Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2003 00:00
UnutulmuÅŸluÄŸundan, turizme bel baÄŸlayarak kurtulmaya, yeni yeni açılan lokantalar, butik oteller, restorasyonlar, inanç ve kültür turlarıyla ayaÄŸa kalkmaya çalışan Mardin'deydim.Çünkü, üç beÅŸ ayda bir, altından geçmesem rahat edemediÄŸim abbara'larını özlemiÅŸtim. Mezopotamya Ovası'nın bir deniz gibi uzanan görüntüsü gözümde tütüyordu. Sonunda kavuÅŸtum.Bu kez gittiÄŸimde de, Mardin'in o kaç yüz yıllık pozitif enerjisini içinde sakladığını gördüm. 2500 yıllık ÅŸehircilik anlayışını kendine özgü taşı ve mimarisiyle günümüze taşıdığı gibi. Gerçi, yalnızlığı ve hüznü yine gözlerinden okunuyordu -ki bu ona çok yakışıyordu- ama yamaca yaslanıp her daim uçsuz bucaksız ovaya baktığı için, hayalleri aynen duruyordu. Sorunlarının çoÄŸu hálá bir yığın gibi önündeydi evet, sesini yeterince duyuramıyordu yine, hakettiÄŸi ilgiye henüz mazhar olmamıştı. Ancak, Mardin'in birkaç yıldır hummalı bir ÅŸekilde sürdürdüğü ‘‘kendi ayakları üzerinde doÄŸrulma ve dik durma’’ çabasının, aynen sürdüğünü görmek, beni mutlu etti. Altı milletvekili unuttu gitti biziBuradan bir kez daha selamlıyorum bu güzel ÅŸehri; merhaba Mardin... Güvenlik sorununu çözen Mardin'in ÅŸu yıllarda en önemli derdi iÅŸsizlik, ekonomik durgunluk, yoksulluk, yatırım eksikliÄŸi, öğretmen ve doktor ihtiyacı, susuzluk ve eÄŸitimle ilgili açıklar olarak sıralanabilir. Ve tabii, inanç ve kültür turizmi konusunda dünyanın yıldız ÅŸehirlerinden biri olma potansiyeli nedeniyle, geleceÄŸini turizme baÄŸladığı için, bu konuda da acil ilgiye ihtiyacı var. Maalesef, baÅŸta kendi altı milletvekili olmak üzere ne politikacıların, ne Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, ne Koruma Kurulları'nın ÅŸehirle ilgili bir icraatı sözkonusu. 'Ee hadi artık' diyesi geliyor insanın. Daha ne bekliyorsunuz? Onca yıllık tarih, camiler, kiliseler, manastırlar, medreseler, kendine özgü eski taÅŸ evler, bunların kaçı, dünyanın hangi ülkesinde var ki? Neden sahip olduÄŸunuz deÄŸerleri görmezden geliyorsunuz? YaÅŸanan korkunç ve acı gerçeklerDevlete ve iÅŸadamlarına ait binaların önünde, yardım bekleyenler kuyruk oluÅŸturuyor. YoksulluÄŸun boyutunu ÅŸu rakamlarla da anlayabilirsiniz: 2000 yılı itibarıyla         kentte toplam nüfus 705 bin 098'miÅŸ;      2003 temmuz itibarıyla yeÅŸil kart sahibi olanların sayısı ise 280 bin 806. Ben oradayken bayram öncesiydi; Belediye BaÅŸkanı Tutaşı, çarşıda bayramını kutlayan birkaç kiÅŸiye benim yanımda harçlık verdi ve anında ÅŸehre bir ÅŸayia yayıldı: ‘‘İstanbul'dan bir kadın gelmiÅŸ, para dağıtıyor.’’ Bu kez benim ardımda kuyruklar oluÅŸtu.Su sorunu cumhuriyetle yaşıtKentin su ÅŸebekesinin, Cumhuriyet tarihinden eski olduÄŸu söyleniyor. Yer yer kanalizasyon karıştığına dair iddialar da var. Belediye baÅŸkanı Abdulkadir Tutaşı, teras sistemiyle inÅŸa edildiÄŸi için Mardin'in Türkiye'nin en zor su alabilecek iki ÅŸehrinden biri olduÄŸunu söylüyor (DiÄŸeri AÄŸrı). On günde bir, ya da 24 saat hiç su almayan yerler var. Bu yüzden su ihtiyacı tankerlerle karşılanıyor. DYP'li Belediye BaÅŸkanı Tutaşı, 60 km. ötedeki Beyazsu'dan su getirme projesinin, belediyenin bütçesini aÅŸtığını, milletvekillerin de ilgilenmediÄŸini söylüyor. ‘‘Mardin'in üçü AKP'li, ikisi CHP'li, biri bağımsız vekillerine duyurulur.Soruyoruz kadınlar nerede?Mardin'e bu gidiÅŸim, 21 Kasım'a, yani kentin kurtuluÅŸunun 84. yıldönümüne rastladı. O gün, sokakta ve sofrada bir tek kadın yoktu.O akÅŸam Belediye BaÅŸkanlığı'nın düzenlediÄŸi ve validen tugay komutanına, metropolitten müftüye, milli eÄŸitim müdüründen muhtarlara, tüm mülki erkánın katıldığı bir iftar yemeÄŸi vardı. Ancak yemekte tek kadın yoktu. Bu Mardin'in önemli sorunlarından biri. Öylesine zor kiKadınlar can güvenliÄŸi ve medeni haklar açısından da çok kötü durumda. Kızıltepe'de bir kadın merkezi olan Kad-Mer'den Nilgün Yıldırım'ın anlattıkları, insanın dudağını uçuklatıyor. Belediye BaÅŸkanı olarak bir kadını seçen (Cihan Sincar) Kızıltepe, kadın üzerinde töre baskısının en yoÄŸun yaÅŸandığı ilçelerden biri. TaÅŸlanarak öldürülen Åžemse Allak olayı tüm Türkiye'yi dehÅŸete düşürmüştü, ancak mahkemelere ya da medyaya yansımayan pek çok olay yaÅŸanıyor orada. Kadınlar mirastan mahrum bırakılıyor, eÄŸitilmiyor, sadece bir erkekle görüldüğü için deÄŸil, sinemaya gittiÄŸi ya da bir radyo programına telefon açtığı için bile öldürülebiliyor, ya da intihara zorlanıyor. Ä°stemediÄŸi kiÅŸilerle evlendiriliyor, dövülüyor. Hayallarim olsa da‘‘Evinden çıkamayan kadınların bölgesi’’ diyor Yıldırım ve şöyle devam ediyor: ‘‘Ben bir kadınım. Hayallerim Mezopotamya kadar geniÅŸ, dünyam küçük bir barınak. Daha beÅŸikteyken yazılmış kaderime inat nefes alıyorum. Işıklar görüyorum uzaklarda ama adımlarım sayılı, aÅŸarsam ışık ateÅŸ olur ben yanarım. Sinsi küçük bir taÅŸEteÄŸimin boyu uzun, dilim kısadır. SuskunluÄŸum töredendir. Töre nedir bilir misiniz? O sinsi küçük bir taÅŸtır, yüksek kayalıklı karlı bir daÄŸa düşen. Kaydıkça çoÄŸalır, yuvarlandıkça ağırlaşır ve ezer. Cehaletle beslenir.’’ Esnafın hali içler acısıMardin Organize Sanayi bölgesi, atıl durumda. 70 fabrikadan sadece yedisi çalışıyor. Bu tablo bölgenin çaresizliÄŸini anlatıyor.Mardin ekonomik yönden belki de tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Habur sınır kapısından çalışan nakliye araçları sayesinde ekonomisini canlı tutan Mardin, Irak Savaşı nedeniyle yatırımların durması ve Habur kapısından nakliyatın sınırlandırılmasından sonra ‘‘mahvolmuş’’ durumda. Bir kliÅŸe vardır ya, ‘‘esnaf kan aÄŸlıyor’’ diye. Bu Mardin'de bir kliÅŸe deÄŸil, gerçeÄŸin ta kendisi. Sanayicinin iÅŸleri durmuÅŸ, nakliye araçları çürümeye terkedilmiÅŸ, kısaca çarşılarda en ufak bir hareket yok. VALÄ° TEMEL KOÇAKLAR: MARDÄ°N BAÅžARACAKDört yıldır Mardin ValiliÄŸi görevini yürüten Temel Koçaklar da Mardin'in geleceÄŸini inanç ve kültür turizminde görüyor. Bu konuda pek çok çalışmaya imza attı. Restorasyonlara ön ayak oldu, tanıtım broşürleri bastırdı, internet sitesi açtı. Vali Koçaklar, ‘‘Mardin, dünya uygarlıklarının baÅŸkenti. Hıristiyanlığın ilk kilisesi burada. Medreseleriyle bir üniversiet ÅŸehri. Tıp astronomi çalışmaları yapılmış. Amacımız turizm potansiyelini ortaya çıkarmak ve dünyaya tanıtmak’’ diyor. Ä°lginin giderek arttığını söylüyor. Kimi kiliseler kömür deposu olarak kullanılıyormuÅŸ, kimi tarihi binalarda insanlar yaşıyormuÅŸ, hepsinin birer birer temizlenip koruma altına alındığını belirtiyor. Ä°ÅŸsizlik faciasıHaziran ayında açılan Büyük Mardin Oteli'nin Genel Müdürü Muharrem Bacağıkırık, ‘‘otel açılırken neredeyse Mardin'in yüzde 60'ı iÅŸ istedi’’ diyor. Belediye BaÅŸkanı Abdulkadir Tutaşı ise daha da hazin konuÅŸuyor. ‘‘üniversite mezunları bile temizlik iÅŸi istemeye geliyor’’ GAP nedeniyle iÅŸ imkanı çok olur diye düşünerek Trakya ve Ege üniversitelerinde Ziraat okuyan UÄŸur ve Murat Avuk kardeÅŸler, babalarının dört aileyi geçindirmeye çalışan 50 yıllık matbaasında harf diziyor. Okullarımız öğretmensizMardin Milli EÄŸitim Müdürü Abdülmenaf Bilgin, 150 sınıf, bin de branÅŸ öğretmeni açıkları olduÄŸunu söylüyor. Anlattığına göre, kız öğrencilerin okumaması gibi bir sorun yokmuÅŸ, umarım doÄŸrudur. Ancak 34 okulda bilgisayar sınıfı olduÄŸunu, ama bir tek bilgisayar olmadığı için hepsinin kapatıldığını anlatıyor. Her adımda dostluk ve inançBu topraklarda sadece tarih ve doÄŸal güzellikler deÄŸil, baÅŸka hasletler de var. Dostluk ve inanç gibi. Ne güzel duygu bu böyle.Â
button