Paylaş
Plaza de Espana (İspanya Meydanı)
Granada’da, Bar FM’deki olağanüstü yemekten sonra taksiye atlayıp otele geliyoruz... Taksimetre 9.75 Euro yazıyor. Eşim 20 uzatıyor taksiciye. Adam 25 kuruş veriyor geriye. Ya 10 Euro? Taksici “Siz bana 10 Euro verdiniz” diyor. 20 Euro sol bacağının altında. Bir yerlerden bir 10 Euro çıkarıp burnuma yaklaştırıyor ‘kanıt’ olarak. Hemen parayı kapıp cebime atıyorum. “İstersen polise gidelim, hadi gidelim!”
Taksiden indikten sonra da adamın tam gaz kaçmasını seyrederken muzaffer bir komutan gibiyim. 25 sene önce beni Taksim’den Yeniköy’e getiren taksici benzer numarayı çekmişti ve ben yutmuştum. Bir kez için bile olsa, altta kalmayıp hakkımı söke söke almak bana kendimi çok iyi hissettirdi.
¡ ¡ ¡
Belki yabancı bir ülkede bu kadar atak davranmamın nedeni, sanki bir rüya yaşıyor olmam... Nasıl zannetmem ki? Bar FM 20 kişilik bir lokanta. İki kişi rezervasyon yapamıyor. Tezgâhta altı koltuk. Rahatsız. Günün spesiyalleri tahtada yazıyor. Deniz ürünleri... Ama dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız nitelik ve tazelikte. O parmak boğumu büyüklüğünde ve kendi mürekkebinde sübyeler, kalamarlar... Dört-beş farklı karides çeşidi, mavi yengeç, Galisya usulü ahtapot, canlı denizkereviti, kaya barbunu, mavi yüzgeçli tonbalığı...
Bunlara dünyanın en iyi domates salatalarından birini ve dipdiri mevsiminde enginarı ekleyin. Kızartmalarda dünyanın en iyisi, ‘a la plancha’ pişirmedeyse en iyi birkaçından biri burası. Porsiyonlar büyük, fiyatlar iyi. Siz ne yaparsınız? İki günde iki kez gelir ve başka yemek yemezsiniz.
Burada yedikten sonra da El Hamra Sarayı’nı gezer ve midenizi eritirken gözünüz ve gönlünüzü doyurursunuz. Bu sarayı görmek elzem ama bileti önceden almanız şart.
“Bar FM’de yedikten sonra El Hamra Sarayı’nı gezer ve midenizi eritirken gözünüz ve gönlünüzü doyurursunuz. Bu sarayı görmek elzem...”
Biletleri önceden alın
Bar FM olağanüstü ötesi ama geçen hafta bahsettiklerim dışında iki mükemmel yemek daha yedim Endülüs’te. Biri Cadiz yakınında Barbate’deki El Campero. Burası her açıdan mükemmel bir lokanta ama spesiyalite mavi yüzgeç tuna. Mayıs ayı bunun tam zamanı. Tonbalığının farklı bölümlerinin lezzeti de farklı. Aynı sığır gibi. Yüzünde yenen beş bölüm var: Morrillos, contramormo, facera, galete ve mormos. Gövdede de beş: Descargamento, plato, descargado, ventresca (en yağlısı), tarantelo. Kuyruktaysa cola negro ve cola blanca bölümleri...
Endülüs’te gastronomi günlük hayatın çok önemli bir parçası
‘Sashimi o toro’ ile başladık. ‘Morrillos a la plancha’, parrillada (dört bölümü birleştiren T-bone) ve soğanlı yahni olan ‘atun encebollada’ denedik. Yani üç farklı pişirme tekniği. A la plancha, mangal ızgara ve tencere. Hepsi olağanüstü. İnanılmaz doku ve lezzet farkları. İşin kötüsü tatlılar da iyi. Acısını şimdi çekiyor ve evde pırasa, çoban salata, yumurtalı ıspanağa talim ediyorum!
Et yemeği parrilla
Endülüs’e gitme niyetinde olanlar için bir de Jerez de la Frontera’da olağanüstü bir lokanta var: La Carbona. Sunumdan çok, mükemmel malzeme ve lezzeti ön plana çıkaran bileşimler. Biz zevcemle yedi porsiyonu bölüştük. Onların ikramı ‘papas alinas’ patates salatasıyla başlıyor yemek. İlk olarak Huelva’nın benim çok sevdiğim beyaz karidesleri... Sonra İspanyolların bir nevi turşu olan ‘escabeche’ portakallı ve fino serili, keklik böreği... Arkasından paellalarda kullanılan ve sosu iyi emen pirinç türü ‘bombas’tan trüf ve av etli İspanyol pilavı (arroz)... Daha sonra balık stoklu arroz üzerine oloroso şeri soslu kaya barbun... Arkasından mole gibi farklı biberlerden bir sos ve tam mevsiminde olan kuşkonmaz ile güzel dilbalığı... Sonra Fas mutfağından esinlenmiş kuskus üzerine, derisi balla ve kekikle sıvanmış gerçekten körpe süt kuzu incik... Son olarak da Pedro Ximenez soslu süper bir güvercin... Maalesef burada da hem tatlılar hem ekmekler çok güzel. Daha acısı, fiyatlar da yükselen Euro’ya rağmen makul.
Ne diyelim? Şanslı valla adamlar!
El Hamra Sarayı
Size bahsettiğim Bar FM Restaurant
Paylaş