Yaşar Sökmensüer

Göstere göstere içmeyin kardeşim

18 Mayıs 2013
Sürücülere sigara yasağı meselesinden söz ederken, alkol yasağını genişleten “açılım” da geldi.

Dün hafiften geri adım atılsa da, restoranların bahçelerinde, açıkhavadaki masalarda alkole yasak getirilmek isteniyor.
Yani içki içeride, sigara dışarıda içilecek... Ama “dışarıda” bile olsa, sigara içenler için ayrılan bölümde...
Belki de, “benim en iyi dostum içkim-sigaram, onlar da terk ederdi olmasa param” şarkısıyla dile gelen, içki-sigara biraderliğini ayırmak içindir bu tedbir.
Bir kadeh rakıyla, bir dal sigarayı aynı anda içmek isterseniz, yok öyle yağma.
Bi yudum içeride, bi fırt dışarıda...

* * *

Ama bu denklem, bence yeterince yokuş yukarı ve candan/canandan bezdirici değil.

Yazının Devamını Oku

Yasaklama ve hukuka saygı

17 Mayıs 2013
Dün özel otomobil, kamyon ve TIR sürücülerine sigara yasağının “uygulanabilirliği” ve “gerekliliği” meselesini tartışmaya çalışmıştım.

Yasak, “sigara aramanın, külünü dökmenin kazalara neden olduğu” gerekçesiyle alınmış.
Öncelikle böyle bir araştırma yapıldıysa, bir istatistik varsa... “Kazaların yüzde şu kadarı sigaradan kaynaklanıyor”sa...
Valla, helal olsun.

* * *

Özellikle “yasaklama” kararlarında, karar alınmadan önce etki analizi gereklidir.
Hani atılan taş, ürkütülen kurbağaya değiyor mu, gibilerinden.
Ayrıca “yasak” getirmenin, bir çok örnekte istenen sonucu getirmediğini, hatta tam tersi etkiler yarattığını da görebiliyoruz.

Yazının Devamını Oku

Arabada dudaktan akrabalık dönemi

16 Mayıs 2013
TBMM Sağlık Komisyonu geçenlerde AKP ve CHP’lilerin sigara yasağında yeni önlemler içeren yasa önerilerini görüştü.

Ve özel otomobiller, kamyon ve TIR’lar da dahil, sürücü koltuğunda oturanlara sigara içme yasağı uygulanmasına karar verildi.
AKP ve CHP’lilerin oy birliğiyle...

* * *

Silahların susması, barış, demokrasi deyince, az giden, uz giden, dere-tepe (düm)düz giden üyeler, milletvekillerine süper haklar tanılan yasa teklifiyle birlikte, ortak bir karara daha imza attı, nitekim.
“Eh, bu örnek anlaşmanın ardından bir sigara yakılır” diyen oldu mu, bilemiyorum.
Ama “özel-hususi” otomobilde sürücüye “genel” sigara yasağı getiren toplantıda, alt komisyona “Yahu (bari) evlerde de artık sigara içilmesin” önerisi de gelmiş.
Onu reddetmişler, sağolsunlar.

Yazının Devamını Oku

Behzat Ç.’nin Ç’si çözülür mü

10 Mayıs 2013
Behzat Ç.’nin penceremize taşıdığı (malum artık penceremiz, ekrandır) halimiz/mahalimizden dün söz ederken, çeyrek ekmeğe kaşarlı tost, ayaküstü dürüm düzenine geldik.

Bir parantez açarak, “yemek” ve “yeme” kültürünün, sosyolojik açıdan -gen mi dersiniz, elle yediğinde parmak izi mi- en sağlam ipuçlarını gizlediğini hatırlatmama izin verin.

* * *

Geçenlerde yeni öykü kitabı “Hanımların Dikkatine” vesilesiyle değindiğim Seray Şahiner’in Cumhuriyet Gazetesi ile yaptığı röportajda bu ipuçları nefis (konu yemek ya) özetleniyor:
“Karnını ekmekle tıkama, diyen anneyle, ‘yemeğini ekmek ban da ye’ diyenin sofrası aynı değildir.
Bir evde her gün meyve yeniyorsa, ama kişi başına sayıyla düşüyorsa, orası muhtemelen bir memur evidir.
Salatanın üzerine gül yapılmış domates, civciv yapılmış limon kabuğu kondurulmuşsa, o akşam hatırlı misafir gelecek demektir.
Ve buzdolabı boşken salonda mükellef bir rakı sofrası kuruluysa; bu, hayatını o masaya oturacak adama endekslemiş bir kadının evidir.

Yazının Devamını Oku

Behzat Ç.’nin tek günahı

9 Mayıs 2013
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi”ne veda ederken, dün erken bir hasretle dizinin çizdiği Ankara hali/mahaline değinmeye çalıştım.

Ki bu sadece bir kentin kısmi coğrafyası değil, “doğal engebeleri”yle -sosyal- topoğrafyasıdır belki de...
Yalındır, ama “hislidir” Emrah Serbes’in romanlarındaki Behzat Ç.’nin coğrafyası...
Mesela, “Ayrancı, aşağı ve yukarı olmak üzere ikiye ayrılan, temiz kalpli, munis insanların yaşadığı bir semt”tir.
Esat ise, “küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrılan şirin bir semt”... Orada da “Aşk acısı çeken sempatik insanlar oturur. Bu semtin bir özelliği de sınırlarının belirsiz olmasıdır. Bu yüzden pek çok Ankaralı, Esat’ta oturmadığı halde kendini Esatlı zanneder”.
Mesafeli olduğu “mevki”ler de vardır:
Talatpaşa Bulvarı’ndan geçer mesela arabasıyla, Mithatpaşa Caddesi’nde önü tıkanır... “Amma çok paşa var” diye düşünür, Abidinpaşa’ya seyirtirken...

* * *

Hafıza mekanlarının yok olmasına söylenir Ankara’da. Yıkılan Havagazı Fabrikası’na, Ormancıların Lokali olan Yeni Sahne’ye, Sakarya’da çevresinde oturup muhabbet edilen havuza... Nicesine...

Yazının Devamını Oku

Harika Serseriler Mahallesi’ne giriş

8 Mayıs 2013
Emrah Serbes’in romanından hayatımıza sızan, “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” gelecek hafta ekranlara veda ediyor.

Ben özleyeceğim, “o hali/mahali”...
Nasıl bir haldir, mahal(le)dir o, -romandan/diziden alıntılarla- kendimce anlatayım.
Hepsi, “özünde iyi insandır” bir kere...
Misal, kahveye giderken karşılaştığı “vasıfsız sokak köpeği”ne selam verir:
“Naber la...”

* * *

Kahvede simidin yanına duble çay istediğinde, çay mutlaka “milli su bardağı Paşabahçe Palaks” ile gelir.

Yazının Devamını Oku

Yumurta ikizleri:barış-demokrasi

4 Mayıs 2013
Güneydoğu’da Hallice Köyü’nde 3.5 ay önce yaşanıyor olay.

İki aile arasında 30 yıldır süregelen bir kan davası var. İki taraf da onlarca kayıp vermiş...
Kimi dayanamamış göçüp gitmiş doğduğu memleketten, kiminin evi-tarlası yakılmış.
Daha üç-dört ay önce, iki aile yine mezarlıkta karşılaşmışlar. Ölülerini toprağa vermek için...
Orada da silahlar atılmış...
Bir sonraki “karşılaşma” için yağlanmış, hazırlanmış silahlar. Çocuklara, gençlere uzun uzun “düşman aile” anlatılmış.

* * *

Sonra, bir adam çıkıp gelmiş Diyarbakır’dan. Sait Şanlı...

Yazının Devamını Oku

Birdenbire...

3 Mayıs 2013
Uçan Süpürge 17 yıl önce Kavaklıdere’de küçücük bir dairede kuruldu.

İki yıl sonra da Ankara’da ilk “Uluslararası Kadın Filmleri Festivali”ni gerçekleştirdi.
Zordu, yaman işti... Devletten, özel sektörden, yerel yönetimlerden hiç destek al(a)madan çıktılar yola.
Bu yolda tüm bilgisayarlarını, kameralarını, gerekli cihazlarını bir anda sıfırlayan hacizlerle, hırsızlıklarla boğuştular.
Ve geldiler bugüne; 16. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne...

* * *

O zorlu 15 yılın ardından, ilk kez baharı yaşıyor festival.
Uçan Süpürge’nin emektarı Halime Güner pazar günü Kuğulu Park’ta “şenlik”le açıkladı “yeni bugünü”:

Yazının Devamını Oku