Cahillikler kitabında yanlış bildiğim ya da bilmediğim gerçekler!
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
"Hakikatin yolu cehaletten geçer"miş! Lisedeki sevgili edebiyat hocamız Hatice Hanım, Henry Suso’nun bu sözünü açıklayan bir kompozisyon yaz deseydi herhalde sınıfta kalırdım! Bu sözden ne anlamamız gerektiğini bilen varsa beri gelsin lütfen.
NTV yayınlarından Türkçesi çıkan "Cahillikler Kitabı"nı, şu ana kadar sekiz baskı yaptığını görünce, "cahilliğin amma da meraklısı varmış" deyip satın aldım. Kitabın yer verdiği havadan sudan konulardaki cahilliklerin bir kısmını yazmıştım zaten. Benim de bilmediğim ya da yanlış bildiğim meteorolojik konular da varmış meğer. İşte size yıllardır meteoroloji ve afet yönetimi dersleri veren bir profesörünün havadan-sudan cahilliklerine örnekler:
ŞU YOSUNUN YAPTIĞINA BAKIN
Dünyadaki en kurak yer neresidir? Bu soruya hemen yanıt olarak, "çöllerdir" derdim. Ne de olsa çöllerin bende bıraktığı izlenim insan ve hayvanların dili dışarıda dolaştığı kupkuru, uçuşan kumlar ile dolu sımsıcak bir ortam olduğudur. Zaten üzerine yağan yağmurlar bile çoğu zaman havada buharlaşıp yere inemiyor. Meğer, dünyanın en kurak yeri, her tarafının kar ve buzla kaplı olduğunu sandığım Antarktika’ymış. Bu kıtanın bazı kesimlerine 2 milyon yıldır hiç bir şey yağmıyormuş! Okumak yetmiyor, gidip görmek lazımmış!
Maddenin kaç hali vardır? Bu çok basit sorunun yanıtının katı, sıvı, gaz ve plazma olarak dört olduğunu düşünüyordum. Meğer, katı, amorf katı, sıvı, gaz, plazma, süper akışkan, süper katı, dejenere katı, nötronyum, güçlü simetrik madde, zayıf simetrik madde, kuark-gluon plazma, fermin-yonik yoğunlaştırma, Bose-Einstein yoğunlaştırması, acayip madde gibi maddenin birçok halleri varmış! İyi ki malzeme bilimci olmamışım; suyun üç hali ile bile zor baş ediyoruz.
Yeryüzündeki oksijenin çoğunu üreten şey nedir? El yanıt: Ağaç! Yok değilmiş; su yosunuymuş! Gübre, ilaç gibi gereksinimleri olmayan bu bitki, dünyada yetişen tüm bitki türlerinden daha fazla temizlermiş havayı. Böylece su yosunlarının çıkardığı net oksijen miktarı diğer tüm ağaçların ve kara bitkilerinin birlikte çıkardıklarından daha fazlaymış.
MEĞER BUZUL ÇAĞINDAYMIŞIZ
En son buzul çağı ne zaman sona erdi? Bana göre en son buzun hákimiyeti 1800’lerde bitmiş; sonra da ısınmalı günlere kalmıştık! Fransızların pasta yemek zorunda kalmasına, Anadolu’daki Celali İsyanları’nın çıkmasına ve Osmanlı’yı Boğaziçi’nden geçen yabancı gemilerde buğday aratacak kadar şiddetli kıtlığa nedena neden olan, 1500 yılında başlayan "Küçük Buzul Çağı" 300 yıl sürmemiş miydi? Yok; şu pişip kavrulduğumuz günlerde de hálá buzul çağındaymışız. Çünkü birileri buzul çağını, "Dünyanın tarihinde kutuplarda buz takkeleri olan dönem" olarak tarif etmiş! Yani yüksek sıcaklıklar yüzünden hálá buzulların çekildiği bir buzul çağında yaşıyormuşuz da haberimiz yok.
Su, küvet deliğinden hangi yönde boşalır? Küçükken sanki rahmetli Barış Manço’nun bir TV programında yürüyerek ekvator çizgisini geçmesiyle, suyun dönüş yönünün değiştiğini görmüştüm. Sonra büyüyüp meteoroloji okuyunca dünyanın dönüşünden dolayı oluşan Coriolis kuvvetinin bu kadar küçük bir hareketi etkilemediğini, yani lavabodaki, küvetteki suyun dönüş yönü ile dünyanın dönüşü arasında hiçbir ilişki olmadığını öğrendim. Ama bir küvetteki suyun neden hep aynı yönde döndüğünün nedenini bilmiyordum. Meğer, suyun boşalma yönünü, küvetin şekli, küvetin hangi yönde doldurulduğu ve tıkacı çekildiğinde oluşan girdaplar belirlermiş.
Kitabı karıştırdıkça daha birçok konudaki cahilliğimi fark edip epey bilmediğim veya yanlış bildiğim şeyin doğrusunu öğrendim. Yoksa Henry Suso "Hakikatin yolu cehaletten geçer" sözüyle şunu mu söylemek istiyor: İnsan ancak bir konuda cahil olduğunu fark ettiğinde, yani bilmediğini bildiğinde hakikatin peşine düşer!