Bu hafta sizleri Mardin ve Tarsus efsanesi şahmeranın hikayesine götürüyoruz. Mardin’de neredeyse her evde şahmeran resmi bulunur. Mardin’de şahmeran ustası olarak tanınan Abdülkadir Özcan ise “Bir el atsalar, tanıtım yapsalar, kurslar açsalar iyi olacak” diyor.
#Uğur ÇelikkolBu hafta uzun zamandır gitmediğim Esenyurt’ta yine lezzet avına çıktım, mekan mekan dolaştım. Her gün en az 2 restorana iki farklı yere gitmeye çalıştım. Aralarından lezzetini, hizmetini, kalitesini beğendiğim üç mekanı sizler için yazıyorum. Önceden haber vermediğim için sıradan bir müşteri gibi gidiyor ve istediğimi yiyorum. Böyle olunca bana özel bir ayrıcalık söz konusu olmuyor. Sıradan bir müşteriye ne verilirse onu alıyorum ve deneyimlerimi sizlerle paylaşıyorum. Beğendiğim 3 restorandan ilki Abbara Et Sarayı. İsminin hakkını veriyor. Saray gibi bir mekan, menüsü çok geniş ve lezzetleri harika. Bir diğeri Diyar-ı Kebap restoran. Burada yediğim kanat ve Adana’yı çok beğendim. Son olarak ise Hükümdar Kebap... Kelle paçası ve özel Antep lahmacunu anlatacağım...
#EsenyurtANTİK kent Mardin'de, tarihi sokakların üzerine, altta geçit bırakılarak yapılan ve 'abbara' diye tabir edilen odalar, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Abbaraların kentin en önemli ve sıra dışı yapıtları arasında yer aldığını dile getiren Artuklu Belediye Başkanı Abdulkadir Tutaşı, yakın zamana kadar 106 olan abbara sayısının 57'ye düştüğünü belirterek, "Bunlar koruyabildiklerimiz. Abbaralar, yazın çok serin, kışın da çok sıcak alanlar. Bunlar evlerimizin de geçişidir. Neredeyse evimizin bir temelidir, terasıdır. O teras da Mezopotamya Ovası'na bakar. Bu apayrı bir güzelliktir. Bunların korunması gerekiyor" dedi.
#MardinHafta sonu tatilini fırsat bilip, sinemaya gitmek isteyenler, vizyona giren filmlerle ilgili araştırma yapmaya başladı. Sinemaseverler için bu hafta konusu ve oyuncu kadrosu ile dikkat çeken 1'i yerli 4 film vizyona girecek. Peki, bu hafta sinemada hangi filmler var? İşte, vizyondaki filmler ile ilgili detaylı bilgiler.
#Haftanın Filmleri‘Sözden Öte’ ortak başlığı altında düzenlenen 4. Mardin Bienali, sadece turistlerin değil bölge halkının da kenti başka bir açıdan keşfedebileceği bir sanat rotası sunuyor. Mardin’in kendine has havasının, bienaldeki işleri ruhani ve büyülü bir mercekten geçirerek izleyiciye gösterdiği kesin.
#Mardin BienaliMilyon yıllık serüvenin izini sürmek için yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz? Mardin’e hoş geldiniz! Hümanist, sevgi dolu ve misafirperverliğin son noktaya vardığı bir kültürle tanışma fikri bile hayatlarımıza bir renk ve tazelik getirirken, bir de Mardin’i sokaklarında yaşamayı hayal edin... İşte size Mardin gezi rehberi...
#MardinAslında tatildeydim. Uçak düşünce hazır bölgedeyken Hatay’a geçip sınırı dolaştım. En uçtaki Yayladağı’ndan yukarı bir kavisle hudut boyu Altınözü ve Reyhanlı’ya kadar... Köylerdeki halkla, kamplardaki Suriyeli mücahitlerle konuştum. İki hafta izlenimlerimi paylaşacağım
Mardin, milattan önce 4500 yıllarına kadar giden geçmişi, çok kültürlü yapısı ve sokaklarındaki tarihi binalarıyla tam bir açık hava müzesi. Son dönemde terör ve şiddet olaylarıyla bu kimliğinden uzaklaşan şehir, Vali Hasan Duruer sayesinde bir modern sanat başkenti olarak yeniden doğdu.
Mardin, milattan önce 4500 yıllarına kadar giden geçmişi, çok kültürlü yapısı ve sokaklarındaki tarihi binalarıyla tam bir açık hava müzesi. Son dönemde terör ve şiddet olaylarıyla bu kimliğinden uzaklaşan şehir, Vali Hasan Duruer sayesinde bir modern sanat başkenti olarak yeniden doğdu.
Bahar, göçmen kuşlar ve turistler bu yıl Mardin’e erken geldi. Kirazıyla ünlü Kabala’da bahçeler haftalar önce çiçeklerle donandı. Mazı Dağı’nın yamaçlarında yetişen körpe bademler nisanın ikinci haftasında Sok-ıl Bakkaleyn’in (Manav Bakkallar Çarşısı) tezgahlarına çıktı. Doğusundaki komşu şehirler Şırnak ve Siirt’ten çatışma, ölüm haberleri gelirken, Mardin’de asayiş berkemal. Taş kahvehanelerin teraslarında çaylarını yudumlayıp, aşağılarda Suriye’ye kadar uzanan yemyeşil ovayı seyre dalan, meraklı turistlere "Bu bizim denizimizdir" diyen ahali umutlu bir bahar yaşıyor. Yazı heyecanla bekliyor.
Uzun yıllar süren unutulmuşluğundan turizme bel bağlayarak kurtulmaya, yeni yeni açılan lokantalar, butik oteller, restorasyon projeleri, inanç ve kültür turlarıyla ayağa kalkmaya çalışan Mardin'deydim. Bir kez daha ve Seve seve. Çünkü, üç beş ayda bir, altından geçmesem rahat edemediğim abbara'larını özlemiştim. Mezopotamya Ovası'nın uçsuz bucaksız bir deniz gibi uzanan görüntüsü gözümde tütüyordu. Sonunda kavuştum sana.
Müslüman, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi, Yezidi, Yahudi, Kürt, Arap, Ermeni, bir dolu farklı etnik kökeni, ezan ve çan sesini yüzyıllarca bir arada yaşatmış. Bugün de sokaklarında dolaşırken hepsine rastlayabiliyorsanız, Mardin'in insanlığı çağıran sesine niye kulak vermeyesiniz ki...