2000’li yılların başı olmalı, arkadaşlarımızla çocuklu aile tatillerinden biri sırasında İstanbul’dan çıkarak zorlu ve uzun bir yolculuktan sonra Antalya üzerinden Kaş’a gelmiştik. Kaş dendiğinde hâlâ o ilk seyahatimizi, virajlı dar yollarda kıvrıla, kıvrıla giderken araba tutmuş bitap halimi ve vardığımızda ‘oh nihayet’ dediğimi hatırlarım...
#Müge AkgünÜç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, Avrupa’nın sayılı büyük deniz ürünleri üreticisi ve ihracatçısı konumunda. Ancak toplum olarak yeterince balık yediğimiz söylenemez. Türkiye’de kişi başına yılda ortalama 6.5 kilogram balık tüketilirken, bu oran Avrupa’da 25 kilo. Oysa uzmanlar neden balık yememiz gerektiğini anlata anlata bitiremiyor. Egeliler bunun farkında olmalı ki yıllık kişi başına tükettikleri balık miktarı 15 kilo civarında. Yani Türkiye ortalamasının 2.5 katı. Zira Ege Denizi, barındırdığı 50’den fazla balık çeşidini ve diğer deniz ürünlerini bonkörce sunuyor. Kıyısında bir inci gibi duran Kuşadası da bu bonkörlüğe mutfağında kucak açıyor. Tuzda lagostan balık köftesine, asma yaprağında barbundan ahtapot soteye, fesleğenli balık kavurmadan midye dolmaya, sardalya buğulamadan karides güvece, sütlü balıktan kalamar tavaya saymakla bitmeyecek kadar çok lezzet sofralarda yer buluyor. Bundan dolayıdır ki Ada’da lezzet durakları ağırlıklı olarak balık restoranlarından oluşuyor. Bugün sizi bu duraklardan Mezgit by Şükrü ile tanıştırmak istiyorum.
#1Bayramda İstanbul’u gezmek isteyenler için Hürriyet Ekler ekibi olarak adım adım Avrupa Yakası’ndaki en güzel rotaları yazdık, geçen hafta da önce Boğaz turu yapıp sonra da Anadolu Yakası’nı gezdik. Bu hafta Ege’deki balıkçı kasabalarında huzuru bulmanın, asırlık çınarların altında kitap okumanın, yemyeşil ormanlarda bisiklete binmenin, Akdeniz’de tertemiz plajlardan denize girmenin hayalini kuranları düşündük. Ve şehri terk etmeden tatile gitmiş gibi hissedebileceğimiz noktaları yazdık. Hadi gelin; Adalar’a, Beykoz’a, Rumelifeneri’ne, Anadolufeneri’ne doğru yola çıkalım.
#İstanbul’Un En Güzel Bahar RotalarıMeze hassas noktamız. Sıcak-soğuk gelen paylaşımlık tabakları birlikte yiyip tattıklarımızdan bol bol konuşmayı bir başka seviyoruz. The Steeve de şefi İsmet Saz’ın yerel malzemelerimizle lezzetlendirdiği tapas menüsüyle öne çıkıyor. Listede küflü peynirli karnabahar da var, ördek etli çıtır mantı da...
#MezeBugün sizleri Urla Özbek’e götüreceğim. Köşemin konuğu ise Akkum sahilinde çok özel bir yer: Akın’ın Yeri. Tanımaktan büyük onur duyduğum rahmetli Akın Kuşcan’ın sıfırdan yaratıp Türkiye’nin sayılı balık restoranlarından birine dönüştürdüğü eşsiz bir lezzet durağı. Günümüzde bayrak oğulları Mehmet ve Himmet ile eşlerinde. Onlar kurulduğundan bu yana ‘huzur ve lezzetin buluştuğu yer’ mottosuyla hizmet verse de burası için en geçerli slogan sanırım ‘tek yol lezzet’ olmalı. Zira oldukça dar, yer yer bozuk, kıvrımlı (ve geceleri kapkaranlık) bir yoldan geliyorsunuz. Ama gerek lezzetler, gerek güler yüzlü hizmet tüm yorgunluğunuzu alıyor ve inanılmaz mutlu ayrılıyorsunuz.
#1Soğukta yağlandıkça lezzetlenen balıklar, deniz mahsullü mezeler... Birbirinden güzel balıkçıları jürimize sorduk. Bazısı manzarasıyla, bazısı fiyat-lezzet dengesiyle, bazısı da kendine özgü pişirme teknikleriyle öne çıkıyor...
#GazetehaberleriKaraköy’de, ulaşılabilir bir konumda olması büyük avantaj. Servis çok iyi; Batı lokantalarındaki gibi; alaka var ama yalakalık yok. Tattığım yemeklerden en çok kuzuyu sevdim. Altı saat mermer üstünde, odun ateşinde pişen et çok lezzetli.
#Mürverİstanbul’un dört bir yanına yayılmış, özellikle de Boğaz ve deniz kıyılarına sıralanmış balık lokantaları hakkında roman yazılır. Kiminden “iyi ki var” düşüncesiyle, yüzünüzde bir gülümsemeyle çıkarsınız, kiminden de bin pişman, “bir daha mı asla” düşüncesiyle.
#Müge AkgünHavalar soğudu; balıklar yağlandı, lezzetlendi. “Denizden babam çıksa yerim” diyenlerdenseniz işte kesenizi çok zorlamadan midenizi şenlendirecek lezzetler. Hangisini seviyorsanız: Uskumru, hamsi, karides ya da fener... Nasıl seviyorsanız: Dolma, kavurma, seviçe ya da pastırma...
#Deniz Mahsulleriİstanbul’da yaşayan pratisyen hekim Oğuz Erkara, seyahat etmenin yanı sıra tarihi lokantalara ilgi duyuyor. 100 Tarihi Lokanta adlı kitabın yazarı Erkara, bu çalışmasını hazırlarken pek çok yer gezdi, yöresel yemekleri tattı. Erkara Hürriyet Seyahat okurları için İzmir, Adapazarı, Isparta, İstanbul ve Adana’daki 5 tarihi lokantadan 5 bahar mönüsü önerdi.
Türkiye’de turizmin kalbi Güney Ege ve Akdeniz’de atsa da tatil yapılabilecek adaların hepsi Kuzey Ege ve Marmara’da. Bu adaların her biri uzun tatil yapılabilecek güzellikte. Cunda Adası yemekleriyle, Bozcaada şaraplarıyla, Gökçeada tarihiyle, Marmara Adası doğası ve sakinliğiyle, Avşa ise eğlencesiyle öne çıkıyor. Farklı zevklere hitap eden bu adaların denizleri pırıl pırıl.