Verda Özer

Bu Yol Çözüme Çıkar mı?

12 Ağustos 2016
15 Temmuz sadece Cumhurbaşkanı’na ve iktidara değil, siyasetçilerin ve halkın tümüne yapılan bir darbe girişimiydi.

Meclis’in bombalanması; cuntacıların hem tüm partileri, hem de halkın iradesini hedef aldığının en açık göstergesi.

 

Zaten tam da bu ortak kader AK Parti, CHP ve MHP’yi buluşturdu. Bu kaderdaşlık, her kesimden milyonlara meydanlarda ve Yenikapı’da yanyana saf tutturdu.

 

DARBE KARŞITI KÜRTLER

 

Kürtler de bu travmayı en derinden hissedenlerden oldu. Bugüne kadar Türkiye’de darbelerden en çok çekmiş, cuntacılara en çok can vermiş olan kitle onlar belki de. Zaten tam da bu yüzden Güneydoğu’da Kürtler akın akın sokaklara döküldü. Konda’nın yaptığı araştırmaya göre, darbeye karşı sokağa çıkanların yüzde 12’si Kürttü. Nüfusun en fazla yüzde 20’sini oluşturdukları düşünülünce, bu oldukça yüksek bir oran.

 

Yazının Devamını Oku

Bunu Ancak Şimdi Yapabiliriz

8 Ağustos 2016
Yapılan askeri reformlarla oturup kalkıyoruz günlerdir. Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na, kuvvet komutanlıklarının da Savunma Bakanı’na bağlanması doğru mu, yanlış mı? Ya askeri okulların kapatılması?

 

Bunların cevabını verebilmek için önce şunu anlamak gerekiyor: Sivil-asker ilişkileri ne demek? Bu tür kurumsal reformlardan mı ibaret?

 

ASIL MESELE ZİHNİYET

 

Sivil-asker ilişkilerinin aslında beş boyutu var. Bunlardan 1.si, ordu ve devlet/hükümet arasındaki ilişki. AB ve NATO üyelerinde temel prensip; silahlı kuvvetlerin yasal olarak seçilmiş iş başındaki hükümete, hiçbir belirsizliğe yer vermeyecek şekilde tabi olması.

 

2. boyutu ise, yasamanın rolü. Bu da askerin sorumluluk alması ve şeffaf olması anlamına geliyor. Yani ne yapıldığını ve ne harcandığını Meclis’e ifşa etmesi, açıklaması ve gerekçelerini belirtmesi gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Orduya ne oluyor?

5 Ağustos 2016
2005 Kasım ayıydı. AK Parti iktidara geleli üç yıl olmuştu. Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecini hızlandırmak, zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın başlıca taahhütleri arasındaydı.

İşte bu yüzden AB ile görüşmeler, iktidarın daha ilk aylarında ivme kazanmıştı. AB bu bağlamda Türkiye’nin sivil-asker ilişkilerinin demokratikleşmesi üzerine bir çalışma başlatmıştı. Bu çalışmayı da Hollanda’da bulunan Avrupa Güvenlik Araştırmaları Merkezi (CESS) adındaki bir düşünce kuruluşuna teslim etmişti.

 

Türkiye’den ve AB’den konunun uzmanlarının kaleme aldığı uzman raporuna, ben de katkıda bulunmuştum.

 

REFORM DÖNEMİ

 

Zor bir dönemdi. Asker zaten Cumhuriyet’in kuruluşundan beri siyasilere mesafeliyken, bir de üstüne AK Parti gibi muhafazakar bir partinin iktidara gelmesiyle bu mesafeyi kat be kat arttırmıştı. İşte o günlerde yaptığımız bu çalışma, ülkede birçok çevrenin kaşlarının kalkmasına sebep olmuştu.

 

Yazının Devamını Oku

Neden Halk Bu Kez Sokağa Döküldü?

1 Ağustos 2016
15 Temmuz’da ne oldu da halk tüm tehlikelere, risklere rağmen sokaklara döküldü?

Ne oldu da canını tehlikeye atmak pahasına kendini tankların önüne attı? Bayrağını kapıp çoluk çocuk, oluk oluk meydanlara aktı?

 

27 Mayıs’ta Adnan Menderes idam edildiğinde sesini çıkarmayan da aynı millet, yani bizler, anne-babalarımız değil miydi? Neden o gün “sinenler” ya da acısını, öfkesini içine atanlar, şimdi yumruğunu masaya vurdu?

 

 

 

SEBEP: MİLLETİN ÖZGÜVENİ

 

Yazının Devamını Oku

Kayıtlara 15 Temmuz Devrimi diye geçsin

25 Temmuz 2016
Bir darbeyi darbe yapan nedir? Bir hafta önce yaşadıklarımız, bildiğimiz darbelerden ve darbe girişimlerinden farklı mı, yoksa benzer mi?

Bunu anlamak çok önemli. Çünkü bunu anlamak demek, bugünün Türkiyesini anlamak demek. Yani kendimizi...

 

GEREKÇESİZ DARBE

 

 

Herşeyden önce, Türkiye tarihinde bugüne kadar yaşanan darbeler, hep şu gerekçeye dayandırıldı: “Memlekette düzen bozuldu, kaos var.” Yani asker hep “düzen koruyuculuk” kisvesi altında yönetime el koydu.

 

 

Yazının Devamını Oku

Darbeden Devrim Çıkarma Vakti

22 Temmuz 2016
Şimdi önümüze bakma vakti.

Bizi bu noktaya getiren sistemimizdeki eksiklikleri ve zaafları tespit edip, onarma zamanı. Yani bir darbe teşebbüsünden, bir devrim çıkarma fırsatı.

 

*

 

Zaten yeni düzenler ve değişim, ancak eski düzen yıkıldıktan sonra ortaya çıkabilir. Avusturyalı siyaset bilimci Schumpeter, buna “yaratıcı yıkım” der. Ve her devrimin bir yaratıcı yıkım sonrasında geldiğini savunur. Zaten devrim dediğiniz de radikal, köklü bir değişimdir.

 

 

İşte şimdi, bu darbe kalkışmasına zemin hazırlayan yapısal sorunları ortadan kaldırmak ve ileride benzer kalkışmaların tamamen önüne geçmek için, sivil-asker ilişkilerini acilen reforme etme zamanı.

Yazının Devamını Oku

Geçti O Devir

18 Temmuz 2016
15 Temmuz 2016, Türkiye’de darbeler döneminin karanlık sulara çoktan ve tamamen gömüldüğünü gösterdi bize. Hem de Türkiye’nin tüm kurumlarının ve halkının elbirliğiyle.

28 ŞUBAT: POST-MODERN DARBE

 

1960-80 yılları arasında yaşadığımız “modern darbeler” döneminin bittiği, zaten ta 1997’de ortaya çıkmıştı. 28 Şubat “post-modern” darbesiyle birlikte. Malum, 28 Şubat 1997’de yapılan 8,5 saatlik Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlar, seçilmiş hükümeti görevden uzaklaştırmıştı.

 

Zamanın Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak’a gazeteci İsmet Berkan“bu bir darbe mi” diye sorduğunda, şöyle cevap vermişti: "21. yüzyılın ordusu, elbette 21. yüzyıla uygun hareket edecek. Darbeler geride kaldı İsmet Bey!"

 

Yine dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in 28 Şubat kararlarını “post-modern darbe” diye nitelediği de basına yansımıştı.

 

Yazının Devamını Oku

Biz Bu Filmi Daha Önce Görmedik

15 Temmuz 2016
Tarih: 28 Haziran 1914. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun veliahdı Franz Ferdinand, Saraybosna’da sokak ortasında öldürüldü.

Bosnalı bir Sırp milliyetçisi tarafından. Saldırgan, Bosna-Hersek’i Avusturya-Macaristan’dan kurtarmak isteyen “Genç Bosna” örgütüne mensuptu. Ve bu suikast, 1. Dünya Savaşı'na giden yolu açtı.

 

*

 

 

Tarih: 20 Mart 1995. Aum Şinrikyo adlı dini tarikat, Tokyo metrosunda eylem yaptı. Birçok istasyona aynı anda kimyasal sarin gazı sıktı. 12 kişi hayatını kaybetti. Böylelikle ilk kez bir terör örgütü kitle imha silahı kullandı. Örgütün siyasi amacı ise Japonya'yı ele geçirmekti.

 

 

Yazının Devamını Oku