Önce ‘Charlie’nin Çikolata Fabrikası’ romanının yazarı Roald Dahl’ın kitapları, sonra James Bond’un yaratıcısı Ian Fleming’inki ve bu hafta da ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’nin romanlarının içindeki kilo, ırk, cinsiyete ilişkin ve ‘hakaretamiz’ bölümlerin tamamı ya değiştirildi ya da silindi. İlk bakışta bu yapılana ‘modernleşme’ gözü ile bakılabilir elbette ama tüm bu ifadeler kitaplardan çıkarılırsa o dönemi ve ruhunu, hatta dilini nasıl anlayacağız? Kitaplara yapılan her müdahale orijinalliği öldürdüğü gibi tarihe de müdahale anlamına gelmez mi? Bu değişimlere ‘sansür’ denilebilir mi?
#Charlie’Nin Çikolata FabrikasıSelçuk Altun’un ‘Kitap İçin’leri esas olarak günlük görünümünde. Ama tarihlerden değil Cemal Süreya’dan ilhamla numaralı bölümlerden oluşuyor. Bir bibliyofil yazarın günlükleri olarak okuyorum o maddeleri. Yeni çıkan ‘Kitap İçin 5’ de önceki ciltlerde olduğu gibi ‘Herkes kitap sevsin’ diye yazılmış. Hayli keyifli ve bilgilendirici.
#Selçuk AltunPandemi sırasında magazinin önemini bir kere daha anladım. Setler, sahneler, kulüpler kapanınca magazin de en büyük kaynağını yitirdi. Zaten grileşmiş hayatımızın rengi iyice kaçtı. Eve kapandığım günlerde magazinin önemini daha da iyi anladım. Oturup küçük ve şahsi bir “Magazin ansiklopedisi” yaptım. İşte magazinde Türkiye’nin enleri...
#YazarYıllar önce anonim olarak başlayan fakat bir süre sonra tek başıma götürmek durumunda kaldığım Kültürazzi köşesine uzunca bir süre ara vermiştim. Fısıldanan ama dile getirilmeyen, bilinen ama söylenmeyen, yaşanan ama gizli kalması istenenleri yazmaktı yaptığım. Yeterince ara verdim sanırım, yeniden başlıyoruz.
#Gazetehaberleri