Bu yıl bir görünüp bir gitse de güneşli, sıcak günler kapıda, sokaklar bizi çağırıyor. Şimdi bahar havasının, sonra da yazın hakkını vermek için ister pikniğe gidin, ister açık hava konserlerinde coşun. Ya da doğa yürüyüşleri yapın, yaşadığınız şehrin sokaklarını keşfedin... Yaz esintisinde ya da yıldızların altında vakit geçirin. Dışarıda olmanın tadını çıkaracağımız adresleri, aktiviteleri gazetecilere, kent yazarlarına ve işi gezmek olanlara sorduk.
#Melis YılmazElde incecik açıldıktan sonra haşlanan hamur katları... Arasında beyazpeynir-maydanoz veya bol kıyma... Tepside üzeri nar gibi kızaran suböreği, mutfağımızın en özel lezzetlerinden, bayram sofralarının da vazgeçilmezi... En iyilerini bulabileceğimiz yerleri jürimize sorduk.
#Baklavaİlk gün bayramlıklar giyilecek, büyükler ziyaret edilecek, 7’den 70’e tüm aile bayram sofrasında bir araya gelecek. Çocuklar harçlıklarıyla alacakları oyuncakların, büyükler herkesin karnını doyurmanın, gençler arkadaşlarıyla buluşmanın peşinde olacak. Peki ya ilk bayram gününden sonra? Hele de bayram neşesi limonata kıvamındaki bahar havasıyla buluşunca çoğumuz kendimizi Ege’ye, Akdeniz’e inen tatilcilerden boşalan şehir sokaklarına atacağız. Özellikle İstanbul ‘sakinleşince’ pek güzel oluyor. Biz de ekipçe yola çıktık, bu havalarda gezmek için İstanbul’un en güzel rotalarını yazdık. Bu hafta Avrupa Yakası’ndayız; haftaya önce bir vapur turu, sonra da ver elini Anadolu Yakası...
#İstanbul’Un En Güzel Bahar RotalarıRamazan denince zihnimizde ilk canlanan, fırından yeni çıkmış, tutarken el yakan o sıcacık pideden koparılacak parça olur. İftar vaktiyle birlikte üzerine süreceğimiz tereyağının kokusu burnumuza gelir. Peki, bu geleneksel lezzetimizi en iyi neresi yapıyor? Hangisi üzerine yumurta sürüyor, çörekotu serpiyor? Pidenin en iyilerini jürimiz sıraladı.
#Ramazanİnce belli bardakta içilen çayımızın yeri ayrı... Simit-peynirin de vazgeçilmez tamamlayıcısı, mükellef bir kahvaltının da... Saatler akşamüstünü gösterdiğindeyse çay bu kez masanın ana kahramanı oluyor, yanına sayısız lezzet sıralanıyor. Kuru pastadan galetaya, mekikten ponçiğe en iyi çay eşlikçilerini sunan adresleri jürimiz seçti.
#KurabiyeBiri Türk klasiğinin yorumlanmış hali, biri Portekizli, biri Japon... Son dönemde insanların dilinde, damağında bu tatlılar var. Artık herkes baklavanın soğuk olanının peşinde. Dışı milföy, içi krema dolu Portekiz tatlısı ‘pastel de nata’ da yükselişte. Pirinç hamuruyla yapılan Japon dondurması ‘mochi’ bizden biri olma yolunda. Hayatımıza yeni giren bu üç lezzet bombasını gastronomi yazarımız Ebru Erke’ye sorduk…
#GazetehaberleriSıradan bir unlu mamul olmadığı konusunda herkes hemfikir. Ekmeğin sarmısaklısından vişnelisine, zeytinlisinden kuruyemişlisine varıncaya kadar envai çeşidi yapılırken o hep en sade ve orijinal haliyle zirvede. Tam beş asırdır bu topraklarda yenen bir lezzet, bir gelenek... Ramazan pidesi denince ilk akla gelen fırınları ve sırlarını bir araya getirdik.
#Ramazan PidesiHer hafta bir yere gitmek, bir yerleri keşfetmek insanı (beki de sadece beni) yorar. Bazen yakınları, hemen yanı başınızı, bir iki sokak ötesini, kentinizi keşfetmek de insana aynı heyecanları yaşatabilir. Ben İstanbul’da yaşıyorum. Onun için bu haftaki yazım, İstanbullu okurları ilgilendirecek daha çok. Veya İstanbul’a gelecek olanları! Önerdiğim adres, Boğaz’ın her iki yakası.
#Balıkİstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Kireçburnu, İstanbul’un en eski semtlerinden biri olmasına karşın devasa kentin tüm karmaşa ve kalabalığından uzak, sakin bir Boğaz semti olarak kalabilmeyi başarmış nadir yerlerden. Balıkçı semti olması ve içerisinde birçok balık restoranı bulundurması, Tarabya’dan başlayarak Kefeliköy’e dek uzanan sahili ile koca şehrin içinde bir vaha arıyorsanız bir pazar günü yolunuzu mutlaka buraya düşürün.
#İstanbul'da Gezilecek Yerler“Muhtemelen siz bu yazıyı Boğaz sefasından sonra okuyacaksınız ama olsun. Bir parça vicdan azabı çekmeniz için gönderiyorum. Biz burada (sabah 08:00) işe gelmiş çalışrken, ayrıca Istanbul'dan bu kadar uzakta iken (Adana) sizin aynı saatlerde Boğaz keyfi yapmanıza çok bozuldum. En azından Emirgan'da Çınaraltı'nda çay içmeden dönmemiş olun, bir de Ortaköy’de denize en yakın cafelerden birinde kahvenizi için ki, bu soğukta çabucak evinize kaçın. Şaka bir yana, size iyi tatiller! Zuhal İnce”