Ortaya karışık söylemekten bıkar mıyız hiç!

Güncelleme Tarihi:

Ortaya karışık söylemekten bıkar mıyız hiç
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2022 07:00

Meze hassas noktamız. Sıcak-soğuk gelen paylaşımlık tabakları birlikte yiyip tattıklarımızdan bol bol konuşmayı bir başka seviyoruz. The Steeve de şefi İsmet Saz’ın yerel malzemelerimizle lezzetlendirdiği tapas menüsüyle öne çıkıyor. Listede küflü peynirli karnabahar da var, ördek etli çıtır mantı da...

Haberin Devamı

Kış bir türlü bitmiyor gibi görünse de çoğu gitti azı kaldı, önümüz açık. İstanbul’un en güzel manzarasında uzanan Boğaz hattı yürüyüşleri, korona da biraz daha izin verdikçe mekânların, sahillerin cıvıldadığı günler başlıyor. İçimdeki pozitif enerjinin sebebi bölgenin nadir şef restoranlarından The Steeve. Ne de
olsa çehresindeki değişikliklerden sıkça yakındığımız Kuruçeşme’de, uzun zaman sonra hem seçmesi hem tatması eğlenceli lezzetler bulmak; bu ‘ahval ve şerait’ içinde bile insanı umutla dolduran küçük ama etkili bir adım.

Hamur işinde maharetliler

Mekânın sahibi ve şefi İsmet Saz’ı Toi isimli fine-dining restoranıyla tanıyıp sevdik. The Steeve, şefin daha çok Latin mutfağından doyurucu, basit lezetlere yer verdiği, farklı uyumlar denediği ikinci marka olarak Kanyon’da açılmıştı. Şimdi menüsü büyümüş ve Toi’nin yerine taşınmış. Mekânın teras alanı sıcak bir Latin bar havasına bürünmüş. Canlı müzik işinde seçici davranmışlar. Caz performanslarıyla sevdiğimiz, dinlemeyi özlediğimiz birkaç isim belirli günlerde çıkıyor, DJ performansları da var. Teras, yazın tamamen üzeri açılacak şekilde tasarlanmış. Havalar güzelleştikçe burada hafta sonu akşamlarının kıymeti de artacaktır eminim.

Haberin Devamı

İsmet Saz’ın hemen her menüsünde mutlaka olan Josper kömür fırında pişmiş et ve balık tabakları, ‘raw’ başlığı altında servis ettiği istiridye, kral yengeç, kerevit, denizkestanesi gibi incelikli sunumlar duruyor. Çarşamba günleri yine şefle özdeşleşen ‘beef wellington’ da oluyor. Ama The Steeve’in eğlenceli yanı, yeni tapas  (İspanyolların meze ve atıştırmalık tabaklarına verdikleri isim) menüsü. Meze bizim hassas noktamız. Ortaya gelen sıcak-soğuk paylaşımlık tabakları birlikte tatmayı ve tattıklarımızdan konuşmayı seviyoruz. İsmet Saz, menü ve tat birleşimlerinde titiz, dünyayı iyi takip eden, tanınmış şeflerimizden. Ama bence ilk kez bu kadar kendi damak tadından ve zevkinden izler barındıran lezzetlere yer verdiği, daha samimi bir menü hazırlamış. Bu da gelip tadan herkesin enerjisine yansıyacaktır.

Haberin Devamı

Defalarca yesem bıkmayacağım tabak, karides baklava (90 lira). Hamurun çıtır çıtır 60 katı bakınca sayılıyor resmen. İçinde çimçim karides var.  Şerbetli baklavanın kıdemi ayrı tabii ama çıtır hamuru böyle tuzlu denemelere de çok yakışıyor. ‘Dedem çibörek’ (65 lira), Saz’ın Tatar köklerine ve ailesine göndermeli... Acılı dana etiyle kapatılan çibörek, altında tuzlu yoğurdu incelterek hazırladıkları bir sos ve üzerinde baharatlı domates salçasıyla servis ediliyor. Hamuruna bayıldığım bir diğer tabak, ördek etli kızarmış Boşnak mantısı (145 lira). Üzerindeki bozkır tahinli yoğurt sos, sumaklı. İçindeki ayva parçaları da bu yoğun birleşime ferahlık katmış. Mutfak ekibinde Arnavut bir şef olduğunu öğrendim. İyi açılmış hamurların arkasında onun marifetli elleri var belli ki.

Haberin Devamı

Ortaya karışık söylemekten bıkar mıyız hiç

Hamur işine biraz ara vermek için Karadeniz levrek marine iyi seçim. Portakal, kişniş, kırmızı soğan ve avokadolu bu tabak hem içinizi hem damağınızı açıyor. ‘Karnabahar bomb’ (60 lira) bir nevi ekonomik ‘buffalo wings’ veya ‘dinamit karides’ gibi denebilir. Yanında gelen Konya küflü peynirin aroması, tadının zenginliği o kadar yerinde ki! Hem yaramaz hem kalorisi düşük... Deniz börülceli ve kalamarlı mücverin altında yine tuzlu yoğurt ve nar ekşili bir sos var. Merak etmeyin, Antakya’dan gelen bu tuzlu yoğurttan bıkmaya imkân yok. Izgara yeşil biber, yoğurt sos, maydanoz ve soğanla servis edilen köfte şişin (95 lira) dışı kıtırdamış, içi dolu dolu, iyi çekilmiş döş kıymanın baharatı da yerinde.

Haberin Devamı

Lavaş taco’lar The Steeve’in en çok sipariş edilenleri... Midye tavalı ve ev yapımı tarator soslu olan da başarılı ama bu bölümün yıldızı kokoreç. Urfa biberi, uykuluk ve bol kekik destekli kokoreç taco (95 lira) yedikçe yediriyor. Yer kalırsa ana yemeklerde Josper’de patlıcan beğendili fener kavurma menünün yenilerinden... Gözüm kaldı ama yerim kalmadığı için deneyemedim. Hakkımı biraz daha hamur diyerek tatlı menüsündeki Laz böreğinden (65 lira) yana kullandım. Limon rayihalı, pastacı kremasıyla dolan çıtır Laz böreğini, yanında gelen ev yapımı bal bademli dondurma güzel tamamlamış.

Fiyatlar, özellikle tapas menüden bol tadıp paylaşacak masalar için ortalamaya göre makul. Velhasıl bence Kuruçeşme civarının eski günlerini özleyenler, buradan elini ayağını çekmek yerine The Steeve gibi şef mekânlarına ve özenli konseptlere şans vermeyi es geçmemeli. Biz bırakmazsak o da bizi bırakmaz belki...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!