Hep kadınların meme kanserinden veya genelde kadınların kanserden “kadın hastalığı” olarak sansürlü bahsetmesinden, çekinmesinden filan söz ediyoruz. Oysa bence kadınlar -ünlü ya da ünsüz- hastalıkları konusunda gayet açık, gayet cesurlar.
Ben esas erkekleri kanser konusunda çok daha zayıf görüyorum ve bu son derece endişe verici.
Daha hiç, testis kanseri olduğunu paylaşan bir “ünlü”, hadi onu bırakın sade vatandaş görmedim. Ha, bir tanesi hariç. O da arkadaşım olduğu için bildiğim Alim Erginoğlu.
Alim hastalığının hikayesinin kitabını da yazdı hatta. “Bir Türk, Bir İngiliz ve Üç Kuruşluk Dünya” adlı kitabında yaşadıklarını gayet net anlattı. Kitap, hayata tutunmaya dair bir seyahatname.
Testis kanseri inanılmaz yaygınlaştı ve 30 yaşa kadar indi üstelik. Ben daha yeni öğrendim, erken teşhis durumunda spermlerin dondurulması ve hastaların iyi bir tedaviyle çocuk sahibi olmaları da mümkünmüş. Siz hiç etrafta mesela bu konuda yapılan bir farkındalık çalışması ve bu konuya el atmış “ünlü” gördünüz mü?
Neden yok?
Ben mi görmedim. Yoksa dikkat mi etmedim acaba?
Bavullarımı topladım. Dubai’ye dönüyorum. Anne evimi bırakıp gurbete yani... Boğazımda koskocaman bir yumru var. Yumru bir yukarı gözlerime vuruyor, bir aşağı inip kalbime çöküyor.
Anılar, akrabalar... Evim... Çok güzel geçti Ankara.
Kısa kesiyorum, yoksa feci dağılacağım.
Yonca
“hüngürt”
Miahane
Ankara’da Tunus Caddesi’nde Miahane.
Mutluluktan kendimde değilim. Çılgınca her şey ve herkesle hasret özlem gidermekteyim. Ankara’da yapmadığım ne kaldı derseniz bu bir haftada, kalmadı. Altını üstüne getirdim. Yazarım elbet haftaya. 10 Kasım izlenimlerim de dahil olacak buna. Çünkü çocuklarımla beraber, 10 Kasım’da Anıtkabir’deydik.
Gururla. Saygıyla.
Yonca
“izinde”
Tek Türk
54. Grammy Best Large Jazz Ensemble Album kategorisinde 64 albüm elemelere kaldı.
64 sanatçının 63’ü Amerika’dan, sadece bir tanesi Türkiye’den. O da Kerem Görsev ve size daha önce yazdığım “Therapy” albümüyle hem de.
5 yıl olmuş çocuklarım annemin evini görmeyeli.
Bunu düşündükçe içim cız etti. Cız!
Ben evime, evimin kokusundan havasına hiçbir detayı unutmazken, çocuklarım hiçbir şeyi hatırlamıyorlar mesela.
Yaşa göre hafıza ne ilginç değil mi?
Büyüdüklerinde hatırlayacaklar diye umutluyum ama.
Bin bir duyguyla geldim evime.
Anne evime.
Konu Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin, Mardin’de 13 yaşındaki N.Ç’ye tecavüz edilmesi ile ilgili 32 sanıklı davada, yerel mahkemenin “N.Ç’nin sanıklarla rızasıyla birlikte olduğu” yönündeki kararı onaması.
Çok merak ediyorum mesela, bu kararı onayanların çocuğu var mı?
Varsa yaşları kaç?
13 yaşındaki bir çocuğun “kendi rızası” dediğimiz şeyin ne olduğundan haberleri var mı?
Mesela benim çocuğum var. ıki tane.
Biri 7 yaşında, öbürü 11. Hangisi kız, hangisi erkek hiç fark etmez. O yaşta hangi cinsiyette olursa olsun çocuk çocuktur. Ve erkek çocuklar da tacize, tecavüze uğramaktadır. 13 yaşında çocukları olan arkadaşlarım var hem. Az çok biliyorum ki, bu yaştaki çocukların karşısına koyun bir yetişkin, azıcık “Höt!” desin, valla kuzu kuzu ne derse yapar yavrucaklar. ıki direnirler en fazla.
Üçüncü de, direkt köle olurlar. Hele de zor kullanacaksın, tehdit edeceksin vesaire, hiç şansları yok. Direnemezler.
Birden.
Her şey 24 şehit vermemizle başladı ve ardından Van’ın sallanmasıyla büyüdü yürüdü gitti.
Çok uzun zamandır, çok hasret olduğum bir duygu ve manzara vardı her yerde.
Sadece ülkede değil, dünyanın dört bir yanındaki Türkler’de de aynı duygu ve manzara vardı. Herkes o sonradan edinme etiket ve kimlikleri bir kenara bırakıp, bir süreliğine her türlü yapıştırmadan sıyrılıp güzel insanlar olmanın ortak noktasında buluştu.
İnsandık hepimiz ve canımız acıyordu.
Yunus’la enkaz altında kaldık. Tam kurtulduk derken, hep beraber gidiverdik.
Derken...
14 yaşında Erzurum’dan Kocaeli-Darıca’ya gitmişler. Şartlar gereği okuyamamış. Hemen çalışmaya başlamış. 1993’te askere gitmiş, 1995’de terhis olmuş ve Darıca’ya dönüp çalışmaya devam etmiş. İnşaat işleri yapmış. 1997’de evlenmiş. Rusya’da iş çıkınca, Moskova’ya gitmiş çalışmaya.
Bir sene sonra, 5. kattan asansör boşluğuna düşmüş.
Hayat o an durmuş.
Omurilik felçlisi olmuş. Tedaviler başlamış.
Kaza sonrası tüm hayatı değişmiş tabii. Hayat yoluna birlikte çıktığınız insanlar, yolun yarısına gelmeyi bırakın, daha başında da bırakabiliyorlar. Herkesin kendine göre var bir haklı nedeni.
Eşinden ayrılmış. Abisinin ailesiyle yaşamaya başlamış. Kolay değil ki.
Abisiyle de birbirlerini kırmadan, yanlarından ayrılmış. Ayrı yaşamaya başlamış.