlerin başkenti Hattuşaş, Ankara’dan yaklaşık üç saat uzaklıkta. Bugün Boğazköy olarak geçen yerleşimin yanındaki şehir, savunma kolaylığı, etrafta bulunan su kaynakları ve verimli toprakları dolayısıyla Hititlerin dikkatini çekmiş. Kanunları, savaşları ve ticaretteki başarılarıyla tarihe damgalarını basan Hititler kil tabletlere yazdıklarıyla aslında tarih yazıp, yüzyıllar sonra geçmişin aydınlanmasını sağlamışlar. Bugün Hattuşaş’ta bulunmuş olan binlerce kil tablet bize dört bin yıl önce ortaya çıkıp, İÖ 1200’lerdeortadan kaybolan Hititler hakkında ciddi ipuçları veriyor. Hititler, Mısırlılarla olan ilişkileri ve onlarla yaptıkları dünyanın ilk yazılı anlaşması olan Kadeş’le de dikkat çekiyor. Tutankhaman’ın dul karısı Hititli bir prensle evlenmek istemiş ama damat adayı Mısır’a giderken öldürülünce, iki kültür arasında daha sıcak bir yakınlaşma şansı da suya düşmüş.
Ankara Samsun yolundan 23 kilometre içeride kalan Boğazköy’e ilk girdiğinizde, Fırtına Tanrısı Teshup için yapılmış olan, 3200 yıllık Büyük Tapınak’la karşılaşıyorsunuz. İçindeki ilginç yeşil taş, Mısır Kraliçesi Neferteri’den Hititlilere bir armağan olarak verilmiş. Şehrin etrafında bir yuvarlak çizerken, Arslanlı Kapı, Yer Kapı, Sfenksli Kapı, Kral Kapı gibi Hattuşaş’a giriş noktalarını görüyorsunuz. Şehirdeki eserler Efes, Bergama gibi Roma izleri taşıyan diğer yerleşimlerle kıyaslanınca sıradan gibi geliyor ama bunların dört bin yıllık bir uygarlığın izleri olduğunu düşündüğünüzde Hititlere karşı içinizde derin bir hayranlık oluşuyor. Hititlilerin bugünkü torunları ise değişik taşlardan yaptıkları, reprodüksiyon şeklindeki hediyelik eşyaları sizin beğeninize sunuyorlar.
Hattuşaş’ın iki kilometre ilerisinde bulunan Yazılıkaya "Bin tanrılı" dinin mensupları olarak tanımlanan Hititlerin açık hava tapınağı olarak insanları büyülemeye devam ediyor. Duvarda değişik tanrıları Mısırlılar gibi profilden betimlenmiş bir şekilde, resmi geçitteyken görüyorsunuz. Bölgede Aşıkoğlu Motel (0364 452 20 04) veya Hattuşaş Pansiyon’da (0364 452 20 13) yemek yiyip konaklayabilirsiniz. Boğazköy’den 30 kilometre mesafedeki Alacahöyük de girişindeki sfenkslerle dikkat çeken ve bölgeye gelmişken görebileceğiniz bir başka Hitit şehri. Hititler hakkında daha ayrıntılı bilgi için Kurt Bittel’in ören yerlerinde satılan kitabını alabilirsiniz.
FRİGLERİN BAŞKENTİ GORDİON
Hititlerin çöküşünden sonra Anadolu’da bir süre hüküm süren Friglerin başkenti olan Gordion, Ankara’nın 90 kilometre batısında bulunuyor. İlk yerleşimlerin Bronz çağında olduğu Gordion, tarihte hem düğümü, hem de dokunduğu her şey altına dönen Kral Midas’la biliniyor. Adını kurucusu Kral Gordios’dan alan şehir, içinde kral mezarları olan höyüklerle dolu. Efsaneye göre, Midas suyu temsil eden Silenus’u şarapla sarhoş edip ele geçirmiş, ardından da fidye olarak şarap tanrısı Dionysos’dan dokunduğu her şeyi altına çevirmesini talep etmiş. Tanrı isteğini kabul etmiş ama yemeği ve kızı dahil dokunduğu her şey altına dönen Midas, bundan pişman olup Dionysos’a kendini kurtarması için yalvarmış. Şarap tanrısı, ellerini Pactolus nehrinde yıkamasını salık vermiş, Midas bu dertten kurtulmuş ve nehir bunun ardından altın yatağına dönmüş.
Yunan mitolojisinde Anadolu’nun özel bir yeri var. Hikayelerden biri gene Midas’la ilgili. Apollo ile Marsyas arasındaki bir müzik yarışmasında, Midas hakemlik yapmış, flüt çalan Marsyas’ı Apollo’ya karşı destekleyince de tanrının gazabına uğramış ve Işık Tanrısı Apollo Midas’ı koca kulaklı bir adam haline getirmiş, Marsyas’ın da derisini yüzmüş, daha sonra da pişman olup, Marsyas’ı bugünkü Çine nehri yapmış. Gordion’da öykü o kadar çok ki, bunlardan birinde, Gordion düğümünü çözecek kişinin Asya’nın hükümdarı olacağı söylenmiş, bunu duyan Büyük İskender de kılıcıyla düğümü ortadan ikiye bölüp, efsanenin gerçekleşmesini sağlamış.
Şehirdeki höyüklerden birine 1950’li yıllarda Amerikalı arkeologların açtığı 60 metrelik bir tünelle ulaşıldı ve bir kral mezarı bulundu. Ahşap masalar, bronz kaplar, elbiseleri tutturmak için kullanılan iğnelerin bulunduğu eserler şu anda Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
ANKARA’DA NEREDE KALINIR?
Sheraton (0312 468 54 54 www.sheratonankara.com, http://www.sheraton.com. İçindeki İtalyan restoranı L’Angoletto şehrin en iyilerinden. Otel yeni konge merkeziyle de ilgi çekiyor.
Hilton (0312 455 00 00 www.hilton.com, http://www.hilton.com. Otelin bünyesinde bulunan Green House Restaurant uluslararası mutfağın iyi örneklerini tadabileceğiniz mekanlardan.
Swissotel Ankara (0312 409 30 00 www.ankara.swissotel.com, http://www.ankara.swissotel.com. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün yakınındaki otel yeni açıldı. 150 odalı tesisteki Amrita SPA’yı yaşamın tadını çıkartmak için deneyebilirsiniz.
Bilkent Hotel (0312 266 46 86 www.bilkentotel.com.tr, http://www.bilkentotel.com.tr. 87 standard oda ve konak denilen 27 farklı tarzda döşenmiş süitiyle hizmetinizde.
Radisson Hotel (0312 310 48 48. İçindeki Loca Restaurant yemek yemek için şehirdeki alternatiflerden biri.
Ambassador Hotel 0312 428 48 48.
Metropol 0312 417 69 90.
NEREDE YENİR?
Washington (0312 445 02 12) Kalede yer alan restoranın manzarası da yemekleri de güzel.
Zenger Paşa Konağı (0312 311 70 70) Kalede, restore edilmiş eski konaklardan birinde yer alıyor. Mantı, pide ve gözlemesini deneyin.
Chez le Belges (0312 484 14 78) Şehrin gürültüsünden uzakta, Konya yolu üzerindeki Gölbaşı’nda bulunan restoranın Fransız yemekleri çok iddialı.
Trilye (0312 447 12 00) Şehrin en iyi balık lokantası, güzel bir bahçe içinde yer alıyor. Şefin fırında pişirilmiş deniz ürünleri spesiyalitesinden, ıstakoz termidora kadar her şey çok lezzetli.
Çakra (0312 447 55 45) Şehrin kesinlikle en iyi restoranlarından biri. Gaziosmanpaşa’da çok güzel bir binanın içinde. Haftasonları canlı müziği kaçırmayın.
Mezzaluna (0312 467 58 18) Şehrin yeni İtalyanı, Seğmenler parkı manzaralı. Tanıdık, bildik bir tat.
Köşebaşı (0312 446 59 59) Clinton’lar yemek yiyeli beri en bildik kebapçılardan biri oldu. Doğru bir seçim.
Cafemiz (0312 467 79 21) Şehrin en iyi kafelerinden biri.
Budakaltı (0312 427 72 71) Arjantin Caddesi’nin gözdelerinden. Güzel bir villa içinde yer alan mekan Ankara elitlerinin de tercihi.
Kırmızı Rouge (0312 241 66 67) Çayyolu üzerindeki Arcadium alışveriş merkezinde. Kaliteli bir müşteri kitlesi var.
Ivy (0312 444 04 89) Amerikan mutfağının Ankara’daki en iyi temsilcisi.
Schnitzel (0312 468 54 00) Mega Residence Hotel’in içinde yer alıyor. Adı yanıltmasın, sadece Schnitzel ve elmalı turta gibi Avusturya spesiyaliteleri yok, balık yemekleri de çok başarılı.
Wok (0312 446 19 92) Suşi barını ve haftasonu partilerini kaçırmayın.
Arpien las Chicas (0312 466 43 26) Picante gibi bu restoran da Ankara’da Meksika mutfağını temsil ediyor.
Quick China Çin mutfağı denemek isterseniz, Gaziosmanpaşa’daki bu mekan çok doğru bir seçim.
Kuki (0312 427 14 00) Şehirdeki en iyi pastane ve kafelerden biri. Waffle ve çilekli tatlıların tadına bakın.