Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avni Babacan, Türkiye'de ağrı kesici kullanımının bilinçli olmadığını belirterek, "Halen insanlar, ağrı kesicileri, kabul günlerinde şeker ikram eder gibi birbirlerine ikram etmekteler. Bunların bir şeker olmadığını anlatmak lazım" dedi.
#Ağrı KesiciHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Şahin, akut ağrının iyi tedavi edilmediği zaman kronik ağrıya dönüşebileceğini belirterek, “Özellikle 'santral sensitizasyon' denilen 'ağrı hafızası' oluşmaması için akut ağrıların kronikleşmeden tedavi edilmesi son derece önemlidir” dedi.
‘SARS-CoV-2 Akut Solunum Yolu Hastalığı’ için şu anda kesin bir tedavi yolu mevcut değil. Hastalarda semptomlara dayalı ve etkilenen organa özgü tedavi şekli uygulanmaktadır. Bakteriyel bir durum meydana gelirse, antibiyotik verilir. Gerçekleştirilen tedavi, ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerin hafifletilmesine odaklanır.
#SARS-Cov-2 Akut Solunum Yolu HastalığıKBB-Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Tunga Derin, çocukluk döneminde baş gösteren işitme kaybının, dil gelişimi ve konuşma bozukluklarına sebep olduğunu belirterek, Çocuklarda işitme kaybı çok önemli bir konudur. Aileler, çocuklarının işitme performansına çok dikkat etmeli" dedi.
#İşitme Kaybı90 yaşında hayata veda eden Ara Güler, Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük foto muhabiriydi. Nuh’un Gemisi’nin izini sürmüş, Nemrut Dağı’nı dünyaya tanıtmış, Afrodisyas antik kentinin keşfedilmesini sağlamıştı. Dünyayı gezmiş, Churcill’den Dali’ye, Hitchcock’tan Picasso’ya ünlü isimleri fotoğraflamıştı. “Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun” diyordu.
#Gazetehaberleri‘En İyi 100 Türk Filmi’, ‘En İyi 100 Albüm’, ‘En İyi 100 Türk Romanı’ derken sıra geldi ‘En İyi 100 Mimari Eser’e... Hürriyet Pazar, ‘soruşturma klasikleri’nde yeni bir kapıyı daha aralıyor. Mimarlık, tarihsel açıdan uğradığımız bütün duraklardan çok çok daha eski. İnsanın varlığıyla birlikte etrafını inşa etme çabası, dokunuşu upuzun bir sürecin ifadesi. Doğanın fiziksel koşullarından korunma çabası, başını sokacak bir mekân arayışı, sonrasında malzemelerin ve bilimin gelişimi derken basit ihtiyaçlardan ihtişama, işlevsellikten estetiğe, günü kurtarmaktan tarihe tanıklık etmeye onca yapı insanların, toplulukların, ait oldukları coğrafyaların da bir ifade biçimine dönüştü. Üzerinde yaşadığımız Anadolu da sayısız medeniyetin tanığı. Dolayısıyla mimarlık serüveninin de... Bu açıdan ‘En İyi 100 Mimari Eser’ soruşturmamızda 100 kişilik jürimize geniş bir hareket alanı tanıdık ve tanım aralığını, ilk yerleşmelerden biri olarak kabul edilen “Göbeklitepe’den Günümüze” parantezinde tuttuk. Bu parantezin içinde antik çağ, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemi mimarisi vardı. Jüri bu çağların ifadesi olan yapıları (tek ya da çoğul) kendi mimarlık anlayışları ve beğenileri doğrultusunda seçti. Daha önceki soruşturmalarımızda jüri üyelerinden ‘En iyi 10’larını istemiştik, bu kez tanım aralığının genişliğinden dolayı seçkimiz ‘En iyi 20’lik listelerden oluştu. Ve nihayetinde akademisyenlerden, mimarlardan, kültür sanat insanlarından oluşan bir seçici kurul, ‘Türkiye toprakları üzerindeki en iyi 100 mimari eser’i belirledi. Biz de onların seçimlerini sayfalarımıza taşıyarak tarihe özel bir not daha düştük... Kültür hayatımıza ışık tutmasını dilediğimiz bu soruşturmayı da umarız öncekiler gibi beğenirsiniz diyelim... Not: Soruşturmamızda çeşitli nedenlerden dolayı hatıralarımızdan olmasa da fiziksel çevreden silinmiş, yıkılmış, hayatı sona ermiş yapılar yer almadı. 100’lük tablo, varlığını hali hazırda sürdüren yapılardan oluştu.
#Türkiye'deki En İyi 100 Mimari EserBaşbakan Binali Yıldırım’la uzun bir iftar sohbeti yaptık. Başbakan’ın gazetecilerle yaptığı ilk kapsamlı soru-cevap toplantısı diyebilirim. Sohbet Çankaya Köşkü’nde yuvarlak masada Yıldırım’ın esprileriyle başladı. Ve Başbakan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu illeri için 5 yıl sürecek ve yaklaşık 35 milyar lirayı bulacak bir ‘üretim ve altyapı projesi’ni aşama aşama açıkladı... Bu plana göre bütün illeri kapsayan 4 merkez olacak. Yıldırım, Rusya krizinden başkanlık sistemine, Anayasa değişikliğinden Mısır sorununa ve İsrail’le ilgili gelişmelere, teröre karşı yeni mücadele konseptine kadar her konuda sorularımızı yanıtladı... İşte başlıklar halinde o sohbet:
#İftarABD’de Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nde kanserin erken teşhis edilmesine yönelik kurulan dev merkezin başına bir Türk, Prof. Sadık Esener getirildi. Geliştirdiği mikroelektronik çiplerle DNA eşleştirmesi yapan Esener bağışlarla oluşturulan dev bir fonu yönetiyor. Amaç beş yıl içinde erken teşhisi sağlayıp, 10-15 yıla kadar kanser ilacı geliştirmek. Hikâyesinin ilginç kısmı kadavra korkusu yüzünden tıp eğitimini bırakıp elektronik mühendisi olması. Hazin yanıysa, dört yıl önce annesi ve eşini kanserden kaybetmesi...
#Prof Dr Sadık EsenerAğrı'da halkın askerle karşı karşıya getirilmek istendiğini iddia eden HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Askerlerin duruma zorla itildiği bilgisini paylaşınca Genelkurmay açıklama yaptı. Kendisini iktidar enstrümanı gibi kullandırmayacağını gösterdi” dedi.
#ÇatışmaYeni kuşağın en beğenilen, en yetenekli iki oyuncusu onlar... Gencecikler ama buna rağmen yıllarını setlerde, kamera karşısında geçirmişler. En sevilen dizilerin başrollerinde gördük hep ikisini. Şimdi de galası perşembe günü TV8 ekranında yapılan “Maral” için bir araya geldiler. Aramızda kalsın ama ilk bölümden edindiğim izlenime göre de çok beğenilmişler. Röportaj sırasında sürekli birbirlerine takıldılar, laf attılar, çok eğlendiler. Kim bilir belki de başarılarının sırrı çok iyi arkadaş olmalarında saklı. Pozitif enerjilerinden etkilenmemek gerçekten de mümkün değil. Bu yüzden hikayelerini keyifle dinledim ve severek yazdım. İşte size Beşiktaş Anadolu Lisesi’ni üçüncülükle bitiren “sosyal inek” Aras’la, İtalyan Lisesi’nin Ricky Martin aşığı Hazal’ının spotların ardındaki gerçek hikayesi...
Kars’ın meşhur gravyerini, çok az miktarda üretilen Malakan şarap peynirini ya da heriye tulumunu tattınız mı hiç? Yaz boyunca üretilip mahzenlerde dinlendirilen bu özgün lezzetler kasım, aralıkta piyasaya çıkıyor. Kış başında yapacağınız bir gezide yörenin tarihi zenginliğini keşfedebilir, bu yıl açılan Boğatepe Peynir Müzesi’nde peynirlerin öyküsünü öğrenebilirsiniz.