Osmanlı döneminde ortaya çıkan pek çok isyan bulunmaktaydı. Bu isyanlardan bir tanesi de Celali isyanlarıydı. Celali isyanlarının kim tarafından çıkartıldığı ve bu isyanlarının sebeplerinin neler olduğu tartışılmaktadır. Celali isyanları ile ilgili son günlerde pek çok araştırma yapılmaktadır. Peki, celali isyanları nedir? Celali isyanlarının sebepleri nelerdir? Celali isyanlarının bastırılması emrini kim vermiştir? İşte Osmanlı dönemindeki en önemli isyanlardan olan Celali isyanları ile ilgili tüm detayları derledik.
#Celali İsyanlarıOsmanlı "Duraklama Dönemi" 1606 ile 1699 yılları arasına denk gelir. Bu dönem özellikle tımar sistemindeki bozulmalar, yeniçeri isyanları ve iç karışıklıklarla Osmanlı Devleti'nin duraklamasına neden olmuştur. Savaş gelirlerinin azalması ve saray masraflarının artması da bu dönemin etkili olaylarından sayılır. Peki Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi padişahları ve savaşları nelerdir? Osmanlı duraklama dönemi konu anlatımını tüm detayları ile derledik.
#Osmanlı Devleti Duraklama DönemiAnkara’nın çehresini değiştirecek kararlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. ‘Afet riskli alan’ ilan edilen Saraçoğlu Mahallesi, ‘Central Park’ yapılması planlanan 19 Mayıs Stadı alanı, yüzlerce ağacın kesilmesinin önünü açan Şap Enstitüsü’nün de bulunduğu alandaki imar değişikliği ve boş arazilerin kentsel dönüşüme girmesi bunlardan sadece bir kaçı...
#AnkaraBarajların doluluk oranları hızla sıfır noktasına yaklaşıyor. Ürünler tarlada kaldı. Yeraltı sularından umut yok. Topraktaki nem oranı çok düşük. Kuşların göç rotası değişiyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçiler son bir umut yağmur duasında. Yoksa yıllardır “Gelecek, geliyor” denilen o büyük kuraklık geldi mi?
YIL 1610. Yani bundan 503 yıl öncesi. O yılın ocak ayının dördüncü günü, sadece 13 yaşındayken tahta çıkmış olan ve o sırada da 20 yaşında olan Osmanlı Sultanı 1. Ahmet, bugün bütün dünyanın beğenisini kazanmış olan Sultanahmet Camii’nin temelini attı.
Somali ile birlikte “kıtlık” kavramı gündeme geldi. Ama kamuoyunda kıtlık, kutuplardaki buzul dağı gibi bize uzak bir gerçeklik olarak algılanıyor. Ülkemizde hiç olmayacak, bize çok uzak bir tehlikeymiş gibi düşünülüyor. Gerçekten kıtlık bize çok uzak bir olay mıdır?
Somali ile birlikte “kıtlık” kavramı gündeme geldi. Ama kamuoyunda kıtlık, kutuplardaki buzul dağı gibi bize uzak bir gerçeklik olarak algılanıyor. Ülkemizde hiç olmayacak, bize çok uzak bir tehlikeymiş gibi düşünülüyor. Gerçekten kıtlık bize çok uzak bir olay mıdır?
“MUHTEŞEM Yüzyıl” ve “Muhteşem Süleyman ve şürekâsı” hakkında konuşanların çoğu sanal bir falaka hak ediyor ama neyse! Özellikle de Osmanlı’yı ve düzenini zemzemle yıkayan milliyetçi ve İslamcı yobaz tayfası. Bir de Osmanlı ailesinin kalıntılarına bir sözümüz var: Osmanlı’nın saltanat boyunca yaptığı azgınlık ve borcun altından kalkamazlar!
Bugünlerde yaşadığımız her aşırı hava olayı “eşi ve benzeri görülmemiş” bir doğa olayı olarak değerlendiriliyor. Oysa bu yorumdan önce, geçmiş yıllarda dünyada ve Türkiye’de yaşanmış doğal iklim değişimleri, meteorolojik afetler veya meteoroloji karakterli doğal afetlere göz atmak gerekir.
"Hakikatin yolu cehaletten geçer"miş! Lisedeki sevgili edebiyat hocamız Hatice Hanım, Henry Suso’nun bu sözünü açıklayan bir kompozisyon yaz deseydi herhalde sınıfta kalırdım! Bu sözden ne anlamamız gerektiğini bilen varsa beri gelsin lütfen.