Paylaş
Arıları, ayının hücumundan, müzisyen İbrahim Sarıpınar, Mozart’tan bir arya söyleyerek kurtarmış.
Mozart’ın her yerde etkisi olduğunu söylemeye gerek var mı? Benim de bir deneme kitabımın adı ‘Ne Kadar Mozart O Kadar Süt’tü.
Mozart’ın o dinlendirici, yaşama sevinci veren müziği elbette herkes için şifadır.
Unutamadığım icralardan biri de Karl Böhm’ün sözüdür. Böhm bir Mozart senfonisini yönetirken arada bakın ne diyor:
“Mozart benim büyük aşkım.”
Büyük orkestra şefinin aşkıydı, Nadir Nadi de kitabının adını, ‘Dostum Mozart’ koymuştu.
Birçok incelemede Mozart’ın yalnız insanlarda değil, başka cinslerde de etkili olduğu biliniyor.
İLHAM GENCER’E ŞİFALAR
İlham Gencer dileriz 100 yaşına erişsin.
Gencer, Pera Palas’ta o yaşta bile piyanosunun başındaydı. Belleği de yerindeydi, ne zaman otelde karşılaşsak “Nasılsınız Doğan Bey?” diye sorardı.
Bana bir LP armağan etmişti: ‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş/Bozkurt İlham Gencer’. İlk Türkçe pop plağı...
A Yüzü
1.Bak Bir Varmış Bir Yokmuş
2.C’est Ecrit Dans Le Ciel
3.C’est Ecrit Dans Le Ciel (Serkan Çağrı - Enstrümental Klarnetli Versiyon)
B Yüzü
4. Bak Bir Varmış Bir Yokmuş (Radio Edit)
5. Bak Bir Varmış Bir Yokmuş (Erdem Helvacıoğlu Remix)
6. C’est Ecrit Dans Le Ciel (Erdem Helvacıoğlu Remix)
7. Bak Bir Varmış Bir Yokmuş (Kapanış)
Çatı Kulüp’te yapmacıksız ve samimi insanların arasında bir isim, Fecri Ebcioğlu. Gencer’le birlikte müzik literatürümüze giren unutulmaz parça, ‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’ şarkısının söz yazarı olan değerli insan Ebcioğlu. Bir seyahat dönüşü uçakta gelirken, Bob Azzam’a ait ünlü şarkıya Türkçe sözler yazarak bir ilki başlatan Ebcioğlu, Yeşilköy’de uçaktan iner inmez soluğu Çatı Kulüp’te alır. Kulübe vardığında Gencer’in programı devam etmektedir. Ebcioğlu ise uçakta Yeni Harman sigarasının paketi üzerine yazdığı sözleri Gencer’in önüne koymak için fırsat kollamaktadır. İlerleyen dakikalarda müşterilerine tek tek isimleriyle hitap eden ve masalardaki müşterileri de şovuna katarak samimi dakikalar yaşatan Gencer’in gözüne bir ara Ebcioğlu takılır ve “Nerelerdesiniz beyefendi, uzun zamandır yoktunuz?” diye sorar. Fecri Bey de seyahatten yeni döndüğünü, ayağının tozuyla oraya geldiğini ifade eder ve hemen uçakta yazdığı sözleri piyanonun üzerine koyar. Gencer’den şarkıyı yorumlamasını istemektedir. Gencer sözleri biraz okuduktan sonra yorumlamaya başlar. Aman Allah’ım! Şarkıyı dinleyenler bir daha bir daha okumasını isterler ve bir daha derken kıyamet koparcasına alkışlarlar Gencer’i. Bu şarkı Gencer’i stüdyoya sokacak ve 1961 yılının sonuna gelinmeden, Türk popunun ilk 78’lik plağı, LA 345 katalog numarası ile Odeon Firması’ndan çıkacaktır. İşte bugün bile gençlerin aile büyükleriyle beraber hâlâ coşkuyla söyledikleri ‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’ şarkısı böyle doğmuştur.
Bu plak, 58 sene sonra yeniden kaydedilmişti. Bakın İlham Gencer bu kayıtta dinleyicilere nasıl sesleniyor:
“İlk kaydı gerçekleştirdiğim 1961’den 58 yıl sonra, 2019’da şarkımı tekrar seslendirdim. Bu yeni kayıt Muzikotek’in kurucusu ve müzik âşığı Dağhan Baydur’un girişimi ile oldu. Beni arayarak şarkımın SKA/Jazz tarzında yeni ve güncel versiyonunun bana çok yakışacağını ve de eseri genç kuşaklara tanıtacağına inandığını söyledi. Böylece bu ‘single albüm’ ortaya çıktı. Gene onun önerisiyle daha önce hiç söylemediğim orijinal Fransızca versiyonu da seslendirdim. Dağhan Bey’in prodüktörlüğünde Eylem Pelit düzenlemesiyle, Serkan Çağrı klarneti ile, Erdem Helvacıoğlu da remix’i ile katkıda bulundu. Hepsine ve yer alan tüm müzisyen ve teknik arkadaşlarıma teşekkür ederim. Siz sevgili dinleyicilerimin bu 2019 versiyonumu ilk kaydım kadar beğeneceğinizi ümit ederim.” Bozkurt İlham Gencer
İSTANBUL’U TANIYACAK ZAMAN
BAYRAMDA İstanbul’da kalanlar bu şehrin zevkini çıkaracaklar.
Az nüfuslu bir İstanbul’da tanımadığınız ya da tanıdığınızı sandığınız semtleri dolaşın. Oralarla ilgili nice kitap var; onları okuyun, rehberiniz o kitaplar olsun.
Bütün gün magazinlerde okuduğunuz semtler yerine, eski İstanbul’un tadını çıkarın.
Beyoğlu’ndan başka kenar semtleri gezin. Tenha olan yazlık yerlere uğrayabilirsiniz.
Yaz tatili herkese göre farklıdır, benim için İstanbul’u gezmektir.Samatya, Fatih, Yedikule, Balat, Fener gezilmeli.
Sevgili, rahmetli arkadaşım Turgut Kut’u anarak bir hatırlatmada bulunayım. Gerçek İstanbul’un Suriçi İstanbul olduğu gerçeğini az nüfuslu İstanbul’da tanıyın.
Yıllar önce İstanbullular yazlığa Adalar’a, Suadiye’ye, Kartal’a, Pendik’e giderlerdi; çünkü İstanbul’daki evleriyle de bağlantıyı koparmazlardı. Ben de bu takımdanım.
Evimi, kitaplarımı, plaklarımı bırakıp uzaklara gidemiyorum.
Geçen hafta bir konuşma için Anadolu tarafındaki Penguen Kitabevi’ne gittim.
Gökdelenler arasında nerede bulunduğumu tahmin edemedim. Hat boyu denilen evlerin bulunduğu yerlere çok katlı binalar dikilmiş. İstanbullulara bir kez daha hatırlatıyorum, yaşadığınız kentin tarihi dokusunu öğrenin.
SAĞLIKLI, mutlu bir bayram diliyorum.
Paylaş