Dünyanın her yerinde, deniz araçları için farklı koruyucu çözümleri getirilmektedir. Özellikle tuzlu su söz konusu olduğunda çinko anotlar deniz araçları üzerinde önemli bir rol üslenmektedir. Çinko anotların başında gelen Tutya hakkında daha kesin bilgilere sahip olmanız için tüm detayları derledik.
#Tutya Nedir?Birçok dejenerasyon ve patoloji ile birlikte farklı faktörler, dış dünyadaki seslerle bağlantımızı sağlayan kulakta işitmeyi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Uzmanlar, maksimum rahat edilebilen ses yüksekliği noktasının kişiden kişiye, ruh hallerine, stres ve yorgunluk düzeyi ile sesin frekans bandına göre değiştiğini söylüyor. Dil ve Konuşma Terapisti Göksu Yılmaz, araştırmalara göre otizmli çocukların yüzde 40’ında ses toleransının oldukça düşük olduğunu ifade ediyor.
#İşitme ProblemleriAşırı koruyucu aile tutumu anne ve babanın çocuğunu çok fazla koruması ve çocuğa gerekli olduğundan fazla kontrol ve özen göstermesidir. Bu tutum sonucu çocukların dışarıdaki kişilere çok bağımlı, kendine güven duymayan duygusal kırıklıkları olan birer birey olma ihtimalleri yüksektir. Çocukta hayat boyu devam eden bu bağımlılık psiko-sosyal açıdan olumsuz etkiler ve çocuğun kendi başına hayatını idame ettirmesine engel olabilir.
#Aşırı KorumaEvde çok girişken, konuşkan ve rahatken dışarıda içine kapanan çocuklar... Evde çok dağınık ama dışarıda çok düzenli olanlar… Evde asi ama okulda uslular… Ya da tam tersi! Çocuklar neden evde başka, dışarıda başka davranışlar sergiler diye merak ettik ve nedenlerini Uzman Psikolog Burçin Demirkan Baytar ve Çocuk Psikoloğu Ergin Kepenek’e sorduk. Baytar da Kepenek de tüm bu davranışların ‘özgüven’ sorunlarından kaynaklandığı konusunda hemfikir.
#Özgüvenli Çocuk YetiştirmekGünümüzde tüm Dünya’da önemli bir problem olan çocuk istismarı ülkemizde de çok sık görülen toplumsal bir sorun halini aldı. Tüm Türkiye’yi yasa boğan, sokaklara döken Eylül ve Leyla ne yazık ki ilk acımız olmadıkları gibi hala endişe ile yolunu beklediğimiz kayıp çocuklarımız bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2008-2016 yılları arasında resmi olarak kayıp müracaatı yapılan çocuk sayısı 100 bini geçmiş durumda. Veriler de bu duruma alışmamamızı, çocuk istismarını fiziksel, ruhsal, sosyal, kültürel, ahlaki ve hukuki boyutlarda birçok yönden acilen ele almamız gerektiğini gösteriyor.
#BursaÇocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye onu sevdiğinizi ve önemsediğinizi bilmesidir. Tabii ki hepimiz doğdukları andan itibaren çocuklarımızı severiz, onları koruruz ve iyi bir hayat sürmeleri için elimizden gelen her şeyi yaparız. Fakat bu eylemleri bazen doğru adımlarla dile getiremeyebiliriz. İşte biraz sonra bahsedeceğimiz 5 yöntem ile çocuklarınıza onları sevdiğinizi ve önemsediğinizi en iyi şekilde hissettirebileceksiniz.
#ÇOCUKGünümüz anneleri çocuklarının yaptığı her şeyi bilmek, attığı her adımı görmek istiyor. Çocukları söz konusu olduğunda aşırı telaşlı davranıyor, aşırı koruma içgüdüsüyle yaklaşıyor. Sevdiği, maddi manevi yatırım yaptığı, neslini devam ettirecek çocuğunun hiçbir olumsuzlukla karşılaşmasını istemiyor. Oysaki bu durum sadece çocuğun değil, annenin hayatını da zorlaştırıyor. Psikolog Serap Duygulu ve Nöropsikiyatrist Dr. Mehmet Yavuz, çocuk bağımlısı olan anneleri ‘helikopter ebeveyn’ olarak tanımlıyor.
#AnneÖzellikle yeni nesil anne ve babalarda görülen sürekli evhamlı ruh hali, aşırı koruma içgüdüsünün vermiş olduğu hassasiyetle çocuklarını neredeyse aralıksız olarak takip etmeye yöneltiyor. Helikopter misali çocuklarını sürekli kontrol altında tutmak isteyen, mükemmeliyetçiliğin bir yansıması olarak bu davranışa yönelen anne babalara günümüzde helikopter ebeveynler olarak anılıyorlar.
İZMİR Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Öğretim Görevlisi Ezgi Oral, çocukların farklı büyüme ve gelişme süreci içerisinde yer aldığını belirterek, "Engelli çocuklar, eğitim, sağlık, rehabilitasyon, bakım gibi alanlardaki haklardan yararlanamıyor. Önemli bir oranı aynı zamanda yoksullukla baş etmek durumunda kalıyor" dedi.
#İzmirTürk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, halk arasında "sara hastalığı" olarak da bilinen epilepsinin yaygın bir hastalık olduğunu ancak buna rağmen hastaların yanlış anlama ve algılama nedeniyle damgalamayla karşılaştığını belirterek, "Epilepsi hastaları toplumda sosyal izolasyon ve dışlanma yaşamaktadır. Hastaların yaşam kalitesini, nöbetlerden çok toplumdaki yanlış inanış ve algılamalar düşürmektedir" dedi.
#Epilepsi- Necmettin Erbakan Üniversitesince engelli anne ve babalar üzerinde yapılan araştırmada, annenin babaya göre daha kaygılı olduğu belirlendi - Doç. Dr Avşaroğlu: "Engelli çocuğa sahip ailelerde, çocuğun bakımına yönelik sorumluluğun büyük bir kısmını anneler üstleniyor"