Paylaş
Yurtdışı deneyiminin ardından da Türkiye’ye döner. Çağrı Parlak’ın İstanbul’da hem restorana ortak hem de yöneticilik gibi deneyimleri olur. 2015’te ise rotasını Bodrum’a çeviren Çağrı Parlak, burada da üç markayla yeni bir yolculuğa çıkar. Bugün MOS-Museum Of Sweets ile pasta ve turtalar üreten, MOS Naturel’yle de kurutulmuş sebzeden bakliyata geniş bir ürün grubuyla tüketiciyle buluşan, Coco Purl’unda ise çantalar ve ev dekorasyon ürünleri tasarlayan Çağrı Parlak’ın hedefinde yurtdışı var. Gündemde ayrıcı; farklı konseptte yoga merkezi açma fikri de bulunuyor.
ÇAĞRI Parlak... Yaşama yetişmek için birkaç işi aynı anda yapanlardan. Hem mutfakta üreten hem de dikiş makinesinin başına geçip çanta ve giysiler tasarlayan bir iş insanı. MOS-Museum Of Sweets, MOS Naturel ve Coco Purl’un kurucusu Çağrı Parlak, hem kariyer yolculuğunu, hem markalarının doğuş öyküsünü, hem de yarınlara dair planlarını anlattı. 1979 Gaziantep doğumlu Çağrı Parlak, kocaman sofraların kurulduğu, şen şakrak bir ailede büyür. 4-5 yaşlarında balık temizleyip, mantı kapatan, dedesiyle de kadayıflar açan Çağrı Parlak, anne ve babalar çalıştığı için de tüm torunları Ankara’da doğmuş, ancak İstanbul Moda’da büyümüş babaannesinin büyüttüğünü söyledi, hikayenin devamını şöyle aktardı:
17’SİNDE ÇALIŞINCA KIYAMET KOPTU
“Lise bitene kadar kışları Gaziantep’te, yazlar ise İstanbul’dan Ege’ye gezerek geçti. 1995’te lise bitince de soluğu İstanbul’da aldım. En büyük hayalim tıp okumaktı. Ama o yıl girdiğim sınavda hayalim gerçekleşmedi. Dershaneye gönderildim. Ben de ihtiyacımız olmamasına rağmen Beyoğlu’nda bir mutfakta çalışmaya başladım. Ev yemekleri yapıyorduk. Tabii bizim ailede kıyamet koptu. O yaşta çalışmamı istemediler. Sadece dershaneye gitmek yetmiyordu bana ama ayrıldım mecburen. 1996 Ağustos’ta babamla trafik kazası geçirdik. Bu kazada babamı ve köpeğimizi kaybettim. Henüz 17 yaşındaydım, babam ise 44. Ağır yaralandığım kazada, bir Alman cerrahın kalp masajı müdahalesiyle hayata tutundum. Uyandığımda artık babam ve köpeğim yoktu. Kaza sonrası hayatımda büyük bir değişim başladı. Çocukluğumdan itibaren resim yapıyordum. Bu süreçte üniversite tercihimi de değiştirdim. O yıl, bana iyi gelebileceği düşünüldüğü için güzel sanatlar sınavlarına girdim. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstriyel Tasarım ile Marmara Resim Bölümü’nü kazandım. Üniversite sürecinde de boş durmadım. Okulun yanı sıra bir restoranda da çalışmaya başladım.”
27 YAŞINDA DİSNEY’E ŞEF OLDU
1999 Mart’a kadar hem okula gidip hem de çalışan Çağrı Parlak, o yıl annesiyle birlikte Amerika’ya taşınır. Hemen Ohio State Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ve Heykel Bölümü’ne giren Çağrı Parlak, bir yandan da restoranda çalışmaya başlar. Parlak, “Çalıştığım restoran zincirine kısa süre içerisinde aldığım eğitimler ve performansım sonrasında eğitmen olarak atandım. Ülke çapında açılan tüm restoranlarda eğitimler vermek üzere görevlendirildim. Okul bitikten sonra 2003’te New York’a taşındım. Burada da Newyork French Culinary Ensitute’de aşçılık eğitimi serüvenim başladı. Bir yanda da bir resim galerisinde çalışırken moda tasarımına merak saldım. New York’ta yaşamak halen öğrencilik yapan biri için zordu. Yaşama yetişmek için birkaç farklı işleri aynı zamanda yapmanız gerekebilir. Bu süreçte çanta ve giysi tasarımları yapmaya başladım. Bazı tuval resimlerimi kesip giysilere dönüştürdüm. Soho’da 5 farklı mağazaya ürün veriyordum. 2006’da Florida Orlando Walt Disney’den bir festivalde şeflik teklifi aldım. Geçici bir süreliğine Florida’ya taşındım. Burada Walt Disney’deki şeflerle birlikte çalışma imkanı buldum. 2 bin 500 kişilik organizasyonlara 9 kişiyle Türk menüsü çıkarıyorduk. 11 ülke arasında en başarılı performans ödülünü aldım. 27 yaşında Disney’e şef olmak benim için gurur verici bir tecrübe. New York’a döndüğümde private chef olarak daha fazla işler yaptım. Tasarımlar devam etti” diyerek, Amerika macerasını anlattı.
TATLININ MÜZESİNİ KURDU
Çağrı Parlak, 2009’da Türkiye’ye dönüp İstanbul’da bir restorana ortak olur. Nişantaşı’da bir İtalyan, Ortaköy’de ise balık restoranı yönetir, ama bunların kendisine çok da uygun olmadığını düşünen Çağrı Parlak, o süreci şöyle anlattı:
“Eski eşimle bir şirket kurup 6 yıl boyunca Portekiz, İtalyan, İspanyol firmalara franchise desteği veren bir işimiz oldu. Maslak’da plaza hayatı. Çok sık yurtdışı gezileri, defileler, fuarlar, tasarımlar, yatırımcılar, AVM’ler, mağazalar derken Türkiye piyasa koşulları yatırımcıları yorar bir hale gelince eski eşimle beraber başka bir alternatif yaratmaya çalıştık. Tabi bu arada gittiğim her ülkede oranın özel lezzetlerini denemeye çalışıyordum. Amerika’ya mı gidelim, burada mı kalalım derken 2015 Mayıs’ta Bodrum’da bulduk kendimizi. Bir süre evde oturdum. Ama evde oturmak bana göre değildi. Yeni arayışlara girdim. Bir İtalyan restoranı mı yoksa başka bir konsept mi derken daha sade, belirli ürünler çıkarmak için tatlı grubundan ürünler çıkaran bir yer olmayı hedefledim. Ve 2016’da tatlı müzesi anlamına gelen MOS-Museum Of Sweets doğdu. Burada pastalar, turtalar üretiyoruz. MOS başka bir marka doğurdu. MOS Naturel. Galetalarım artık MOS Naturel ile çıkıyor. 20 farklı çeşit galeta üretiyoruz. MOS Naturel’de dışarıdan üreticilerle de çalışıyoruz. Satış yapamayan, markası olmayan, destek arayan üreticilerle işbirlikleri yapıyoruz. Ürünü olup da satmak isteyen ve koşulları doğallığa uygun herkese kapımız açık.”
HEMCİNSLERİNİ DE UNUTMADI
YILLARCA aynı anda birçok işi birlikte yürüten Çağrı Parlak, Bodrum’da da zaman içinde markaları üçler. Coco Purl’un tasarım markası olduğunu belirten Çağrı Parlak, çantalar ve ev dekorasyon ürünleri tasarladığını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Ev dekorasyonu 3 ürün barındırıyor. Makrome yer halıları, sepet, saksılar ve yumoş battaniye. Purl, örgü ve tığ işi yaparken atılan bir düğümün adı ve ben bu düğümü hep çok sevdim. Oradan geliyor. Tasarımlarımızın hepsinde bu purl düğümü var. Coco Purl’un hayata geçmesi ise pandemiyle canlandı. Maalesef ki hepimiz çok zor zamanlardan geçiyoruz. Etrafımda kazanmaya ihtiyacı olan çok kadın var ve çoğu dışarıda çalışma fırsatı olamayan kişiler. MOS bünyesinde çalışma imkanı sunamadığım bir durumda çıktı meydana. İşte ben buna girişimcilik değil de sosyal sorumluluk olarak adlandırıyorum. Hepimizin sorumluluğu var bu hayatta. Özellikle de çevremizde ve bize dokunan kişilere karşı. En azından ben böyle hissediyorum. Onarla, biz birlikte hareket ediyoruz. Çoğunlukla yurtdışı satışı hedefliyorum. Türkiye’de e-ticaret kanalıyla büyümek istiyorum.”
İLK SIRADA
İHRACAT VAR
MOS Naturel ürünlerinin Bodrum, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, İzmir, Gaziantep, Trabzon, Samsun, Antalya gibi şehirlerde 62 farklı satış noktasında satışı yapıldığını dile getiren Çağrı Parlak, “Genel şarküteriler, doğal ürünler satan dükkan ve marketlerden oluşuyor satış noktalarımız. Aynı zamanda bazı alışveriş sitelerinde mağazalarımız var. Pandemi sürecimiz biter bitmez de ihracat var gündemimde. MOS bebeklerimden bir tanesi. Belki ileride bir ortaklık yapar, belki tek başına yürür bilemiyorum ama önü çok açık. Şansımız ve piyasa koşulları da el verirse Türkiye’yle sınırlı kalmak istemem” diyor.
KISA KISA
* Hayatı boyunca farklı farklı şeylerden zevk alan Çağrı Parlak, “Bence çok yönlü doğmuşum. Aynı zaman diliminde farklı şeyleri bir arada yapabilmek beni çok motive ediyor. Sabah dalışa gidip, oradan MOS’a gelmek, takı işlerini halledip akşam yogaya geçmek, gece bayılana kadar çanta modeli çıkarmak ve sabah tekrar yogayla başlamak. Delice gelebilir kulağa ama benim hiç boş vaktim yok” diyor.
* Columbia Üniversitesi’nde 2003’te yogaya başladığını söyleyen Çağrı Parlak, “Kendimi en bulduğum yerlerden biridir yoga. Bunu bu yıl profesyonel bir seviyeye taşıdım ve mart ayında uluslararası eğitmenlik sertifikamı alıyorum” diyerek, farklı konseptte yoga merkezi açma fikrinin olduğunu aktardı.
Paylaş