'Çocukların Dijital Dünya ile İlişkisi' araştırmasının sonuçları açıklandı. Açıklamaya göre; çocuğu internette vakit geçiren ebeveynlerin yalnızca yüzde 8'i sakıncalı sitelere karşı program/uygulama kullanıyor, yüzde 14'ü ise korunma programı kullanıp kullanmadığının farkında değil. Çocukların yüzde 78'i ise sakıncalı sitelere karşı korunmuyor.
#Ebeveyn15 ilde 1.241 kişiyle yapılan araştırmaya göre, ailelerin yüzde 73’ü çocuğuyla sorun yaşadığında uzman desteğini gereksiz buluyor. Yalnızca 10 veliden biri uzmana başvurduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 18’i sözü dinlenmediğinde çocuğuna küfür ettiğini belirtiyor. Her 5 veliden biri de çocuğuna bağırıyor veya onu çekindiği biriyle, hayali bir varlıkla korkutuyor. “Baban gelince sen görürsün” ifadesini kullanan annelerin oranı ise yüzde 27.
#AnneGfK Türkiye tarafından gerçekleştirilen ‘Türkiye’de Aile ve Çocuk Eğitimi Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Buna göre, çocuk yetiştirme karnemiz zayıf. 15 ilde 1.237 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya katılanların yüzde 42’si anne ve babaları başarısız buluyor. Yüzde 57’si başarısızlığın sebebini bilgi eksikliği olarak açıklıyor.
#Çocuk YetiştirmeÇocuk ve Haklarını Koruma Platformu Kurucularından Yasemin Öney Cankurtaran, Türkiye'de annesiyle beraber cezaevlerinde yaşamak zorunda kalan 334 çocuk bulunduğunu belirtti. Cankurtaran, "1999'da 4,5 milyon, 2012'de 7,5 milyon olmuş çocuk işçi sayısı var, aile içinde istihdam edilen kayıtlara yansıtılamayan. Kayıtlara yansıtılan işçi çocuk sayımız 893 bin" dedi.
Bu salı, Dünya Kadınlar Günü. 24-73 yaş arasındaki 12 kadına “Kadına şiddet sizce nasıl önlenir”, “Erkeklere ne söylemek istersiniz” diye sorduk. Aralarında akademisyen, öğrenci, aktivist, göçmen, ev işçisi ve girişimciler olan kadınlar dayanışmanın önemine değindi. Oyuncu Demet Evgar: “Bu ayrımcılıkların üstesinden gelmek için dayanışma içinde olmalı, kadından kadına bir ağ kurmalıyız” dedi.
#Dünya Kadınlar GünüYaşamak. Özgür olmak. Okumak. Çalışmak. Ayrı eve çıkmak. Boşanmak. Ne haberlerde ne de çevrenizde bir erkeğin bunları yapmak istediği için şiddet gördüğünü veya öldürüldüğünü duyarsınız ama kadınlar öldürülüyor. Hem de senelerdir. Kadınların özgür bir yaşam için verdiği çaba daha çok konuşulmalı... Çarşamba gününe denk gelen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü bunun için en iyi vesilelerden…
#GazetehaberleriCumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin ikinci yılında önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, ''Kimsenin hakkına göz dikmeyen ama kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz'' dedi. Libya'daki gelişmelerle ilgili de konuşan Erdoğan, ''Son zamanlardaki bazı gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kimse heveslenmesin ona da prim vermeyeceğiz'' ifadelerini kullandı. ''Biz ne sismik araştırma gemilerimizle, ne sondaj gemilerimizle birilerinin iznine tabi değiliz'' diyen Erdoğan, ''Biz uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa Doğu Akdeniz’de haklarımız neyse bu çerçeve içinde bu adımlarımızı attık. Bundan soran da bu adımlarımızı atmaya devam edeceğiz'' diye konuştu. Erdoğan konuşmasında ayrıca ''2019 yılında elektriğimizin yüzde 62'sini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan ürettik. Yani enerjide de artık Türkiye muhtaç olmaktan çıkmıştır ve çıkıyor'' sözlerine de yer verdi.
#Cumhurbaşkanı ErdoğanTürkiye’yi sarsan Münevver Karabulut cinayetinden sonra, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla bir araya geldiler. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nu kurdular. Aradan geçen 10 yılda önce ‘kadın cinayeti’ teriminin akıllara yerleşmesini sağladılar. Sonra erkek şiddetine maruz bırakılan kadınların sayısını tuttular. Dahası da var; kayıp yaşayan ailelere destek verdiler, davaları takip ettiler, eylemler yaptılar, sosyal medya kampanyaları yürüttüler, yasa teklifleri hazırladılar... Platformun temsilcisi Kav bütün bu mücadelenin hikâyesini bir kitapta topladı. Bu yıl PEN Duygu Asena Ödülü’nü de alan Kav, “Duygu Asena rahat uyuyabilir artık. ‘Kadının adı yok’ denen günlerden kadının ‘Benim de bir adım var’ diye kafasını kaldırdığı bir döneme geçtik” diyor.
#KadınKadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun son verilerine göre bu yıl, 10 ayda 390 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Üstelik çoğunu tanıdıkları erkekler bu hayattan kopardı. Platformun gönüllülerinden Ayşen Ece Kavas’la konuştuk.
#Kadın Cinayetlerini Durduracağız PlatformuKadına şiddet, okula gidemeyen çocuklar, kan arayanlar, organ nakli bekleyenler, barınaklarda, sokaklarda işkence edilen hayvanlar, yok olan doğal hayat... Geçen yılı bir düşünün. Sosyal medyada böyle kaç dramla karşılaştınız. İsyan ettiniz ve belki retweet etmekten, hesabınızda paylaşmaktan, ‘Kahroldum’ demekten fazlasını yapamadınız. Ya da yapamayacağınızı düşündünüz.Aslında yapabileceğiniz bir şey var: Çocuklar, kadınlar, çevre, eğitim için çalışan bir sivil toplum örgütüne destek olmak adına koşabilirsiniz. Türkiye’de iyilik koşuları için çalışan, yol gösteren ‘Adım Adım’ oluşumu yeni gönüllüler bekliyor. 2008’den bu yana 50 binden fazla gönüllü koşucu, 40 sivil toplum kuruluşu için 350 binden fazla bağışçıdan 37 milyon TL’nin üstünde bağış topladı.
#GazetehaberleriTürkiye Barolar Birliği’nin verilerine göre 2016’da avukat sayısı 100 bin 461’di. 2015’te bu sayı 93 bin 573’tü. Yani avukat sayısı bir yılda yaklaşık yüzde 10’luk artış gösterdi... Avukat sayısındaki artış savunmanın kronikleşen sorunlarına, iş bulabilmek, sosyal haklardan faydalanabilmek gibi yeni sorunların eklenmesi anlamına geliyor... 5 Nisan Avukatlar Günü işte böyle bir tabloyla geçti. Yargının kurucu unsurlarından avukatlara sorunlarını, önerilerini, taleplerini sorduk, anlattılar...
#AvukatlıkKaraman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’ndan görevli sınıf öğretmeni Muharrem Büyüktürk (54), Ensar Vakfı ile Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği’ne (KAİMDER) ait kayıt dışı yurtlarda barınan 10 erkek öğrenciden 7’sine tecavüz, 2’sine cinsel taciz, 1’ine de müstehcen görüntü izletip taciz etmekten ilk kez hâkim karşısına çıktı.
#KaramanDün (11 Ekim) Dünya Kız Çocuklar Günü'ydü… 2011'de Birleşmiş Milletler'in tüm dünyada kız çocuklarının haklarına ve karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek için ilan ettiği günün bu yılki teması "Şiddet döngüsünü kırmak için kız çocukları güçlendirelim"di. Türkiye'de de dört sivil toplum kuruluşu ağı ve BM kuruluşları, bu nedenle bir panel düzenledi ve ortak bir bildiri yayınladı.
Giderek büyüyüp torbadan çuvala dönüşen yasa değişikliği tasarısı içinde kadın ve çocuklara yönelik cinsel suçlarla ilgili maddeler de var biliyorsunuz; PR’ı “ağır cezalar getirileceği” şeklinde yapılıyor. Toplum nihayet bu “ırz düşmanları”nın hak ettikleri cezalara çarptırılacağını ve sorunun hallolacağını düşünüyor. Peki işin gerçeği öyle mi?
Eğitimli değil, varlıklı değil ama kızı tecavüze uğrayınca, susmadı, utanmadı, kızını suçlamadı, üstünü örtmedi, aksine üzerine gitti, suçlunun serbest kalmasına isyan etti. Davasına sosyal medyadan yardım aradı. “Denizli Kızıma Adalet İstiyorum Platformu”, bu savaşta onun yanında yer aldı. Pes etmeye de niyetleri yok...