Pandemide uzun uçuş

Kendime bir uçuş planı yaptım. Birden kanatlanıp, öyle uzaklara uçmak yerine bir alıştırma düzeni kurdum. Yaşımı başımı almış ama aklı havada bir havacılık editörü olarak önce Ankara’ya uçtum. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile birlikte. O uçuş pandemi kısıtlamaları sonrası ilk uçuştu. Ardından Samsun, İzmir ve Bodrum... Ve bir cesaret Londra. Ardından Karadağ’da Podgorica. Salgın zayıflamak yerine, yeniden ortalığı kasıp kavurmaya başladığı günlerde Miami’ye uçmaya karar verdim. 11 saat 30 dakikadan fazla.

ÇİFT MASKE VE SİPERLİK

THY Basın Müşaviri Yahya Üstün ve gazeteci arkadaşlarla TK 77 sefer sayılı Boeing 787-9 Dreamliner uçağı ile Miami’ye gittim. Uçağımızın kaptanları Barış Zeybekler, Osman Oğuz Çağlar ve İsmail Hakan Ertaş ile uçtuk. Kabin Amiri Songül Yaman ve bizim komşu Hande İpek Sütçü de vardı. Saat 15.20 uçuşuydu ancak kulenin pist girişinde -neden olduğunu anlamadığım- bekletmesi ile biraz geç kalktık. Çift maske taktım. Üzerine bir de siperlik. Bütün hijyen şartlarını yerine getirdim. Mesafeli bindim ve yine mesafeli indim. Uçuş boyunca maskemin burnumun üzerinden kaymamasına özen gösterdim. Uçakta yeme içme ağır ağır geri gelmişti. Sıcak yemek ve seçenekler başlamıştı. Do&Co lezzetleri kabine moral getirmişti.

YABANCI PİLOTLAR

Uçuşun 3-4 saatini uyuyarak geçirdim. Uçağımızda bir de Hollandalı THY kaptan pilotu Erik Venema vardı. O Brezilya’da Sao Paulo’ya gidiyordu. Oradan THY kargo uçağı ile uçacaktı. 15 bin saatlik uçuşu olan deneyimli bir kaptandı. Miami’den dönüş uçağımız TK 78’in kaptan pilotu Neil Charles Rogers da mükemmel bir uçuş yaptı. Yani geniş gövde uçaklardaki yabancı pilotları gönderme işini THY bir değil birkaç kez gözden geçirmeli diye düşündüm. Dönüş uçağımızda Brezilya üzerinden yine kargo uçağımızı uçurmuş Kaptan Pilot Öner Samyel yolcu olarak yer aldı. Şu Türkiye üzerine Boeing 777 uçağı ile ay yıldız çizen kaptan pilot... 777 ve 787 uçaklarının THY’deki tip şefi. Onu görmek keyifliydi.

MIAMI’NİN RENGİ ATMIŞTI

Bu şehre defalarca gitmiştim. Canlı ve renkli bir hayatı vardı. Dünyanın dört yanından insanların, orada oturmasalar da ev aldıkları bir kent Miami. Kimyası bozulmuştu. Pandemi, ruhunu sarsmıştı. Bazı günlerde COVID-19’dan ölenlerin sayısı 200’ü bulduğu olmuştu. Sokaklarda insan yoktu. Alışveriş merkezleri, hatta ünlü outlet merkezi Sawgrass bile bomboştu. Şehirde ünlü Lincoln Caddesi’nden geçen otomobilleri saymak mümkündü. Herkesin yeni nesil telefon peşine düştüğü Apple mağazasına girip bir şey almak mümkün değildi. Örneğin yeni iPhone 12’yi internetten satın alıyorsunuz, teslimat için size gün veriyorlar. Mağaza önündeki bekleyip sipariş verdiğiniz ürünü alıyorsunuz. Öyle bir kalabalık falan yoktu, gelenler parmakla sayılıyordu. Miami’nin ünlü lokantaları akşamları bile 8-10 masayı anca dolduruyordu. Ünlü balık restoranı Milos bile boştu. Bir tek Soho House Cecconi’s garip bir şekilde doluydu. İnsanlar genellikle maske takıyorlardı. Ama gençler çoğu zaman burun altına indirdikleri tasarım maskelerle dolaşıyorlardı. Koca kentin birkaç noktasında belli saatlerde canlılık vardı. Miami güneşliydi ama sıcak değildi. Sıcak da olsa plajları bile boş kalacak gibiydi. Yine de iyi ki gitmişim.

MIAMI HAFTADA 5 SEFER OLACAK

THY ocak ayına kadar Miami’ye haftada 4 kez uçuyor ama ocaktan sonra bu 5’e çıkacak. Geçen yıl sonuna kadar Boeing 777 ile yapılan seferler şimdilerde koltuk sayısı biraz daha az olan Boeing 787-9 Dreamliner uçakları ile gerçekleştiriliyor. THY’nin Kuzey Amerika’da uçtuğu 9 noktadan biri olan Miami hattı, 25 Ekim 2015 tarihinde açılmıştı. Daha önceki yıllarda bir deneme oldu ama tutmamıştı. Pandemi öncesi haftada 7 gün uçulan Miami doluluk oranı hep yüksek bir uçuş noktası. Miami Uluslararası Havalimanı’nın durumu parlak değil. Yani dünyanın her yerindeki gibi... Yolcusunun yüzde 59.47’sini kaybetmiş. Yılda 35 milyon yolcudan 14 milyonlara düşmüş. Pandemi öncesi 12 havayolunun uçtuğu kente şimdilerde 7 havayolu sefer yapıyor. THY ise pandemide haziran sonunda yeniden uçmaya başladığı Miami’ye, bugüne kadar 82 sefer yaptı. Yolcularına toplam 49 bin 200 koltuk sundu. THY, kargoda önemli bir yeri olan Miami’ye önceleri haftalık tek sefer yaparken kargo uçuşlarını şimdilerde haftada 5 sefere çıktı. Yıldızı parlayan kargo, Miami için de bulunmaz fırsat oldu.

NE GÜZEL BİR GÖRÜNTÜ

Henüz alçalmıyoruz. Ama Miami yaklaşıyor. Okyanus üzerindeyiz. Flightradar24 ekranına bakıyorum. Uçaktaki Internet üzerinden giriyorum. Amerika kıtası üzerinde uçuşlar yoğunlaşmış. Kıtaya yaklaşan uçaklara bakıyorum. Beşinin kenarlarında THY logosu var. Kırmızısı hemen göz alıyor. Uçuş numaralarına bakınca gördüğüm manzara şu: THY’nin Miami, Washington D.C., Houston, New York ve Kanada’da Toronto uçakları hızla ilerliyor. Hepsi Amerika kıtasına gidiyor. Birkaç saat içinde yolları ayrılıp gidecekleri kentler için alçalmaya başlayacaklar. Şu pandemi döneminde böyle bir görüntü bana çok güzel geldi. Yakın zamanda daha fazla THY uçağını havada görmek sanırım mümkün olacak.

EMEKLİ TEKNİSYENİN OĞLU MIAMI MÜDÜRÜ

Mustafa Kemal Kızılay, 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Enstitüsüne devam etti. 2017 yılında da Amerika’da Okan International Üniversitesi’nde İsletme Yüksek Lisans programından mezun oldu. İş hayatına 1998 yılında turizm sektöründe başladı. 2004 yılında, babası THY’ye 40 yıl hizmet etmiş emekli bir teknisyenin oğlu olarak en büyük ideali olan THY Pazarlama Satış Başkanlığı’na uzman olarak girdi. Hac ve umre seferleri koordinatörlüğü, Astana Müdürü, Almaata Müdürü olarak görev yaptı. 2016 Mayıs ayında Atlanta hattını THY’nin uçuş ağına katarak 2 yıl kadar Atlanta Müdürlüğü görevini yürüttü. 2017 Ekim ayından bu yana Miami Müdürü olarak görev yapıyor. İngilizce ve Rusça biliyor.