Narsisist kişiliğin altında, paradoksal olarak, derin bir kendine güvensizlik yatar. Nitekim bu kişiler çok alıngan, eleştiriye oldukça tahammülsüz insanlardır. Narsisistler övgüyle beslendikleri için, çok çalışırlar. Dolayısıyla hayatta başarı kazanma, iyi bir yere gelme ihtimalleri yüksektir. Narsisistler, genellikle narsisist olduklarını fark etmezler; söyleseniz de kabul etmezler; kabul etseler bile kolay kolay değiştiremezler.
#Narsist Ne Demek?Araştırmalar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen sosyal medyanın sadece paylaşım ve dijital iletişimden ibaret olmadığını gösteriyor. Kişilerin ruhsal durumlarına ve karakter tiplerine de etki eden sosyal medya, kullanıcıların bastırdıkları bazı mizaci özelliklerinin daha çok ortaya çıkmasına yol açtığı gibi toplumların DNA’sını da zamanla değiştiriyor.
#NarsizmÇocuk gelişiminin karmaşık dokusunda, özellikle önemli olan bir ipucu; olumlu takdir. Bu güçlü araç, sadece davranışı şekillendirmekle kalmaz, aynı zamanda karakteri de şekillendirir, dayanıklı, empatik ve kendine güvenen bireyler için temel oluşturur.
#Ebru DoğduNarsist kişilikler günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız kişiler. Narsist kelimesinin geçmişi mitolojik kahraman Narkissos'a kadar uzanmaktadır. Narsist kişilik bozukluğunun, üstünlük duygusu, herkes tarafından beğenilme arzusu,i hayranlık beklentisi ve empati yapamama gibi belirtileri vardır. Peki, Narsist ne demek, narsist kimlere denir? İşte narsist kişilerin özellikleri ve davranışları...
#Narsist Ne Demekİngilizcede Personal Traits - Kişilik Özellikleri, Personal Adjectives ise Kişilik Sıfatları demektir. Bu sıfatlar, insanların karakteristik özelliklerini tanımlamak için kullanılır. Bazı sıfatlar ise insanların içinde bulunduğu ruh durumlarını belirtir. Örneğin Sad - Mutsuz / Happy ise Mutlu demektir. 7. sınıflar için İngilizce Personal Traits (Kişilik Özellikleri) konusunu örnek kelimeler ve cümlelerle anlattık.
#7. Sınıf İngilizce Personal Traits (Kişilik Özellikleri) Konu AnlatımıSuçluluk duygusu, ne kadar da katlanılması zor bir duygu değil mi? Halbuki daha yetişkin zihnimizle düşünürken bu duygunun ne kadar ağır olduğunun farkına varıyoruz. Bir de çocuğun gözünden bakın bu duyguya yani kendinden yaşça ve fiziken büyük hemen hemen her bireyi sağlıklı olarak görüp çoğu olumsuz telkini kendi benliğiyle özdeşleştirip, suçluluk hisleri yaşadığı durumları gözümüzde bir canlandıralım.
#Çocuklarda Suçluluk DuygusuFarklı özelliklerin bir arada ve kıvamında var oluşu bu bireyleri hayatla uyumlu kılar. Bu uyum, toplumdaki yaşamı kolaylaştırır. Bir tutam obsesif mavi, bir tutam narsistik kırmızı, iki tutam gri bağımlı, bir tutam yeşil pasif agresif, iki tutam sarı depresif…
#NarsistBir kişilik özelliği olan özgüven kendimize ne kadar değer verdiğimizle ilgili olup sorun çözme ve baş etme becerilerini arttırır, doğru ve yerinde davranış sergilenmesine yardımcı olur. Narsistik kişilik özelliği ise başarıya aşırı odaklanmakla birlikte kişinin kendisinin diğerlerinden özel ve üstün olduğunu düşünmesidir. Övgüye muhtaç olan narsist bireylerin eleştiriye asla dayanamadıklarını dile getiren Uzman Klinik Psikolog & Pedagog Gülşah Öztürk Erten, altta yatan değersizlik duygusuna karşı mükemmel olma çabasıyla kendilerini gösterdiklerini belirtti.
#NarsistOnlar her yerde! Evde, ofiste, okulda, konserde, restoranda... Hiçbir şeyi beğenmeyenlerden her şeye muhaliflere kadar zor insanlarla uğraşmak ayrı bir yetenek gerektiriyor. Üstelik dört yeni huysuz tipi de yükselişte. Psikoterapist Çağatay Öztürk’le zor insanları masaya yatırdık.
Kendini aşırı beğenme, olağanüstü, çok özel görme anlamına gelen narsizm iş hayatında da yayılıyor. İş hayatında tuttuğunu koparan, her konuda ‘en’ olan, kontrol edilemez özgüveni bulunan insanların varlığı ve bu insanlara olan talep, iş dünyasının narsist yöneticiler tarafından işgal edilmesine neden oluyor.
Çok sevdiğiniz bir işi yapıyorsunuz, gerçekten de tüm enerjinizi işinize vermek istiyorsunuz ama bir süredir tuhaf şeyler oluyor. Sanki yöneticileriniz başta olmak üzere çoğu iş arkadaşınız size karşı. Yaptığınız işlere burun kıvırılıyor, siz bakınca bakışlar kaçırılıyor, topluluklara alınmak istenmediğnizi fark ediyorsunuz. Kısacası artık neredeyse özgüveniniz yok olmak üzere. Ve içten içe biliyorsunuz ki, size aslında psikolojik bir baskı uygulanıyor.
Ünlülerin yaşamı ve davranışları sıradan insanlar için her zaman ilginç gelmiştir. Birçok insan ünlülerin çılgınlıklarını, abartılı giysilerini, "cesur" davranışlarını şöhretlerine bağlar. Bir Alman psikiyatri profesörü şimdi tam aksini iddia ediyor: Ünlüler, şöhretleri yüzünden delirmiyor, deli oldukları için ünlü oluyorlar.
Psikiyatrlar için girişimci, hırslı ve yaratıcı yöneticiler ile yoldan çıkmış psikopatlar arasındaki fark, düşünüldüğü kadar büyük değil. Amerika’da ilginç cinayet vakalarından yola çıkan psikiyatrlar, benzer özelliklerden pekçoğunun çok başarılı ve kendini müthiş beğenmiş CEO’larda da bulunduğunu ileri sürdüler.