Taş fırında pişen gevrek lahmacunu ve içliköftesiyle son dönemde büyük bir popülerlik de yakalayan Mahir Lokantası tam 10 yılı geride bıraktı. Güneydoğu Anadolu mutfağını hakkıyla temsil eden, eski usul esnaflığı yaşatan lokantanın kapısında bazı günler sıra oluyor. Kurucusu Mahir Nazlıcan’la yemeklerinin sırrını konuştuk.
#Mahir LokantasıHER şeyin hikayesi olur da pizzanın olmaz mı? Pizzayı İtalyanların bulduğu düşünülür. Ancak araştırmalar, Babilliler, İsrailliler, Mısırlılar ve diğer eski Ortadoğu halklarının toprak fırınlarda pişirdikleri mayasız yassı ekmekleri yediklerini gösteriyor. Böyle olmakla birlikte mozzarella peyniri ve domates birlikteliğiyle yoksul İtalyan halkının vazgeçilmez lezzeti olarak yüzyıllar boyunca tüketilmiş. Dünya çapında üne kavuşması ise 1889’da Kraliçe Margherita’nın mozzarella, domates ve fesleğenle süslenmiş pizzayı tatmasıyla olmuş. Kraliçenin kendisine sunulan pizzayı beğenip aşçı Esposito’ya teşekkür mektubu göndermesi ile zengin halkın da sofrasına girmeye başlamış. Günümüzde bu lezzeti sevmeyen yok desek abartmış olmayız. Zira, dünya çapında her yıl 5 milyardan fazla çeşit çeşit pizza satılıyor. Ben bugün sizleri İtalya’nın geleneksel köy pizzasını Çeşme’nin yerel lezzetleriyle birleştirip kendi tariflerini oluşturan Kolburano’s’a götürmek istiyorum.
#1Kapadokya’ya ilk görüşte vurulan ne ilk ne de son kişiyim. Bir kez giden, vadiler arasında dolaşırken başka bir boyuta geçen birinin bu görsel şöleni unutması mümkün mü? Hele de son gidişimdeki gibi nisan ortasında karla uyanıp üç günde üç mevsimi birden yaşarsa...
#Müge AkgünHer şeyin hikayesi olur da pizzanın olmaz mı? Pizzayı İtalyanların bulduğu düşünülür. Ancak araştırmalar, Babilliler, İsrailliler, Mısırlılar ve diğer eski Ortadoğu halklarının toprak fırınlarda pişirdikleri mayasız yassı ekmekleri yediklerini gösteriyor. Böyle olmakla birlikte mozzarella peyniri ve domates birlikteliğiyle yoksul İtalyan halkının vazgeçilmez lezzeti olarak yüzyıllar boyunca tüketilmiş. Dünya çapında üne kavuşması ise 1889’da Kraliçe Margherita’nın mozzarella, domates ve fesleğenle süslenmiş pizzayı tatmasıyla olmuş. Kraliçenin kendisine sunulan pizzayı beğenip aşçı Esposito’ya teşekkür mektubu göndermesi ile zengin halkın da sofrasına girmeye başlamış. Günümüzde bu lezzeti sevmeyen yok desek abartmış olmayız. Zira, dünya çapında her yıl 5 milyardan fazla çeşit çeşit pizza satılıyor. Ben bugün sizleri İtalya’nın geleneksel köy pizzasını Çeşme’nin yerel lezzetleriyle birleştirip kendi tariflerini oluşturan Kolburano’s’a götürmek istiyorum.
#1Son yıllarda yurtdışındaki örnekleriyle yarışır düzeyde estetik ve kalite anlayışına sahip bağlar, mutfaklarıyla da ön plana çıkıyor. Usta şeflerin dokunuşlarıyla lezzetlenen yerel malzemeler tadı kolay kolay unutulmayacak gastronomi deneyimleri yaşatıyor. Bağbozumu haftaları başlamışken bağlarda gezip maharetli ellerden çıkan lezzetler arasında bir tur yapalım.
#Bağ TuruOnu sevmeme ihtimaliniz neredeyse yok. Her daim sempatik ve pozitif. Boşuna “Sevimlilikte pandayla yarışır” demiyorlar. Yeni yıla doğru geri sayarken gözde şef Danilo Zanna’yla buluştuk. Zor geçen 2020’nin ardından bizi mutlu edecek yemekleri, yılbaşı sofrasını daha da lezzetli hale getirecek detayları, sofrada olması ve olmaması gerekenleri konuştuk: “Ekmek az yiyin...Çorba yok. Afrodizyak içinse deniz mahsulleri...”
#GazetehaberleriGeçen hafta cennetin kapısını araladım. Cennet dediğim yer, Kastamonu’nun Daday ilçesindeki ‘İksir Resort’tu. Onlar resort diyorlar ama ben ‘çiftlik’ tanımını daha çok yakıştırıyorum. Bir de Kastamonu’nun mutfağı var ki, bu kadar zengin ve güzel olup da şöhretten uzak olanı hiç görmedim.
#GURMEGeçen hafta Hürriyet Pazar’ın seçtiği ‘Türkiye’nin en iyi 100 yemeği’ için gönderdiğim listeyi bu hafta daha geniş olarak ele alıyorum. Yalnız bir noktayı vurgulayayım: Bir sıralama yapmıyorum çünkü bana “En iyisi hangisi?” diye sormak, bir babaya “Çocuklarından en çok hangisini seversin?” diye sormak gibi. Hepsi mükemmel ötesi!
#Türkiye’Nin En İyi 100 YemeğiSon aylarda nereye gitsek, nereden gelsek aynı cümleyi kurmaya başladık: Her yer bomboş. Geçen hafta sonunu geçirdiğim Kapadokya da turizmin üstüne çöken kara bulutlardan en çok etkilenen yerlerden. Oteller, restoranlar, baloncular, rehberler, at çiftlikleri sahipleri, her biri başka bir hüzünlü hikaye anlatıyor. Ama hepsi de zor günleri umutsuzluk girdabına kapılmadan atlatmaya çalışıyor, heyecan veren projelere imza atmaya devam ediyorlar...
#Müge AkgünKendisine ‘Avrupa’nın Noel Başkenti’ sıfatını yakıştıran Strazburg bu hafta da yeni yıl coşkusunu yaşıyor. İkinci Dünya Savaşı sonunda Fransa’ya katılana kadar defalarca Alman egemenliğine giren şehir çift kültürlü yapısını yaşamın her alanında sergiliyor: Parke taş döşeli yayalaştırılmış sokaklar, kanallar, kısmen ahşap evler, lezzet mekânları, sanat müzeleri, gastronomik cennete ya da butik otele dönüştürülmüş tarihi yapılar… Tüm bu zenginliğiyle yıl boyunca görülmeye değer.
#Seyahat