Zeyid Aslan, hani CHP’li Kamer Genç’e Meclis’te ağza alınmayacak küfürleri sıraladığı halde, AKP yönetimi tarafından affedilen şu küfürbaz AKP milletvekili, onun yüzünden “Böcek Komisyonu” duvara tosluyor.
Telefon dinlemeleri artık sıradan bir olay. Ne zaman ki, bizzat Tayyip Erdoğan telefonlarının dinlendiğini söylüyor, anında “Böcek Komisyonu” kuruluyor. Resmi adı “Haberleşme Özgürlüğüne ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”. Komisyonun ömrü adı kadar uzun olamıyor. Komisyon sizlere ömür.
ASLAN-KOMİSYON
Komisyon 12 Şubat 2013 tarihinde oluşuyor. Hukuk ve teknik olmak üzere iki alt komisyon daha kuruluyor.
Ancak, rahatsızlıklar da başlıyor. CHP milletvekili Erdal Aksünger yakınıyor, muhalefetin komisyona bilgi vermesini istediği kişi ve kuruluşlar komisyona çağrılmıyor, çağrılanlar ise komisyona yeterli bilgi vermiyor.
Komisyon çalışmalarının devam etmesi için süre uzatımı ile ilgili toplantı yapılacakken, Meclis’te Zeyid Aslan vakası yaşanıyor. Aslan bu komisyonun başkanı. CHP’liler Aslan’ın komisyondan istifasını istiyor ve komisyonu terk ediyor.
Komisyon başkanvekili de komisyon çalışmalarına son veriyor, sadece rapor yazımı için ek süre alınıyor.
Onlar bir araya geliyor, bizim bakanlıkların önerileri ile Avrupalının aklındakileri tartışıyor. Şu sıralarda bu komisyon 72. toplantıya hazırlanıyor. Bu hazırlıkta bizim bakanlıklar hem durumu özetleyen, hem tartışılmasını istedikleri gündem önerilerini sunuyor.
RUSYA BİZİ GEÇMİŞ
Adalet Bakanlığı oraya sunduğu gündemde AİHM kararlarının altını çiziyor:
“Haklarında verilen kararlardan dolayı, ilgili kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak, haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedirler”.Gördünüz mü başımıza geleni? Bu başvurular sonucu AİHM Türkiye aleyhine çok sayıda ihlal kararı veriyor. Adalet Bakanlığı devam ediyor:
“Ülkemiz Avrupa Konseyi’nin 47 üyesi arasında, hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke durumundadır. 31 Aralık 2012 itibarıyla AİHM’de ülkemize karşı yapılan başvuru sayısı 16.900’dür. Aynı tarih itibarıyla Rusya’ya karşı yapılan başvuru 28.600’dür”.Yaşasın, Rusya bizi geçmiş. Ne kadar övünsek az. Ne de olsa, biz hukuk devletiyiz.
Reyhanlı’da, resmi açıklamalara göre, elli dört kişinin ölümüyle sonuçlanan patlama sonrasında yerel bir televizyon kanalı İzmir’de sokak röportajı yapıyor, “Reyhanlı deyince aklınıza ne geliyor” diye soruyor. İşte, yanıtlar:
- Aklıma hiçbir şey gelmiyor.- Ya, orası kasaba gibi bir yer mi?- Küçük bir ilçe, galiba kasaba.- İlçe diye hatırlıyorum, aklıma başka bir şey gelmiyor.- Reyhanlı, aklıma Adana geliyor, kadın ismi de olabilir.- Haberleri pek izlemiyorum ama, Hatay olayı mı?- Milletimiz iyidir, başka bir şey yok.- Bir bombalama filan gösterdiler, ben haber filan izlemiyorum.- Hiç bir şey gelmiyor aklıma.- Ben buranın yabancısıyım.- Belirli sayıda Türk askeri öldü.- Biz Antalya’dan geliyoruz, bilmiyorum.- Bomba patlayan yer.- Suriye ile sınır kapısı.Akıllara durgunluk veren yanıtlar.
HEM DE İZMİR’DE
Patlamadan hemen sonra pek çok TV kanalı canlı yayına geçiyor. Canlı yayınlar gün boyu sürüyor.
Daha sonra bu yayınlara diğer kanallar ekleniyor. Tüm kanallarda Reyhanlı haberleri saatlerce sürüyor. Ertesi gün ve sonraki günlerde bütün gazetelerde Reyhanlı’daki patlama, ölenler, izlenimler, TV’lerde tartışmalar, yorumlar, on gündür hâlâ devam ediyor. Gazetelerde benzer biçimde.
Ama, sonuç ortada. Aziz halkımız, hem de İzmir gibi uyanık bir kentte, Reyhanlı’yı sor ki, yanıt alasın.
Tarih: 25.4.2013
Karar No: 2013/68
Konu: Muğla, Bodrum, Yalıkavak (532 No’lu Parsel, 292 Ada 16 No’lu Parsel) İmar Planı Değişikliği.
Özelleştirme Yüksek Kurulunca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 15.03.2013 tarih ve 2262 sayılı yazısına istinaden,
1- Mülkiyeti Maliye Hazinesine ait Muğla ili, Bodrum ilçesi, Yalıkavak beldesi sınırları içinde yer alan, özelleştirme kapsam ve programında bulunan 532 No’lu parsel ile 292 ada ve 16 No’lu parseli kapsayan 506.522.42 metrekarelik alanın “Turizm Tesis Alanı (Emsal 0.45, 0.25, 0.20; Hmax: 10.50, 7.50)”, “Yat Limanı Alanı (Emsal 0.20; Hmax: 6.50)”, Turizm ve II. Konut Yerleşim Alanı (Emsal 0.30, 0.20; Hmax: 10.50, 7.50, 6.50)”, “Park ve Dinlenme Alanı”, “Dini Tesis Alanı”, “Sağlık Tesis Alanı”, “Teknik Altyapı Alanı” ve “Yol” olarak düzenlenmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planı değişikliğinin onaylanmasına,
2- Onaylanan imar planının Resmi Gazete’de yayınlanmasını müteakip bilgi ve gereği için Yalıkavak Belediye Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilmiştir”.
Bu söz Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’e ait. Gülen bu sözü AKP yöneticilerinden birine, yanılmıyorsam teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısına söylüyor. Ağır bir uyarı.
AKP bir süre önce kamuoyunda uzun süre tartışılan bir planı uygulamak istiyor. Dershaneleri kapatmak. Hatta, Tayyip Erdoğan bu yönde açıklamalar yapıyor. O sırada Milli Eğitim Bakanı olan Ömer Dinçer bu fikri destekliyor.
‘SİZİ ÜZMEYECEK’
AKP’li yöneticinin Fethullah Gülen’i ziyareti dershaneleri kapatmak fikrinin ele alındığı günlere rastlıyor.
Bu ziyarette önemli konu dershaneler. Malum, cemaate ait pek çok dershane var. AKP yöneticisi Gülen’e, “Dershaneler konusunda sizi üzmeyecek bir formül aranıyor” dediğinde, Gülen 28 Şubat, okullar, AKP, dershaneler karşılaştırmasını içeren yukarıdaki yanıtı veriyor. Ağır bir karşılık.
Yargıçlar müttefik kuvvetlerinden, Amerikan, Rus, İngiliz ve Fransız. Yargılananlar Göring, Ribbentrop, Hess, Schacht, Von Papen, Speer, Bormann, Kaltenbrunner gibi Hitler’in birlikte çalıştığı insanlar. Burası Nazilerin yargılandığı Nürnberg Mahkemesi.Naziler İkinci Dünya Savaşı sonrasında yargılanıyor. Nürnberg’deki mahkeme dünya tarihinde derin yankılar uyandırıyor. Dönemin ünlü kalemleri mahkemeyi izliyor, notlar aktarıyor. Onlar arasında Ilya Ehrenburg da var.
İNSANLIĞA KARŞI SUÇ
Hitler’in adamları insanlığa karşı işledikleri suçtan, insan hakları ihlallerinden yargılanıyor.Mahkemenin Nürnberg’de kurulmasının nedeni var. Naziler ilk parti kongresini Nürnberg’de yapıyor. Savaşa hazırlıklar, faşist dönemin ilk adımları burada atılıyor. Gençlere, hatta çocuklara faşizm dersleri burada veriliyor. Mahkemenin burada kurulması simgesel bir anlam taşıyor.
İnsanlığa karşı suç, bu kavram ve Nürnberg Mahkemesi bugün Den Haag’da bulunan İnsan Hakları Mahkemesinin kurulmasına önderlik ediyor. Pek çok insanın ölümüne imza atan Sırp Miloseviç’in, Afrika’dan bazı liderlerin yargılandığı mahkemeye.
YÜZLEŞME KÜLTÜRÜ
1968 hareketinin bir boyutu da, kendi tarihi ve kültürü ile yüzleşmekten geçiyor. Bunun felsefi temeli, Habermas ve Adorno’nun başını çektiği Frankfurt Okulu’nda atılıyor.
Onlar “Yüzleşelim, ne yaptıysak sorgulayalım ki, bir daha aynı hatalara düşmeyelim” düşüncesinin babaları. Yüzleşme kültürü teorik olarak Frankfurt Okulu ile başlıyor.
Amerika’da soruyorlar. Güvenlik mi, özgürlük mü? Hangisi için hangisinden vazgeçersiniz? Nereye kadar vazgeçersiniz? 13 Mayıs tarihli Time dergisinde güvenlik-özgürlük anketi yayınlanıyor. Anket Boston saldırısı sonrasında yapılıyor. Bizde Reyhanlı sonrasında henüz böyle bir anket yok. Ama, Amerikan dergisindeki anket bize de ışık tutabilir.
TERÖRÜ ÖNLEMEK
Halka soruyorlar:
Sizin ya da ailenizden herhangi birinin teröre kurban gitmesi korkusu arttı mı? Yüzde kırk evet diyor.
Hükümetin önlemleri ne olursa olsun, teröristler bir yol bulup yine de terörü gerçekleştirir mi? Yüzde altmış üç, nasıl olsa bulur, diyor. Yüzde otuz iki, hükümet önleyebilir düşüncesinde.
Terörü önlemek amacıyla her yere kamera konulmasını onaylar mısınız? Yüzde seksen bir gibi yüksek oranda çoğunluk evet diyor.
Heykel “ucube” ve yıkılıyor, Türkiye’de en geniş anlamda uygarlık da, kültür de, çağdaşlık da, Almanların gözünde yıkılıyor.
Nürnberg, Münih ve Erlangen’de önemli isimlerle uzun sohbetler Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğüne ilişkin fotoğraflar veriyor. Kültüre, ekonomiye ve siyasete ilişkin. Geniş bir perspektifte.
NÜKLEER SANTRAL
Yıkılan heykeli anlamadıkları gibi, Almanlar yapılmak istenen nükleer santralı da anlamakta zorlanıyor.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde nükleer santral dönemi sona eriyor. Çünkü, tehlikeli ve riskli. Bu nedenle Almanya 2022’ye kadar bütün nükleer santralları kapatma kararı alıyor. Dünya kapatırken, bizim iki, belki de üç nükleer santral için yola çıkmamızı şaşkınlıkla karşılıyorlar.