Paylaş
Zeyid Aslan, hani CHP’li Kamer Genç’e Meclis’te ağza alınmayacak küfürleri sıraladığı halde, AKP yönetimi tarafından affedilen şu küfürbaz AKP milletvekili, onun yüzünden “Böcek Komisyonu” duvara tosluyor.
Telefon dinlemeleri artık sıradan bir olay. Ne zaman ki, bizzat Tayyip Erdoğan telefonlarının dinlendiğini söylüyor, anında “Böcek Komisyonu” kuruluyor. Resmi adı “Haberleşme Özgürlüğüne ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”. Komisyonun ömrü adı kadar uzun olamıyor. Komisyon sizlere ömür.
ASLAN-KOMİSYON
Komisyon 12 Şubat 2013 tarihinde oluşuyor. Hukuk ve teknik olmak üzere iki alt komisyon daha kuruluyor.
Ancak, rahatsızlıklar da başlıyor. CHP milletvekili Erdal Aksünger yakınıyor, muhalefetin komisyona bilgi vermesini istediği kişi ve kuruluşlar komisyona çağrılmıyor, çağrılanlar ise komisyona yeterli bilgi vermiyor.
Komisyon çalışmalarının devam etmesi için süre uzatımı ile ilgili toplantı yapılacakken, Meclis’te Zeyid Aslan vakası yaşanıyor. Aslan bu komisyonun başkanı. CHP’liler Aslan’ın komisyondan istifasını istiyor ve komisyonu terk ediyor.
Komisyon başkanvekili de komisyon çalışmalarına son veriyor, sadece rapor yazımı için ek süre alınıyor.
Günlerce TV haberlerinde flaş, flaş, flaş pozisyonundaki komisyon sessiz sedasız ebediyete intikal ediyor.
ON BİR DİNLEME ARACI
Oysa, Aksünger’in deyimiyle, “Komisyona bilgi verenlerin dehşet verici açıklamaları var, ama bunlar araştırılmadı”.
Örneğin, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’ın söyledikleri geceleri insanın rüyalarına girer. Gazetecilere, CHP ve MHP’lilere nasıl komplo düzenlediğini anlatıyor Emin Arslan.
Ayrıca, on bir dinleme aracından söz ediyor. Bu araçların hangi ülkelerden alındığını, nerelerde kullanıldığını anlatıyor. Ama, Emniyet “Bizde böyle araçlar yok” diyor.
Ya da eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun komisyona bilgi verirken, “Türkiye’deki yasadışı işlemlerin devlet görevlileri tarafından yapıldığını, kurumların başındaki insanların izni olmadan bir şey gerçekleşemeyeceğini” öne sürüyor.
Aksünger başka bir noktaya dikkat çekiyor, “MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı ile TİB ve BTK yetkililerinin komisyona gerekli bilgi vermediklerini”söylüyor.
Nasıl oluyor bu? Burası Meclis değil mi, hani seçilmiş ve atanmışlar arasında seçilmişler hep önde geliyordu.
SONUCA BAKIN
Bu durumun yol açtığı hukuk dramı var.
Birileri dinliyor, hatta dijital dokümanlara dışarıdan müdahale ediliyor, bunlar daha sonra başkalarına servis ediliyor. Sonuç:
“Milletvekilleri, gazeteciler, öğretim üyeleri, generaller, subay ve astsubaylar şu ya da bu dava nedeniyle yıllardır tutuklu”.
Çok çarpıcı bilgiler. Komisyon ham bilgileri topluyor ve orada kalıyor. Muhalefetin ciddi önerileri varsa da, AKP bunları kulak arkası ediyor.
“Böcek Komisyon”, “Böcek Komisyonu”, onca gürültü, sıfıra sıfır, elde var sıfır.
150. yılda Swoboda kulisi
LEIPZIG. Salonda Almanya, Hollanda, Fransa cumhurbaşkanları, Alman Başbakanı, dünyanın pek çok ülkesinden gelen ünlü sosyal demokratlar var. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) 150. kuruluş yılı kutlanıyor.
İşçi derneği olarak kurulan SPD’nin tarihi vurgulanıyor. Faşizme karşı nasıl direndiği, aydınların, işçilerin kitle halinde cezaevlerine atıldığı dönemlerde sosyal demokrat direnişten örnekler filmlerle anlatılıyor.
Salonda Kılıçdaroğlu’na çok ayıp eden Swoboda da var. CHP’li Ali Kılıç yine bir sosyal demokrat olan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz’a CHP’nin Swoboda’yı şikâyet eden mektubunu iletiyor. Schultz, Ali Kılıç’a hiçbir şey söylemeden mektubu cebine koyuyor, “Okuyacağım”.
Salonda bulunanlar olayı zaten biliyor. Kendi aralarında konuşurken, “Herkes düşüncesini söyler, Swoboda yanlış yaptı, Sosyalist Grup liderliğine bir daha seçilemez, zaten eşinin karıştığı skandal da onu yıprattı” yorumlarını yapıyor.
Paylaş