Eloğlu bu fotoğrafı çekiyor

Kars’ta yıkılan, hani Tayyip Erdoğan’ın “ucube heykel” diye nitelediği heykel var ya, Almanların Türkiye gözlemi o heykelin yıkılmasıyla başlıyor.

Haberin Devamı

Heykel “ucube” ve yıkılıyor, Türkiye’de en geniş anlamda uygarlık da, kültür de, çağdaşlık da, Almanların gözünde yıkılıyor.
Nürnberg, Münih ve Erlangen’de önemli isimlerle uzun sohbetler Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğüne ilişkin fotoğraflar veriyor. Kültüre, ekonomiye ve siyasete ilişkin. Geniş bir perspektifte.

NÜKLEER SANTRAL

Yıkılan heykeli anlamadıkları gibi, Almanlar yapılmak istenen nükleer santralı da anlamakta zorlanıyor.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde nükleer santral dönemi sona eriyor. Çünkü, tehlikeli ve riskli. Bu nedenle Almanya 2022’ye kadar bütün nükleer santralları kapatma kararı alıyor.
Dünya kapatırken, bizim iki, belki de üç nükleer santral için yola çıkmamızı şaşkınlıkla karşılıyorlar.

EKONOMİ OLUMLU

Türkiye’yi yakından izleyen, aralarında Türkçe bilenler de var, Almanlar Türkiye’yi değerlendirirken en yüksek notu ekonomiye veriyor.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ekonomik kriz var, Türkiye şimdilik bu krizden uzak duruyor. Cari açık hariç, özellikle ihracattaki artıştan övgüyle söz ediyorlar. Büyüme hızı, işsizlik ve ekonominin sıcak para ile dönmesi soru işaretleriyle dolu olsa bile, genel not olumlu.

RANT VE YİNE RANT

Almanların takıldığı diğer bir konu kentlerde elde edilen rant.
Adamlar bir kendi kentlerine bakıyor, her yer yeşillik ve orman, tek toprak parçası yok, hepsi yeşil, bir de Türkiye’deki kentlere bakıyorlar. Özellikle büyük kentlere. Her yerden yüksek binalar, AVM’ler yükseliyor. Yüksek binaların dibinde kentleri gecekondular sarmış. Bina yığını, ne deniz kenarı, ne orman dinleyen var, örneğin İstanbul’da nefes alacak yer kalmıyor, varsa yoksa rant.

DİNSEL MOTİFLER FAZLA

Hafif hafif siyasete girerken, vurguladıkları ilk nokta “İslami motiflerin giderek fazlalaşması”. Kullandıkları deyim bu.
Bir yanda AB kriterleri doğrultusun-da geçmiş yıllarda yapılan reformlara alkış tutuyorlar, ama öte yandan da “özel hayata yapılmak istenen müdahalelerin kaynağında dinsel motifleri” görüyorlar.
Siyasi açıdan diğer nokta, “baskıcı bir rejime kayma” bakışı. İktidara geldiğinde AKP onlara göre liberal, ancak daha sonra “demokrasiden uzaklaşma eğilimlerinin arttığını, bağımsız yargının zedelendiğini” söylüyorlar.
Kelime eklemeden, Türkiye’yi yakından izleyen ve bilenlerin görüşleri özetle böyle.

Haberin Devamı

Alman Bakan’ın iki kaygısı

Haberin Devamı

BAVYERA’dan (Münih) Ankara’ya, gelecek hafta bir polis ekibi geliyor, Ankara-Münih arasında işbirliği için. Daha önce de, Ankara’dan Münih’e Türk polis ekibi gidiyor, yine işbirliği çerçevesinde. Türk-Alman polisi sıkı bir ortaklık kuruyor.
Münih’te Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Hermann bizlerle sohbet ediyor. Bina 19. yüzyıldan kalma, eski bir opera binası. İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılıyor, yeniden yapılıyor, son yıllarda İçişleri Bakanlığı binası olarak kullanılıyor, ortadaki geniş ve aydınlık avluda yine konserler düzenleniyor.
Sorduğumuz sorular ve Bakan Hermann’ın yanıtları şöyle.
-PKK’nın çekilmesi: “PKK son yıllarda Almanya’da da terör estirdi. Şimdi şiddetten uzaklaşması umut verici. Gerçekten silah bırakırsa, Türkiye de rahatlar, biz de rahatlarız”.
-Ekonomi: “Türkiye bizim için önemli bir partner. Ekonomik ilişkilerimiz yoğun. Türk Ekonomisi iyi yolda”.
-Demokratikleşme: “Hükümetiniz demokratik adımlar attı ancak, şimdi iki konu dikkat çekiyor. Biri, İslam’ın güçlenmesi için çalışmalar dikkat çekiyor, diğeri de Atatürk geleneğinden sapmalar. İkisi de, bizde kaygı uyandırıyor”.
Alman Bakan’a katılmamak mümkün mü?

Yazarın Tüm Yazıları