Hiç tartışmam biz hukuk devletiyiz

Onlar bir araya geliyor, bizim bakanlıkların önerileri ile Avrupalının aklındakileri tartışıyor. Şu sıralarda bu komisyon 72. toplantıya hazırlanıyor. Bu hazırlıkta bizim bakanlıklar hem durumu özetleyen, hem tartışılmasını istedikleri gündem önerilerini sunuyor.

RUSYA BİZİ GEÇMİŞ

Adalet Bakanlığı oraya sunduğu gündemde AİHM kararlarının altını çiziyor:
“Haklarında verilen kararlardan dolayı, ilgili kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak, haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedirler”.
Gördünüz mü başımıza geleni? Bu başvurular sonucu AİHM Türkiye aleyhine çok sayıda ihlal kararı veriyor. Adalet Bakanlığı devam ediyor:
“Ülkemiz Avrupa Konseyi’nin 47 üyesi arasında, hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke durumundadır. 31 Aralık 2012 itibarıyla AİHM’de ülkemize karşı yapılan başvuru sayısı 16.900’dür. Aynı tarih itibarıyla Rusya’ya karşı yapılan başvuru 28.600’dür”.
Yaşasın, Rusya bizi geçmiş. Ne kadar övünsek az. Ne de olsa, biz hukuk devletiyiz.

AMA ŞAMPİYON BİZİZ

Adalet Bakanlığı gerçeklerin üstüne korkmadan yürüyor:
“1959-2012 arasında Türkiye aleyhine 2.521 ihlal kararı verilmiştir. Bizi 1.687 ihlal kararı ile İtalya, 1.262 ihlal kararı ile Rusya takip etmektedir”.
Yine de, şampiyon biziz. Yarım yüzyıldır.
AİHM kararları bağlayıcı, uygulamaları Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi denetliyor. 2011 yılı sonu itibarıyla bizde 1.780 AİHM kararı uygulamayı bekliyor.
Beklesin, biz hukuk devletiyiz, Avrupalıyı kapıda bekletip inim inim inletiriz. Ama, en çok bekleten İtalya. Onlar 2.522 kararı uygulamamış, bir de Roma Hukuku ve Rönesans ile övünüp dururlar.

YA TAZMİNAT

AİHM durmak bilmiyor, 2012 yılında aleyhimize verilen ihlal kararı 117, Rusya aleyhinde 122, onlar bizden ileride. İşte, övünmek sırası. Adalet Bakanlığı devam ediyor:
“Görüldüğü gibi, son yıllardaki çalışmalar sonucunda Türkiye ilk kez bir yıl içinde aleyhine en fazla ihlal kararı verilen ülke olmaktan kurtulmuştur”.
Alkışlayın bu kurtuluşu. Alkışlamaktan ellerimiz tam parçalanırken, Bakanlık:
“Ödenen toplam tazminat miktarı bakımından ülkemiz sadece 2011 yılında 30.887.568 Euro ile birinci sırada yer almaktadır” diyor.
Tüh ya. Aynı dönemde amansız rakiplerimiz Rusya 8.727.199, İtalya 8.414.745 Euro ödemiş.
Ne yapmalı? Bir, iki, üç, dördüncü yargı paketleri, “Yetmez ama evet”, ne de olsa demokratik hukuk devletiyiz biz.

IMF davulunda sır perdesi

REYHANLI’daki patlama ne ki, iktidar TV’lerde gümbür gümbür IMF davulu çaldırıyor. Reyhanlı’yı unutturma çabası ve övünme fırsatı. Ancak, davul dengi dengine vurmuyor.
“IMF’ye borcumuz kalmadı, hepsini biz ödedik” gürültüsü içinde gözden kaçırılmak istenen tehlikeli bir risk var.
Türkiye’nin dış borcu dünyada kabul edilen kritik ölçüyü aşmış bulunuyor. Dış borç şu anda 434 milyar
dolar. Bu yılın ilk dört ayında 19 milyar dolar daha artıyor.
Dış borçların milli gelire oranı yüzde 40 ise, bu makul, dünyanın kabul ettiği ölçü. Bizdeki oran yüzde 54, kritik eşik çoktan aşılmış, yine de ha babam davul çalmaya devam.
Dış borç ve sıcak parayla dönen çark, yakında başımıza taş düşecek ama şu anda kime sorsanız, ekonomi tıkırında.
Matrak olan, IMF de bu davula ayak uyduruyor, dış borç sırrını atlıyor. Oysa, dış borcun milli gelire oranı, IMF’nin izlemesi gereken ölçülerden biri. Günün birinde IMF aniden kapıya dayanacak, kıyamet yeniden kopacak.