Kültürazzi

Saray bahçesinde beleş nişan

Yıldız Sarayı’nda bir sergi açılışı düşünün, tam ortasında birden yüzükler çıkıyor, kurdeleler kesiliyor, ortalık nişan salonuna dönüyor

Yetenekli insanları kıskanmak gibi kötü bir huya sahibim. Bir enstrüman çalamam, resim yapamam, roman, şiir yazamam. Hadi bunların hiçbiri bende yok, aile bireylerinden birinde de mi zuhur etmez? Ne gezer!
Bana bunu düşündüren şey tesadüfen yolumun düştüğü İstanbul Yıldız Sarayı’ndaki bir sergi oldu. IRCICA’nın merkezinin bulunduğu Çit Kasrı’ndaki sergi Kuşoğlu ailesinin ortak eserlerinden oluşuyordu. Anne, baba ve kız. Üçü de sanatçı. Serginin içeriği, sedef kakma, gümüş dövme, altın oyma, maden kesme, Osmanlı sultanları madalyaları gravür, resim ve grafiklerinden oluşuyor.
Baba Mehmet Zeki Kuşoğlu sultan tuğraları ve altın oyma, gümüş kakma gibi eserlerini sergiliyor. Aynı zamanda yazar anne Sevinç Kuşoğlu’nunsa sultan portreleriyle çok güzel kuş resimleri var. Kızları Aslıhan Kuşoğlu ise daha soyut resimler yapmış.
Ve üçü güzel bir aile sergisinde bir araya gelmiş. Daha sonra karşılaştığım bir arkadaşıma başta yaptığım yakınmayı tekrarlayarak ne kadar yetenekli insanların etrafımızda bulunduğunu, hele aile bireylerinin tamamının böyle özelliklere sahip olmasının nasıl büyük şans olduğunu anlatıyordum.

PASTA YOKSA BAKLAVA VERELİM

“Ben de biliyorum o sergiyi, hatta açılışına gittim” dedi. Ama onu şaşırtan bir şey olmuş sergi açılışında.
Baba Kuşoğlu 24 Eylül pazartesi akşamı sergi açılışında yaptığı konuşmasının hemen arkasından hazır bütün dostlarımız buradayken sizinle bir şeyi daha paylaşmak istiyorum deyip kızını ve damat adayını yanına çağırarak aynı anda onların nişan törenini de yapacaklarını açıklamış. Yüzükler takılmış, kurdeleler kesilmiş. Arkasından kokteyl mönüsü olarak lahmacular getirtilmiş ve ressam gelin adayıyla damat pasta bulamasalar da Antep kökenli aile geleneklerine uygun şekilde tepsideki baklavayı yiyerek kutlamışlar bu mutlu günlerini. Üstelik nişan töreninin sonunda damat adayı orkestra eşliğinde davetlilere Türk sanat Müziği konseri vermiş.
Arkadaşım bunu bana anlatırken yapılan nişanın ciddi mi yoksa bir sergi açılışı için hazırlanmış bir performans mı olduğu konusunda hâlâ kararsızdı.
Aklıma takılan ikinci bir seçenekse birkaç ay önce gazetelerde çarşaf çarşaf yayımlanan o muhafazakâr sanat manifestosunda böyle bir maddenin olup olmadığıydı.