Yasemin Boran

Yeni kararlar zamanı

27 Aralık 2005
Hayal edilenler veya bir zamanların hayali olarak kabul edilen konuların gerçek olduğunun ortaya çıkabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu korkuları uyandırabilir. Gerçek olarak bilinen durumların ise yalan olduğunun anlaşılması, bazı karışıklıklar yaratabileceği gibi yeni kararların alınmasına neden olacak. Alınmış olan bazı kararların uygulanmasını zorlaştıran durumlarla başa çıkmak için ilginç yöntemlerin geliştirilmesi mümkün. İletişim sektöründe meydana gelen aksaklıklar, yeni sistemlerin geliştirilmesini zorunlu hale getirecek.

Garip bir hayalet hikayesi

Fransa büyükelçisi olan Lord Dufferin, arkadaşı Sir Henry B.’nin İrlanda’da bulunan şatosuna kısa bir tatil amacıyla gider. Mehtaplı bir gece yatağına yatar yatmaz uyuyan Lord, derin bir uykuya dalar fakat bir süre sonra ansızın uyanır. Adeta odanın havası değişmiş, elektrikli bir atmosfer oluşmuştur.

Lord Dufferin, ay ışığının odayı aydınlatmasıyla yetinmeyip lambayı yakar. Uyandığından emin olmak için gerinir ve bir sigara içmeye başlar. İrlanda’daki şatoların tekinsiz olduğunu düşünür, fakat hayaletlere ve cinlere inanmadığını kendi kendine tekrarlar. Bu sırada bir inilti duyar. Fakat çevreye bakındığında bir şey göremez. Üstelik hava son derece aydınlık, açık ve tek bir yaprak bile kıpırdamadığı için iniltinin sebebini anlayamaz; fakat ardından bunun bir baykuş olacağını düşünür ve rahatlar. Tam yatacağı sırada iniltinin şiddeti artar ve sanki biri yaralanmış gibi gelir ve hemen yataktan fırlayıp pencereden bakar.

Bahçede biraz ötede ağaçların gölgeleri arasında bir şeyin kıpırdadığını fark eder. Sonra sırtında ağır bir yük taşıyan adamı görür. Ağaçların arasından çıkan adam ay ışığı altında bir tabut taşımaktadır. Bu adamın bir ceset kaçırdığı fikrine kapılan Dufferin hemen bahçeye fırlar ve ‘Dur! Taşıdığın nedir?’ diye bağırır. Bunun üzerine adam yükünü yere koyarak Dufferin’e bakar. Bu bakışlar ve adamın nefret, kötülük dolu yüzü karşısında irkilen Dufferin sinirlerine hakim olmaya çalışarak adamı tutmak için ileri atılır. Tam yakalayacağı sırada adam ve meçhul yükü kaybolur. Bunun üzerine ev halkını uyandırmamak için sessizce odasına çıkan Lord yaşadığı bu olayı defterine kaydeder. Ertesi sabah ev sahibine son günlerde civarda ölen olup olmadığını sorar. O sırada ölen yoktur ve tarif ettiği gibi bir kişiyi de tanımadıklarını öğrenir.

Birkaç yıl sonra İngiltere’ye tayin edilen Dufferin resmi bir davete gider. Otelin antresi çeşitli ülkelerden gelen konuklarla doludur. Özel katibi Lord’u asansöre doğru götürür. Asansörün kapısı açılır ve tam asansöre bineceği sırada Dufferin asansörcüyü görür. Büyük bir şaşkınlık ve nefretle irkilir. Hemen katibinin kolunu çekerek asansörden uzaklaşır.

Dufferin, asansörcüye baktığı anda yıllar önce İrlanda’da evin bahçesinde gördüğü adam olduğunu anlar. Adamın yüzündeki alaycı ve nefret dolu ifadeyi unutması mümkün değildir fakat nasıl olduğunu bir türlü anlayamaz. O zaman gördüğü adam ile asansörcü aynı kişidir. Diğerlerinin asansöre binmeleri için yol verir ve kendisi otel müdürü ile görüşmek üzere gider. Müdürü bulur ve asansörcünün kim olduğunu sorar. Fakat cevabı alamadan oteli temellerine kadar titreten büyük bir gürültü kopar. Lord Dufferin’in katibi koşarak yanına gelir ve asansör beşinci kata geldiğinde kablonun koptuğunu ve asansörün içindekilerle birlikte yere çakıldığını öğrenir.

Devamı yarın.
Yazının Devamını Oku

Farklı projeler ortaya çıkabilir

26 Aralık 2005
Öğlene doğru meydana gelen olaylar duyguların derinleşmesine ve parasal konulara yönelik bazı endişelerin açığa çıkmasına neden olabilir. Özellikle finans ve yatırımlar konusunda sürprizler ve ilginç gelişmeler dikkat çekici olacak. Uluslararası ilişkiler açısından son derece hareketli bir gün. Büyük organizasyonlar yapılabilir, farklı projeler ortaya çıkabilir. Alternatif tedavi yöntemleri, şifalı bitkiler ve tıp alanında ortaya çıkan ilginç keşifler son derece etkileyici olacak.

MEKTUPLAR

Radyo programı yapıyorum ve bir Aslan kadını olarak Koç ile ilişkimin nasıl olacağını merak ediyorum. Ayrıca önümüzdeki yıl için yaptığım projeler gerçekleşecek mi?

RUMUZ: YAŞAMIN RİTMİ


Yükselen burcu Yengeç olan bir Aslan olduğunuz için aslında kendinizi göstermek istediğiniz halde aynı zamanda gizlilik ve kendini saklama ihtiyacı içinde olabilirsiniz. Tabii bu durum içsel gerilime neden olsa bile Güneş yükselme noktasında bulunduğu için kendinizi göstermeyi başaracaksınız. Kendinize çok uygun bir alan seçmişsiniz. Kendinizi göstermeden görünür olmayı başarıyorsunuz. Önümüzdeki yıl çok çalışmanızı gerektiren durumlar ortaya çıkıyor. Çünkü kariyere konsantre olacak ve büyük başarılara imza atmak isteyeceksiniz. Tabii buna bağlı olarak çok çalışmanız gerekecek. Bu sene istemediğiniz alışkanlıklardan kurtulma fırsatını yakalayacaksınız. Aslında bu durum sizi çok zorlayabilir fakat doğum haritanızda Ay’ın bulunduğu konum, sizin ani değişiklikler yapabilme potansiyeline sahip olduğunuzu gösteriyor ve şu sıralarda bu değişim arzusu içinizde kuvvetle uyanmış olmalı. Şubat’ın ikinci yarısı sürpriz değişiklikler yaşayabilirsiniz. Aniden ortaya çıkan olayları şans olarak yorumlayabilir ve fırsata dönüştürebilirsiniz. Yıl boyu yapacağınız çalışmaların ödülünü yıl sonuna doğru almaya başlayacaksınız. Sorduğunuz projeleri gerçekleştirmeniz mümkün olacak.

Burcunuz Koç olduğu halde son derece sistemli, disiplinli ve kararlı birisiniz. Sahip olma duygunuz çok kuvvetli ve nasıl sahip olunacağını bilen birisiniz. Ancak sahip olduklarınızı aniden değiştirebilir. Yükselen burcunuz Yengeç. Geçen yıl sizin için çok zor geçmiş olabilir. Özellikle sahip olduklarınızı aniden kaybetmenize neden olan durumlar ortaya çıkmış olabilir ve buna bağlı olarak bazı değerleri değiştirmeniz gerekebilir. Şu sıralarda duygularınız üzerinde baskı yaratan durumlar ortaya çıkmış ve sahip olduğunuz bazı şeyleri değiştirmek için zorladığını düşündüğünüz durumlar olabilir. Meydana gelen olayları sizi zorlayan ve baskı yaratan durumlar olarak değerlendirebilirsiniz. Fakat bütün bunları aslında değişmeniz gereken bir zaman olarak değerlendirebilir ve aşama yapmak için kullanabilirsiniz.

RUMUZ: TACAN

Duygularınızı tamamen değiştirmenize neden olmuş bir durum yaşamış olabilirsiniz. Zaten hayatı son derece tutkulu yaşayan biri olmalısınız. Şu sıralar isteklerinizin ve beklentilerinizin arttığı bir dönem. Sahip olma tarzınızı değiştirmenize neden olan olaylar aynı zamanda geleceğe yönelik fırsatları yaratacak. Baskı yaratan durumlardan uzaklaşacak ve iş hayatında başarıyı yakalayacaksınız. Bu sene çalışma ortamında aşkı bulacağınız bir yıl olacak. oyuş z. RUMUZ: MEX
Yazının Devamını Oku

Önemli değişiklikler meydana gelecek

23 Aralık 2005
Sabah saatlerinde Pluton’u tetikleyen Ay, en derin duyguların uyanıp açığa çıkacağını ve buna bağlı olarak önemli değişiklikler meydana gelebileceğini işaret ediyor. Fakat değişim sadece gerilimini hissedenler üzerinde etkili olacak. Genel olarak hayal gücünü canlandıran olaylar ideallerin gerçekleşmesini sağlayacak ve sanatsal faaliyetler açısından son derece etkileyici ve verimli çalışmalar yapılacak. Sistemli ve düzenli çalışmalar yapılabileceği gibi yepyeni ve ilginç sistemler de geliştirilebilir. Özellikle iletişim ve eğitim alanında yapılacak değişiklikler dikkat çekici olacak.


Hayatı film gibi yaşamak


Filmin içinde olmak, dışında olmak, rol almak ya da izleyici olmak...

Sahneleri hazırlayanlardan veya yönetenlerden olabilirsiniz. Bazen filmin gösterimini üstlenirsiniz, bazen de eleştirenlerden olabilirsiniz. Fakat ister işiniz olsun, ister keyif alarak yapın, sonuçta bir film olduğunu bilerek yaparsınız. İzlerken ağlarsınız ya da gülersiniz, oynarken rolünüze kendinizi kaptırırsınız, fakat film bittiği anda her şey biter. Bütün bunların oyun olduğunu bilirsiniz ve kendiniz olursunuz. Film bittikten sonra çok etkilenerek izlediğiniz filmin pek çok sahnesini hatırlamazsınız. Artık sizin için başka bir zaman başlamıştır.

Gerçek dediğimiz hayata baktığımız zaman da aslında durum pek farklı değil. Sadece oynadığımız role kendimizi kaptırıyoruz ve sonra oyundaki rolümüz bitse bile oynamaya devam ediyoruz. Duygumuz, halimiz, düşüncelerimiz değişmiyor. Sahneler geçip gidiyor ve aynı sahneyi oynamaya devam eden oyuncunun komik durumu ortaya çıkıyor. Tabii bu durum sadece izleyen için komik.

Uzun zaman önce bir gün Suna Yıldızoğlu’nun rol aldığı bir film setinde sohbet ederken Suna şöyle demişti; ‘Sinemayı çok seviyorum. Çünkü gerçek hayatta istesem bile yapamayacağım şeyleri yapabiliyorum. Normal hayatta giyemeyeceğim kıyafetleri giyiyor ve çeşitli kimliklere bürünüyorum. Sinema gerçek hayatta olmak istediğim halde yapamadığım ne varsa yapabilmemi sağlıyor.’

Ben de ‘Peki gerçek hayatta neden yapamıyorsun’ diye sormuştum ve o da cevap olarak ‘Çünkü gerçek hayat başka’ demişti.

İşte işin püf noktası burada! Gerçek hayatın başka olduğu fikri hayatı nasıl yaşayacağımızı belirliyor. Gerçek hayatı ciddiye alıyoruz. Peki rol yaparken rolümüzü ciddiye almıyor muyuz? Ya da izlerken gördüklerimizi ciddiye almıyor muyuz? Şayet ciddiye almıyorsak nasıl etkileneceğiz, ya da etkileyeceğiz?

Ve hatta nasıl yaşayacağız?

Aslında hayatı bir film gibi yaşayabiliriz. Hem son derece ciddiye alarak ve kendimizi rolümüze kaptırarak, hem de çok keyif alarak yaşayabiliriz. Hem de rolümüz bittiği zaman bitirmeyi bilerek yaşayabiliriz.


Yazının Devamını Oku

Duygularınızı ortaya koymak için daha fazla beklemeyin

22 Aralık 2005
Bugün yapmanız gereken işleri tamamlayın. Özellikle ilişkilerle ilgili kendinize sakladığınız duygularınızı ve sizi rahatsız eden durumları ortaya koymak için daha fazla beklemeyin. Yoksa uzun bir süre duygularınızı açıklamanız zor olacak. Sabahın erken saatlerinde Jüpiter’i harekete geçiren Ay, Yay Burcunda ilerleyen Merkür’ü de tetikliyor ve düşünceleri karıştıran durumlar olsa bile iyimser ve anlayışlı davranılacağını işaret ediyor.

Aklın sınırlarını zorlayan fikirler

Descartes fikir kavramını üç alanda inceliyor. Birincisi doğuştan sahip olduğumuz fikirler, ikincisi öğrenilen fikirler, üçüncüsü ise gözlemler sonucunda oluşturulan fikirler. Burada söz etmek istediğim üçüncü bölüme giriyor ve bilimsel keşiflerin üzerine fikir yürütmeye başladığım andan itibaren aklın sınırları ortadan kalkıyor.

Şimdi "Aklın sınırı var mı ki ortadan kalksın" diyeceksiniz. Aslında aklın sınırı yok. Fakat bizim aklımızın sınırları var. Çünkü aklımızı öğrendiklerimizle sınırlandırıyoruz ve bu sınırların içinden olaylara ve kendimize bakıyoruz.

Aklımız sınırsız olabilir fakat bizim düşüncelerimiz sınırlı olduğu için aklımızı da sınırlandırmış oluyoruz. Bunun sonucunda reddedemeyeceğimiz bir durum karşısında aklımız zorlanıyor.

Aslında her şeyi reddedebiliriz, kendimizi bile. Fakat içinde yaşadığımız toplumun kabul gösterdiği bir şeyi aklımız reddetse bile kabul gösterme eğilimi içine gireriz. Yoksa bunalımın ortaya çıkması an meselesidir.

Aslında kabul etmek ve reddetmek arasında gidip gelen düşüncelerimiz aklımızın sınırlarını zorlamaktadır. Ve daha ötesi hayatımızı zorlamaktadır. Çünkü yaşadığımız hayat aklımızın ürünüdür ve aklımızı yitirdiğimiz takdirde hayatımızı da yitireceğimizi biliriz. Bu nokta son derece kritiktir.

Çünkü zorlanmayan aklın gelişmesi ve sınırlarının genişlemesi mümkün olamayacağı gibi fazla zorlanan akıl da hayatı zorlaştırabilir.

İşte bu noktada devreye giren bilgi, düşünce biçimini değiştirmek suretiyle aklın sınırlarını genişletirken yaşadığımız hayatı da kolaylaştıracaktır.

Daha açık bir anlatımla şöyle tarif edebilirim; çözümsüz kaldığınız zaman düşüncelerinizi serbest bırakın. Karşılaştığınız durum her ne olursa olsun, kabul etmeseniz bile reddetmekten de kaçının. Yani ne kabul gösterin ne de reddedin. "Olur ya da olmaz" demeyin. Anlamaya çalışın. Fikir yürütmeyin. Bildiğiniz kavramlarla anlayamadığınız bir durumla karşılaştığınız zaman bunun boşuna olmadığını düşünün ve içindeki anlamı bulmaya çalışın. Böylece hem akıl, hem ruh, hem de beden sağlığınız mükemmel olacak, hem de gelişmekte olan dünyanın bir parçası olmayı başaracaksınız.
Yazının Devamını Oku

İletişim konularında karışıklıklar çıkabilir

21 Aralık 2005
<B>A</B>strolojik açıdan bugün önemli iki fenomen meydana geliyor. Birincisi Venüs ile Şiron Kova burcunda tam kavuşum halinde bulunuyor. Diğer önemli değişiklik ise Güneş burç değiştiriyor ve akşam saatlerinde Oğlak Burcuna giriyor. Öğle üzeri Başak Burcuna giren Ay, Merkür’ü ve Uranüs’ü tetikleyecek ve iletişim konularında bazı karışıklıklar ortaya çıkacak. Aniden meydana gelen durumlar düşüncelerin değişmesine neden olabileceği gibi iletişim araçları ve uygulanan sistemin değişmesi için zorlayan durumlar açığa çıkabilir.

En uzun gece ve değişimi haber veren gökyüzü

Bugün yılın en uzun gecesi. Gündönümü. Bu gece Ankara saatiyle tam 20:30’da Güneş Oğlak burcuna giriyor ve yeni bir zaman başlıyor.

Türkiye için çok önemli bir zamanın başladığını işaret eden gökyüzünün konumu, sahip olunan değerlerin önem kazanacağını ve halkın kendisini göstermek için çok çalışacağını işaret ediyor.

Dünyanın içine girdiği süreç hakkında bilgi veren gökyüzünün bu konumu aynı zamanda Türkiye için öğrenme zamanının geldiğini gösteriyor. Hem komşuluk ilişkilerinin değişeceğini ve komşu ülkelerle sıcak iletişimler kurulacağını, hem de şimdiye kadar uygulanan iletişim biçiminin değişeceğini gösteriyor. Bu değişim için zorlayan durumlar olsa bile aslında Türkiye açısından bu değişimin son derece olumlu olacağını, yeni anlaşmalar yapılabileceğini gösteriyor.

Uluslararası ilişkilerin çok yoğun olacağı ve bunun için önemli değişikliklerin yapılacağı bu devre içinde meydana gelen olaylar, son derece zor ve sarsıcı olsa bile Türkiye için bütün bunların şansa dönüşmesi ve büyük kazançlar sağlanması mümkün.

Zor zamanlar ve ciddi tıkanıklıkların meydana geldiği zamanlarda yabancılarla kurulacak ilişkiler ve yapılacak büyük organizasyonlar tıkanıklıkların aşılmasını sağlayacak. Para piyasalarını, banka ve hisse senetlerini etkileyen sürpriz durumlara karşılık, kazanmak ve sahip olmak için büyük bir kararlılık ve tedbir geliştirilecek.

Bu gecenin işaret ettikleri aslında çok daha fazla, fakat şimdilik bu kadarını yazıyorum. Çünkü pek yakında 2006 yılının nasıl geçeceğini anlatacağım bir diziye başlıyorum ve ayrıntıları bu dizide anlatacağım.

Yılın en uzun gecesiyle ilgili açıklamalar yapmak ve gelecek dönemin önemini anlatmak için yazmaya başladım, fakat birden kendimi uzun uzun tarifler yaparken buldum. Aslında bütün bunları yazma nedenim, bu gece saat 20:30’da başlayan küçük bir meditasyon yapmanızı önermek içindi. Meditasyon diyorum ama kendi içinize yönelebilir, kendiniz için gelecek zamanı belirleyebilirsiniz. Ya da sadece dua edebilirsiniz. Bildiğiniz yöntemlerle hem kendiniz, hem de evrenle bütünleşmeye yönelik yapacağınız bu geceki çalışmalar yılın sizin için verimli geçmesine yardımcı olabilir.
Yazının Devamını Oku

Uzun vadeli planlar gündemde

20 Aralık 2005
Beklentilerin değişmesine neden olan olayların yaratacağı duygusal baskı önemli değişikliklere neden olabilir. Fakat baskının sonucunda yaratıcılık uyanacak ve pratik çözümler son derece şaşırtıcı olacak. Öğleden sonra Başak Burcuna geçen Ay, ekip çalışmaları, sistem ve uzun vadeli planlara yönelik uygulamalarda farklı yöntemlerin geliştirileceğini işaret ediyor.

Hayal enerjisini kullanabilmek

Şimdi hayal kurmanızı öneriyorum. Bu satırları okuyan bazı kişilerin "Benim hayallerle işim olmaz" dediğini duyar gibiyim. Halbuki hayal kurmak, gerçekleştirmek istediğiniz bir konuyu nasıl hayata geçirebileceğinizi sağlar. Sonra bir istek içinde bulunabilmek için bile önce hayal edilmesi gerekir. Ve hatta hayal yoksa, yapılacak bir iş de yoktur.

Sanırım günümüzde "Hayal" kavramı çok başka durumları anlatmak için kullanılıyor ve bunların başında hayattan, yaşamaktan kaçmanın bir yolu olarak düşünülüyor.

Elbette gerçek dünyanın zorlayan koşullarından kaçmak için kendinize bir hayal dünyası kurup orada yaşayabilirsiniz ve bulunduğunuz yerle bağlantınızı koparabilirsiniz.

Bunun sonucunda hiç de istenmeyen bir durum ortaya çıkar ve bulunduğunuz gerçekler sizi daha da fazla zorlayıp hayatınızı zorlaştırabilir.

Ancak burada anlatmaya çalıştığım konu, hemen herkesin değişik düzeylerde sahip olduğu hayal gücünden söz ediyorum. Hatta buna "Hayal Enerjisi" diyebilirim. Bu enerjinin gözle görünmeyen gücü, tıpkı elektrik enerjisi gibi kullanılabilir.

Bakıyorsunuz fakat elektriği göremiyorsunuz ve odanızdaki lambanın ışığını açmak için ya da evinizdeki cihazları çalıştırmak için düğmesine basıyorsunuz ve enerji görünür hale geliyor. Yani lamba yanıyor ya da televizyonda görüntüler beliriyor. Bu cihazları çalıştıran enerjinin kendisini ancak çok özel koşullarda görebilirsiniz. Buna karşılık bu enerjinin harekete geçirdiği tüm cihazlar elektrik yoksa çalışmaz. Tıpkı bunun gibi hayal gücünüzü de kullanarak pratik hayatın içinde ortaya koymak istediğiniz ne varsa her şeyi yapabilir, zekanızı aktif hale getirebilirsiniz. Çünkü zekanın aktif duruma geçmesi için hayal enerjisine ihtiyaç var.
Yazının Devamını Oku

Öfke patlamalarına dikkat

19 Aralık 2005
İlginç fikirlerin ortaya çıktığı bir gün. Evraklar, faturalar, iletişim cihazları ve haberleşmelerle ilgili sürpriz gelişmeler, bazı karışıklıklara neden olabilir ve bunun sonucunda ilginç sistemler geliştirilebilir. Disiplin ve kararlılık içinde bulunmak, karışıklıklarla başa çıkmayı sağlayacak. Ancak büyük bir hırs ve öfke patlamaları ortaya çıkabilir ve bütün bunlar beklenmedik değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca kaza riskinin yükseldiği bir gün.

MEKTUPLAR

Yükselen burcunuz Boğa ve siz güzelliğe son derece düşkün birisiniz. Çünkü hem burcunuz, hem de yükselen burcunuzun yöneticisi güzellik, sanat ve aşkı sembolize eden Venüs Terazi burcundayken doğmuşsunuz. Fakat Venüs’ün bulunduğu konumda kendini göstermesi biraz zor. Üstelik sanat potansiyeline sahip olduğunuz görünüyor ve sanatın içinde olmamak sizde gerilim yaratır. İş olarak sanatla bağlantılı bir alanda çalışırsanız, hem başarılı olacak, hem de aşık olacağınız kişiyle çalıştığınız ortamda karşılaşacaksınız. Bu sene sizin için verimli ve başarılı bir yıl olacak. Geçen yılın zorlayan ve baskı uyandıran duygusundan sıyrılacak ve içine gireceğiniz ortamlarda isteklerinizle karşılaşacaksınız. 2006 yılında şansınız yükseliyor. Aradığınız mutluluğu bu sene yakalayabilirsiniz.

l RUMUZ: DEJAVU

Yükselen burcunuz Yengeç. Üstelik Mars da Yengeç burcundayken doğmuşsunuz. Güvenli ortam ihtiyacınız çok yüksek olduğu için enerjinizi ortaya koymanız zor oluyor. Fakat spor ve sanatsal faaliyetlerde bulunarak enerjinizi açığa çıkarabilirsiniz ve böylece kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz. Hassasiyeti çok yüksek biri olduğunuz için algılamanız da yüksek. Fakat sahip olduklarını idealize eden birisiniz. Yani sahip olduklarınızı hayal ediyorsunuz ve hayal ettiklerinize sahip olmak istiyorsunuz. Bu durum hayatınızı zorlaştırabilir. Fakat hayallerinizi gerçekleştirmeniz mümkün. Yaşadığınız olaylar sizi değişmek için zorluyor. Bu sene sürpriz fırsatlar çıkacak. Bunları iyi kullanmayı başarırsanız, yaşantınızda önemli değişiklikler yapacaksınız.

l RUMUZ: GEZEGEN
Yazının Devamını Oku

Duygular açığa çıkacak

16 Aralık 2005
Bugün Ay, yönettiği Yengeç Burcu’na giriyor. Bilinçaltını sembolize eden Ay’ın bütün özellikleri görünür hale gelecek ve geçmişe ait olaylar, yuva, aile bütünlüğü ve anne ile ilgili duygular açığa çıkacak. Akşama doğru Uranüs ve Mars’ı harekete geçirecek. Böylece ortaya konulamamış duygular açığa çıkacak ve son derece yaratıcı çalışmalar yapılacak. Hem geçmiş, hem de geleceğin önem kazanacağı bugün takıntılardan kurtulmak için çok uygun.

Batık Kıta Mu’nun çocukları

Mısırlı rahip-tarihçi Manetho’ya ait bir papirüs, Atlantis bilgeleri (Kralları)’nın idaresindeki 13.900 yıllık bir döneme göndermede bulunuyor. Bu papirüs, Mısır tarihinin başlangıcına denk gelen, yaklaşık 16.000 yıl önceki bir dönemi, Atlantis uygarlığının zirvesi olarak kaydediyor.

Bu papirüste bahsedilen Bilgeler, Atlantis krallarıydı. 13.900 sene hüküm sürdürler. Atlantis 11.500 yıl önce yok oldu. O halde 25.400 yıl önce Atlantis bir krallıktı.’

Semboller, haritalar, fotoğraflar ve açıklamalarıyla ‘Batık Kıta Mu’nun Çocukları’ adlı kitap kayıp bir uygarlığın izlerini günümüz dünyasında sürüyor.

Bütün hayatını Mu Uygarlığını ortaya çıkarmaya adayan James Churchward, elli yılı aşkın bir zamanı içeren araştırmalarının sonuçlarını ve elde ettiği belgeleri ‘Batık Kıta Mu’ adlı eseriyle ortaya koymuş ve Atatürk bu eseri önemli bulmuş olup bizzat incelemiş.

Yaklaşık 12.000 yıl önce battığı varsayılan Mu Uygarlığının izlerini süren ve bu uğurda hemen bütün dünyayı dolaşan James Churchward’ın ortaya koyduğu belgeler karanlık tarihe ışık tutmakla kalmıyor aynı zamanda başka coğrafyalarda yaşamış başka kültürlerin Hind, Peru, Maya, İnka, Mısır ve daha pek çok uygarlığın ortak motiflerinin kaynağını işaret ediyor.

Ercan Arısoy’un çevirisini yaptığı ‘Ege Meta Yayınları’ndan çıkan ‘Batık Kıta Mu’nun çocukları’ adlı kitap insanlığın geçmişini merak edenler için bir kaynak niteliğini taşıyor. Ayrıca tarih ve kültürlerle ilgilenenlerin kütüphanelerinde mutlaka bulunması gereken bir eser.
Yazının Devamını Oku