Birdenbire...

Uçan Süpürge 17 yıl önce Kavaklıdere’de küçücük bir dairede kuruldu.

Haberin Devamı

İki yıl sonra da Ankara’da ilk “Uluslararası Kadın Filmleri Festivali”ni gerçekleştirdi.
Zordu, yaman işti... Devletten, özel sektörden, yerel yönetimlerden hiç destek al(a)madan çıktılar yola.
Bu yolda tüm bilgisayarlarını, kameralarını, gerekli cihazlarını bir anda sıfırlayan hacizlerle, hırsızlıklarla boğuştular.
Ve geldiler bugüne; 16. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne...

* * *

O zorlu 15 yılın ardından, ilk kez baharı yaşıyor festival.
Uçan Süpürge’nin emektarı Halime Güner pazar günü Kuğulu Park’ta “şenlik”le açıkladı “yeni bugünü”:
“Ankara Genç İş Adamları Derneği, derneğin kadın komitesinin çabasıyla kapımızı çalıp, “Sizin için ne yapabiliriz?” diye sordu.
Ankara firması MG Yapım, festival fragmanlarını üslendi.
İzmir merkezli bir gıda zinciri, “Açılış töreninizde sütlü tatlılar bizim ikramımız olsun” dedi…
Ankara Kulübü, “Turizm Haftası’nda festivalde buluşalım” çağrısı yaptı.
Elif Özmenek Çarmıklı 9 Mayıs’taki açılış gecemizin organizasyonunu üstlendi… Figen Çarmıklı her yıl olduğu gibi bu yıl da festivalin ödül verdiği sanatçılara Ankara’da ev sahipliği yapmaya talip oldu…
Rotary Kulüpleri sinema salonlarını doldurmak için toplu bilet alacaklarını söyledi…
Bisikletli Kadınlar 9 Mayıs’taki turlarını Uçan Süpürge için yapacaklar.
Bütün bunlar olurken, festivalde gönüllü çalışmak üzere başvuranların sayısı 100’ü geçti.
Tunalı Hilmi’deki bir çok mağaza belli miktarda alışveriş yapan müşterilerini festivale davet ediyor.
Ve Ankara’daki birçok sivil toplum örgütü, kişi ve kurum kadınlara, öğrencilere festival filmlerinin biletlerini göndermeye başladı.”

* * *

Haberin Devamı

Uçan Süpürge yöneticileri, bütün bunlarda son günlerde yaşanan barış rüzgarının etkili olduğuna inanıyor.
Ben de inanıyorum; barış da, bahar da böyle bir şey zaten.
Bahar nasıl kışı yazla barıştırıyorsa... “İnsan”ın iklimi de değişebiliyor aniden.
Orhan Veli’nin dizelerindeki gibi, ardında zorlu mevsimler olsa da, “her şey birdenbire oluyor” bazen:
Gökyüzü birdenbire oluyor, mavi birdenbire, filiz birdenbire, tomurcuk birdenbire... Ve yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Bahar geldi; kalıcı barışa daha yol uzun ama silahlar susunca doğanın sesini duyduk yeniden.
Birbirimizin sesini de duyacağız, kulaklardan önce gönüller açık olursa.
İşte dalda tomurcuklar, çiçekler, “umut” birdenbire...

Yazarın Tüm Yazıları