Benim babalığım şimdi başlıyor

Siz tüm Türkiye’nin “Tecavüze uğrayan kızıma adalet istiyorum” diye tanıdığı babasınız. Siz, pek çok babanın aksine utanmadınız, çekinmediniz, kızınıza destek oldunuz. Hâlâ da onun haklarını arıyorsunuz...
- Bakın, kızım kendini 5. kattan atmak üzereydi, son anda yetiştim tuttum. “Benim babalığım şimdi başlıyor!” dedim. “Evladımsın sen” dedim, “Senin bir suçun yok. O rezil insan müsveddesi utansın. Ben senin arkanda dimdik duruyorum.�

İlk duyduğunuzda tepkiniz ne oldu?
- Benim ne hissettiğimin önemi yok. Bir baba için bunun tarifi de yok. Ben adalete güvenmek istiyorum. Hak ettiği cezayı alsın.

Bütün bu olan biteni “sosyal medya”yla tüm Türkiye’ye duyurmak nereden aklınıza geldi?
- Adam serbest kalınca, başka çarem yokmuş gibi hissettim. Bir arkadaşım, “Bu yola gidelim” dedim. Ben çok anlamam teknolojiden. Siteyi oluşturduk. İki arkadaşına mail gönderdi. Birdenbire etrafa dağıldı. Ertesi gün 1200 telefon geldi!

ADAMIM VE BABAYIM

Herkes size destek mi?
- O telefonların içinde, bir kişi, “Sen de adam mısın lan!” dedi, “Adamım ve babayım buyur!” dedim, “Adamı vursaydın arkandan binlerce kişi gelirdi, o mahluk bunu hak etmiş!” dedi. “Ben binlerce kişiyle değil, milyonlarla muhatabım” dedim. “Adamı öldürsem, bir kerede ölür gider ama bu şeklide 15 yıl hapis alırsa, 15 yıl her gün ölecek” dedim.

Hukuk açısından önünüze ne tür engeller çıktı?
- Avukat bize dedi ki, “15 yaşından küçük olsaydı, cezası 25 yıldan başlayacaktı ve şimdi dışarıda olmayacaktı.” 16’sından dan 23 gün almış diye, “Kendi rızası ön plana çıkıyor” dediler. Bu sadece benim kızımın meselesi değil. Bu tür adamlar nüfuzlu oldukları için, güç kullandıkları için çocukların hayatlarını mahvediyorlar ve hiçbir şey olmamış gibi dışarıda serbest dolaşabiliyorlar. İnsana en çok koyan da bu...

Sosyal medya yardıma koştu

Medeni durumunuz nedir?
- 16 yıllık evlilikten sonra eşimle ayrıldık. Üç çocuğumuz var.�

Tecavüze uğrayan en büyük kızınız değil mi?
- Evet.

Olay nasıl oldu?
- 26 Şubat’tı. Kızım H.İ Sarayköy ilçesinin Tepeköy’ünde anneannesinin yanındaydı. Denizli’de ev bakıyordum, kızım da gelsin istedim. Onu, Denizli merkeze getirdik. Yanımda eşimin abisinin kaynı vardı. 15 yıldır tanıdığım biri. Zaten bu iğrençliği, rezilliği kızıma yapan da o! Ev baktıktan sonra o şahsa, kızımı, dayısına bırakmasını rica ettim. 5 dakikalık bir yol...

BELİNDE SİLAHI VAR

Niye siz bırakmadınız?
- Çünkü ayrıldığım eşimin abisiyle karşılaşmak istemedim. “Tabii bırakırım” dedi. Benden ayrıldıktan sonra önce kendi telefonunu, sonra kızımın telefonunu kapatıyor. İki tane bira alıyor, birini kızıma zorla içiriyor. Belinde silah var, kızım da korkuyor. Arkasından Denizli’nin bir ilçesinde bir gazinoya götürüyor, tekrar içiriyor, kızımın anlattığına göre iki hap veriyor, bir de sigara sarıyor. Esrar mı ne varmış içinde. Sonra da, aracını, sota bir yere çekerek kızıma tecavüz ediyor.

Peki siz, “Kızım nerede?” diye aramıyor musunuz?
- Aramaz mıyım arıyorum, telefonlar kapalı. Kimsenin hiçbir şeyden haberi yoktu. Sabah ezanı olunca getirmiş kızımı. Kızımla konuşurken baktım ağlıyor, “Yok bir şey baba!” diyor. Derken, o gün mesajlar atıp kimseye söyleme diye tehdit etmeye başlamış, daha sonra da “Karımı boşayacağım, seninle evleneceğim” diye vaatlerde bulunmuş. Yalan tabii! Kızı kandırıyor ama netice de o da bir kız çocuğu. Anne-baba korkusu, artık beni kim alır korkusu, yılana sarılır misali, adama, “Beni ortada bırakma!” türünden mesajlar atmış. Adam, “Ertesi gün buluşalım” dediğinde de “Saçımı kestireceğim” diye çıkıp adamla buluşmuş. Bu sefer de kızımı ablasının evine götürmüş. 27 Şubat gecesi eve gelmeyince, karakola şikâyette bulundum. Sabah 10 gibi eve geldi. “Kızım ben suç duyurusunda bulundum, gel gidelim teyit edelim” dedim. Gittik. Karakoldan bizi çocuk şubesine yönlendirdiler. Beni salonda beklettiler. Kızım içeride her şeyi itiraf ediyor, adamın neler yaptığını anlatıyor, ama “N’olursunuz babama söylemeyin, babamdan korkuyorum, utanıyorum” diyor. Polisler de, “Kızınız, geceyi kız arkadaşının evinde geçirmiş şikâyetçi değil!” dediler. Baktım kızım benden çekiniyor, annesine telefona açtım.

Annesi gelince her şeyi anlattı tabii...
- Evet, ağlaya ağlaya. Kendini 5. kattan atmaya kalktı, zor tuttum. Tekrar şubeye gittik, “İki üç gün önce bu şekilde ifade verdik, çünkü geceyi kız arkadaşında geçirdiğini söylediniz, ben de size inandım ama meğer kızımın başından tecavüz olayı geçmiş. Yeniden ifade vermek istiyoruz” dedim. Aldılar.�

O HENÜZ BİR ÇOCUK

Sonra n’oldu peki?
- Martın 3’ünde tutuklandı. Ama bir hafta içinde tahliye edildi. Avukata gittim, “Nasıl olur da serbest kaldı. Adalet yok mu?” dedim. “Kızınızın karşı tarafa mesajları var” dedi. “Hâkim bunları göz önüne almıştır.” Ben dedim ki, “İyi de tecavüz olayının yaşadığı 26 Şubat öncesinde bu adama attığı tek bir mesaj var mı?” Yok! Kızımla zorla cinsel ilişki kuruyor, kızım da hayatının bittiğini düşünüyor, onunla birlikte olmaktan başka bir çaresi olmadığına inanıyor. O yüzden o mesajları atıyor. Henüz bir çocuk o. Avukat beni dinledi, “Yapılabilecek bir şey yok. Mayısın 7’sine kadar itiraz hakkımızın bile yok!” dedi. Boynumuzu büktük, çıktık, gittik. Ve sonra başımıza gelenleri sosyal medya aracılığıyla tüm Türkiye’yle paylaşmaya karar verdik.

Denizli Kızıma Adalet İstiyorum Platformu kadınları anlatıyor

- Yasa, “16 yaşındaki ergenler, cinsel olarak birlikte olabilir” diyor. Ama yasa ilk çıktığında, aradaki yaş farkının 5 yıl olması gerektiği belirtiliyordu. Sonradan bu madde kaldırıldı. Tabii o zaman “çocuk istismarı”nın önünü açmış oldu. Bu vakada H.İ.’nin “Rızası var”dı deniyor.

- Gerekli delillere de ulaşılamıyor. Çünkü karakola ilk gittiklerinde, normal yasal prosedür uygulanmıyor. Kız, tecavüze uğradığını söylemesine rağmen, babasından çekindiğini ifade edince, işlem yapılmıyor.

- Adli Tıp’a da başvurulmuyor. Rapor, normal bir kadın doğumcudan alınıyor.

- Araba incelenmesi yapılmıyor.

- H.İ.’nin ifadesi psikolog eşliğinde alınmıyor.

- Olayda uyuşturucu madde dayatılması da söz konusu. Direnci kıran bir şey. Bu da ciddiye alınmıyor. H.İ.’nin başına gelenler, tecavüz olayı olarak değerlendirilmiyor.

- Zanlının, “Rızayla ya rızasız elimi bile sürmedim” demesine rağmen, cinsel birleşme olduğuna dair rapor var. Mahkeme heyetinde bir tek kadın hâkim “ret oyu” kullanıyor, diğerleri, adamın serbest bırakılması gerektiği doğrultusunda karar veriyor.

- Evet, Kadından ve Aileden Sorumlu Bakanlık sahip çıktığını söylüyor. Ama bakanlığın koruması hem geç kalınmış bir koruma hem de üzerine ciddi bir çalışma yok. Tecavüzcü hâlâ serbest.

- Bu cumartesi bu gelişmeler üzerine basın toplantısını yapacağız. Siyah kurdele eylemi gerçekleştireceğiz. Dahası bunu her cumartesi yapıp, kamuoyu yaratmaya çalışacağız.

(Basın toplantısı, bu cumartesi Denizli Candoğan Parkı’nda, saat 18.30’da)