22 Nisan 2007
Avrupa’yı kasıp kavuran, büyük havayollarının "belalısı" İrlandalı Ryanair, kıtalararası uçmak üzere harekete geçti. Farklı bir markayla 2009’dan itibaren Avrupa’da 23 noktadan Amerika’da 6 şehre uçacak şirkette, bilet fiyatları vergiler hariç 20 YTL’den başlayacak. Uçuşlarda sadece 12 koltuk bu fiyattan satılacak. Yani biletini çok erken satın alan kıtalararası ucuz uçabilecek. Fiyatlar kademeli olarak artacak. En pahalı biletin vergiler hariç gidiş-dönüş fiyatının 1.200 YTL civarında olması bekleniyor.
Southwest Havayolları, 1970’lerle birlikte ABD’de yeni bir konsept yarattı. "Düşük Maliyetli Havayolu" (DMH) olarak adlandırılan bu şirketler, 2-3 saatlik hatlarda uçuyordu. Bilet fiyatları diğerine göre çok daha ucuzdu. Ama uçaklarında koltuk aralıkları dardı, ikram yoktu. Bilet satışı ise havayolu tarafından sadece çağrı merkezleri üzerinden yapılıyordu. Her yıl ciddi kárlar eden, filosunu hızla büyüten Southwest, tüm dünyaya model oldu.
AVRUPA’NIN DEVİ OLDU
Amerika’da büyük ilgi gören bu konsept, 1990’ların ikinci yarısında önce Avrupa’yı, internetin yaygınlaşmasıyla 2000’lerden itibaren tüm dünyayı sardı. Hatta bazı büyük havayolları bile bu konsepti kısa uçuşları için uygulamaya başladı.
Avrupa’da DMH’nin bayraktarlığını İrlandalı Ryanair yaptı. Şirket önce İngiltere, arkasından diğer ülkelere yayıldı. Avrupa Birliği ülkeleri arasında geçerli "Açık Semalar" anlaşmasıyla örneğin Fransa-İspanya arasında da sefer yapmaya başladı. Bugün Ryanair’in, İrlanda’nın başkenti Dublin dışında farklı ülkelerde 23 merkezi var. Filosundaki 100’ü aşkın uçağıyla geçen yıl 42.5 milyon yolcu taşıdı. Avrupa’nın en büyük DMH şirketi oldu.
Ryanair’in efsanevi CEO’su Micheal O’Leary’in geçtiğimiz günlerde DMH olarak uzun menzilli uçuşlara başlayacaklarını söylemesi yeni bir tartışmayı ortaya attı. Bugüne kadar sadece kısa mesafeli uçuşlar yapan bu tür şirketlerin kıtalararası seferlere de el atması, büyük havayolları tarafından da dikkatle izleniyor. Önümüzdeki yıllarda kızışacak bu pazarda, büyük şirketlerin Ryanair’e Airbus A380’in tek sınıflı, 850 koltuklu modelleriyle cevap verileceği tahmin ediliyor.
AÇIK SEMALAR
ABD-Avrupa arasındaki "Açık Semalar" yani havayollarının istedikleri noktalar arasında istedikleri kadar sefer yapabilme anlaşması 30 Nisan’da Washington’da imzalanacak. Önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek bu anlaşmayla örneğin Lufthansa, İtalya’da Roma’dan ABD’nin herhangi bir şehrine uçabilecek.
Ryanair’in kuracağı şirket, aralarında Londra, Frankfurt Hahn gibi noktalardan ilk etapta New York, Long Island, Baltimore, Providence gibi noktalara sefer yapacak. Daha sonrasında ABD’de uçulan nokta sayısının artırılması planlanıyor.
Halen Avrupa-Amerika arasında büyük havayollarının yanı sıra DMH konseptinde Kanada merkezli Zoom Airlines, haziranda New York-Londra arasında uçuşlarına başlayacak. Ayrıca EOS, Maxjet ve Silverjet kabini tamamen business class haline getirilen uçaklarıyla iki kıta arasında seferlerini sürdürüyor.
NASIL UÇACAK
Ryanair efsanesini yaratan Micheal O’Leary, yeni şirketi için ilk etapta 50 adet Boeing 787 veya Airbus A350 almayı planlıyor. Tabii ki A350’nin 2014’te hizmete girecek olması, halen tüm filosu Boeing 737’lerden oluşan Ryanair’in 787’ye yöneleceği iddiasını güçlendiriyor.
Kabinde koltuk aralıkları, uçuşlar en az altı saat süreceği için mevcut 737 filosuna göre daha geniş olacak.
Uçuşlarda ikram yapılmayacak. Ama yolcular istedikleri yemeği ve içeceği satın alabilecek.
Eğlence sistemleri ücretli olacak. Canlı televizyon yayını, filmler, müzik ve internetten yolcular para ödeyerek yararlanacak. O’Leary, duty free satışlarıyla birlikte yolcu başına en az 50 dolarlık ciro hedefliyor.Tolga ÖZBEK
Egzozdan neşter çıktı
Atatürk Havalimanı’ndan kalkmak üzere hazırlık yapan TNT Kargo Havayolları’na ait Boeing 737’nin Harici Güç Ünitesi’nden (APU) egzoz bölümünden neşter, makas gibi ameliyat malzemeleri çıktı. Olay pilotların APU sistemini çalıştırmasıyla meydana geldi. APU’dan dumanların yükselmesi üzerine pilotlar üniteyi hemen devreden çıkardı.
THY Teknik’in yaptığı incelemede dumanın APU içindeki hurda ameliyat malzemelerinin yüksek ısı nedeniyle yandığı belirlendi. APU sistemi değiştirilen uçak, 6 saatlik gecikmeyle Belçika’daki Liege Havalimanı’na uçtu.
Hurda malzemenin uçağın park ettiği yerin hemen önünde yer alan ve geçen yıl yanan kargo terminali hurdaları arasından nasıl geldiği araştırılmaya başlandı. Ertesi gün aynı yere park eden uçağın başında bekleyen görevli, kuşların hurdalıktan aldığı metal parçaları APU’nun içine attıklarını tespit etti. Önlem alan TNT yetkilileri, uçağın Atatürk Havalimanı’nda park pozisyonunda beklediği sürede APU’ya kapak takmaya başladı. Olayla ilgili olarak DHMİ yetkilileri de rapor hazırlıyor. Şenol COŞKUNER
Gulfstream 150 Türkiye’de
Amerikalı iş jeti imalatçısı Gulfstream’in en küçük modeli G150, Atatürk Havalimanı’nda yapılan demo uçuşlarıyla işadamlarına tanıtıldı. Türkiye temsilciliği Enka Grubu tarafından yapılan uçak, orta sınıftaki kabini ve uzun menziliyle dikkat çekiyor. Standart donanımlı fiyatı 13.5 milyon dolar olan G150, İstanbul çıkışlı duraksız batıda Keflavik (İzlanda) doğuda da Yeni Delhi’ye (Hindistan) uçabiliyor. Kabin yüksekliği 1.75 metre olan uçağın koltuk kapasitesi 6 ila 8 kişi. Enka’nın temsilciliğini yaptığı orta sınıftaki Gulfstream uçaklarının bir diğer üyesi de daha uzun menzil ve geniş kabine sahip 22 milyon dolar satış fiyatlı G200. Serinin uzun menzilli modelleri G350, G450, G500 ve G550’nin Türkiye temsilciliği ise Delta Havacılık’ta.
Yazının Devamını Oku 15 Nisan 2007
Tüm dünyada sıvı patlayıcılara karşı alınan önlemler hızla artıyor. Yolcuların yanlarında taşıdıkları yani çantalarında kabine aldıkları sıvı veya jellerin miktarları kısıtlanıyor. Gümrüksüz satış mağazalarından satın alınan içki, parfüm gibi sıvı-jel ürünler özel paketlere giriyor. Kontroller sıkılaştırılıyor. Standartlara uymayanlar çöpe gidiyor.
Türkiye çıkışlı Avrupa içi aktarmalı bir noktaya uçacaksanız, diğer uçağa transfer sırasında el bagajınız yeniden röntgen cihazından geçiriliyor. Kontrollerde, özellikle duty free yani gümrüksüz satış mağazalarından satın alınan ürünler dikkatle inceleniyor. Ağzı kapatılmış, şeffaf plastik torbada olmayan, içinde fişi bulunmayan ürünlere el konuyor.
EN ÇOK SORULAN SORULAR
Dünyada ABD ve İngiltere’den sonra hızla yayılan kısıtlama, 8 Mayıs’tan itibaren Singapur’da da başlıyor. İşte Singapur Changi Havalimanı otoritesinin yaptığı araştırmaya göre yolcuların uygulamayla ilgili en çok sorduğu sorular ve cevapları:
1. Bu uygulama neden başladı?
Geçen yıl ağustos ayında İngiltere’de sıvı patlayıcılar ile uçaklara saldırı yapılacağının ihbarı alındı. Bu patlayıcılar, bebek maması, parfüm şişesi gibi masum ambalajlar içinde kabine sokulacaktı. Eylem, büyük bir operasyonla çökertildi. Bunun üzerine önlemler hayata geçirildi.
2. Sıvı ve jeller hangi ürünlerden oluşuyor?
Parfüm, kozmetik ürünü, deodorant, lens solüsyonu, diş macunu, tıraş köpüğü gibi kişisel kullanım amaçlı ürünlerden oluşuyor.
3. Sıvı ve jelleri nasıl taşınıyor, limit nedir?
Bu tür ürünlerin her birinin ambalajı en fazla 100 mililitre (ml) olması gerekiyor. Özel şeffaf poşete konulan sıvıların toplamı bir litreyi (yani 1000 ml) geçmemesi gerekiyor. Şeffaf torbaların boyutları 20 cm’ye 20 cm veya 15 cm’ye 25 cm. olmalı. Torbanın üzerinde ürünlerin görülmesini engelleyecek logo veya yazı bulunmamalı. Delik torbalar kabul edilmiyor. Kişi başına tek torba taşınabilir.
5. Şeffaf torbaları nereden alabilirim?
Bu torbalar check-in kontuarlarında ücretsiz veriliyor. Ayrıca birçok havalimanı marketlerinde de satılıyor.
6. Krem tüpünün üzerinde 68 gram yazıyor. Kaç mililitre ediyor?
Otoriteler bu tür gram yazan paketlerde bir gramı bir milimetre olarak kabul ediyor. Örneğin 68 gramlık tüp 68 mililitre.
7. Bebek yolcular için mama, süt nasıl taşınıyor?
Minik yolcular için süt, meyve suyu ve yulaf ezmesi gibi mamalar uçağa alınıyor. Kontroller sırasında ebeveynlerin bunları tatması isteniyor.
8. İlaç taşıyabilir miyim?
Sadece uçuş sırasında kullanılabilecek ilaçların taşınmasına izin veriliyor. Doktor raporu isteniyor.
9. Gümrüksüz satış mağazalarından alışveriş yapabilir miyim, aldığım sıvıları nasıl taşıyabilirim?
Alışverişte gümrük kuralları limitleri dışında kısıtlama yok. Ancak, gümrüksüz satış mağazaları sıvı içeren ürünler (içki, parfüm vb) satın aldığınızda özel şeffaf torbalara koyuyor. Torbanın ağzı kapatılıyor. Fişi içine ayrı olarak yerleştiriliyor. Uçağa bininceye kadar bu torbaların açılmasına izin verilmiyor. Delik torbalar güvenlik tarafından alıkonuluyor.
10. Uçağa binerken yanıma su şişesi veya başka bir içecek alabilir miyim?
Risk nedeniyle izin verilmiyor.
11. Kontroller nasıl yapılıyor?
Uçağa binmeden önce kabine alınacak çantalar kontrol edilirken, sıvı ve jellerin olduğu şeffaf plastik torbayı bagajınızdan çıkartın. Özellikle uzun uçuşlar öncesinde kontrollerin uzayacağını unutmayın. Havalimanına erken gelmeye çalışın. Güvenlik görevlilerine kontroller sırasında yardımcı olmanız işleminizin daha hızlı bitmesini sağlayacaktır.
DOĞRU-YANLIŞ
Yolcuların yanlarına alacakları kişisel sıvı-jellerin toplamda bir litreyi aşmaması gerekiyor. Ambalajlar ise her biri 100 mililitreden küçük olmalı. Duty free alışverişlerinde sıvı-jel ürünler şeffaf, üzerinde logo-yazı bulunmayan, ağzı kapalı plastik torbaya konmalı. Delik veya yırtık olmayan torbanın içinde satış fişi yer almalı. Tolga ÖZBEK
Atlasjet pilotlarını uzaktan eğitecek
Atlasjet Havayolları, Flyco şirketinin hazırladığı internet üzerinden bilgisayarlı eğitim programının Türkiye’de ve bölgedeki ilk kullanıcısı oldu. Kaptan Pilot Ergin Erdin ve Yazılım Geliştirme Uzmanı Orçun Eylem Sufracı tarafından hazırlanan bu program sayesinde havayolu pilotları uçuşlarına ara vermeden, şirketin genel merkezine gelmek zorunda kalmadan tüm uçuş eğitimlerini internet bağlantısı olan her yerde bilgisayar üzerinden alabilecek. Pilotların gördükleri dersler ve girdikleri sınavlar, havayolları ve havacılık otoriteleri tarafından eş zamanlı takip edilebilecek. Sınavlar da bilgisayar üzerinden olacak.
Atlasjet Havayolları Genel Müdürü Kaptan Pilot Tuncay Doğaner, Türkiye’de yine bir ilke imza attıklarını söyleyerek "Bu tür uzaktan eğitimi, Avrupa’da Lufthansa’dan sonra kullanan ilk havayolu şirketi olacağız. Bu sayede dünyanın dört bir tarafındaki pilotlarımızı ana merkeze çağırmaya gerek kalmayacak. Pilotlarımız, dersleri istedikleri zaman bilgisayar üzerinden alabilecek, kendilerine ve ailelerine daha fazla vakit ayırabilecek" diye konuştu.
ZAMAN TASARRUFU
Pilotların uçuş emniyeti, düşük görüş şartları, ETOPS, RVSM, ilk yardım gibi 10 ayrı dersi 6, 12 ve 24 ayda bir görmek ve sınav olma mecburiyetleri bulunuyor. Program sayesinde eğitim bilgisayar üzerinden animasyon ve grafikler eşliğinde veriliyor. Bu hem havayolu hem de pilotlar için ciddi zaman tasarrufu ve esneklik sağlıyor.
Bilette hizmet bedeli devri
Türkiye’de havayolu şirketleri 1 Nisan’dan itibaren acentelere komisyon ödemesini kaldırdı. Sıfır komisyon uygulamasıyla artık seyahat acenteleri ve havayolları, sattıkları biletlerin sınıfına ve uçuş sürelerine göre bilet fiyatlarından "hizmet bedeli" almaya başladı.
Avrupa için alınan ekonomi sınıfı bilette acenteler 25-35, business class’ta 45-60 Euro, uzun mesafede ekonomide 45-60, business class’ta da 60 ila 100 Euro arasında hizmet bedeli yolcudan talep ediliyor. İç hatlarda ise örneğin THY için ekonomi sınıfı 15, yüksek ekonomi ve business’ta da 25 YTL hizmet bedeli alınıyor.
Düşük maliyetli havayollarının devreye girmesiyle, acentelerin artık yolculara daha fazla tercih sunduklarını belirten Moris Turizm Genel Müdürü Moris Kohen Kasar, "Hizmet bedeli uygulamasıyla, eskiden acenteler için yapılan "pahalı bilet satıyorlar" yakıştırması da son bulacak" diye konuştu. Hizmet bedeli sisteminde, bilet ücreti bakımından havayolu ile acente arasında yine herhangi bir fark olmayacağını ifade eden Kasar, "Havayolları da acente ile aynı hizmet bedeli alırken, acenteler tüm havayollarının ürününü aynı anda müşterinin seçimine sunuyor. Türkiye’deki uçak bilet satışlarının yüzde 85’ini acenteler tarafından gerçekleştirilmesi de bunun bir göstergesi" dedi.
Viking Turizm Genel Müdürü İbrahim Koyunoğlu, acentelerin artık komisyonculuktan servis sağlayıcı pozisyonuna geçtiğine dikkat çekiyor. Koyunoğlu’na göre hizmet bedeli uygulaması ile acenteler artık daha yaratıcı fikirlerle, daha iyi hizmet vererek yolcunun karşısına bir danışman olarak çıkacak.
Yeni kurala göre bilet iade edilse de hizmet bedeli geri ödenmiyor. Çünkü acente iade işlemi sırasında en az bilet satışı kadar mesai harcıyor. Ayrıca bilette yapılacak değişiklikler için yolcudan iç hatlarda 10 YTL, dış hatlarda da 20 Euro talep ediliyor.
SEYAHAT SİGORTASI
Turizm sektöründe bir başka yenilik ise 13 Nisan’dan itibaren uygulanmaya başlanan "Seyahat Sigortası". Acenteden uçak bileti ve otelden oluşan "paket" satın alan müşteriye özel bir sigorta yapılıyor. Yolcu uçak veya otelle ilgili şikayet veya tazminatları bu sigorta tarafından karşılanıyor. Sistemle sektörün disipline edilmesi, kalitenin yükseltilmesi hedefleniyor.
Yazının Devamını Oku 7 Nisan 2007
Tam 12 yıl süren ATAK Helikopter maratonunda İtalyan Agusta Westland şirketinin A-129 modeli ipi göğüsledi. TAI tarafından T-129 adıyla Türkiye’de üretilecek helikopterin yazılım ve diğer sistemleri yerli şirketler tarafından geliştirilecek. Toplam 2.7 milyar dolarlık projede 51 adet helikopter alımı yapılacak.
A-129, İtalyan ordusu için 1980’lerde Yugoslavya’dan olası bir Sovyet saldırısına karşı geliştirilmeye başlanmıştı. Helikopter, hafif yapısıyla ekonomik işletim maliyetleriyle silahlı destek, tanksavar, keşif, eskort gibi görevlerde kullanılabilecekti.
Mangusta adı verilen A-129 ilk uçuşunu 1983’te yaptı. Teslimatlar 1980’lerin sonunda başladı. Helikopterin 2002’de daha güçlü Amerikan RAH-66 Comanchi’nin de kullandığı T800 motorlarına sahip A-129CBT modeli geliştirildi. Helikopterin üzerindeki pervane (pal) sayısı ise beşe çıkartılarak performans ve sessizlik artırıldı. Türkiye’deki son ihaleye de bu model girdi.
GÜÇLÜ MOTOR TALEBİ
Önümüzdeki günlerde İtalyanlarla görüşmelere başlayacak Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), helikopterin taşıma gücünü artıracak, T800 motorunun en güçlü modelini istiyor. T129’un maksimum kalkış ağırlığı bu motorla 5.5 tona çıkartılacak. Ek güç sayesinde yakıt ve silah kapasitesi artırılacak. TAI’de yapılacak mühendislik çalışmalarıyla, helikopter Türkiye şartlarına uyumlu yeni bir model haline getirilecek.
Ayrıca helikopterin kokpitinde de tüm verilerin ve hedefin ekranlardan takip edileceği "glass cockpit" konseptine geçilecek. Burunda ise Aselsan tarafından geliştirilen kızılötesi görüş ve hedefleme sistemi yer alacak. İlk ihalenin iptaline neden olan düşman-dost ayrımı yapacak yazılım Aselsan liderliğindeki Türk şirketleri tarafından hazırlanacak. Hedef TAI’de imal edilecek ilk T-129’u 2013’te uçurabilmek.
2013’TE UÇACAK
Bu projenin TAI’de helikopter altyapısının hem imalat hem de mühendislik açısından ciddi gelişim sağlaması bekleniyor. Agusta Westland şirketi T-129’un üçüncü ülkelere satış konusunda da TAI’ye yetki veriyor.
Tolga ÖZBEK
MOTOSİKLET FABRİKASIYDI HELİKOPTERDE DÜNYA DEVİ OLDU
Agusta şirketi helikopter konusundaki çalışmalarına 1950’lerde iki İtalyan, Amerikan Bell şirketinin iki mühendisi ve bir tercümanla başladı. Görüşmeler motosiklet fabrikasının motor bölümünde yapılıyordu. Bugün Agusta şirketi dünyanın en büyük helikopter imalatçıları arasında. İngiliz Westland ile 2000’de evlenen şirkette halen 8 bin 800 kişi çalışıyor.
Ürünler arasında sivil pazarda A109, A119, AB412 ve AB139 askeri modeller arasında da aralarında Amerikan başkanlık helikopteri EH-101 (US101 adıyla imal edilecek), A129 ve NH90 bulunuyor.
UÇAK GİBİ HELİKOPTER
Bell’le proje ortaklığını sürdüren şirket halen tiltrotor olarak adlandırılan helikopter gibi havalanıp uçak gibi pallerini havada yatay hale getirip uçabilen sivil BA609 projesini geliştiriyor.
Türkiye’nin Agusta ile ilişkileri oldukça eski. Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki Amerikan ambargosunda Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu helikopterlerin önemli kısmı Bell lisansı ile üretim yapan Agusta’dan karşılandı. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde Agusta imalatı AB412, AB206, AB204 gibi 200’e yakın helikopter bulunuyor.
T-129 TEKNİK ÖZELLİKLER
4 Mürettebat: 1 pilot, 1 silahçı
4 Gövde uzunluğu: 12.62 metre
4 Yükseklik: 3.35 metre
4 Boş ağırlık: 2.530 kg
4 Maksimum ağırlık: 5.500 kg
4 Maksimum hız: 278 km/saat
4 Servis irtifası: 4.725 metre
4 Menzil: 1.000 km
4 Silahlar: 20 mm makineli top, Hellfire, 2.75 ve 3.19 inchlik roketler.
Kontrolörler İstanbul’da buluşuyor
Uluslararası Hava Trafik Kont-rolörleri Dernekleri Federasyonu IFATCA’nın 46. Dünya Konferansı 16 Nisan’da İstanbul’da başlıyor. Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği TATCA’nın ev sahipliğindeki toplantıda 2008’in yol haritası belirlenecek. 95 ülkeden 600’ün üzerinde kontrolörün katılacağı toplantı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından açılacak. 20 Nisan’da sona erecek toplantıda yeni kurallar ve uygulamalar da ele alınacak.
THY, pilot ve kabin memuru alıyor
Türk Hava Yolları yetiştirmek üzere pilot adayları alıyor. Üniversitelerin uzay, uçak, matematik, makine, işletme, fizik, endüstri, elektrik, elektronik, bilgisayar, elektronik ve haberleşme, meteoroloji, mekatronik mühendisliği bölümlerinden lisans düzeyinde mezun, iyi derece İngilizce bilen, 1 Ocak 1975 ile 31 Aralık 1983 tarihleri arasında doğmuş adaylar arasında yazılı, sözlü sınavlar yapılacak. Sağlık muayenesinden geçirilecek adaylar deneme uçuşuna tabi tutulacak. Kazananlar 15 yıllık mecburi hizmet karşılığında THY Uçuş Akademisi’nde eğitimlerine başlayacak. Son başvuru 11 Nisan.
KABİN MEMURLARI
THY ayrıca İngilizce eğitim veren lise, yüksekokul, üniversite ve dengi okul mezunu kabin memuru adayları alıyor. İyi derece İngilizce bilmesi (ikinci dil tercih nedeni) istenen 1 Ocak 1979 ile 31 Aralık 1985 tarihleri arası doğumlu adayların 1.63-1.80 cm arası (kadınlar), 1.70-1.90 cm arası (erkekler) boya ve uygun boy-kilo oranlarına sahip olmaları gerekiyor. Başvurular 13-17 Nisan tarihleri arasında alınacak. Hem pilot hem de kabin memuru adaylarının THY Uçuş Eğitim Başkanlığı’nın Florya’da bulunan merkezine şahsen başvurmaları gerekiyor.
Yolcu hattı
Fax: 0 212 677 03 64
cockpit@hurriyet.com.tr
1 Nisan’da yapacağım uçuş için havalimanına gittiğimde büyük bir şokla karşılaştım. 70 YTL’lik yurtdışı çıkış harcını yatırıp pul almak için Maliye Bakanlığı bankosunu ararken uygulamanın kaldırıldığını öğrendim. Harç 15 YTL’ye inmişti ancak ödemeyi sadece Garanti Bankası kabul ediyordu. Bankanın önünde uzun bir kuyruk olmuş, yolcular 15 YTL’yi yatırıp uçaklarını kaçırmamak için sabır çekiyorlardı. Havayolu yetkilileri ise ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
C.K./İSTANBUL
15 YTL karmaşası
Uygulama son dakikada yapılan yazışmayla çıkartıldığı için bu konuda kaos devam ediyor. Biletlerini 1 Nisan’dan önce alan yolcuların harcı kendilerinin yatırması gerekiyor. 15 YTL’lik harç anlaşmalı bankalar, gümrük saymanlıkları veya vergi dairelerinde ad, soyadı ve pasaport numarası belirtilerek makbuz karşılığında alınıyor. Harç pulunun elektronik biletlerle yapılan seyahatte pulun pasaport veya uçağa biniş kartına, kağıt biletlerde de bilet üzerine yapıştırılıyor.
Havayolları check-in kontuarında bu pulun satılması için Maliye Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürüyor. Uygulamadan yurtdışında oturma izni olanlar, kara, deniz ve havayolu taşıtlarının mürettebatları ve yedi yaşını doldurmamış olanlar muaf.
Karabatak Airlines
Yine bir yaz sezonu başlıyor. Havalimanları doluyor, gökyüzü hareketleniyor. Tekrar toparlanma sinyalleri veren turizm, bazılarının iştahını kabartıyor. Yıllardır tekrarlanan senaryo yeni bir isimle yeniden vizyona sokulmak isteniyor. Hep aynı sonla biten bu film artık acı veriyor...
Geçen ekim ayında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), uzun süredir takip ettiği, finansal darboğaza giren Fly Havayolları’nın uçuş iznini askıya aldı. Hep aynı sona giden filmde "stop" düğmesine basıldı.
Şirketin sahipleri, önce Air Alfa’yı kurmuş, batma noktasında Kombassan’a satmışlardı. Bir başka deneme aynı yaklaşımla GTI Havayolları’nda yaşanmıştı.
Ama "girişimcilik ruhu" havacılık sektörünü sevmişti. Sonrasında aynı ekip Air Anatolia’yı kurdu. Ama havayolunun organizasyonunda muhasebenin "ödeme" bölümü unutulmuştu. Milyonlarca Euro’luk borçla Air Anatolia bir gecede Fly Air oldu. Personel ve uçaklar bu şirkete devredildi.
TÜRKİYE’YE ZARAR VERDİ
Air Anatolia’nın faiziyle birlikte 20 milyon Euro’luk borcu Türkiye Cumhuriyeti’nin borç hanesine yazıldı. Bizim de üye olduğumuz, Avrupa’nın üst geçiş ücretlerini alan Eurocontrol bu parayı "tıkır tıkır" Türkiye’nin gelirlerinden kesti.
Senaryo bir türlü değişmediği için "temiz sayfa" açılarak kurulan Fly Air de beklenen sona doğru ilerlemeye başladı. Bir zamanlar iç hatlarda uçan ilk özel havayolu olan Fly Air, finansal darboğazdaydı. Uçaklarının bakımlarını yaptıramaz, personeline maaş ödeyemez hale gelmişti. Sadece SSKborçları 20 trilyona ulaşmıştı. SHGM, şirketin uçuş iznini geçen ekim ayında askıya aldı. Konkordato ilan edildi.
HAVACILIK OTORİTESİ
Bağımsız denetçiler havayolu hakkında 49 sayfalık rapor hazırladı. Fly yetkilileri kararın durdurulması için mahkemeye başvurdu. Ancak mahkemeye bu raporun sadece ilk dört sayfası gitti. Ankara 14’üncü İdare Mahkemesi, sanki ülkenin havacılık otoritesi gibi karar aldı. 27 Şubat’ta yürütmeyi durdurdu. Fly Air böylece yeniden uçabilecek, uçtukça da borcunu ödeyecekti.
Uçakları bakımsızlık nedeniyle hurdaya çıkan, üzerinde motorları bile olmayan, imajı Avrupa’da yaşadığı sorunlar nedeniyle yerle bir olan havayolu nasıl yeniden uçacaktı? Kim bu şirkete kredi açacaktı?
FİNAL HEP AYNI
Aynı film yeniden vizyona başka isimler altında sokulmak isteniyor. SHGM, bir daha bu filmin tekrarlanmaması için mücadele ediyor. Karabatak Airlines’ın sabıkaları için kurallar artık değişiyor...
Yazının Devamını Oku 1 Nisan 2007
Korkuyla bir ilişkim kalmamış olmasına rağmen Titanic’in ilk limandan ayrılış sahneleri aklıma geldi... Uçuşla ilgili değildi bu. Genellikle çok görkemli sahneler ürkütürdü beni. Franfurt Main Havalimanı, 2 numaralı terminalinin bütün teraslarının üzerinde binlerce insanı görünce heyecanlandım. Aynı anda yüzlerce flaş patlıyordu...
Dünyanın en büyük yolcu uçağı, ikinci kez okyanus aşacaktı ve ben ilk yolculardan biriydim. Terastakiler gıptayla bize bakıyor, ne kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorlardı. Kendilerini yerimize koyup hayallerinde müthiş bir uçuşa çıktıklarını gözlerinden anlıyordum.
Dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380, kalkış için hazırdı. İki katlı, 555 yolcu kapasiteli uçak çok görkemli duruyordu. 529 yolcu için bir kapı yetmemiş, iki kapı birden açılmıştı. Bir köprü az gelmiş, iki köprü uçağa bağlanmıştı.
Genellikle terminallerde köprüye yanaşan uçakları hafif aşağı bakarak görebilirsiniz. Sadece Jumbo Jet’lerde bu göz hizanızın üzerine çıkar. Ama Airbus A380’i tam görebilmem için pencereden başımı yukarı kaldırmam gerekti. Yerden 24.1 metre yüksekliğindeki bu dev uçak havalimanındaki bütün büyüklüklerin faizlerine el koymuştu.
A380 tam 20 kiloluk tombul bir Kanada Kazı gibi duruyordu. Arkasından geçen Boeing 737’ler, Airbus A320’ler heyecandan gagalarını sonuna kadar açmış tir tir titreyen serçeler gibiydi...
UÇAĞA BİNİYORUM
Dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş toplam 10 havacılık editörüyle birlikte üç kademeli çok sıkı bir güvenlik kontrolünden geçtik. Bizden başka Airbus ve Lufthansa’nın kurayla seçilmiş çalışanları uçaktaydı.
Bu uçuş, imalatçı Airbus’ın Lufthansa Alman Havayolları’na rota ispat uçuşuydu. Yani uçağın ne kadar ekonomik olduğu, nasıl bir performans sergilediği Avrupa’nın en etkili havayolu Lufthansa’ya ispatlanacaktı. Uçakta Lufthansa adına çok sayıda görevli bulunacaktı. Aynı şekilde Airbus’ın her konudaki uzmanları da onların yanında yer alacaktı.
Kokpitte solda Airbus test pilotu, sağda Lufthansa’nın A380 pilotlarının eğitiminden sorumlu Kaptan Pilot Ulrich Hohl oturuyordu. Uçağa binmeden önce hoş bir tören yapıldı. Zarif bir ikram sunuldu. Uçağın kabin ekibi, A380 eğitimi görmüş Lufthansa ekibiydi. Bizi inanılmaz bir sevgiyle karşıladılar. Oysa Lufthansa’nın son yıllardaki en büyük sıkıntısı kabin ekibinde oluşan mekanik tavırlardı.
Bütün mevsim çiçeklerinin, teknolojik ürünlerin yenilik kokusuyla birleştiği, çok hoş bir havada uçağa adım attık. Işıklar maksimumdaydı. O dev uçağın içi geleceğin hava gemisinin ilk resepsiyonlarından biri için hazırlanmıştı.
İKİNCİ KATTA OTURDUM
Koltuğum ikinci kattaydı. 70 K’ya oturdum. Burası business sınıfıydı ve kanadın ön ucuna yakındı. Kendimi çok şanslı hissettim. Her biri 70 bin libre itiş gücündeki Rolls Royce’un Trent 900 motorlarından ikisi gözümün önünde duruyordu. Koltuğum, geriye yattığında arkadakine uzanmayan, kendi içinde hareket eden, bel boşluğu dahil bütün hareketleri yapan bir koltuktu. Önümde koca bir ekran vardı ve hemen uçağın kameralarının pozisyonunu ayarladım. Tepe kamerasını seçtiğimde dev uçak köprü önünde içeri girecekmiş gibi duruyordu. Zoom yaparak diğer kamera açılarını seçtiğimde push-back yani uçağı geri itecek aracın bağlantı noktasındaki markasını bile rahatça okuyordum. Önümdeki ekranda onlarca oyun, 50’den fazla film vardı. Birçok havalimanının krokilerine ve biraz sonra ayağımızın altında kalacak dünyaya ait haberlere ulaşacak kanallar arasında hızlı bir tur yaptım. Lufthansa kabin ekibi ikinci şampanya kadehini tutuyordu. Ama ben başka bir dünyadaydım. Kabin memurları soyadımla hitap ederek ikramını yaptı.
Uçağın iç ışıkları hafif şekilde kısıldı. Herkes yerini almıştı. Etrafta test amaçlı bazı kablolar açıkta duruyordu. Hemen benim bulunduğum bölümde oluşturulan bir bilgisayar ünitesinin başında test mühendisleri çalışıyordu. Lufthansa teknik adamları Airbus çalışanlarını markaja almış, havalandırmadaki akıştan, koltuklardaki yatışlara kadar her şeyi soruyorlardı.
Köprüden ayrıldık. Terminallerin üzerinden patlayan flaşlar düşmek üzere olan gün ışığını geri getirdi.
Uçağın içindeki renkler birbiriyle dans ediyordu. Hiçbir zıtlıkları yoktu. Aynı tonlarda giderek sertleşen renkler bir bakışta ne kadar bütünleştiklerini, hasat döneminin sade canlılığını sunuyordu. Uçak push-back yani geri itiş işlemini tamamladı. Motorlar önce bir itfaiye istasyonundaki alarm anındaki sesle devreye girmeye başladı. Ama uygun devire geldiklerinde uçağın içindeki sessizlik yeniden hakim oldu.
Ağır bir taksi başladı. Diğer uçakların arasından başkomutan edasıyla geçip pist başına geldi. O an, 514 ton ağırlığındaki bu çelik kuş kıvranmaya başladı. Yerinde durmak istemiyordu. Motorlar maksimum gazla homurdandı. Homurtular koşma ile yerini bir çığlığa bıraktı. Aslında bu benim içimdeki fırtınaydı. O yine de içindeki müthiş sessizliği koruyarak koştu.
25 SANİYEDE PİSTTEN KESİLDİK
A380, 4 bin metrelik pistin büyük kısmını kalkış sırasında kullandı. 25 saniye süren yerdeki koşturmada hızımız saatte 290 kilometreye ulaştığında pistten kesildik. 514 tonluk ağırlıkla havadaydık. Sandığımdan daha fazla bir homurtu çıkararak 22 tekerini gövdesinin içine aldı. Frankfurt altımızda kalmıştı. Rotamız Atlas Okyanusu’nun öbür yakasındaki ABD’nin Washington Dulles Havalimanı’ydı.
Tırmanışımız 23 dakika sürdü. Seyir irtifamız 40 bin feet’e yani 13 bin 300 metre yüksekliğe oturduk. Hızımız yine çok kısa sürede saatte 880 kilometreye çıktı. İşte o an bir uçakta olduğum duygusunu kaybettim. Uçak o kadar büyüktü ki, sallanmasını hissetmiyordum. Bir türbülansla karşılaştık. Sanki file toplu iğne batırmışsınız gibi hiç etkilenmedi. Hafif bir titreşimle türbülansı geçiştiriverdi.
Düz uçuşa geçtiğimizde koltuğu sonuna kadar yatırdım. Alabildiğine rahattı. Ekranlardan uçuşu izlemeyi kesip normal bir yolcu gibi davranmaya karar verdim. Güzel bir müzik seçtim, gözlerimi kapattım ve A380’nin ilk tezgaha konduğu andan bu yana yaşadıklarımı düşündüm. Dünyanın en büyük uçağının her aşamasına tanıklık ettiğim için kendimi şanslı hissettim. İçinde ne kadar güvende olduğumu düşündüm. Bütün Airbus mühendislerinin maaşlarını hak ettiklerini ve çok yetenekli olduklarını aklımdan geçirdim.
Yaklaşık 8 saat 22 dakikalık uçuşun her anını büyük bir keyifle yaşadım. Penceresi bulunan bir metrekareden büyük tuvalet hemen tüm yolcuları çok etkiledi. Çok sayıdaki "galley" olarak adlandırılan mutfak, servisi hızlandırıyordu. Bu uçakta spor salonu, dükkan falan yoktu ama havayolları için yapılacaktı. Ömrünün büyük kısmını tanıtımlar ve testlerle geçirdikten sonra satılacaktı. Standart fiyatı 300 milyon dolar olan A380 ile çok keyifli bir uçuş yaptım. Ve Washigton Dulles Havalimanı için alçalmaya başladık.
Piste yaklaştığımızda, genellikle havalimanlarının çok büyük olduğunu, uçakların bu hakimiyetin bir parçası halinde göründüğünü düşünürdüm. Ama bu alçalmada uçağın havalimanına hakim olduğunu gördüm. Sanki daha büyüktü, sanki oraya konması o havalimanı için bir şerefti.
Öyle de oldu. İtfaiyeler sirenlerini çaldı, flaşlar patladı. A380 gökyüzünün en büyüğü edasıyla terminale yanaştı. Herkes ayağa kalktı ve alkışladı. Lufthansa uzmanlarına göre hem ekonomik hem çok konforlu bir uçuş için A380 doğru bir tercihti. En çevreci, en az yakıt harcayan uçak gibi bir sürü madalyayla doğan A380’le bir gün sonra Frankfurt’a döndüm.
Lufthansa A380 ile ilk yolculu uçuşunu 2009 yazında yapacak. Ama rezervasyonları bundan 6 ay önce kabul etmeye başlayacak. Yani müthiş bir sıra olacak.
A380’den inerken kapısını okşadım. Ona bol şanslar diledim. O, insanların teknolojiye güvenlerini, sevgilerini, inançlarını taşıyacaktı. Onların hayallerini kırmaması için kanatlarından, motorundan gövdesine kadar bütün gücünü kullanmasını diledim...
UÇUŞTAN NOTLAR
Airbus, yıl sonundaki ilk teslimata kadar geçecek sürede A380 müşterileri için "rota ispat" uçuşları yapıyor. İlk olarak Alman Lufthansa Havayolları’na Frankfurt çıkışlı New York, Washington DC ve Hong Kong’a üç sefer gerçekleştirildi. Sırada diğer şirketler var.
Bu uçuşlara Airbus ve Lufthansa’nın uzmanları, gazetecilerin yanı sıra havayolu çalışanları arasında çekilen kurada kazanan talihliler dahil tam 1.560 kişi katıldı. Lufthansa personelinin görüşleri, verecekleri tepkiler çok önemliydi.
Airbus mühendisleri uçuşlar sırasında kabinde kurulan özel test ünitesiyle ölçümler gerçekleştirdi. Harcanan yakıttan, kabindeki nem-sıcaklık oranlarına binlerce parametre kaydedildi.
A380 indiği havalimanlarında yer hizmetleri kuruluşları uçak üzerinde eğitim yaptı. Bagajlar boşaltıldı, yüklendi, tekrar boşaltıldı. Uçak bir buçuk saatte yeniden sefere hazır hale getirilmeye çalışıldı.
Mayrhuber: 15 A380 daha alabiliriz
Lufthansa’nın CEO’su Wolfgang Mayrhuber, uçuş öncesindeki törende, mevcut 15 adetlik A380 siparişlerine ek 15 uçak daha alabileceklerini söyledi. Avrupa’nın halen en büyük A380 müşterisi olduklarını belirten Mayrhuber, Boeing’e sipariş verilen Jumbo Jet’in yeni modeli 747-8’le birlikte uzun menzilde atağa geçeceklerini açıkladı. Alman havayolu, A380’leri ağırlıklı olarak Kuzey Amerika ve Asya’daki 18 kente yapacağı uçuşlarda kullanılacak. İlk uçak 2009’un yaz aylarında teslim edilecek. Şirketin yeni "amiral gemisi" A380, 549 koltuklu olacak. Filoya katılacak her A380, Lufthansa için pilottan kabin memuruna, ikramdan bakıma 400 kişilik ek istihdam demek. Yani 15 uçak için Lufthansa tam 6000 personel alacak.
ÜÇ LİTRELİK UÇAK
Yeni nesil motor ve sistemleri ile A380 şu ana kadar imal edilen en çevreci uçak. Yapılan hesaplamalar uçağın 100 kilometrelik uçuşu sırasında yolcu başına üç litre yakıt harcadığını ortaya koyuyor. Bu nedenle Lufthansa çalışanları A380’e "üç litrelik uçak" adını takmış.
Filodaki mevcut uzun menzilli yolcu uçakları yolcu başına 100 kilometrelik mesafe için 4.4 litre yakıt harcıyor. Daha az yakıt, daha az karbondioksit gazı, daha az çevre kirliliği demek.
Aynı zamanda A380 "en sessiz" kabine sahip. Kabin, Jumbo Jet’e oranla yüzde 30 daha sessiz. Bunda uçakta kullanılan Rolls Royce Trent 900 motorlarının büyük etkisi var. Havalimanı etrafında gürültü yayılımı 747’lere göre yüzde 75 daha az.
Frankfurt Main Havalimanı’nda sadece A380’ler için kullanılacak 250 milyon Euro’luk yeni bir terminal inşa ediliyor. Terminal 1 ve 2 arasındaki özel bölümde, A380’lerin kullanacağı iki katlı özel körükler, 549 yolcu için geniş bekleme salonları, hızlı işlem yapabilen pasaport bankoları yer alacak. Özel tasarım terminal yolcuya vakit kaybettirmeyecek.
Yazının Devamını Oku 25 Mart 2007
Geçen günlerde Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Antalya seferini yapan uçağında "koltuk gerginliği" yaşandı. Kalkış öncesinde koltuğunu dik konuma getirmekte direnen manken Doğa Bekleriz, kabin memuruyla tartışmaya başladı. Gerginlik tırmandı, tartışmanın yönü saptırıldı.
Dünyanın her tarafında standart bir anons tüm yolcu uçaklarında kalkış ve iniş öncesinde yapılır; "Emniyetiniz için kemerlerinizi bağlayın, koltuklarınızı dik, masalarınızı kapalı duruma getirin." Hiç düşündünüz mü, neden bu anons yapılır? Rahat rahat oturmak varken neden koltuklar dik duruma getirilir?
Havacılıkta kurallar kanla yazılmıştır. Her kuralın altında bir olay, bir ders yatar. Tüm kurallar, yolcuların daha emniyetli uçabilmeleri içindir. İşte bunlardan biri de koltukların kalkış ve iniş öncesinde dik duruma getirilmesidir.
TAHLİYEDE HAYAT KURTARIYOR
Bu kuralın temelinde, acil tahliye yani yolcuların hızla kabini terk etmeleri durumunda arka koltuktaki yolcunun bir yere takılmadan rahatça çıkmasını sağlamak yatar. Koltuk geriye yatık durumda kaldığında, arkada oturan yolcu tahliye sırasında yerinden kalkamayabilir. Hatta takılıp düşebilir, arkadan gelen yolcuların yolunu tıkayabilir.
Koltuğun yatık olduğu durumda tahliye sırasında yerinizden doğrulmak ve "brace" yani çarpma anında eğilip kollarınızla kafanızı koruma hareketini yapmanız güçleşiyor.
Bugüne kadar meydana gelen 18 başarısız tahliyede ne yazık ki 459 yolcu hayatını kaybetmiştir. Alınan dersler, yeni kuralları yanında getirmiş, en son 2005’te Kanada’da Air France’a ait Airbus A340 uçağı pistten çıktığında 78 saniyede 292 yolcu ve mürettebat başarıyla uçaktan çıkabilmiştir.
Koltuğu yatık olan yolcunun oturuşu gereği, vücudunun ağırlık merkezi kayar. Uçağın ani frenleme yapmasında veya herhangi bir çarpmada yolcu şoku doğrudan beline alabilir. Çeşitli sakatlanmalar meydana gelebilir. Koltuğun dik duruma getirilmesi, şokun vücuda daha sağlıklı yayılmasını sağlar. Sıkı bir kemer, yolcunun çarpma veya türbülans durumunda savrulmasının ve ciddi yaralanmaların önüne geçer.
Yine iniş kalkışlarda yolcunun dik oturmasını sağlamak için koltuk kolları indirilir. Bunun amacı da vücudun sağa-sola kayarak şokun vücuda yanlış etki etmesini önlemektir. Aşağı indirilmeyen koltuk kolları, yolcunun vücuduna çarpmayla batabilir. Aynı risk kapatılmayan yemek masaları için de geçerlidir. Ani frenlemede masa yolcunun göğsüne çarpabilir. Bu şok öldürücü olabilir.
KABİN BAGAJLARINA DİKKAT EDİN
Yolcu ve kabin memurları arasında bir başka tartışma da kabine alınan bagajlarda yaşanır. Tahliyede sorun yaşanmaması için acil çıkış kapılarının önüne bagaj konmaz. Eğer baş üstü dolaplarında yer kalmamışsa çantalar koltuk altına yerleştirilir. Koltuk altına da sığmıyorsa, uçağın kargosuna yerleştirilir.
Türbülans veya ani çarpma durumlarında kabindeki çantalar birer ölüm makineleri haline gelir. Yerinden fırlayan, çarpmanın oluşturduğu kuvvetle ağırlığı kat be kat artan kabindeki bagajlar vurduğu yolcuyu öldürecek kadar tehlikelidir.
Evet, havacılıkta tüm kurallar kanla yazılmıştır. Yolcu olarak yapacağımız tek şey tartışmak ve sorgulamak yerine bu kuralları uygulamaktır.
Kaptan pilot uçak kesiyor
Gökyüzünde 35 yılı geride bırakan deneyimli Kaptan Pilot Fevzi Altınbulak, alacaklarını tahsil etmek için hurdacılığa başladı. Geçmişte görev yaptığı ve parasını alamadığı batık havayollarını mahkemeye veren Fevzi Kaptan, icra yoluyla satışa çıkan havayollarının hurda uçaklarını alarak parçalıyor. Geçen yıl uçaklarda kullanılan ana malzeme "dur alüminyum"dan esinlenerek "Dural Havacılık" adında şirket kuran Altınbulak bugüne kadar dört uçak parçaladı.
PARK YERİ KALMADI
İstanbul Atatürk Havalimanı, batan havayolu şirketlerinin hurda uçakları nedeniyle park yeri açısından sorun yaşıyor. Atatürk Havalimanı’nda mahkemeleri devam eden 11 hurda uçak, aynı zamanda görüntü kirliliği de oluşturuyor. Bunların önemli kısmı Airbus A300 tipi geniş gövdeli uçaklar. A300’ün boş operasyon ağırlığı 91 ton.
Önce uçaktan kullanılabilecek parçalar sökülüyor. Bunlar arasında iniş takımı, flap, kanatçık gibi kanattaki hareketli parçalar en çok talep görenler arasında. Raf ömrü bulunmayan bu parçalar bakımdan geçiriliyor ve yeniden uçaklarda kullanılabiliyor. Örneğin bakım yapılarak uçabilecek duruma getirilen A300’ün iniş takımlarının değeri yaklaşık 400 bin dolar.
ALÜMİNYUM ERİTİLİYOR
Kullanılamayacak durumdaki ekipman, kablo ve sistemler söküldükten sonra gövde ve kanatlar plazma adı verilen özel aletlerle kesiliyor. Beş kişilik ekip yaklaşık bir ayda A300’ü parçalayabiliyor. Bu sürede 300 adet "jet taşı" olarak adlandırılan özel kesim bıçağı harcanıyor. A300’den yaklaşık 35 ton dur alüminyum çıkartılıyor.
Alüminyum hurdacılar tarafından alınıp eritiliyor. 25 kilogramlık külçeler haline getiriliyor. Dur alüminyum ağırlıklı olarak binalardaki kapı, çerçeve gibi aksamlarda kullanılıyor. Aslında bu işlemle hurda hem çevreye hem de ekonomiye yeniden kazandırılıyor. Tolga ÖZBEK
11 UÇAK KESİLECEK
Zaten sıkışık olan Atatürk Havalimanı’nda park yeri işgal eden 11 hurda uçak var. Mahkemeler bir türlü bitmediği için bir şey yapılamıyor. Yasal boşlukların kapatılması, denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor.
Personeline aylarca maaş veremeyen, milyonlarca dolar borç takan batık şirketlerin hurda uçakları Türk havacılığına dert olmaya devam ediyor.
Yaşlı uçaklar ucuz olduğu için tercih ediliyor. Ancak bir süre sonra bakım masrafları uçağın değerini geçtiği için hurdaya çıkıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, yaşlı yolcu uçağı getiren havayollarına artık izin vermiyor.
TAV ABD’de
TAV Havalimanı Holding CEO’su Dr. Sani Şener, Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından New York’ta yapılan "Türkiye: Doğrudan Yatırım İçin Yeni Hedef" toplantısında hızla gelişen havalimanı işletmeciliği konusunda sunum yaptı. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk gibi isimlerin katıldığı toplantıda Şener, "TAV, 9 yılda sıfırdan başlayıp bir marka haline geldi. Bölgeye açılmak isteyen Amerikalı yatırımcılar için Türkiye çok önemli bir köprü. Bölgeyi çok iyi tanıyan yetişmiş insan gücümüz, tecrübemiz var" diye konuştu.
Nisan fırsatları
THY, 1-7 Nisan’da Nice, St. Petersburg, Üsküp, 8-14 Nisan’da Viyana, Frankfurt, Donetsk, 15-21 Nisan’da Lizbon, Köln, Tiran, 22-30 Nisan arasında da Budapeşte, Düsseldorf ve Tunus’a gidiş-dönüş, vergiler hariç ekonomi 111, business 333 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor.
SunExpress, İzmir çıkışlı iç hat uçuşlarına başlamasının birinci yıldönümünde bu gece saat 23.00’e kadar 1111 adet iç ve dış hat biletini tek yön vergiler hariç bir YTL ya da bir Euro’dan başlayan fiyatlara internet sitesi üzerinden satışa sunuyor. Biletlerin 26 Mart-1 Nisan arasında kullanılması gerekiyor.
İzAir, başlattığı bahar kampanyası ile iç hatlarda tek yön vergiler hariç 24 YTL’den başlayan fiyatlar sunuyor. Şirketin yeni uçuş noktası ise Antalya’dan Samsun.
DÜZELTME
Geçen hafta "11 havaalanına ILS kurulamıyor" haberinde "localiser anteni pist sonunda, glide slope anteni ise pist yanında yer almaktadır" cümlesi ters yazılmıştır. Düzeltir, özür dileriz.
Yazının Devamını Oku 18 Mart 2007
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Türkiye’deki tüm havalimanlarına Aletli İniş Sistemi (ILS) kurulumu için rapor hazırladı. Uçakların görüşün düşük olduğu meteorolojik şartlarda emniyetle yaklaşmalarını sağlayan ILS’nin, coğrafi engeller nedeniyle 11 havaalanına kesinlikle kurulamayacağı ortaya çıktı. DHMİ’nin raporu ILS’nin 10 havaalanına sorunsuz, beş meydana da tahditli kurulabileceğini ortaya koyuyor. Halen 19 havalimanında ILS bulunuyor. Sivas, Gaziantep, Malatya ve Diyarbakır’a bu yıl ILS takılması planlanıyor..
İç hatlarda her yıl yüzlerce sefer özellikle kış döneminde hava şartları nedeniyle iptal oluyor, aksamalar yaşanıyor. Modern havalimanlarının standart donanımları arasında yer alan ILS, uçuş emniyetini yükseltiyor.
NASIL ÇALIŞIYOR
Emniyetli bir yaklaşma için öncelikle uçağın pist doğrultusunda olması gerekiyor. Pilotlar "localiser" anteninin yaydığı sinyallerle göre doğrultularını ayarlıyor. Sinyaller piste 18.5 kilometre uzaktan alınmaya başlanıyor. Localiser anteni pistin kenarında bulunuyor. Uçaklar piste doğru açı ile yaklaşmaları ise "Glide Slope" olarak adlandırılan süzülme açısı anteninin yaydığı sinyallerle gerçekleştiriyor. Bu anten inilen pistin sonunda yer alıyor.
Pist doğrultusunda yaklaşık üç derecelik alçalma ile yaklaşan uçaklar sonunda "karar irtifası"na ulaşıyor. Pilotlar eğer pisti görebiliyorsa iniyor. Göremiyorsa pas geçerek tekrar deniyor. Karar irtifası en temel ILS olan Kategori 1’de (CAT1) pistten 60 metre, Kategori 2’de (CAT2) ise 30 metre. Türkiye’de olmayan CAT3 A ve B’de ise bu irtifa sıfır metreye kadar iniyor. Yani pilotlar uçaklarının burunlarını bile göremediği şartlarda ILS yardımıyla inebiliyor.
Tek pist için ILS'nin sistem olarak fiyatı özelliklerine bağlı olarak 350-450 bin dolar arasında değişiyor. ILS özel yaklaşma ışıklarıyla kullanılıyor. Sistemin hassaslığı için bakım ve idamesi de çok önemli. Bu hizmet, hava trafik emniyeti elektronik teknik elemanları tarafından veriliyor.
Sistemin hassas çalışabilmesi için pist yakınlarında ve yaklaşma doğrultusunda sinyalleri bozacak dağ, tepe gibi mania olarak adlandırılan coğrafi engellerin bulunmaması gerekiyor. Sinyallerin bozulması, standartların düşmesine, uçakların daha yüksek irtifadan yaklaşmalarına neden oluyor. ILS’nin diğer seyrüsefer sistemlerinden farkı kalmıyor.
ILS’YE SAHİP HAVALİMANLARI
Adana: 05 pisti için CAT 1.
İzmir Adnan Menderes: 16 için CAT 1, 34 için CAT 1 ve 2
Antalya: 36R için CAT 1.
İstanbul Atatürk: 18L, 06, 24 pistleri için CAT1, 36R için CAT 2.
Dalaman: 01 pisti için için CAT1.
Ankara Esenboğa: 03R, 21L, 03L, 21R pistlerinde CAT1 ve CAT2.
Milas/Bodrum: 11 ve 29 pistleri için CAT1 ve CAT2.
Nevşehir Kapadokya: 11 pisti için CAT1.
Tekirdağ/Çorlu: 05 pisti için CAT1.
Trabzon: 11 pisti için CAT1.
Bursa/Yenişehir: 25R pisti için CAT1.
Eskişehir/Anadolu: 09 pisti için CAT1.
Kars: 06 pisti için CAT1.
İstanbul Sabiha Gökçen: 06 ve 24 pistleri için CAT1.
Samsun Çarşamba: 13 pisti için CAT1 ve CAT2.
Denizli Çardak: 24 pisti için CAT1
Erzurum: 26R için CAT1
Kayseri Erkilet: 25 için ILS CAT1
Muş: 29 için CAT1
TAHDİTLİ KULLANILABİLECEK MEYDANLAR
Ağrı: 16 pisti için pas geçme sahaları manialar nedeniyle uçaklar ILS ile en çok 165 metreye kadar alçalabilir.
Edremit/Körfez: 05 pistine manialar nedeniyle kurulacak ILS’de uçaklar en çok 200 metreye kadar alçalabilecek. Mevcut sistemlerle uçaklar halen 230 metreye kadar alçalabiliyor. Diğer pist 23’te ise manialar nedeniyle ILS kurulsa bile uçaklar 345 metreye kadar alçalabilecek. Bu ILS limitlerinin çok üzerinde.
Gaziantep: 28 pistine kurulması durumunda uçaklar 165 metreye kadar alçalabilecek.
Sinop: Hava trafiğine açık olmayan meydan için yapılan değerlendirmede, 23 pisti için pas geçme sahalarındaki ILS yüzeyleri manialar tarafından tahditleniyor. Bu piste yapılacak ILS yaklaşmalarında uçaklar en fazla 120 metreye kadar alçalabiliyor.
Uşak: 26 pisti tarafındaki manialar nedeniyle uçaklar 200 metreye kadar alçalabilecek.
ILS KURULABİLECEK MEYDANLAR
Balıkesir: 18 pisti için CAT1 ILS mümkün. 36 pistine kurulacak ILS’de manialar nedeniyle uçaklar pist başına göre 77 metreye kadar alçalabilecek. Askeri otoritenin onayı bekleniyor.
Batman: 02 pistine CAT1 ILS kurulumu mümkün. Askeri otoriteden onay bekleniyor.
Çanakkale: 04 pisti için CAT1 ILS kurulabilir.
Diyarbakır: 16 ve 34 pisti için CAT1 ILS mümkün. Çalışmalar başladı.
GAP: 04/22 pistleri için CAT1 şartlarında ILS mümkün.
Konya: 01 ve 19 pistleri için CAT1 ILS kurulabilir. Meydanda ILS tesisi askeri otoritenin iznine bağlı. Gerekli girişimlerde bulunuldu.
Malatya/Erhaç: 21 pisti için CAT1 ILS mümkün. Askeri otoriteden izin alındı, çalışmalar başladı.
Şanlıurfa: 33 için CAT1 ILS kurulabilir.
Selçuk/Efes: 09 için CAT1 ILS mümkün.
Sivas: 01 pisti için CAT1 ILS kurulabilir.
HANGİ MEYDANLARDA KURULAMIYOR
Adıyaman: 05 pisti için CAT 1 ILS kurulabilir. Ancak pist sonuna göre 30 metre mesafede 60 metreye varan kot düşüklüğü nedeniyle localizer cihazı konulamıyor.
Zonguldak Çaycuma: Piste çok yakın ve yüksek manialar nedeniyle tahditli bir meydan. Seyrüsefer cihazlarının yayın problemleri nedeniyle mevcut alçalma usulleri de direkt yaklaşma sağlanamıyor. ILS kurulumu mümkün değil.
Elazığ: Meydanın 13 ve 31 pistleri için yapılan çalışmada manialar nedeniyle ILS kurulsa bile uçaklar pist başına göre 459 metreye kadar alçalabilecek. Bu yükseklikten pist görüşünün sağlanması ve inişin gerçekleştirilmesi mümkün değil.
Erzincan: ILS sinyalleri maksimum 2 bin 660 metreye ulaşıyor. Ancak manialar nedeniyle uçaklar 3 bin 600 metreye kadar alçalabiliyor. Sinyal aşağıda kalacağından ILS alçalması mümkün değil.
Antalya Gazipaşa: Hava trafiğine kapalı olan Gazipaşa’nın 08/26 pistlerine manialar nedeniyle kara tarafından yaklaşma yapılması ya da kara tarafına kalkış yapılması mümkün değil. İniş ve kalkış için pistin ancak tek taraflı kullanılması (deniz tarafından) mümkün. 08 pisti için yapılan etütlerde yaklaşma ve pas geçme yüzeylerini delen yüksek manialar (pist başından 1.8 km’de 212 metre, pist sonundan 2.5-3.5 km mesafede yükseklikler 298-1072 metre arasında değişen manialar bulunuyor. ILS kurulumu mümkün değil.
Kahramanmaraş: 08/26 pistleri için yapılan değerlendirmede 15 km uzaklıkta 2726 metre yüksekliğindeki Milcan Tepesi nedeniyle uçakların süzülme açısı yayınını yakalayamıyor. Ayrıca Ahır Dağı (2513 metre) gibi manialar nedeniyle ILS kurulumu mümkün değil.
Mardin: Suriye sınırına 13 km olması nedeniyle 03 pisti tarafı için ILS kurulumu mümkün değil. 21 pisti için 930 metrelik mania bulunması için bu yönde ILS nitelikleri sağlanamıyor.
Siirt: Pistin yakınında Kırmızı Dağı (341 metre), Horoz Tepe (346 metre) ve meydan çevresinde yüksek dağlık arazi nedeniyle uçakların süzülüş rotasını yakalamaları mümkün değil.
Süleyman Demirel: 05/23 pistinin kuzey doğrultusunda 7.4-12 km mesafede 1148-1586 metre arasında değişen manialar nedeniyle ILS yüzeyleri deliniyor. Uçakların pist başında 330 metrenin altına alçalmaları mümkün olamıyor. ILS kurulumu mümkün değil.
Tokat: Her iki pist yönünde çok sayıda mania ILS kurulumunu engelliyor. Uçaklar ancak 660 metreye kadar alçalabiliyor.
Van: 03/21 pisti doğrultusunda yaklaşma ve pas geçme yüzeylerinde 5.5-12.5 km mesafede 492 metreye varan yüksek manialar nedeniyle ILS yüzeyleri deliniyor.
Türk Yıldızları sezonu açıyor
Türk Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi Türk Yıldızları, 2007 gösteri sezonunu bugün Çanakkale’de açıyor. 18 Mart Şehitleri Anma Günü etkinliklerinde 13.00-13.20 saatleri arasında Türk Yıldızları İskele Meydanı Kordon Bölgesi üzerinde uçacak. Bu yıl toplam 30 şehirde uçuş yapacak tim, sezonu 15 Kasım’da KKTC’de yapacağı gösteriyle tamamlayacak. Türk Yıldızları 2007 programında 18 Haziran’da Fransa, 29-30 Temmuz’da da Romanya’da uçacak.
THY’de operasyon
Türk Hava Yolları’nda pilot ve kabin memurlarının bağlı olduğu Uçuş İşletme Başkanlığı’nda taşlar yerinden oynadı. Üç yıldır baş pilotluk görevini sürdüren Kaptan Pilot Pertev Arıkan ile Uçuş Eğitim Başkanı Kaptan Pilot Mustafa Vural görevinden alındı. Pertev Arıkan’ın yerine Ünal Yaprak, Mustafa Vural’ın yerine de Halil Üstün atandı.
THY’nin iç hat ve orta mesafeli uçuşlarda kullanılan Airbus A320 filosunda görev yapan Ünal Yaprak ve Halil Üstün, 2005’te kaptan pilot olmuştu. Kıdemleri bu makamlar için yetersiz olduğu belirtilen iki pilotun bu görevlere atanması THY’de sıkıntı oluşturdu. Kıdem sıralamasında THY’deki 549 kaptan pilot arasında Halil Üstün 426’ncı, Ünal Yaprak da 439’uncu sırada. Normalde bu tür üst düzey görevlere daha yüksek kıdem sırasına sahip pilotlar atanıyor.
Pilot ve kabin memurlarının eğitimlerinden sorumlu Uçuş Eğitim Başkanlığı’na atanan Halil Üstün’ün geçen yıl Ağustos ayında Prag semalarında meydana gelen olayda telsiz sorunu yaşadığı için uçuşu Çek Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları tarafından önlenmiş, Almanya sınırına kadar eşlik edilmişti. Alman Sivil Havacılığı konuyla ilgili soruşturma açmıştı. Operasyonun devam etmesi beklenirken Kabin Hizmetleri Başkanlığı’nda da bazı değişikliklerin yapılması bekleniyor.
THY ile ilgili bir atama da Üretim Planlama Başkanlığı’na yapıldı. Uzun süredir boş olan koltuğa ABD ve Uzakdoğu Bölge Müdürü Akif Konar atandı.
Fırsatları yakalayın
THY, 1-30 Nisan arasında ekonomi sınıfı, vergiler hariç, gidiş-dönüş New York’a 399, Chicago’ya da 419 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.
Air France, 1 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında ebeveynleriyle Paris’e uçan çocuk yolcularına Disneyland’a giriş kuponu hediye ediyor.
KLM, 31 Mart’a kadar biletleme koşuluyla New York’a 289, Atlanta ve Chicago’ya 299, Boston’a 317, San Francisco’ya 319, Washington’a da 329 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor. Ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş biletlere vergiler dahil değil.
Kore Havayolları, 25 Mart’tan itibaren İstanbul-Seul seferlerinin saatlerini değiştiriyor. Japonya, Avustralya, Yeni Zellanda ve Uzakdoğu’ya daha iyi bağlantılar sunmak amacıyla Kore Havayolları’nın uçakları Pazar günleri 21.40, Salı ve Cuma ise 21.20’de Atatürk Havalimanı’ndan kalkacak. Şirket, Kore Savaşı gazi ve şehit yakınlarına da özel indirimler yapıyor.
Yazının Devamını Oku 11 Mart 2007
Alman Lufthansa Havayolları, Türk yolcuları için özel jet hizmeti vermeye başladı. "Lufthansa Private Jet" olarak adlandırılan hizmette yolcular özel uçaklarla Lufthansa garantisi ve first class standartlarıyla istedikleri noktaya ulaştırılıyor. Yolcular bu uçuşlardan mil de kazanabiliyor. Lufthansa’nın portföyünde NetJets şirketi tarafından işletilen küçük ve orta sınıfta farklı iş jeti modelleri bulunuyor. Türkiye pazarına sunulan uçaklar arasında Raytheon Hawker 400XP (7 koltuklu), Hawker 800XP (6 koltuklu) ve Dassault Falcon 2000EX (10 koltuklu) gibi farklı kabin boyutlarına ve menzile sahip uçaklar yer alıyor.
Bu hizmete özellikle işadamları büyük ilgi gösteriyor. Genellikle uçak saatlerinin uymadığı zaman dilimleri veya havayollarının sefer yapmadığı havalimanlarına özel jetler sayesinde çok kısa sürede ulaşabiliyor. Uçağın kirası koltuk başına bölündüğünde kalabalık seyahat eden işadamları uygun maliyetle gidecekleri yere istedikleri saatte ve çok hızlı varıyor.
ZAMAN KAYBI YOK
Lufthansa Private Jet, hasta nakilleri için de tercih ediliyor. Yolcu aktarma yapmadan istediği noktaya özel jetlerle ulaştırılıyor. Bazen yolcular örneğin ABD’ye uçacağı zaman Frankfurt veya Münih’e istenilen zamanda götürülerek zaman kaybı konforlu bir uçuşla önleniyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir’den Frankfurt’a yapılan uçuşta, ABD’ye ameliyat olmak için gitmek isteyen yolcu aktarma derdiyle uğraşmadan özel jetle uçağın yanına kadar götürüldü.
Lufthansa Private Jet’in özellikle yaz aylarında en büyük kullanıcıları partiler için tüm Avrupa’yı dolaşan DJ’ler. Uçak sayesinde DJ’ler aynı gece iki farklı şehirde partide çalabiliyor.
Lufthansa fiyat tarifesi olarak uçuş süresi yerine ülkelerin içinde bulunduğu bölgeler dikkate alınıyor. Uçakların işletmesini yapan NetJets şirketi, geniş filosu ile Lufthansa’nın bu hizmeti sunduğu yolcularına farklı seçenekler veriyor. Örneğin Türkiye’nin batı bölümü ile Almanya arasında yapılan uçuşlar 18 bin Euro’dan başlıyor.
FIRST CLASS HİZMET
Yolcular bu hizmetten yararlanırken Lufthansa’nın "HON" adı verilen first class üstü programın özel yolcu salonlarından faydalanabiliyor. Private Jet ile yapılan Avrupa uçuşlarında yolcu 10 bin uçuş mili de kazanıyor. Avrupa’nın her tarafında yolcu evinden özel limuzin ile alınıyor. Uçuştan sonra gideceği yere bırakılıyor. Yolcular uçakta istedikleri mönüleri sipariş edebiliyor ve sigara içebiliyor. Bu hizmetten yararlanmak için Lufthansa’nın çağrı merkezlerini aramak veya Avrupa için +49 18 02 99 33 00 no’lu telefonu aramak yeterli.
Halen hizmet Almanya’da Münih ve Frankfurt, İsviçre’de de Zürih merkezli gerçekleştiriliyor. Hizmete Swiss Havayolları ile ortak önümüzdeki aydan itibaren Cenevre merkezli de verilmesi planlanıyor.
LTU imaj değiştiriyor
İstanbul seferlerini 16 Haziran’dan itibaren her güne çıkartacak LTU Havayolları, mayıstan itibaren yeni renkleriyle imaj değiştiriyor. Havayolu sadece uçakların dış tasarımıyla değil, farklı hizmetleriyle yolcularının karşısına çıkacak. İşte LTU’daki yenilikler:
Daha sağlıklı ikram: 1 Mayıs’tan itibaren LTU’da hem sağlıklı hem de eğlenceli ikram servisi başlıyor. Rakiplerinin aksine ücretsiz yemek servisini devam ettiren LTU, mönülerini hafif, hazmı kolay ve taze yiyeceklerden oluşturdu. Ağırlıklı zeytinyağı kullanılan mönüler Omega 3 açısından da zengin. Gün içindeki farklı zaman dilimlerine göre sunulan yiyecekler ekonomi ve business class’a göre de değişiyor.
Yeni üniforma: Kabin memurları mayıstan itibaren Wagner tarafından tasarlanan yeni üniformalarını giymeye başlayacak. LTU tasarımda rakiplerinin aksine tercihini daha klasik ve ciddi modellerden yana kullandı.
Dinamik tasarım: Klasik kırmızı renginden vazgeçmeyen LTU, yeni tasarımla uçaklarına daha dinamik bir görünüm vermeyi hedefliyor. Gövdeye ayrıca LTU’nun internet sitesinin adresi de eklendi.
Kraliçeye F-16’lar eşlik etti
Türkiye’yi ziyaret eden Hollanda Kraliçesi Beatrix’in uçağı, hava sahamıza girdiği andan itibaren F-16’ların eşliğinde uçtu. Bandırma 6’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan havalanan 162’nci "Zıpkın" Filo’ya ait dört F-16, kraliçenin özel uçağı Fokker 70’e askeri havacılıkta "kol uçuşu" olarak adlandırılan kanat kanada uçuşla Ankara Esenboğa’ya kadar eşlik etti.
F-16’lardan ikisi kraliçenin uçağının sağ ve sol kanatlarında, diğer iki uçak da Fokker 70’in sol arkasında uçtu. Görüntüler kraliyet uçağının pilotları tarafından çekildi.
Zaman zaman yabancı ülkelerin başkanlık uçaklarına askeri uçaklar eşlik ediyor. Diplomatik misafirlerin yerden binlerce metre yükseklikte de güvenliği sağlanıyor. Bu uçuşlar hava trafik kontrol merkezleriyle koordine edilerek uçuş emniyeti kuralları içinde yapılıyor.
Uçakta pil riski
Amerikan havacılık otoritesi FAA, uçaklarda pillerin oluşturdukları yangın riskine karşılık yeni önlemler almak üzere harekete geçti. Özellikle lityum pillerin büyük riske sahip olduğuna dikkat çeken FAA yetkilileri, 2005’ten bu yana uçaklarda toplam 9 pil kaynaklı yangın çıktığını açıkladı.
Birçok yolcunun lityum pilli cep telefonu, bilgisayar gibi çok sayıda elektronik aleti yanında bulundurduğunu belirten uzmanlar ilk etapta yasaklamaktan çok kontrol altına alıcı bazı önlemler konusunda çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Lityum pillerin iki türü bulunuyor. Lityum metal piller tek kullanımlık. Lityum-ion ise şarj edilerek birden çok kullanılıyor. Bazı ucuz lityum piller kısa devrelere neden olabiliyor. Geçen yıl ABD’de 4 milyon lityum pil yanlış imalat nedeniyle geri çağrıldı.
Kabinde oluşan yangınlara çok kısa süre içinde kabin memurları müdahale edebiliyor. Ancak kargo bölümündeki yangınlar ciddi sorunları yanında getiriyor. Yetkililer yasaklamanın çok zor olduğunu ve büyük tepki çekebileceğini belirtiyor. Bu nedenle yolcuları taşıdıkları pilleri kontrol etmeleri isteniyor. İşte öneriler:
Pilleri mümkünse orijinal paketleri içinde tutun.
Dış darbelere karşı pilleri koruyun.
Pilleri plastik torbaya veya uç noktalarını elektrik bantlarıyla sarın.
Kesinlikle şarj edilemeyen lityum pilleri kabin çantanıza almayın.
Çantanızda darbe almış, dışı hasarlanmış, akıntı yapan pilleri taşımayın.
Yolcu hattı
Fax: 0 212 677 03 64
cockpit@hurriyet.com.tr
Kalite düşüyor
Türk Hava Yolları ile Frankfurt-İstanbul arasında business class’ta uçtum. Frankfurt’tan uçağa mönü kartları yüklenmemişti. Kabin memurlarına hangi yemek seçenekleri olduğunu sorduğumuzda "Et, balık veya makarnadan biri vardır" gibi yuvarlak cevaplar aldık. Hatta mönülerde tatlı olup olmadığını sorduğumuzda önce emin olamadılar, sonra "çikolatalı bir şeyler" cevabı geldi. Mönüler yüklenmemiş olabilirdi ama uçuş öncesinde hazırlık sırasında ikram şirketinden mönüyü sorup öğrenmeleri çok mu zordu? Ayrıca Duty Free satışlarında ise "Ne istiyorsun" gibi cümlelerle karşılaştık. Kabin memurları sanki işe dün başlamış gibiydi. THY’de özellikle kısa ve orta uçuşlarda hizmet kalitesi düşüyor.
G.K./İSTANBUL
THY uçak arıyor
Türk Hava Yolları, 8 A319 ve 3 geniş gövdeli A330 veya A340 kiralanması konusunda araştırmalara başladı. A319’ların iç hat ve bölgesel uçuşlarda kullanılması planlanıyor. Kabinleri yenilenmeye başlanan A340’ların yerine kullanılması planlanan 3 uzun menzilli uçak konusunda farklı alternatifler gündemde. Star Alliance üyesi Air Canada ile görüşen THY, şirketin elinden uçuş maliyetleri nedeniyle çıkartmak istediği A340-300 ve A340-500’ler hakkında bilgi istedi. Farklı motor tipine sahip A340-500, 15 bin 740 kilometre menziliyle dünyanın en uzun uçabilen yolcu uçağı. A340-500 İstanbul’dan Los Angeles veya Sydney’e hiç inmeden uçabiliyor. Toplam 32 sipariş alan uçak Singapur, Emirates, Etihad ve Thai’da uçuyor.
Bunları kaçırmayın
Iberia Havayolları, 6 Mayıs’tan itibaren haftanın beş günü 315 Euro’dan başlayan fiyatlarla Boston’a, 2 Haziran’dan itibaren de Washington’a haftanın beş günü 330 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçacak. Ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş bilet fiyatlarına vergiler dahil değil.
Katar Havayolları, yeni uçuş noktaları Lagos, Denpasar ve Saygon’a 500, Madras’a da ekonomi sınıfı, vergiler hariç, gidiş-dönüş 399 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor.
Yazının Devamını Oku 4 Mart 2007
Avrupa Birliği, iklim düşmanı ilan ettiği eski nesil yolcu uçaklarına savaş açtı. 2012’den itibaren birlik üyesi ülkelerin havalimanlarına karbon emisyonu yüksek, çevreyi kirleten yolcu uçakları inemeyecek... Bu yıl bir türlü gelmeyen kış, geniş kitleleri küresel ısınmayla tanıştırdı. Sera etkisi, karbondioksit oranı, gaz emisyonu gibi kavramlar hayatımıza daha fazla girmeye başladı. Küresel ısınmada en çok tartışılan konular arasında uçakların oluşturduğu kirlilik yer alıyor. Hesaplamalara göre, uçakların iklim değişikliğine etkisi yüzde 3 ila 5. Eğer önlem alınmazsa, bu oranın 20 yıl içinde yüzde 15’e ulaşması bekleniyor.
Halen dünyada 17 bini aşkın yolcu uçağı yılda 4.2 milyar yolcu taşıyor. Uçaklar, dünya petrol harcamasının yüzde 6’sını gerçekleştiriyor. Yeni nesil yolcu uçakları 100 kilometrelik uçuşta yolcu başına yaklaşık 3.5 litre yakıt harcıyor. Eski uçaklarda bu oran 12 litreye kadar çıkıyordu. Jet A1 veya kerosen olarak adlandırılan uçak yakıtının bir litresinin yanmasıyla 3.16 kg karbondioksit (CO2) gazı, 1.25 kg su buharı (H2O) ve diğer gazlar oluşuyor. Başta karbondioksit olmak üzere gazlar küresel ısınmayı artırıyor. Yüksek irtifada gerçekleşen uçuşlarda ise uçakların motorlarından çıkan gazlar dünyayı ultraviyole ışınlarından koruyan ozon tabakasına zarar veriyor.
İŞTE ÖNLEMLER
Bu konuda en radikal önlem paketi Avrupa Birliği (AB) tarafından hayata geçiriliyor. 2012’den itibaren üye ülkelerin havalimanlarına eski nesil, karbon emisyon oranları yeni uçaklara göre neredeyse dört kat daha yüksek eski nesil uçakların inmesine kesinlikle izin vermeyecek. AB’nin amacı, 15 yıl içinde iki katına çıkacak uçak filosunun oluşturduğu karbon oranını yarıya indirebilmek. İşte alınacak önlemler:
4 Uçakların daha az uçması için hava sahasının etkin kullanımı sağlanacak. 2000 yılından bu yana yapılan değişiklerde yüzde 37 oranında tasarruf sağlandı.
4 Kısa mesafelerde kirliliğin azalması için uçak yerine trene geçiş yapılması için çeşitli teşvik uygulamaları artırılacak. Mesafenin 330 kilometreden daha az olduğu yolculuklarda uçaklar trenlere göre üç kat daha fazla havayı kirletiyor.
4 Uçak biletlerine ise vergi uygulaması başlıyor. İlk adım İngiltere ve Almanya’dan geldi. Uçak biletlerine yaklaşık 45 YTL’lik ek vergi uygulamasına geçiliyor.
4 AB, daha çevreci motor ve sistemlerin geliştirilmesi için 2 milyar Euro’luk fon oluşturdu. Bu çalışmalar Avrupalı imalatçılar tarafından da destekleniyor.
NASIL UYGULANACAK
Bir de uygulamanın mali yükü var. Faturanın yıllık 5.5 milyar Euro civarında olması bekleniyor. Amerikan havayolu şirketleri sessizliğini korurken Avrupalı şirketlerin ise farklı yaklaşımları var. Örneğin ünlü düşük maliyetli İngiliz havayolu Easyjet yeni uygulamaya büyük destek veriyor. Aynı pazarda Avrupa lideri olan Ryanair’in patronu Micheal O’Leary, önceliğin uçaklar olmaması gerektiğini, kimsenin her yıl Çin’de açılan 100 termik santral için bir şey yapmadığını söylüyor.Tolga ÖZBEK
Kağıt bilete veda
Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği (IATA) verilerine göre dünyada elektronik bilet (e-bilet) kullanımı yüzde 77’ye ulaştı. Bu yıl sonunda tamamen elektronik bilete geçecek havayolları böylece yılda 3 milyar dolar tasarruf edecek. Kağıt biletin birim maliyetinin ortalama 10 dolar olduğunu belirten IATA yetkilileri, elektronik biletin ise sadece 1 dolarlık maliyeti olduğuna dikkat çekiyor. Elektronik biletler ayrıca yolcuların daha hızlı check-in işlemlerini yapmalarını sağlıyor. Kaybetme derdi olmayan e-biletlerin takibi de kolay. ABD’de ortalama yüzde 98'e kadar çıkan e-bilet uygulamasında havayolları kağıt bilet için yolcularından ekstra 50 dolar servis ücreti talep ediyor.
2008’de elektronik bilete geçilecek
IATA üyesi havayolları 2008’den itibaren sadece elektronik bilet kesebilecek.
Kağıt biletin maliyeti 10, elektronik biletin ise sadece 1 dolar.
Bu uygulama ile sektör 3 milyar dolar tasarruf edecek.
Halen tüm dünyada kesilen biletlerin yüzde 77’si elektronik bilet. Oran her geçen gün artıyor.
UÇAKLARIN BIRAKTIĞI İZLER
Uçaklardan atmosfere yayılan gazlar arasında karbondioksit (CO2), azot oksit (NOx), su buharı, metan olmayan uçucu organik bileşikler, karbonmonoksit (CO), kükürt oksit (SOx) ve kurum bulunuyor. Bu gazların etkisi, bırakıldığı yüksekliğe göre değişiyor. Yükseklik artıkça, gazların atmosfere olan etkileri artıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yaptığı araştırmalar, bu gazların iklim değişmesine etkilerini ve global ısınmayı arttırdığını ortaya koyuyor. Yolcu uçaklarının uçtuğu 8-13 bin metre yükseklikte motordan çıkan su buharı ve gazlar donarak izler oluşturuyor. Yapılan araştırmalar bu izlerin "sirüs" bulutların artmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Bulutlar gündüzleri güneş ışığını yansıtarak hava sıcaklığını düşürüyor. Geceleri de dünyanın sıcak havasının uzaya kaçmasını engelleyerek gecelerin daha ılık geçmesini sağlıyor.
Emirates’ten minik yolculara sürpriz
Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates, küçük yolcuları için hazırladığı özel çantada sürprizler sunuyor. Çantanın içinde "Querk" adında gezmeyi çok seven bir oyuncak karakteri bulunuyor. Beş ayrı hayvan kılığındaki karakterler, uçulan kıtaya göre çeşitli şekillere girebiliyor. Bu kılıklar arasında Afrika için aslan, Amerika için kartal, Avustralya için koala, Avrupa için tavşan ve Asya için de fil bulunuyor. Ayrıca çocuklar için boyama kitapları ve kalemleri, renkli uyku gözlükleri de yer alıyor.
En kısa havayolu pisti
Filipinli Asian Spirit Havayolları, bölgesel jet yolcu uçaklarıyla en kısa piste uçan şirket oldu. Şirket Manila ile Caticlan Havaalanı’na BAe 146 tipi uçaklarla gerçekleştirdiği seferlerinde 950 metre uzunluğundaki piste iniyor. Bu uçuşlarda normal düzeni 83 koltuklu olan uçakta en fazla 60 yolcu binmesine izin veriliyor. Havayolu daha önceden bu uçuşlarını kısa meydanlara inmek üzere özel tasarlanmış dört motorlu pervaneli Dash 7 uçaklarıyla gerçekleştiriyordu. THY hem Dash 7 hem de BAe 146’nın yeni nesil modeli RJ100 ve 70’leri kısa pistlere sahip havalimanları için kullanmıştı.
Beklemenin karşılığı
Stuttgart-İzmir uçağının 3 Ağustos 2005 tarihinde iptal edilmesiyle havalimanında tam 19 saat bekledik. Arkasından İstanbul aktarmalı İzmir’e gelebildik. Olayın ısrarlı takibi sonucu THY yetkilileri bana Ekim 2006’da olayı yargıya gitmemek amacıyla sadece bir kişilik Stuttgart-İzmir gidiş-dönüş bileti vereceklerini belirtip olayı kapatmak istediklerini bildirdiler. Oysa biz dört kişilik aile olarak mağdur olmuştuk. Konuyu ilettiğim THY görevlisi sadece bir kişilik açık bilet verme yetkisi olduğunu söyledi. Ben de ülkemizdeki yargı sürecini göze alarak kabul ettim. Benzer bir olay komşumuzun başına Emirates Havayolları’nda gelmiş ve olayda yedi kişilik kafile yedi ayrı bilet almıştı. Özer YİĞİT/İZMİR
Mesaj at millerini öğren
Türk Hava Yolları’nın özel yolcu programı Miles&Smiles üyeleri, MIL TKXXXXXXXXX (TK üyelik numaralarını) yazıp 0555 849 0 849’a cep mesajı göndererek, hesap özetlerini SMS kanalıyla öğrenebilecekler. Ayrıca üyelik e-maillerini de, MIL TKXXXXXXXXX E MAIL ADRESLERİNİ yazıp 0555 849 0 849’a kısa mesaj göndererek, veri tabanında bulunan email adreslerini de anında güncelleyebilecek.
Yeni hatlar
Türk Hava Yolları, iç hatlarda dört yeni noktaya uçmaya başlıyor. Önümüzdeki ay başlayacak seferlerde THY İstanbul’dan Eskişehir, Nevşehir ve Batum’a, Bursa Yenişehir’den de Trabzon’a uçacak. Bu noktalar arasında Batum bir ilki hayata geçecek. THY, Türkiye ile Gürcistan arasında yapılan anlaşmayla Türk yolcuları Artvin’e çok yakın sınır kenti Batum’a pasaportsuz uçuracak. Halen inşaat çalışmaları TAV tarafından gerçekleştirilen Batum Havalimanı’na seferlerin başlamasıyla bölge turizminin canlanması bekleniyor.
İzAir uçuş ağına Balıkesir ve Malatya’yı kattı. Havayolu İzmir’den Balıkesir’e pazartesi ve çarşamba günleri uçuyor. Şirket ayrıca Balıkesir’den çarşamba günleri Ankara’ya da bağlantı sağlıyor. İzAir’in Malatya seferleri ise salı ve perşembe günleri karşılıklı yapılıyor.
Air France Havayolları, 11 Haziran’dan itibaren Paris Seattle arasında uçmaya başlıyor. Her gün karşılıklı yapılacak seferler, Airbus A330-200 tipi uçaklarla gerçekleştirilecek. Air France’ın yeni kabin konseptine sahip olan uçaklarda 40 koltuk l’Espace Affaires, (business class) ve 179 koltuk da Tempo olarak adlandırılan ekonomi sınıfı. Yeni tasarım yolculara daha fazla koltuk aralığı sunuyor.
İskandinav düşük maliyetli havayolu şirketi Norweigian, Oslo’dan 5 Mayıs’ta haftada iki gün İstanbul, 2 Haziran’dan da itibaren haftada bir gün Antalya uçuşlarına başlıyor.
SunExpress, İzmir’den yaptığı iç hat operasyonuna 25 Mart’tan itibaren Malatya (salı-cumartesi) ve Sivas’ı (perşembe-pazar) ekliyor. Havayolu ayrıca Erzurum, Van ve Gaziantep uçuşlarını 5’e, Diyarbakır seferlerini de haftada 6 güne çıkartıyor.
Fırsatları kaçırmayın
THY, mart ayı boyunca Üsküp, Tunus, Roma, Barcelona, Tiran, Stuttgart, Münih, Zürih, Köln, Nürnberg, Basel ve Bükreş’e 111 Euro’dan başlayan fırsatlar sunuyor.
Avusturya Havayolları, gidiş-dönüş, vergiler hariç, ekonomi sınıfı Avusturya’daki noktalara 128, tüm Avrupa noktalarına da 138 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor. Business class’ta ise tüm Avrupa hatları 548 Euro’dan başlıyor.
Emirates, mart sonuna kadar Dubai’ye 250, Pekin ve Şanghay’a 490, Lagos’a 480, Addis Ababa’ya 420, Lagos’a 480, Hartum’a 420, Sanaa’ya da 310 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor. Ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş bilet fiyatlarına vergiler dahil değil.
Yolcu hattı
Fax: 0 212 677 03 64
cockpit@hurriyet.com.tr
Yazının Devamını Oku