Uğur Cebeci

Türkiye’nin ilk kaptan pilot çifti

12 Ağustos 2007
Emel ve Ercan Karakaş... Türkiye’nin ilk karı koca kaptan pilotları. Türk Hava Yolları’nda, Airbus A320 uçaklarında görev yapıyorlar. Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu’nu 1994’te beraber bitiren çift, 1995’te THY’ye girdi. Ercan Karakaş 2006’da ikinci pilotluktan kaptan pilotluğa yükseldi. Geçen ay kaptanlık eğitimini tamamlayarak dört sırmalı /images/100/0x0/55eb16f7f018fbb8f8aa5b68kaptanlık apoletlerini takan Emel Karakaş, THY’nin ilk kadın kaptan pilotu oldu. Çift, kaptan pilot olarak beraber ilk uçuşlarını 8 Ağustos’ta İstanbul-Ankara arasında yaptı.

Emel ve Ercan Karakaş’ın hikayeleri birbirine oldukça benziyor. İkisi de küçük yaşta uçmayı, pilot olmayı kafalarına koymuş. Kader onları Eskişehir İnönü’de, Türk Hava Kurumu’nun (THK) paraşüt kursunda bir araya getirdi.

Ercan havacılıkla 1986’da paraşüt kursuyla tanıştı. Sonraki yıllarda her yaz sürdürdüğü paraşüt atlayışlarıyla havacılık kanına öyle işledi ki Hacettepe Üniversitesi Matematik Bölümü’nü 1990 yılında bırakıp özel yetenek kursuyla öğrenci kabul eden Anadolu Üniversitesi’nin Sivil Havacılık Yüksekokulu Pilotaj Bölümü’ne girdi.

Emel ise Almanya’da çalışan ailesiyle birlikte uçakla Türkiye’ye gelip giderken pilot olmaya karar verdi. Ercan gibi o da havacılıkla THK’nın İzmir’de açtığı paraşüt kursuyla tanıştı. Paraşütçülüğünü ilerletmek için 1991’de İnönü’ye giderken hayatının Ercan’la kesişeceğinden habersizdi.

O yıl Pilotaj Bölümü’nün hazırlığını bitiren Ercan’dan okulla ilgili bilgi alan Emel, pilot olmak için Anadolu Üniversitesi’ne girmeye karar verdi. Yazılı ve sözlü sınavları geçen, sağlık ve uçuş elemelerini başarıyla tamamlayan Emel okula kabul edildi. Ege Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı’ndan kaydını Anadolu Üniversitesi’ne aldı. Hazırlık sınıfını atlayan Emel, Ercan’la sınıf arkadaşıydı artık.

THY’YE BİRLİKTE GİRDİLER

Arkadaşlıkları Eskişehir’de ilerleyen çift, okulu 1994’te tamamladı. Bir yıl sonra da beraber THY’ye girdiler. Eğitimlerini tamamlayıp RJ100’lerde ikinci pilot olarak görev yapmaya başladılar.

Evlenmeye 1997’de karar verdiklerinde ikisi de Airbus A340 uçağına ikinci pilot olarak atanmış, yer dersi görüyordu. Eğitim temposu o kadar ağırdı ki, Emel gelinlik provasına bir kere gidebildi. Eğitim biter bitmez evlendiler. Hafta sonuna sığan iki günlük balayından sonra çifti simülatör eğitimi bekliyordu.

Mutlulukları, 2000 yılında oğulları Cansın’ın doğmasıyla katlandı. Hamilelik döneminde Emel uçmadı, yerde görev yaptı. Doğumdan sonra ücretsiz izne çıkan Emel, Cansın 7.5 aylık olduğunda gökyüzüne yeniden döndü. Anne ve babasının kaptan olmasından en çok 7 yaşındaki Cansın memnun. İkinci pilotken A340’ta ayrı ayrı uzun seferlere giden anne babası artık A320’de kısa uçuşlar yapıyor. Cansın, onları daha fazla görebiliyor.

AYNI MESLEĞİ PAYLAŞMAK AVANTAJLI

Karakaş çiftine herkesin sorduğu soruların başında, karı-koca pilot olmanın zorluğu geliyor. Emel bunun bir avantaj olduğuna inanıyor: "Aynı mesleği paylaşmak bir avantaj. Uçuş öncesi ve sonrasındaki psikolojiyi, stresi ve yorgunluğu bilmek çok önemli. Pilotluk mesleği sürekli ders çalışmayı gerektiriyor. Anlamadığımız yerlerde birbirimize yardım ediyoruz. Sorunları paylaşıyoruz."

BİRLİKTE UÇTULAR

Emel ve Ercan ilk defa beraber Aralık 2005’te Başbakan Erdoğan’ın Avustralya ziyareti sırasında birlikte uçtular. O dönemde Airbus A340’ta ikinci pilotluk yapan Karakaş çifti, uçuşa "gözlemci pilot" olarak katıldı. Sefer sırasında görevleri paylaştılar. Emel kokpitte formları doldurdu, Ercan da uçuş öncesindeki harici kontrolleri yaptı.

THY’nin uçuş standartlarına göre, düşük uçuş saatiyle görev yapmaya başlayan pilotlar en az 8 yıl ikinci pilot olarak uçuyor. Kaptanlık, sivil havacılıkta çok önemli bir aşama. Arkada uçan yolcuların, uçağın sorumluluğu yani karar yetkisi tamamen kaptan pilotta.

Kaptan adayı ikinci pilotlar arasında sicillerine göre sıralama yapılıyor. Şirket ihtiyaçlarına göre kaptan sayısı belirlenerek adaylar eğitime alınıyor. Eğitim çok sıkı. Yaklaşık 3 aylık yer derslerini simülatör uçuşları izliyor. Kaptan adayı, simülatörde kokpitte görev yapacağı sol koltuğa alışıyor, tehlikeli durumlarda hızlı ve doğru karar vermeyi öğreniyor. Sınavlarda ve simülatörde başarılı olanlar boş uçakla öğretmen pilot eşliğinde iniş-kalkış yapıyor.

Bundan sonrasında eğitim öğretmen kaptan pilotların eşliğinde sürüyor. 20 sektör yani toplam 40 uçuşta, kaptan adayı öğretmenle uçuyor. Başarı kazananlar, apoletlerine, kaptan pilot olduklarını gösteren dört sırmayı takıyor. Yeni kaptanlar, tecrübe kazanmak için üç ay kaptan kaptana uçuyor. İşte bu uçuşlardan birini Karakaş Ailesi 8 Ağustos’ta beraber yaptı. Aynı gün İstanbul-Ankara-İstanbul, daha sonra da İstanbul-Kahire-İstanbul arasında uçan çifte yolcuların da ilgisi büyüktü.

HAVACILIKTA YAZILI OLMAYAN KURAL

Askeri havacılıkta uzun yıllardır uygulanan ama yazılı olmayan bir kural var. Birinci dereceden akrabalık bağları bulunanlar jetlerde kesinlikle bir arada uçurulmuyor. Bunun nedeni, eğer üzücü bir kaza meydana gelirse ailenin iki acıya birden duymasının önüne geçmek.

Ancak sivil havacılıkta bu kural biraz daha farklı. Baba-oğul veya baba-kız, ikiz kardeşler, hatta Karakaş çiftinde olduğu gibi karı-koca beraber uçuş yapabiliyor.

Koç, AgustaWestland 139’la uçacak

Koç Holding, filosuna katılan İtalyan AgustaWestland ürünü AW139 helikopteriyle uçuşlara başladı. Saatte 306 kilometre hıza ve 927 kilometre menzile sahip helikopter, iki pilot ve maksimum 15 yolcu taşıyabiliyor. Orta sınıfta çift motorlu helikopterin en büyüğü olan AgustaWestland AW139, havada beş saat kalabiliyor. Helikopterin standart donanımlı fiyatı 12 milyon dolar.

Türkiye temsilciliğini Kaan Havacılık’ın yaptığı AgusaWestland şirketinin daha küçük helikopterlerinden halen Esas Holding’e ait MedAir filosunda A119 Koala ve A109E Power modelleri bulunuyor. Kaan Havacılık’ın satışını gerçekleştirdiği A109S Grand helikopter de önümüzdeki günlerde teslim edilecek.

Tolga ÖZBEK

BA’in müthiş koltukları

İngiliz Havayolları British Airways (BA) ile Londra Heathrow’dan Seattle’a uçtum. Yaklaşık 10 saatlik bir uçuştu. Son yıllarda uzun uçuşlar beni daha fazla yoruyor.

Bir de 10 saatlik uçuşların aslında iki-üç saatte yapılabilecek bir teknolojiye neredeyse sahip uçak projelerini imalatçılarının ertelemeleri aklıma geldikçe keyfim kaçıyor. Hırslanıyorum. Bu da beni daha fazla yoruyor.

Ama BA ile yaptığım yolculukta businees koltuklarda 180 derecelik bir yatakta mışıl mışıl uyudum. Oysa hemen her uçuşta uçaktaki sesleri izlerim. Seslerdeki değişikliklerle uçaktaki davranış değişiklikleri arasındaki ilgi bağları beni tanımladıkça çok mutlu eder. Öyle bir oyun oynarım işte. Doğru bildiklerimle, anladıklarımla, anlamadıklarım arasında yarışmalar düzenlerim.

180 DERECE YATIYOR

Doğrusunu isterseniz, Boeing 777 uçağına girip BA’in çok uzun yıllardır kullandığı koltuğa oturduğumda çok kıskandım. Bu koltuk yıllar öncesinde dünyada ilk kez 180 derece yatan business koltuğu olmuştu. Şimdi BA bu koltukları da yeniliyor. Rekabeti daha da yükseltiyor.

Daha birkaç ay önce THY ile New York’a gitmiştim. Şirketin filoya yeni katılan Airbus A330 uçağı ile uçmuştum. Bütün koltuklar yeniydi. Fransız Sogerma koltuklar gerizekalı gibiydi. Kumandaları geç algılıyor, bazı kumandaları es geçiyordu. Üstelik tam yatmadığı için uçuşun sonunda yorgun perişan inmiştim uçaktan...

Hele benim gibi belinde sorun bulunan bir insanda uzun oturuştan sonra koltuktan kalkmak acı verici oluyor. THY ile uzun uçuşta sık sık kalkıp hareket etmek lazım. Bu da ani bir türbülansta ciddi bir tehlike yaşanması ihtimalini yükseltiyor.

Neyse dönelim BA koltuklarına... First class koltuklarından bahsetmek istemiyorum. Ama ekonomi ve business ile ekonomi bölümü ortasındaki ara sınıfın koltuklarını da denedim. Çok başarılı. Renkler kir göstermeye karşı en direnişli lacivertten seçilmiş. Battaniyeler daha sık dokumalı, koton ağırlıklı. Yastıklar kolay ezilmeyen cinsten. İkram standardın üzerinde. Kokpit ekibi mükemmel bir uçuş sergiledi. Hele Seatac olarak bilinen Seattle Tacoma Havalimanı’na bir inişimiz vardı ki, mükemmel öğretmen pilotların sunduğu bir gösteri gibiydi.

BA’nın Türkiye Satış Müdürü Ayşim Arda, sık sık "Bizimle uçmalısın" derdi. Okyanus aşırı uçuşlarında iddialıymış. Seattle’da uçaktan son derece zinde inerken Ayşim’in çok haklı olduğunu anladım.

Heathrow Havalimanı’ndaki kargaşa bitip Terminal 5 devreye girdiğinde kuzeyden uzaklara uçmak çok daha keyifli olacak gibi geldi bana...
Yazının Devamını Oku

A380 İstanbul’a geliyor

5 Ağustos 2007
Dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380, ekim ayı başında Türkiye pazarına tanıtılmak üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’na inecek. Tarihi bir güne tanıklık edecek Atatürk Havalimanı’nda dev uçak 3 bin metre uzunluğundaki 18-36 sağ veya sol pistini kullanacak.

Bu uçuş aynı zamanda Atatürk Havalimanı için de önemli bir test olacak. Airbus’ın yaptığı araştırmaya göre İstanbul, artan yolcu sayısıyla 2015’ten itibaren A380 gibi dev yolcu uçaklarını besleyebilecek kapasiteye ulaşacak. Airbus’ın hesaplarına göre hizmete girişinden itibaren ilk beş yılda A380 dünyada 70 havalimanı arasında uçacak. İkinci beş yılda bu sayı 120’ye ulaşacak.

TEST UÇAKLARI

Avrupalı imalatçı henüz İstanbul’a hangi uçağın geleceğini açıklamadı. Ancak test amaçlı kullanılan ve "prototip" olarak adlandırılan uçaklardan birinin İstanbul’a gelmesi bekleniyor. Halen Airbus’ın elinde test uçuşlarında kullanılan beş A380 bulunuyor. Bunlardan üçünde test ekipmanları, ölçüm cihazlarının yanı sıra uçağın dengesini bozmak ve uçuş limitlerini görmek için yerleştirilen su tankları ile kum torbaları bulunuyor.

Diğer iki uçağın kabinlerinde ise farklı havayollarının seçtiği first, business ve ekonomi sınıfı koltuklar yer alıyor. Bu iki uçak test ve sertifikasyon sürecinde menzil, yakıt sarfiyatı ölçümleri yapılmış, ilk "test yolcuları" tarafından denenmişti.

Beş uçak dışında Airbus ilk A380’i Singapur Havayolları için tamamlayarak denemelere başladı. Uçağın ekim ayının ilk günlerinde Singapur’a teslim edileceği kesinleşti. İlk resmi seferini Singapur-Avustralya arasında gerçekleştirecek A380’in bu özel uçuşunun biletleri internet açık artırma sitesi e-Bay’de satışa önümüzdeki günlerde çıkacak. Bilet satışından elde edilecek gelir, iki ülkede yapılacak çocuk hastaneleri için kullanılacak. Singapur’a yapılacak teslimatı Emirates ve Qantas havayolları için imal edilen uçaklar izleyecek.

THY’YE A380 TEKLİFİ

Airbus, THY’nin önümüzdeki 10 yılın filo planlarında yer alan çift motorlu yolcu uçağı ihalesi için hazırlanıyor. Avrupalı imalatçı, 20’si kesin 10’u da opsiyon yani kesin siparişe çevrilebilir 30 uçaklık ihalede rakibi Boeing 787’nin karşısına A350XWB modeliyle çıkıyor.

Airbus’ın A350XWB modelinin yanı sıra THY’ye üç adetlik A380 yolcu uçağı opsiyonu da sunuyor. Airbus, THY’nin Kuzey Amerika ve Uzakdoğu’ya yaptığı seferlerde A380’i doldurabileceğine inanıyor. Bu uygulamayla THY’nin New York JFK, Tokyo Narita gibi çok yoğun havalimanlarına "slot" olarak adlandırılan uçuş sınırlamalarına girmeden tek uçuşla çok sayıda yolcuyu uygun fiyatla ulaştırabileceğinin, pazarda rakiplerinin önüne geçebileceğinin altını çiziyor.

A380 gibi bir uçağın aynı zamanda ciddi bir prestij kazandıracağına dikkat çeken Airbus, bölgenin en önemli markalarından biri olan THY’nin A380’le büyük sükse yapabileceğine inanıyor. İmalatçı, THY’nin kısa vadeli uzun menzilli uçak ihtiyacı konusunda ise kiralık A330’larla cevap vermeyi hedefliyor. İlk etapta iki uçak için kiralama şirketleriyle öneri getiren Airbus, THY’nin kararını bekliyor.

BÖLGESEL UÇUŞLARA A318

Airbus THY’ye bölgesel uçuşlar için de 105 yolcu kapasiteli A318 modelini öneriyor. A318, THY’nin kısa-orta menzilde kullandığı mevcut A319, A320 ve A321 ile aynı kokpit ve sistemlere sahip. Pilotlar ek bir eğitim almadan bu uçak tipinde görev yapabiliyor. Böylece filoya yeni bir tip uçak almadan yolcu sayısının düşük olduğu hatlarda yüksek doluluk ile uçulabiliyor.

45 METRE ENİNDE PİSTE ONAY

Airbus A380, hem EASA (Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı) hem de FAA’den (Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi) genişliği 45 metrelik pistleri kullanabilmek için onay aldı. Dünyadaki havalimanlarının yaklaşık yüzde 73’ünün pistlerinin eni 45 metre.

Dünyanın en iyileri

Skytrax tarafından yapılan dünyanın en iyi havayolları değerlendirmesinde Singapur Havayolları birinci seçildi. Skytrax’in internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiği oylamada Türk Hava Yolları, Güney Avrupa’nın en iyi ikinci kabin memurlarına sahip havayolu şirketi oldu.

Havayolu sektöründe dünyanın en geniş yolcu araştırmasına sahip Skytrax’in internet sitesi üzerinden yaptığı oylamada 11 ayda 14 milyon kişi katıldı. 15 ana dalda gerçekleştirilen değerlendirmede genel klasmanda birinci olan Singapur Havayolları’nı Thai, Cathay Pacific, Qatar ve Qantas izledi.

Uzakdoğulu ve Ortadoğulu havayolu şirketlerinin yoğun olarak ilk sıralarda yer aldığı değerlendirmede düşük maliyetli havayolu sıralamasında ciddi bir sürpriz yaşandı. Henüz üç yıllık bir şirket olan Avustralyalı Jetstar, en iyi düşük maliyetli havayolu şirketi seçildi. Tolga ÖZBEK

İŞTE 14 MİLYON YOLCUNUN SEÇİMİ

Yılın havayolu: Singapur

First class: Katar

Business class: Singapur

Ekonomi: Kore

Kabin ekibi: Malezya

Kabin eğlence sistemleri: Emirates

Düşük maliyetli havayolu: Jetstar

Firs class lounge: Thai

Business class lounge: Virgin Atlantic

Havayolu ittifakı: Star Alliance

First class ikram: Gulf

Business class ikram: Avusturya

Ekonomi ikram: Etihad

Transatlantik Havayolu: British Airways

Transpasifik Havayolu: Qantas

Koltuk davası

Uçakların kalkış ve inişinde dik konuma getirilmesi gereken koltuklar dava konusu oldu. Dik konum yüzünden bir hostesle bir yolcu arasındaki anlaşmazlık savcılığa yansıdı. Konuyu inceleyen Çardak Cumhuriyet Başsavcılığı, uçuş güvenliğini tehlikeye sokmak iddiasıyla başlatılan soruşturmaya, Türk Ceza Kanunu’nda ve Özel Ceza Kanunları’nda böyle bir suç olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

OLAY MAHKEMEYE GİTTİ

Hisarlı Dokuma Şirketi’nde müdür 28 yaşındaki Olcay Yaprak, 11 Mayıs 2007’de, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Denizli’ye gitmek için, Türk Hava Yolları uçağına bindi. Her uçuşta olduğu gibi kalkış ve inişte koltukların dik konuma getirilmesiyle ilgili anons yapıldı. Olcay Yaprak ile iniş sırasında kendisini uyaran hostes Emine Doğramacı Özer arasında tartışma yaşandı.

Tartışma iniş sonrası uçak dışına da taşınınca ikili mahkemelik oldu. Emine Doğramacı Özer, uyarısını dikkate almadığı ve uçuş güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle Olcay Yaprak’tan, Olcay Yaprak ise kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle Emine Doğramacı Özer’den şikayetçi oldu.

Olayla ilgili soruşturma başlatan Çardak Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Mayıs 2007 tarihinde, koltuğu dik konuma getirmeme eyleminin Türk Ceza Kanunu’nda ve Özel Ceza Kanunları’nda suç teşkil etmediği gerekçesiyle CMK’nın 172. maddesi gereğince takipsizlik kararı verdi. Hostesin uyarılarında da hakaret unsuru bulunmadığını belirten savcılık, aynı maddeden yine takipsizlik kararı verdi.

CEZA KANUNUNDA YOK

Havacılıkla ilgili suçların Türk Ceza Kanunu’nda olmadığına dikkat çeken uzmanlar, bu konudaki uygulamaların hayata geçirilmesini istiyor. Türkiye’de giderek artan havayolu taşımacılığında bu tür olaylarda hızlı bir artış yaşanıyor. Ancak uçakta yaşanan tartışmalar sonrasında kaptan pilotun polis çağırma yetkisi bulunuyor.

Birçok olay seferin aksamaması için emniyete yansıtılmıyor. Özellikle kabin memurları, emniyet güçlerine verilen ifadelerin uzun zaman alması, uğraşı gerektirmesi, arkasından bu olayda olduğu gibi konunun takipsizlikle sonuçlanması nedeniyle konuyu yargıya yansıtmaktan kaçınıyor.Asım GÜNEŞ

KOLTUKLAR NEDEN DİK DURUMA GETİRİLİYOR

Yolcu uçakları kalkarken ve inerken koltukların dik duruma getirilmesinin nedeni, yolcunun kabin tahliyesi gibi acil durumlara hazırlıklı olmasını sağlamak. Koltuk dik duruma getirildiğinde ve kemer bağlandığı zaman yolcunun alacağı darbenin vücuda eşit yayılması sağlanıyor. Ayrıca dik durumda olmayan koltuk, bir arka sıradaki yolcunun tahliyede yerinden kalkmasını da engelliyor.

Yüzüncü kargo uçağı THY’ye

Almanya Dresden merkezli EFW, şirketin yüzüncü, THY’nin de filosuna katılacak ikinci Airbus A310 yolcu uçağını kargo modeline çevirmek üzere çalışmalara başladı. Yaklaşık dört ay sürecek projede, 210 koltuklu A310-300, 36 ton kapasiteli kargo uçağı haline getirilecek. Aynı zamanda Airbus’ın alt şirketlerinden olan EFW, dünyada A300/310 uçaklarını kargo modeline dönüştüren en önemli merkez kabul ediliyor. THY, filosundaki bir adet kiralık A310 kargo uçağının yanı sıra EFW ile toplam üç uçaklık anlaşma imzaladı. İkinci uçak yıl sonu, üçüncü A310 da 2008’de Almanya’ya kargo değişimi için gidecek.

Yaz fırsatları

Air France ve KLM, 7 Ağustos Salı gününden itibaren başlayacak yeni kampanyalarıyla 2 ay boyunca Ramazan Bayramı’nda da geçerli çok özel fiyatlarla uçma imkanı sunacak. Promosyonlu fiyatlar sadece internet sitesinde geçerli olacak.

Emirates Havayolları, Hindistan’a yaptığı uçuşları artırıyor. Halen Dubai’den Mumbai, Chennai, Cochin ve Haydarabad’a uçan Emirates’in Hindistan’daki yeni uçuş noktası Ahmedabad oldu. 28 Ekim’de başlayacak uçuşlar haftada altı gün karşılıklı gerçekleştirilecek.
Yazının Devamını Oku

100 bin dolara spor uçak

29 Temmuz 2007
Yeni nesil tek motorlu özel jetler, yüksek performanslı uçaklar derken şimdi de imalatçılar "sportif hafif sınıf" olarak adlandırılan tek motorlu küçük uçak pazarında kapıştı. Cessna yeni modeli 162 Skycather ile, Cirrus da satın aldığı Alman FK Lightplanes ürünü FK-14 Polaris’le pazara girdi. Ortalama fiyatları 100 bin dolardan başlayan iki kişilik hafif uçaklar, şimdiden yüzlerce sipariş aldı. İki model ilk defa ABD’de Oshkosh’ta yapılan AirVenture Havacılık Şenliği’nde tanıtıldı.
/images/100/0x0/55eb2756f018fbb8f8aec92b
Dünyada son yıllarda artan yakıt fiyatları havayollarından küçük uçaklara havacılığın her kolunu vurdu. Uçuş maliyetleri neredeyse üç kat arttı. Sadece ABD’de 1947’de 800 bin amatör pilot varken bu rakam 2007’de nüfus ve ekonomik imkanlar artmış olmasına rağmen 600 bine düştü.

İmalatçılar, yeni teknolojiler kullanarak maliyetleri aşağı çekmeye uğraşıyor. Yeni nesil ucuz, kullanımı kolay uçaklarla amatör pilot sayısının yeniden artırılması hedefleniyor. Bu uçaklar aynı zamanda pilot eğitiminde de kullanılabilecek özelliklere sahip olacak.

NEDEN HAFİF UÇAK

Yurtdışında bu tür uçaklar, ultralight yani hafif sınıfta. Vergi ve sigorta oranları daha düşük.

İki kişilik olduğu için maliyetler Cessna 172 veya Cirrus SR20 gibi dört kişilik uçaklara göre yüzde 25 daha az. Yakıt tasarrufu ortalama yüzde 35-40 civarında.

Yeni nesil motor ve iyi aerodinamik tasarım uçuş maliyetlerini aşağı çekiyor. Sportif hafif sınıf uçakların ortalama hızı saatte 220 kilometreyi aşıyor.

Ultralight sınıfındaki uçakları uçurabilmek için 20 saatlik uçuş eğitimi yeterli. Normal büyük tek motorlu uçaklarda en az 50 saatlik eğitimle alınan Özel Pilot Lisansı’na (PPL) sahip olmak gerekiyor. Hafif uçakların kullanımı daha basit. Hata kaldırabiliyor.

CESSNA’NIN YENİ KUŞU

Amerikan Cessna şirketi, geçen yıl ilk uçuşunu yaptığı 162 Skycather modeliyle bu pazara girdi. Üstten kanatlı, 600 kilogram ağırlığındaki metal gövdeli uçak, Rotax 912 tipi 100 beygir gücünde motora sahip. Kokpitte iki pilot yan yana oturuyor. Konfora büyük önem verilmiş. Koltuk tasarımları uzun uçuşlarda pilotlara ergonomik oturuş sağlıyor.

Pilotlar tüm uçuş verilerini ve haritayı önlerinde bulunan Garmin G300 ekranlarından takip edebilecek. Saatte 220 kilometre hıza ulaşabilen Skycather’in menzili ise 870 kilometre.

Teslimatları 2009’un ikinci yarısında başlayacak uçak için 3 Ağustos’a kadar özel bir kampanya var. Uçağın Türkiye temsilcisi EmAir’in verdiği bilgiye göre, 5 bin dolar depozito ile sipariş sırasına girilebiliyor. Bu rakam 3 Ağustos’tan sonra 10 bin dolar olacak.

Uçağın fiyatı istenen ekstra sistemlere göre değişmekle birlikte 109 bin dolardan başlıyor. Cessna, fuar sırasındaki satış promosyonuyla şimdiden 500 adetlik siparişe yaklaştı. Skycather’a Türkiye’den de iki sipariş var. İmalatçının hedefi yılda en az 700 uçak üretip teslim etmek.

CIRRUS RAKİP ÇIKARTTI

Tek motorlu uçak pazarına üzerinde paraşütü bulunan SR20 ve SR22 modelleriyle hızlı bir giriş yapan Cirrus şirketi, hemen Cessna’ya rakip çıkarttı. Alman FK Lightplanes şirketinin ürünü kompozit gövde ve kanatlara sahip FK-14 modelini satın aldı. İlk uçak, Cirrus tarafından Oshkosh’ta tanıtıldı. İmalatçı bu uçağa "SRS" adını verdi.

Alman kit uçak imalatçısı FK Lightplanes şirketi, FK-9, FK-12 gibi modelleriyle tanınıyor. Alttan kanatlı uçak, iki kişilik, iniş takımları sabit. Aynı rakibi gibi Rotax 912 motor kullanılıyor. Kompozit pervanesi iki yerine üç palli. Bunun anlamı, performansın daha artması.

Uçağın fiyatının 105 bin dolar civarında olması bekleniyor. Cirrus’ün Türkiye temsilcisi Top Service’in verdiği bilgiye göre henüz resmi fiyat açıklanmasa da Türkiye’den de uçağa ilgi büyük. Tolga ÖZBEK

MEET THE BOSS

Tam 10 bin uçağın geldiği, 300 bin kişi tarafından ziyaret edilen Oshkosh’taki buluşmanın ağır misafiri Amerikan Havacılık Otoritesi FAA’in patronu Marion Blakey oldu. Blakey, amatör havacıların dertlerini dinlemek ve görüşlerini almak için "Meet the boss-Patronla buluşma" toplantısı düzenledi. Amatör havacıların sorunları hakkında bilgi alan Blakey, bunların Amerikan Kongresi’ne götüreceğini ve çözümleri için takipçisi olacağını söyledi. Blakey, serbest uçuş ile vergi indirimi konusunda yapılan çalışmanın Senato tarafından kabul edildiğini, bu tip desteklerin amatör havacılığı geliştireceğini belirtti.

TAV, Kuzey Afrika’nın kapısını araladı

Tunus’un yeni havalimanı Enfidha’nın temelini atan TAV Havalimanları Holding, bölgede büyümek üzere harekete geçti. Yeni havalimanı projeleri için davet alan TAV, Kuzey Afrika’nın yanı sıra Doğu Avrupa, Hindistan ve Vietnam’daki projeleri de yakından takip ediyor.

Tunus’u bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biri haline getirecek Enfidha Havalimanı’nda TAV, 3 bin 300 metre uzunluğunda, 75 metre eninde pistinden 140 bin metre karelik terminal binasına 400 milyon Euro yatırım yapacak. Havalimanı, 2009’da hizmete girecek. TAV tarafından 40 yıl işletilecek Enfidha ilk etapta yıllık 7, daha sonra da 22 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak.

Avrupa’daki şehirlere yaklaşık 2 saatlik uçuş mesafesinde olan Tunus, yolcu kapasitesini hızla artırıyor. Tunus’ta TAV’ın ikinci havalimanı ise Monastir olacak. TAV bu havalimanın işletmesine 1 Ocak 2008’de başlayacak.

TAV’ın halen işletmesinde İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes Havalimanlarının yanı sıra Gürcistan’da Tiflis ve Batum Havalimanları da bulunuyor. TAV İnşaat ise Mısır Kahire, Katar’da Doha Havalimanlarının yapım çalışmalarında görev alıyor.

TAV, Ukrayna’da Turuncu Devrim öncesinde Kiev Havalimanı’nın yap-işlet-devret ihalesini kazanmış ancak proje daha sonra iptal edilmişti. Sofya’da yapılan Ulaştırma Bakanları Zirvesi’nde Ukrayna Ulaştırma Bakanı, Bakan İsmet Yılmaz’la görüşerek TAV’a teklif götürmeye hazırlandıklarını söyledi. Konuyu yakından takip eden TAV, Kiev’i bölgede büyümek için önemli bir referans olacağını tahmin ediyor.

BODRUM İHALEYE ÇIKIYOR

TAV’ın Türkiye’de ise önümüzdeki ay sonu ihalesi yeniden yapılması planlanan Milas-Bodrum Havalimanı Dış Hatlar Terminali Yap-İşlet-Devret Projesiyle de yakından ilgileniyor. Geçen yıl gerçekleştirilen ihaleyi Teknotes Belgrat Havalimanı ortaklığı kazanmıştı. Toplam 100 milyon Euro yatırımla hayata geçirilecek proje, kazanan ortaklık, inşaat çalışmalarına başlayamadığı için iptal edildi.

İlk A380 uçuşunun biletleri eBay’de satılacak

Dünyanın en büyük yolcu uçağı, iki katlı 555 yolcu kapasiteli Airbus A380’le Singapur Havayolları’nın ekim ayında yapacağı ilk resmi seferin biletleri önümüzdeki günlerde internet açık artırma sitesi eBay’de satışa sunulacak. Geliri tamamen Singapur ve Avustralya’da yapılacak çocuk hastaneleri ile çocuk sağlığı yardım fonlarına bırakılacak tarihi ilk uçuşun bilet fiyatlarının rekor kırması bekleniyor. Dünyanın dört bir tarafından bu özel uçuşa büyük bir talep var.

Teslimatı imalat sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle iki defa uzayan A380, sonunda ilk kullanıcısı olacak Singapur Havayolları ile buluşuyor. Airbus, eylül ayı başında ilk A380’i Singapur Havayolları’na teslim edecek.

Halen bu uçağın testleri, şirketin ana merkezi Fransa’nın Toulouse kentinde sürüyor. A380 projesinin en önemli müşterilerinden biri olan Singapur Havayolları toplam 19 adet uçak alıyor. Kabini özel bir tasarıma sahip Singapur Havayolları’nın A380’leri 480 koltuklu olarak planlandı. Havayolu gökyüzünün yeni nesil jumbosunu Singapur’dan yapacağı Kuzey Amerika, Japonya ve Avustralya uçuşlarında kullanacak.

SİNGAPUR’DAN SYDNEY’E UÇACAK

İki katlı dev yolcu uçağından toplam 173 adet satan Airbus teslimatlara Emirates, Air France ve Lufthansa Havayolları ile devam etmeyi planlıyor. Airbus’ın hedefi bu yıl 200 siparişi geçebilmek.

Singapur Havayolları ilk uçağı teslim aldıktan sonra bir ay boyunca kendi uçuş ekiplerini eğitecek. Arkasından ilk tarifeli sefer ekim ayı başında Singapur-Sydney arasında gerçekleştirilecek. Normalde bu hatta gidiş-dönüş bilet fiyatları vergiler hariç ekonomi sınıfı 597 dolardan başlıyor. Açık artırmaya katılmak için yolcuların önce www.a380singaporeair.com adresine girerek üye olmaları gerekiyor.

Uçuş okulları eğitim için meydan arıyor

Türk havacılığına pilot yetiştiren İstanbul merkezli uçuş okulları, Hava Kuvvetleri’ne ait ancak sivil hava trafiğine de açık Tekirdağ Çorlu ve Bursa Yenişehir Havalimanlarının eğitim uçuşlarına kapatılması nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor.

İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanlarını yoğun trafik nedeniyle kullanamayan okullar, en yakında bulunan ve ILS gibi modern sistemlere sahip askeri meydanlara Devlet Hava Meydanları İşletmesi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı arasında yaşanan sorunlar nedeniyle uçamıyor. Çorlu ve Yenişehir Havalimanlarında sivil hava trafiğine açık olmalarına ve yoğun hava trafikleri bulunmamasına rağmen eğitim amaçlı uçuşlar yapılamıyor. Yaz sezonu için İzmir Adnan Menderes, Bodrum, Dalaman ve Antalya’nın da eğitim uçuşlarına kapatıldığına dikkat çeken uçuş okulları bu konuda çözüm bekliyor.

Emirates’te ekranlar büyüdü

Dubai merkezli Emirates Havayolları’nın uçaklarında sunulmaya başlanan yeni eğlence sistemleriyle birlikte her koltuğun önünde bulunan ekranlar da büyüyor. First class’ta 58.4, business class’ta 43.2 ve ekonomide de 26.9 santimetreyle Emirates, uçakta en geniş ekrana sahip havayolu oldu.

Yeni eğlence sisteminin en önemli özelliklerinden biri de "My USB" olarak adlandırılıyor. Yolcular uçuş sırasında önlerindeki ekrana taşınabilir hafıza sistemlerini takarak tatil resimlerine bakabiliyorlar. Sistemin diğer özelliği ise yolcuların 10 bin şarkı arasından kendi müzik listelerini oluşturabilmesi.

İŞTE YENİLİKLER

First ve business class’ta yolcular ekranlarını kablosuz 17.8 santimetrelik kumandayla kontrol edebiliyor. Kumandayla ayrıca ışık sistemi ayarlanıp koltuk masaj konumuna alınabiliyor.

Bu kumanda klavye özelliğiyle uçuş sırasında SMS veya e-mail göndermek için de yardımcı oluyor.

Dizüstü bilgisayar şarj noktaları first ve business class’ta her koltukta; ekonomi sınıfında ise her koltuk sırasında yer alıyor.

Lufthansa’dan alışveriş kuponu

Lufthansa Alman Havayolları, 1 Eylül-30 Kasım 2007 arasında Türkiye’den Frankfurt ve Münih aktarmalı Paris’e uçacak yolculara 25 Euro, New York’a uçacak yolculara ise 50 Euro değerinde uçakta kullanabilecekleri alışveriş kuponu kazanma imkanı sunuyor. Gidiş-dönüş tüm sınıflar için geçerli kampanyadan yararlanmak isteyen yolcular çıkış yapacakları gün, biletlerini Lufthansa’nın Atatürk Havalimanı’ndaki bilet satış kontuvarına göstererek alışveriş kuponlarını alabilecekler.
Yazının Devamını Oku

İris ve cep telefonu uçakla yolculuğu kolaylaştıracak

22 Temmuz 2007
Yolcular arasında yapılan araştırmalar, en fazla şikayetin havalimanlarında check-in, güvenlik ve pasaport sıraları nedeniyle geldiğini ortaya koyuyor. Sürekli artan yolcu sayıları, sıkılaştırılan güvenlik önlemleri derken uçmak adeta işkence haline geliyor. Zaman, uçuştan çok havalimanında sıra beklerken geçiyor.

Türk Hava Yolları’nın da ön üye olduğu, dünyanın en büyük havayolu ittifakı Star Alliance, havayolu seyahatlerini kolaylaştıracak bir dizi yenilik üzerinde çalışıyor. Yaygınlaştırılması planlanan uygulamalarla yolcular iris taramasıyla pasaport kapılarından geçebilecek, check-in’de kimlik yerine cep telefonunu kullanacak. Hedef, gidiş ve gelişte yolcunun havalimanında en fazla bir saat geçirmesini sağlamak.

Avrupa ülkeleri artık e-pasaport yani elektronik pasaport sistemine geçiyor. İlk olarak 2005 sonunda Almanya’da başlatılan bu uygulamada her pasaportta sahibinin kişisel bilgilerinin bulunduğu bir mikroçip ve dijital bir resim yer alıyor. Biyometrik sistemler, parmak izi, göz retinası, iris, yüz şekli, ses, imza, avuç içi gibi kişisel bilgiler içeriyor. Avrupa Birliği üyesi ülkeler 2015’e kadar tamamen e-pasaporta geçecek.

İRİS TARANIYOR

Avrupalılar kontrollerde iris ağırlıklı çalışıyor. Halen Frankfurt ve Londra Heathrow havalimanlarında pasaport girişlerinde iris tarayıcıları var. Yolcu uçaktan indikten sonra pasaport sırası yerine özel bir tarayıcının bulunduğu noktaya geliyor. İris taranıyor, kimlik karşılaştırması yapılıyor, kapı açılıyor. İşlem birkaç saniyede tamamlanıyor.

ABD’de ise bu tür uygulamalarda parmak izi esas alınıyor. Pasaport noktalarında yolcuların parmak izleri üzerinden kimlik bilgileri çıkartılıyor. Parmak izi, iris taramasına göre daha basit bir teknoloji içeriyor. Ancak irisin güvenilirliği daha yüksek.

KİMLİK YERİNE CEP TELEFONU

İlk olarak Japonya’da ANA Havayolları tarafından başlatılan uygulamayla yolcular kimlik kartı yerine check-in işlemlerinde cep telefonlarını kullanıyor. Halen Japonya için imal edilen yeni nesil cep telefonlarında içinde kullanıcısının dijital bilgilerini içeren özel bir çip bulunuyor.

Yolcu check-in işlemlerinde bu cep telefonunu özel makineye okutuyor. Sistem cep telefonundan kimlik ve uçuş bilgilerini alarak yolcuya uçağa biniş kartını üretiyor. Nokia ile çalışan Star Alliance, uygulamayı Avrupa ve ABD’de de başlatacak.

Visa ile görüşen Star Alliance, kredi kartı bilgilerini bu cep telefonundaki çipe yerleştirecek. Yolcu imza atmadan, önce cep telefonunu makineye okuttuğunda şifresini girerek ödemeyi de yapabilecek. Yani bileti kredi kartı kullanır gibi cep telefonuyla satın alacak.

KEMER ÇIKMAYACAK

Yolcunun üst aramasında da özel tarayıcı sistem uygulamaya konulacak. Yolcu üzerindeki metal eşyaları yani kemerini, bozuk paralarını çıkartmadan özel bir odaya alınacak. Yolcunun üst araması tarayıcılarla yapılacak. ABD’de ilk olarak denenen sistem yolcuları çıplak göstermesi nedeniyle tepki çekmişti.

AVRUPA’DA 180 BİN KİŞİ KULLANIYOR

İris sistemi ilk olarak İngiltere ve Almanya’da 1 Ocak 2006’dan itibaren kullanılmaya başlandı. Halen İngiltere’de 100 bin, Almanya’da da 80 bin kullanıcısı var. Japonlar hem gözdeki iris hem de parmak iziyle çalışan yeni bir pasaport sistemi üzerinde çalışıyor. Bu sistem sayesinde yolcular pasaport sırası beklemiyor. İşlemlerini hızla tamamlıyor.

Cep telefonu ise artık giderek içindeki çip sayesinde kimlik ve kredi kartı haline geliyor. Halen Japonya pazarına üretilen yeni nesil cep telefonlarında bu sistem yer alıyor. Yolcu, cep telefonunu sisteme okutarak kendini tanıtıyor ve uçağa biniş kartını alıyor. Gerekirse kredi kartı yerine kullanıyor. Sistem halen ANA Havayolları tarafından Japonya'da 20 havalimanında uygulanıyor. Star Alliance havayolu ittifakı, sistemi diğer kıtalarda da yaygınlaştırmak üzere Nokia ile görüşmelerini sürdürüyor.

Alenia üzerinden TAI de 787’ye parça üretiyor

Eylül ayında yapacağı ilk uçuş için gün sayan Boeing’in yeni yolcu uçağı 787 Dreamliner, Türkiye’de tasarlanan ve imal edilen parçalarıyla gökyüzüyle buluşacak. Bu konuda İtalyan Alenia şirketi üzerinden 235 milyon dolarlık ofset kapsamında iş alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), yaklaşık iki yıldır 787 konusunda çalışmalar yapıyor. Alenia’dan ofset, Meltem III olarak adlandırılan Deniz Kuvvetleri'nin 10 adetlik ATR72-500 tipi uçak ihalesi sırasında alınmış ve Mayıs 2005’te imzalanarak yürürlüğe girmişti.

Boeing 787’nin giderek artan siparişleri, ufukta yeni iş paketlerinin de olacağının sinyallerini veriyor. TAI’nin hedefi önümüzdeki 15 yıl içinde 787 uçağına en az 500 milyon dolarlık imalat yapmak.

TAI’nin 787 projesinde 3 ayrı paket yer alıyor. Bu parçalar yatay stabilize-gövde kaplama, kargo kompartıman ayırma paneli ve elevatör. TAI, 787 elevatörü konusunda dünyadaki tek kaynak olurken bu parçaların imalatının yanı sıra tasarım süreçlerinde de yer aldı. İlk teslimatı mayıs ayında gerçekleştirilen projede toplam 1022 set imalat yapılacak. Üretim 2022’ye kadar sürecek.

EN BÜYÜK KOMPOZİT PARÇA

Özellikle elevatör parçası yaklaşık 10 metrelik uzunluğu, 2 metre eni ile TAI’nin şu ana dek ürettiği en büyük kompozit parça özelliği taşıyor. Kompozite ciddi yatırım yapan TAI, imalat yelpazesini genişletecek. Yatay stabilize-gövde kaplama ve kargo kompartıman ayırma paneli ise sıfırdan teslimine kadar gerek tasarım gerekse üretimi ile Türk mühendisi ve teknisyenlerinin ürünü oldu.

Sivil havacılık saçmalıyor

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), SHY-6A olarak bilinen Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği’ni Resmi Gazete’nin 1 Haziran 2007 tarihli, 26539. sayısında yayınladı. İyi taraflarından çok, SGHM havayolu şirketlerinin anahtarlarını istiyor. Kasalarına giriyor, işten ayrılan personelleriyle görüşerek karşı casusluk oyunları tezgahlıyor.

Şirketlerin birçok konuda SHY-6A’ya itirazları var. Önümüzdeki günlerde konu idare mahkemesine giderek bazı maddelerin iptal edilmesi için dava açılacak. Havayollarının yönetmeliğe 1 Ağustos’a kadar itiraz etmeleri gerekiyor.

Yönetmelikte SHGM, havayolu şirketlerini, herhangi bir kurala uymaması durumunda uçuş ruhsatlarını iptalle, süreli uçuşu durdurmayla tehdit ediyor. Operasyonun durması, bir havayolu şirketi için bitmek anlamına geliyor. Havacılık otoritesi SHGM, düzgün denetleme yapamadığı için korkudan bütün gücün kendisinde olmasını istiyor. "Deli Dumrul" örneği bir kimliğe bürünüyor.

DÜZENLEME REKABETE AYKIRI

SHGM pazarı da düzenlemeye soyunuyor. Bu serbest rekabete aykırı. Bir havayolu şirketi yeni hat açacağı zaman önce SHGM’den izin alıyor. SHGM bu hattı incelemeye başlıyor. O hatta diğer uçan şirketi, hattın yolcu ve kargo kapasitesini, izin isteyen havayolunun ülkenin ulaştırma, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarına yapacağı katkıyı inceliyor. Eğer uygun görürse izin veriyor. Bu durum başka havayollarının da o hatlarda uçmasını engellerken rekabeti de ortadan kaldırıyor. Boyundan büyük işlere girip sistemi deliyor.

SHGM, aynı zamanda bilet fiyatlarını da kontrol etmek istiyor. Ancak bunun nasıl yapılacağı SHY-6’da belirtilmemiş. Havayolu şirketleri bazen yaptıkları promosyonlarda vergiler hariç iç hatlarda 1 YTL’den başlayan fiyatlara bilet satabiliyor. Bundan SHGM’ye ne?

OTORİTEYİ İLGİLENDİRMİYOR

Yönetmelikte yeni açılan hatlarda uçuş emniyetinin en üst seviyede sağlanması için hat bazında bir yıllık sürede zarar etmemek ön şartıyla toplam maliyetin altında ücret tespit edilemeyeceği belirtiliyor. Bu da otoriteyi hiç ilgilendirmeyen bir konu. Havayolları operasyonlarının bütününe bakıyor. Örneğin yolcu memnuniyeti açısından bir hatta zarar ederken diğerlerinde kára geçebiliyor. Kendi dengesini kuruyor.

SHGM yeni yönetmelikte sadece Türk şirketlerine fiyat konusunda yaptırım gücüne sahip. Türkiye’ye uçuşlarını hızla artıran yabancı şirketlere özellikle de düşük maliyetli havayollarına hiçbir yaptırım gücü yok. Olmadığı için yerli şirketler aleyhine sonuçlar doğabilir. Yani Easyjet 1 Sterlin’e uçacak ama bizimkiler SHGM’nin kapısına yatıp izin alacak. Rekabette hiçbir havayolunun SHGM’nin keyfini bekleyecek zamanı yok.

Herhangi bir durumda SHGM 24 saat içinde havayollarından cevap istiyor. Kendi cevap süresini ise belirtmiyor. Örneğin mali konularda 24 saatlik cevap süresi çok kısa. Kaza gibi çok acil durumlar halinde bile havayolu şirketine en az üç iş günü savunma hakkı tanınıyor. Oysa SHGM’de gelen veya giden evrak kaybetme rekoru kırılıyor.

Havayolu şirketinin önemli yöneticilerinden uçuş işletme başkanı, ticaret, finans müdürü gibi kişilerin görevden alınmasından 10 gün önce kendilerine bildirilmesini istiyor. Uluslararası uygulamalarda ise sadece değişiklik olduktan sonra bu havacılık otoritelerine bildiriliyor. Ayrıldıktan sonra bu personelle konuşmak isteniyor. Bunu yapacaksan yap ama neden zorunluluk haline getiriliyor? Anlamsız bir otorite savurganlığı ortaya çıkıyor.

SHGM istediği an gizlilik dahil her türlü bilginin kendilerine verilmesini isteyebiliyor. Ancak bazı konuda gizlilik içeren bilgilerin (ticari anlaşmalar, maliyet raporları) korunacağının garantisi verilmiyor.

DENETİM GÜCÜ ZAYIF

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bakıyorum hálá hiçbir yerde dikiş tutturamamış pilot, teknik adamlarla çalışıyor. Denetimdeki gücü hálá çok zayıf. Devlet memuru olduğu için sanırım Haydar Yalçın gibi uzmanlar korkudan benimle konuşmuyor. Ama duyuyorum, orada önlerine hiçbir iş verilmiyor. Öte yandan Zafer Şimşek diye bir görevli ise kendi başına tek otorite gibi davranıp her işi geciktiriyor ya da yorumları ile uluslararası işe uydurma kurallar yaratıyor. Otorite olayım derken SHGM ve Genel Müdür Ali Arıduru bütün okların hedefi haline geliyor.

Yıllardır yazarım çizerim. SHGM dünya standardında bir otorite olsun diye. Ama görüyorum ki, klasik bürokrat oyunları, eşitlikçi olmayan davranış bozuklukları ile kan revan içinde olmaya aday hale geliyor.

Binali Yıldırım’ın yokluğunda iş çığırından çıkıp çılgınlığa doğru gidiyor...
Yazının Devamını Oku

Japon kanatlı Amerikalı

15 Temmuz 2007
Boeing’in beklenen yolcu uçağı 787 Dreamliner, Seattle Everett’teki imalat hattından çıktı. Tarihler Amerikan takvim sistemine göre 7’nci ay Temmuz’un 8’inci gününü yani 7/8/7’yi gösterirken dört yıllık hayal sonunda gerçeğe yolculuğunu tamamladı. Boeing’in yeni uzun menzilli uçağı eylül ayının son günlerinde gökyüzüyle buluşacak. Uçak ilk olarak Mayıs 2008’de Japon ANA Havayolları’nda hizmete girecek.

ABD’nin Seattle kentinde geçen pazar tanıştığım Boeing 787 Dreamliner beni en çok kanatlarıyla etkiledi. Gövdesi ve kanat kaplamaları tümüyle kompozit yani bir tür plastik olan uçak, üstündeki boyama oyunlarıyla burnu düşük /images/100/0x0/55eab938f018fbb8f8929c46Concorde havasına da bürünmüştü.

Boyamadaki çizgi eğimleri ile süratli, atak, yerinde durmayacak bir izlenim verilen uçak henüz uçmadı. İçi de boş. Ama daha uçmadan 110 milyar dolarlık 677 sipariş alan 787, duruşuyla iyi ve ucuz uçacak gibi görünüyordu. Yani çizgilerle yaratılan dinamik yapı, uçağın gerçek gücünü yansıtıyordu. Bir imaj oyunu yok gibi görünüyordu.

Gerçek bir kuş gibi çırpınarak uçacak havasındaki 787’nin kanatları müthiş bir zarafete, gerçek bir tasarım harikasının ürünü olarak karşıma çıktı. Zarif, dişi yapısı, keskin güzelliği, endüstriyel olmasına rağmen kaba görünmeyen ama güvenilir görüntüsü gözlerimi kanatlarda yoğunlaştırdı. İşte mükemmel kanatların satır başları ile hikayesi:

ÇOK ETKİLEYİCİ: Hizmetteki yolcu uçaklarının küt yapılı, keskin hatlı kanatları 787’de yerini inanılmaz estetik "dişi" bir tasarıma bırakmıştı. Japonya’da imal edilen kanatlar, yukarı açılı, ince ve zarif yapısıyla samurayların taşıdığı keskinliği ile ünlü "katana" kılıcını andırıyordu. Bu keskinlik hava filelerini zarifçe ayıracak ve gövdeyi müthiş bir şekilde tutacak gibi duruyordu.

KANITLANMIŞ KANATLAR: Bir uçağın en önemli parçası onu gökyüzünde uçuran kanatlarıdır. İçindeki yüzlerce yolcuyu, tonlarca ağırlıktaki gövdeyi kanatlar taşır. En ağır türbülansları karşılar. Yukarı-aşağı metrelerce esner. İyi bir kanat uçağı iniş ve kalkışta çok yavaş, seyir sırasında da hızlı uçurabilmelidir. En az sürtünmeyle minimum yakıt harcatmalıdır. Zarif kanatlar alışılmadık formuyla bütün bu görevleri en iyi şekilde yapacak görünümdeydi. Ve bunu bilgisayar ortamında milyonlarca defa kanıtladılar.

UZUN BİR SERÜVEN: Kanatların tasarımı üç yıl sürdü. Boeing mühendisleri, 787’de bu farkı yakalayabilmek için inanılmaz bir çalışma yaptılar. Yaratıcılık, mühendislik birlikte geceli gündüzlü bir koşu gerçekleştirdi. Ciddi bir risk alındı. Bu özel kanatlar, uçlara doğru inceliyor, son üç metrelik bölümde geriye ve yukarı doğru açısı artıyor.

FLAPLAR ÇOK ÖZEL: Boeing 787 için özel bir flap sistemi tasarladı. Kanatların arka bölümünde yer alan flaplar, iniş ve kalkış sırasında düşük süratlerde uçağın havada tutunmasını sağlıyor. Böylece uçak kısa pistlere inip kalkabiliyor. Boeing mühendislerinin hesaplarına göre 787 tam yüklü kalkışta 2 bin 200, inişte de 1500 metrelik piste ihtiyaç duyacak. Tabii bu hesaplamaların ne kadar doğru olduğu eylül sonunda başlayacak testlerle ortaya çıkacak. Ama bu kanatlarla, bunun gerçekleşeceği sanal ortamda çoktan ortaya çıktı.

İMALAT JAPONYA’DA: Kanatların imalatı konusunda da Boeing sürpriz bir karar aldı. Bugüne kadar dünyanın dört bir yanından binlerce şirketle çalışan Boeing, hiçbir uçağında kanat imalatını yurtdışına vermemişti. Boeing bu riskli imalat için projede Japon ortağı Mitsubishi Industries’i seçti. Japonya’nın Nagoya kentinde yapılan imalatta kanadın ana parçaları nikel, alüminyum ve çelikten imal edildi.

ÇOK ESNEK: Kanadın üst kaplamalarında ise gövdedeki gibi kompozit kullanıldı. Çok hafif olan bu malzeme sayesinde kanatlar hafiflerken esneme katsayısı artırıldı. Boeing kırılma testlerinde kompozitin bu özelliği sayesinde 787’nin kanatlarına normal testlerdeki kuvvetin yüzde 50 daha fazlasını uyguladı. Adeta bükülerek gövdeye kadar esneyen kanatların ortaya koyduğu sonuç mühendisleri sevindirdi. Normalde yolcu uçaklarının kanatları yukarı doğru 5, aşağı doğru da 1.5 metre esneyebiliyor. Henüz bu rakamlar Boeing tarafından açıklanmadı. Ancak 787 kanatlarının yukarı 7.5, aşağı da 2.5 metre esnediği sızan bilgiler arasında. Normal uçuş sırasında kanatlar yaklaşık iki metre daha esneyecek. Animasyonlardaki gibi 787 kanatları yukarı kıvrık uçacak. Sürtünmeyi azaltacak bu tasarım yakıt tasarrufu da sağlayacak.

EN BÜYÜK PARÇA: Kanat üzerinde bugüne kadar havacılıkta uygulanan en büyük tek parça kompozit imal edildi. Boyu 13.4 metre olan kompozit plaka, Seattle’de Boeing tesislerinde üretilerek Japonya’ya yollandı. Bu parça Japonya’da imal edilen kanatlara takıldı. Tamamlanan kanatlar, Japonya’dan Seattle Everett’teki tesislere mayıs ayında geldi. Taşıma işlemi, Boeing’in 747 Jumbo Jet’ten geliştirilen ve gövdesi yaklaşık üç kat şişirilen "Dreamlifter" uçağıyla yapıldı. İmalat kalitesinden memnun kalan Boeing, gelen ilk kanatların sıfır hatalı olduğunu açıkladı.

Airbus’tan tebrik

Roll out töreninde en ilginç tebrik mesajı Airbus’ın CEO’su Louis Gallois’dan ulaştı. Rakip Airbus "Bugün havacılık için büyük bir gün. Bugün Boeing’in günü. Hava taşımacılığında yeni bir sayfa açılıyor. Boeing çalışanlarını 787’yi fabrikadan çıkarttığı için kutluyoruz" diyerek mesaj yolladı.

TÖRENDEN NOTLAR

Töreni NBC’de uzun yıllar anchorman olarak görev yapan Tom Brokaw sundu. Brokaw’ın 1980’lerin sonunda yaptığı aktarmalı Moskova uçuş anısını anlatırken "Uçak Moskova yerine Almaata’ya indi. Uçağın içi bir anda, soğan kokan 100 Kazak askerle doldu" diyerek pot kırması Boeing’in Kazakistan pazarı için uğraşan satış temsilcilerine soğuk terler döktürdü.

Seattle kentine dünyanın farklı ülkelerinden binlerce kişi adeta aktı. Everett Tesisleri’nde 787 üretim hattında yapılan törene 15 bin kişi katıldı. Uçaklarda, otellerde yer bulmak imkansız hale geldi.

İlk 787'de kullanılan tek Türk parçasını Kalep Kalıp üretti. Yatay stablizedeki parçanın yanı sıra Kale Kalıp 787 için 2021'e kadar 87 milyon dolarlık imalat yapacak.

Roll out’u 720 gazeteci izledi. 43 canlı yayın aracı 45 ülkeye 9 farklı dilde töreni ulaştırdı. Tören öncesinde tüm davetlilerin çantaları, gazetecilerin kameraları ve ekipmanları K-9 bomba köpekleri tarafından arandı.

Boeing konuklarına törende üzerinde 787 resmi bulunan su şişeleri dağıttı.

İşte 787 Dreamliner

Havacılık sektörü müthiş teknolojik gelişmeye rağmen ancak 10-15 yılda bir yeni yolcu uçağı modeliyle tanışıyor. Boeing imalat hattından 1995’te çıkan 777’den sonra ilk yeni model 787 Dreamliner, 12 yıl sonra kompozit ve metale bürünebildi. Tarihi güne tanıklık etmek üzere Seattle 15 bin davetliyi ağırladı. Senatörlerden dünyanın önde gelen havayollarının yöneticilerine, yüzlerce gazeteciden Boeing’in işçilerine ve ailelerine kadar herkes heyecanla 787’yi bekledi. Seattle kentinde gerçek bir bayram havası vardı. Boeing fabrikasının ardına kadar açılmış kapıları sayesinde herkes 787’nin 2015 sonuna kadar dolan imalat hatları ile uzun bir iş garantisine kavuşmanın sevincini yaşıyordu. Boeing’i altın günlerine döndüren 787, tam 110 milyar dolar değerinde 677 sipariş aldı. Daha uçmadan en fazla satılan yolcu uçağı unvanını ele geçirdi. Dünyanın en büyük binası Everett fabrikasının kapıları açıldığında özel renklere boyanmış 787 sahnedeydi. Çalışanların kurduğu The Composites grubunun coşturan müziğiyle binlerce davetli, 787’ye akın etti.

7’lerin aile toplantısı

Törenden bir gün önce, 787 siparişi veren havayollarına Seattle Boeing Field Havalimanı’ndaki Havacılık Müzesi "Museum of Flight"ta özel bir kokteyl verildi. Organizasyonun sürprizi, Boeing’in imal ettiği tüm jet yolcu uçaklarının bir araya gelmesiydi. İlk model 707’den 777’ye tüm uçaklar tek tek indi ve apronda arka arkaya park etti. Kokteylde Alman Air Berlin şirketinden gelen 25 uçaklık sipariş ile 787’nin satış rakamı 677’ye ulaştı.

MENZİLİ 16 BİN 300 KİLOMETRE

Uçağın yüzde 50’si kompozit, yüzde 20’si alüminyum, yüzde 15’i titanyum, yüzde 10’u çelik ve yüzde 5’i de diğer malzemelerden oluşuyor.

Üç farklı modelde imal edilecek. 787-8, 210-250 arasındaki yolcuyu 15 bin 700, 787-9 da 250-290 arasında değişen sayıda yolcuyu 16 bin 300 km menzile uçuracak. Uçağın bir de bölgesel amaçlı 787-3 olarak adlandırılan 290-330 kişilik 6 bin 500 km menzilli bir modeli de bulunuyor.

787, kompozit malzeme kullanımı ve yeni motor teknolojileri sayesinde yüzde 20 daha az yakıt harcayacak. Dünyanın en çevreci uçağı olacak.

En şanslı yıl

Yaklaşık 32 yıllık gazetecilik hayatımın son 11 yılında havacılık var. Tam 11 yıldır Hürriyet’te aralıksız yayınlanan Kokpit sayfası ve Kanal D’de yine aralıksız yayınlanan Kokpit programı yaşamıma katıldılar. Havacılık hobim. Keyif aldığım bir dünya.

Kokpit’li yılların bazıları çok güzel, bazıları çok sıkıntılı geçti. Uçak kazalarının yoğun olduğu yıllarda keyif aldığım bu dünya başıma yıkıldı. İnandığım bir teknolojinin, inandığım insanlar tarafından yere çakılması kadar acı verici bir şey olamazdı. Şükürler olsun, kazalar giderek azaldı.

Geçen yıl dünyada 2,5 milyardan fazla insan uçtu. Türkiye’de havacılık patladı. Türk Hava Yolları, özel havayolları, terminaller, özel uçaklar, uçuş eğitimi alan gençler... Müthiş keyifliyim bu büyümeden.

Ama keyfim bu yıl şölene dönüştü. Havacılık dünyasının geleceğine imza atan ve geçen altı yılda bütün detaylarını izlediğim projelerin kanat çırpışlarına tanık oldum. Önce tam 560 tonluk maksimum kalkış ağırlığı ve tek sınıfta 850 yolcu kapasitesiyle iki katlı dünyanın en büyük uçağı A380’le ilk uçuşa katıldım. Sonra aynı uçakla okyanus aşıp Frankfurt-Washington DC arasında uçtum. Ve geçen hafta dünyanın ilk plastik uçağıyla tanıştım. Kuşkusuz bu arada çok sayıda yeni iş jetinin de ilk uçuş ve tanıtımlarına katıldım.

2007’nin ilk altı ayı benim için çok keyifli geçti. Dünya havacılığı için de çok güzel aylardı. Ama yine de geniş gövdeli süpersonik uçaklarla İstanbul’dan New York’a iki buçuk saatte uçmayı hayal ediyorum. Belki 2007 yılında bunu yaşamam gerekiyordu. Ama imalatçılar, proje maliyetlerini çıkarmak için uğraşırken biz de havada daha uzun süreler kalıyoruz. Çevreye daha fazla zarar veriyoruz. Ama ne yazık ki isteklerimizle gerçekler her zaman istenen zamanlarda kesişmiyor...
Yazının Devamını Oku

Pervaneli uçakların yerini alacak

8 Temmuz 2007
İş jeti pazarı, son yıllarda "altın çağını" yaşıyor. Sipariş yağmuruyla birlikte imalatçılar arka arkaya yepyeni modeller sunuyor. Kervana yeni imalatçılar da katılıyor. Son bir yılın en ilginç modelleri ise jet motorlu küçük uçaklar. Tek motorlu bu jetler 4-5 koltuk kapasitesi, yüksek performansları ve yaklaşık 1 milyon dolardan başlayan fiyatlarıyla pervaneli uçakların yerini almaya aday.

Uzun yıllar piston motorlu, pervaneli uçaklar düşük performanslarıyla amatör pilotların sadece kısa uçuşlar yapmasına izin verdi. Hızı saatte 200 kilometrenin biraz üzerindeki bu uçaklarda asıl gelişim 1990’larda başladı. İki efsane imalatçı Cessna ve Piper’ın yeniden tek motorlu uçak imalat hattını açtı. Cirrus, Diamond gibi yeni imalatçılar "genel havacılık" olarak adlandırılan bu sektörü kompozit, yani plastik bazlı gövdeli yeni modellerle tanıştırdılar. Şimdi de sıra pervaneli uçaklardan sonra tek motorlu jetlerde.

PARAŞÜTLÜ JET GELİYOR

Tek motorlu uçak pazarına yüksek performanslı SR20 ve SR22 modelleriyle yeni bir boyut getiren Amerikan Cirrus şirketi, şimdi de jet uçağı üretmek üzere kolları sıvadı. Cirrus, uçağı, SR20/22 serisinin daha büyük modeli olarak tanıttı. "T-Jet" adını verdiği uçağını beş koltuklu (ikisi pilot) olarak planladı.

Uçağın görünümü insansız hava aracı Global Hawk’a benziyor. Bunun nedeni T-Jet’in motorunun arkada ve uçağın iki yatay stabilizesi "V kuyruk" tasarımına sahip olması. Kanatlarda performansın artırılması için winglet olarak da bilinen kıvrık kanat uçları var.

Kabin, normalde dört kişilik SR20/22 serisine göre yüzde 35 oranında büyütüldü. Bu genişlemeyle birlikte iki pilot koltuğunun hemen arkasındaki bölüm, yani yolcu yerinde toplam üç koltuk bulunuyor.

T-Jet, yaklaşık 850 metrelik pistlerden rahatlıkla havalanabilecek. Menzili ise yaklaşık 2 bin kilometre. Tek pilot tarafından kullanılacak uçak, saatte 580 kilometre hıza çıkacak. Cirrus şirketi, pervaneli uçaklarında bulunan paraşüt sistemini T-Jet için de düşünüyor. Paraşüt durumu başta motor durması gibi durumlarda devreye girerek hayat kurtarıyor.

Sipariş defterini açan Cirrus, uçak için 100 bin dolar depozit alıyor. Henüz fiyat konusunda resmi bir açıklama gelmese de, T-Jet’in yaklaşık 1.2-1.5 milyon dolar fiyatla pazarda yerini alacağı tahmin ediliyor.

PIPER DA JET PAZARINDA

Bugüne kadar tam 144 bin adet pervaneli uçak imal eden Piper şirketi geçen yıl açıkladığı jet uçak projesine çok güveniyor. Piper Jet, sınıfına göre daha geniş kabiniyle dikkat çekiyor. Uçağın iki pilot koltuğu, arka bölümde de dört yolcu kapasitesi var. İstenirse öndeki bölüm tuvalet haline getirilebiliyor.

Piper Jet’in sürati saatte 675 kilometre olacak. Menzil ise 2 bin 400 kilometre olarak planlandı. Motoru kuyrukta yer alacak jetin fiyatı ise 2.2 milyon dolar.

D-JET UÇUYOR

Yeni modeller arasında halen uçmakta olan tek model, Diamond Aircraft imalatı D-Jet. DV20, DA40 gibi uçaklardan sonra projeye başlayan şirket ilk jetini geçen yıl nisan ayında uçurdu. Kanat ve kuyruk yapısı diğer modellere benzeyen uçak, beş koltuklu.

Yaklaşık 8 bin 600 metre yükseklikten uçabilen D-Jet, saatte 582 kilometre hızla 2 bin 100 kilometre menzile uçabiliyor. Diamond şirketi, teslimatlara önümüzdeki yıl başlamayı planlıyor. Uçağın fiyatı ise 1.38 milyon dolar.

SIRADA DİĞERLERİ VAR

Üç imalatçı Epic Aircraft Victory, Excel Jet’in Sport ve Maverick Jets’in Solojet modelleri, pazara girmek için gün sayıyor. Tasarım çalışmalarının devam ettiği uçaklar, önümüzdeki yıldan itibaren ilk uçuşlarını yapmaya başlayacak.

NEDEN TEK MOTORLU JET

Öncelikle imalatçılar, tek motorlu pervaneli uçaklar ile yeni nesil, çift motorlu "çok hafif jet" sınıfı arasında yeni bir pazar oluşturmak istiyor. Ek motor sayesinde operasyon maliyetlerinin en az yüzde 40 düşürülmesi hedefleniyor.

Modellerin hepsinde Williams imalatı FJ-33 motorları kullanılıyor. Çok basit yapıya sahip bu motor, 4 bin saatte bir büyük bakıma giriyor.

Bu uçaklara en büyük ilgi Kuzey Amerika’dan geliyor. İmalatçılar üretilecek tek motorlu jetlerin yaklaşık yüzde 80’inin ABD’de satılacağını tahmin ediyor.

ABD’de tek motorlu uçaklara gece veya aletli uçuş şartlarında uçmalarına izin veriliyor. Ancak tek motorlu uçaklara Türkiye’de sadece gündüz ve görerek şartlarda izin var. Avrupa’da ise kısıtlı izin veriliyor. Yeni nesil teknolojilerle bu sorunun önümüzdeki yıllarda çözülmesi hedefleniyor.* Tüm tasarımlara basitliğe büyük önem veriliyor. Uzmanlar bu uçakların ağırlıkla tek ve amatör pilotlar tarafından uçurulabileceğine dikkat çekerek bu konunun önemini vurguluyor.
Tolga ÖZBEK

Nikotin Havayolları ekimde sefere başlıyor

Alman iş adamı Alexander Schoppman (sağda) tarafından kurulan ve kabinde sigara içmenin serbest olduğu SmintAir ekimde uçuşlarına başlamak üzere izin aldı. İlk etapta Düsseldorf ile Japonya’da Nagoya hattında sefer yapacak şirket, uçuşlarını Güney Afrika Havayolları’ndan satın aldığı iki adet Boeing 747 ile gerçekleştirilecek. Tüm kabinleri business class konfigürasyonunda 138 koltuklu uçaklarla gerçekleştirecek şirket, uçuş ağını özellikle Uzakdoğu’da artırmayı planlıyor. Sigara yasağının insan haklarına aykırı olduğunu savunan Schoppmann, 747 Jumbo Jet’in üst katında özel bir bar konseptinin yer alacağını ve kabinde ekstra havalandırma sisteminin bulunacağını açıkladı.

Hosteslere temel eğitim 70 gün

Türk Hava Yolları’na (THY) alınan kabin memurlarının temel eğitim programı 21’den 70 iş gününe çıkartıldı. İlk uzun eğitim, 62’si kadın, 36’sı erkek toplam 98 kişilik 122’nci dönem kabin memuru adaylarına geçen haftadan itibaren verilmeye başlandı. THY’de ilk defa uygulanan uzun temel eğitim programında adaylar eğitimlerini eylül sonunda tamamlayıp mezun olacak.

Yeni kabin memurlarının daha iyi bir eğitim alması ve yolcu sorunlarının en aza indirilmesini hedefleyen program, temel havacılık, ikram, acil durum, makyaj gibi standart eğitim programının yanı sıra kişisel gelişim, insan ilişkileri, iletişim becerisi, problem çözme teknikleri, stres ve zaman yönetimi gibi derslerden oluşuyor. Temel eğitim programında ayrıca yabancı yolculara daha iyi bilgi vermek amacıyla Türkiye hakkında turistik bilgiler, yabancı ülke kültürleri de veriliyor.

Bu eğitimler, THY eğitmenlerinin yanı sıra konusunda uzman öğretmenler tarafından verilecek. Eğitim sırasında ayrıca kabin memurları adaylarına "koç amirler" adaptasyon konusunda yardımcı olacak.

Bu tür eğitime ilk defa başladıklarını belirten Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim Aydaşgil, amaçlarının kaliteyi iyi eğitimle yükseltmek olduğunu söyledi. Halen THY’de toplam 2 bin 600 kabin memuru görev yapıyor. Kabin memurlarının 800’ü geçen yıl eğitime alınarak THY’de görev yapmaya başlamıştı.

Cessna büyük uçak pazarına giriyor

Dünyanın en büyük genel havacılık üreticisi Cessna, büyük kabinli iş jeti projesine hız verdi. Muhtemel müşterilerden 100 bin dolarlık depozitler almaya başlayan şirket 80 uçak satışı gerçekleştirdi. Cessna, projeyi yıl sonunda resmi olarak başlatmayı planlıyor. Saatte 902 kilometre hızla uçması planlanan yeni uçağın menzili ise 7 bin 400 kilometre olacak. Cessna’nın yeni kuşu ilk uçuşunu 2010’da yapacak. Teslimatların ise 2012’de başlaması hedefleniyor.

Belçika’dan uyarı

Belçika sivil havacılık otoritesi, Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) yolladığı yazıda, yeniden seferlere başlayan Fly Air’i uyardı. Fly Air’in bazı belgelerinin ellerine ulaşmadığına, dosyasında eksiklikler bulunduğuna dikkat çeken Belçikalı yetkililer, bu durumun diğer Türk şirketleri de etkileyebileceğini, önümüzdeki günlerde kontrollerin daha sıklaşacağını SHGM’ye yazdığı yazıyla bildirdi.

Alitalia’da rötar

Eşimle birlikte 17 Haziran 2007 tarihinde Milano’dan İstanbul’a uçmak üzere Alitalia Havayolları’nın AZ0708 sefer numaralı uçağına binmek için Malpensa Havalimanı’na geldik. Kalkış saatimiz önce 21.00’di. Uçuşa birkaç dakika kala, teknik sorunlar nedeniyle 20 dakikalık bir gecikme olacağı anonsu yapıldı. Bunu daha sonra tekrar 20 dakika ve arkasından bir saatlik rötar anonsu izledi. Teknik sorun giderilemeyince Linate Havalimanı’ndan yeni bir uçak getirileceği açıklandı.

Beklerken yolculara yolcu salonu yanındaki bir barda kullanılabilmek üzere sandviç ve içecek almamız için birer kupon verdiler. Bununla ilgili bir anons yapılmadığı için yolcuların büyük bir kısmı kuponlardan alamadı. Barda oldukça kısıtlı miktarda yiyecek ve içecek sunuldu. Çoğu yolcu, içinde domuz ürünü barındıran sandviçleri yiyemedi. Ayrıca sadece bira ve kola olmak üzere yetersiz çeşitte içecek dağıtımı yapıldı.

Milano’dan ancak saat 00.30’da kalkabildik. İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldiğimizde saat 04.00’ü gösteriyordu. Beş saatlik rötar nedeniyle birçok yolcu evine ulaşabilmek için taksiye ekstra ücret ödemek zorunda kaldı. Ayrıca, sağ bacağımdaki kalça çıkığından ötürü rahatsız bir yolculuk yapmak zorunda kaldım. Sezer Kuru-İSTANBUL

Düzeltme

Geçen hafta yayınladığımız "Uzun Menzilde 787 ile A350 kapıştı" haberinde yer alan "Uzun uçuşlarda yolcuların daha rahat etmesi için kabin basıncı normalde 2 bin 300 metreden 1830 metreye indirildi" cümlesiyle ilgili ABD’de Houston kentindeki The Dow Chemical şirketinde kompozit malzemeler üzerine çalışan okurumuz Dr. Selim Yalvaç’tan bir açıklama aldık: "Kullandığınız deyimde yanlışlık var. Basınç, metreyle değil atmosfer, psi, milibar, veya mm Hg (Civa) ile ölçülür. Alüminyum gövdeli uçaklarda basınçlandırma ve basınç boşaltımı metal yorgunluğuna yol açar. Bu yüzden esneme ve daralmayı minimuma indirmek için uçak içindeki basınç neredeyse dağ zirvesindekine yani 2 bin 440 metreye eşit tutulur. Boeing 787’nin gövdesi kompozittir. Bu malzemede yorgunluk çok daha az önemli olduğu için basınç 1.830 metredeki basınca göre ayarlanabilmektedir."Düzeltir özür dileriz.
Yazının Devamını Oku

Uzun menzilde 787 ile A350 kapıştı

1 Temmuz 2007
Türk Hava Yolları, yeni uzun menzilli yolcu uçağını seçmek üzere çalışmalarını hızlandırdı. Pazarlıklarını sürdüren THY, eylülde, 2015’ten itibaren teslim edilmek üzere 20’si kesin toplam 30 uçak alım kararını açıklayacak. Yedek parça ve eğitim paketleriyle yaklaşık 5 milyar doları aşacağı tahmin edilen projede Boeing 787 Dreamliner, Airbus da A350XWB (Xtra Wide Body-Eksta geniş gövde) uçaklarıyla kıyasıya rekabet ediyor...

Havacılıkta son yıllarda en büyük rekabet, uzun menzilli uçak pazarında yaşanıyor. İmalatçılar, ekonomik ve konforlu, yeni nesil teknolojilere sahip çift motorlu uçaklar üzerinde çalışıyor. Havayolları, 787 ve A350XWB’ye adeta sipariş yağdırıyor. Bugüne kadar Boeing 634, Airbus da 365 uçak siparişi aldı. Mayıs 2008’de hizmete girecek Boeing 787’nin 2015’e, ilk uçuşunu 2012’de yapacak A350’de 2016’ya kadar imalat hatları dolu. Geç kalınan her gün sıraların daha da kaymasına neden oluyor.

THY, pazarlıklarında fiyata büyük önem veriyor. Alınacak 20 uçakla ilk etapta 1993’te hizmete girmeye başlayan Airbus A340-300’ler yenilenecek. Daha sonra da A330’lar yerini yeni uzun menzilli uçağa bırakacak. Pazarlıklarda Boeing uzun menzilde Türkiye pazarına girebilmek için büyük çaba harcıyor. THY eğer daha büyük kapasiteli uçaklarla ilgilenmesi durumunda 787 modelinin yanı sıra 777 de öneriyor. Airbus ise ilk olarak A310’la 1980’lerin ortasında girdiği pazarda A350 ile devam etmek istiyor.

PLASTİK UÇAK 787

Boeing orta ve uzun menzilli 757-767 uçaklarının yerine 2001’de 7E7 adını verdiğini projesine başladı. E harfi "Efficiency-Verimlilik" adını taşıyordu. İlk siparişlerin Japon ANA Havayolları’ndan 2003 sonunda gelmesiyle proje 787 adıyla resmen başladı.

Boeing 787’de üç farklı model sunuyor. 787-8, 210-250 arasındaki yolcuyu 15 bin 700, 787-9 da 250-290 arasında değişen sayıda yolcuyu 16 bin 300 kilometre menzile uçuracak. Bir de bölgesel amaçlı uçağın 787-3 olarak adlandırılan 290-330 kişilik 6 bin 500 kilometre menzilli bir modeli de bulunuyor. Bu yıl uçak fiyatlarına yüzde 6 zam yapan Boeing’in 787 modellerinin fiyatları 152 ila 200 milyon dolar arasında.

Uçağın en önemli özelliği gövdenin tamamen kompozit malzemeden oluşması. Plastik bazlı kompozit, yüksek basınç altında özel fırınlarda şekillendiriliyor. 787’nin gövdesi normalde 1500 alüminyum parça ve 40 bin tutturucu yerine sadece üç ayrı parçadan oluşuyor. Kompozit uçağı hafifletirken Boeing imalatı hızlandırarak her uçağı sadece 3.5 günde üretmeyi hedefliyor.

YAKIT TASARRUFU

Uçağın özel titanyum kanatları yukarı doğru açılı. Bu özel kanat tasarımı 787’nin hem yavaş uçup kısa pistlere indirecek, hem de uzun uçuşlarda daha süratli uçmasını sağlayacak.

Yeni teknolojiye sahip General Electric ve Rolls Royce motorlar performansı yüzde 8 artırırken hafiflik ve diğer faktörler sayesinde 787, günümüzdeki yolcu uçaklarından yüzde 20 daha az yakıt harcayacak. Yeni nesil teknolojiler sayesinde toplam maliyetlerde yüzde 30’luk düşüş hedefleniyor.

GENİŞ KABİN

Boeing mühendisleri, uzun uçuşlarda yolcuları daha rahat ettirmek için gövdeyi 777’ye oranla 38 santimetre daha genişletti. Özel koltuk tasarımı ise yolcuya daha geniş sağlayacak. Ekonomi sınıfında koltuk eni 47, business’ta ise 65 santimetre olarak planlandı.

Yolcuların dışarıya daha iyi görebilmeleri için camlar genişletildi. Camların yüksekliği 47, eni de 28 santimetre. Uzun uçuşlarda yolcuların daha rahat etmesi için kabin basıncı normalde 2 bin 300’den 1830 metreye indirildi. Bunun anlamı kurumayan daha nemli bir hava sunulması. Böylece "jetlag" olarak adlandırılan uzun uçuşlarda saat farkından kaynaklanan vücut sorunlarını en aza indirmek.

A350 YENİDEN TASARLANDI

Airbus, önce 787’nin önünü A350 adını verdiği, A330’dan geliştireceği bir modelle keseceğini açıkladı. Yeni kanat ve motorlarla sahip olacak uçağa en büyük muhalefet finansal kiralama şirketlerinden geldi. Airbus’tan finans şirketleri tamamen yeni bir uçak tasarımı istediler.

Avrupalı imalatçı, 787’nin siparişlerini artırmasıyla çalışmalarını hızlandırdı ve geçen yıl sonunda ortaya tamamen yeni tasarıma sahip A350XWB uçağını çıkarttı. Airbus, 787’den beş yıl sonra 2013’te hizmete girecek A350’nin rakibinden yüzde 10 daha ekonomik uçacağına inanıyor.

MALİYETİ 8 MİLYAR DOLAR

Yaklaşık maliyeti 8 milyar dolar olması planlanan projede Airbus A350XWB’nin üç farklı modeliyle Boeing’in hem 787 hem de 777 modellerini vurmayı hedefliyor. Gövdesi 25 santimetre genişleyen, yeniden kanat tasarımı yapan uçağın yolcu kapasitesi 270-350 arasında değişen, 15 bin 800 kilometre menzilli, üç farklı modeli (A350-800, 900 ve 1000) olacak.

Uçakta, Airbus iki katlı dev yolcu uçağı A380’in teknolojilerini kullanacak. A35XWB’nin yüzde 52’si yani yarısından fazlası plastik bazlı yüksek dayanıklılık ve ömre sahip kompozit malzeme. Airbus bir ilke atarak uçağın kanat kaplamalarında da kompozit üzerine alüminyum tabakaların preslenerek imal edilmesini hedefliyor. Böylece kanat hafifletilirken taşıma kapasitesi ve dayanıklılığı artırılacak.

KANATLAR HIZLANDIRACAK

A350’nin saatte 907 kilometre hıza ulaşması için kanat açıları değiştirildi. Geriye doğru 35 derecelik açıya sahip kanatlar uçağın daha hızlı uçmasını sağlayacak. Uçağın diğer sistemleri, diğer Airbus ailesiyle ortak. Yani A320 veya A330/A340’ta uçan pilot veya teknisyen kısa bir geçiş eğitim ile A350XWB’de de görev yapabilecek.

Uçağın kabinini 25 santimetre genişleten Airbus yolculara uzun uçuşta 5 metre 54 santimetrelik kabin sunuyor. Uçağın camları ise 10 santimetre büyütüldü. Kabin 787’de olduğu gibi kuru havanın etkilerini azaltmak için 1860 metre yükseklikteki basıncı sunacak.

Airbus’ın 135-185 milyon dolar liste fiyatı ile satışa sunduğu uçak 2012’de uçacak. İmalatçı ve arkasından havacılık otoritelerinin testlerinden sonra hizmete 2013’te girmeye başlayacak.

HANGİSİ DAHA AVANTAJLI

Boeing 787 testler olumlu gittiği takdirde Mayıs 2008’de pazara girecek. Airbus A350XWB ise en erken 2013’te teslim edilecek. Uzmanların ortak görüşü Airbus’ın geç kaldığı noktasında birleşiyor.

İki uçak da aynı motorları kullanıyor. Airbus, motorun önce 787’de deneneceğini, ilk yıllardaki sorunların giderildikten sonra gerek General Eletric gerekse de Rolls Royce’un motorlarının A350XWB’de daha verimli çalışacağını iddia ediyor.

Kabinde Boeing 787, Airbus A350XWB’den 6 santimetre daha geniş. Boeing 737-Airbus A320 rekabetinde yaklaşık 5 santimetrelik fark uzun yıllar Airbus lehine kullanılmıştı. Şimdi ibre tersini gösteriyor.

Gövdesi tamamen kompozit olacak 787’de Boeing’i ciddi sorunlar bekliyor. Devrimci ama riskli bir yapı olan kompozit konusunda projenin 3-4 ay uzaması bekleniyor.

Airbus A350XWB ile hem 787 hem de 777 pazarına hitap etmesi tek model isteyen havayolları açısından avantaj sağlıyor.

A350 ve 787’nin farklı modellerinin karşılaştırılması

Uçak ModeliYolcuMenzilUzunlukKanatMaks. KalkışKabin EniFiyat

(3 sınıflı)(km)(metre)(metre)Ağırlığı (ton)(metre)(milyon $)


787-825015.70057602155.60167

787-929016.30063602445.60200

787-33306.50057521635.60152

A350-80027015.38060.6642455.54142

A350-90031415.38066.9642655.54163

A350-100035015.38073.9642955.54198

Filo armalarının sırları

Geçtiğimiz günlerde Türk kamuoyu Konya’daki tatbikatta Amerikalı Pilot Albay’ın göğsünde bulunan "İnşallah Airlines" armasını tartıştı. Armanın, Ankara-İncirlik merkezli Spar 89 Filosu’nun çağrı adı olduğu ortaya çıktı.

İster Amerikan, ister Türk, dünyanın her yerinde askeri filoların özel çağrı adları bulunuyor. Türk Hava Kuvvetleri filolarının çağrı adları genellikle kaplan, atmaca, kobra gibi hayvan veya zıpkın, şeytan, gezgin, gibi isimler taşıyor. Bu adlar, pilotların uçuş tulumları ve montlarına taktıkları armalarda da yer alıyor. Genellikle esprili tasarıma sahip filo armaları ilgili komutanlık tarafından onaydan sonra takılabiliyor. Burada amaç pilotların motivasyonunu arttırmak.

Hava Kuvvetleri’nde pilotlar 1950’lerin başından bu yana filo arması kullanıyor. Eskiden ipek ve plastik baskı armalar 1990’ların ikinci yarısından itibaren örme, yüksek kaliteli armalara bırakmış durumda. Bazen büyük tatbikatlar veya görevler için özel armalar da tasarlanıyor. Armaların üretimi Ankara’daki Dikimevi’nde gerçekleştiriliyor.

Türk Hava Kuvvetleri’ndeki bu tür ilginç armalar arasında F-16 öğretmen pilotlarının kullandığı, eşek yerine F-16’ya ters binmiş Nasreddin "Hoca" arması, Anadolu Kartalı Tatbikatı’nın yeniçerisi, uçuş eğitiminde ilk yalnız uçuş yapan pilot adaylarının taktığı "Yalnız Kovboy", uçak tipinde 1000-2000-3000 saat bitiren pilotların armalarına gönderme yapan ve genç pilotların taktıkları "250 Bar Saati" bunlardan sadece birkaçı. Tolga ÖZBEK

THY’den özürlülere yüzde 25 indirim

Türk Hava Yolları, özürlüler için iç ve dış hatlarda bilet ücretlerinde yüzde 25 indirim yapıyor. Yüzde 40 ve üzeri oranda özürlü olan yolcular bilet alırken Başbakanlık Özürlüler İdaresi’nden verilmiş kimlik kartı, sağlık kurulu raporu veya nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekiyor. Ayrıca 'Refakatçi ile seyahat etmelidir' doktor raporu olanların refakatçilerine de yüzde 25 indirim yapılıyor.

THY, yeni uçuş noktası Eskişehir’e İstanbul’dan tek yön vergiler hariç 39, Nevşehir ve Kıbrıs’a 49, Batum’a da 59 YTL’den başlayan fiyatlarla uçuyor. THY’nin ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş vergiler hariç Viyana-Ankara uçuşları 140 Euro’dan başlıyor.

THY, Bursa-Erzurum hattında uçuşlarını haftada 4 güne, İstanbul-Erzincan seferleri de her güne çıkardı.

Pegasus Bolonya’ya uçuyor

Pegasus Havayolları, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan İtalya’nın Bolonya şehrine uçmaya başladı. 25 Temmuz’dan itibaren de Roma’ya da sefer yapacak Pegasus’ta bilet fiyatları tek yön 80 Euro’dan başlıyor.

AtlasJet Mykonos sezonunu açıyor

Atlasjet, Ege Denizi’nin popüler turizm noktası Mykonos’a 5 Temmuz’dan itibaren uçuyor. Haftanın üç günü perşembe, cumartesi ve pazar günleri karşılıklı yapılacak uçuşlarda fiyatlar 175 Euro’dan başlıyor.

SunExpress’ten Kayseri Antalya seferi

SunExpress, 5 Temmuz’dan itibaren Kayseri-Antalya arasında tek yön 69 YTL’den uçmaya başlıyor. Perşembe ve pazar günleri karşılıklı olarak gerçekleştirilecek uçuşlar, 2 Eylül’e kadar sürecek. SunExpress ayrıca Mersinli yolcuları için Adana’ya otobüs seferi başlattı.

Pilotlara insan kaynağı hizmeti

Tüm dünyada havayolları ve hava taksi işletmeleri için pilot insan kaynağı sunan İngiliz Pilots Direct şirketi, Türkiye’de de faaliyetlerine başladı. Uçuş Ekip Kaynağı Müdürü Robert K. McDevitt, yüksek eğitim standartlarına sahip Türk pilotlarına farklı seçenek sunduklarını belirterek "Tüm dünyada tecrübeli havayolu pilot sıkıntısı çekiliyor. Amacımız Türk pilotlarına yurtdışında iyi havayolu şirketlerinde farklı iş imkanları sunabilmek" dedi. Pilots Direct’in aradığı şartlara sahip kaptan pilotlara aylık 13 bin, ikinci pilotlara da aylık 11 bin dolar maaş üzerine uçuş tazminatlarının yanı sıra çocukları için eğitim, taşınma, sağlık giderleri de ödeniyor.
Yazının Devamını Oku

Türk Hava Yolları çok geç kaldı

24 Haziran 2007
THY, uzun menzilli uçak tercihi üzerinde yaklaşık 1.5 yıldır çalışıyor. Ancak karar bir türlü çıkmıyor. THY bekleyedursun, yeni uzun menzilli yolcu uçakları Boeing 787 Dreamliner ve Airbus A350XWB’nin aldığı hızlı siparişler imalat hattını 2017 tarihine kadar doldurdu. THY, kararını seçim sonrasına bıraktı. Son pazarlıklar ağustosta yapılacak. Karar eylülde açıklanacak. Böylece THY, Paris Havacılık Fuarı’na yetiştiremediği büyük siparişi ile ciddi bir reklam imkanını da kaçırmış oldu.

Oysa THY, şu anda kullandığı A340 uçaklarını zamanında daha imalat başlamadan sipariş vermiş ve büyük kazanç sağlamıştı. Zaten iki büyük imalatçı arasında yapılacak uçak tercihinin uzamasının da bir anlamı yok. Çok sayıda Airbus alındığında da Avrupa Birliği’ne girişimizle ilgili yeni bir imkan ortaya çıkmıyor. Ya da çok sayıda Boeing tercih edildiğinde yine Amerika ile ilişkilerimizde olağanüstü bir değişiklik olmuyor. Yani alımın hükümet seviyesinde bir beklentiye bırakılmasının da mantığı kalmıyor.

PARİS’TE REKOR UÇAK SATIŞI

THY kararsızlığını sürdürürken, bugün kapılarını kapatacak Paris Havacılık Fuarı’nda 787 ve A350XWB’ye (Xtra Wide Body-Ekstra Geniş Gövde) sipariş yağdı. Boeing, önümüzdeki günlerde fabrikadan çıkaracağı 787 için tam 645 adetlik siparişe ulaştı. Gövdesi tamamen kompozit olan 787 için 2015’e kadar imalat hatları dolmuş durumda. 2016-2017 için de kapasitenin neredeyse yüzde 90’ı satıldı.

Avrupalı Airbus şirketi, 787’ye rakip olarak A350XBW modeli ile çıkıyor. Birkaç ay öncesine kadar kuşkuyla bakılan uçak, Airbus tarafından baştan tasarlandı, yepyeni bir model oldu.

Sipariş defterini açan Airbus, Paris Havacılık Fuarı’nda tam 223 adet A350XBW siparişi aldı. Toplam satışlar ise yaklaşık 365. İlk uçuşunu 2014’te yapacak A350XBW için 2017’ye kadar imalat hatları dolu.

Bazı havayolları rakipleri sipariş vermesin diye imalat hattını kapatmak pahasına ihtiyacından fazla uçak alıyor. Havayolları veya uçak kiralama şirketleri "hava parası" alarak bu sıralarını satıyor.

ESKİ MODELLER DE PRİM YAPTI

Sadece yeni modeller değil, imalattaki uçaklara da yoğun talep var. Örneğin, A330. Airbus üretimini ayda 10 A330’a yükseltmesine rağmen hálá bu uçak şirketin en iyi satanlar listesinde. Durum ikinci ele de yansıyor. Şu an neredeyse kiralık A330 bulmak imkansız. Mevcutların kira ücretleri ise aylık 650-700 bin dolara ulaşıyor.

KOLTUK SORUNLARI BİTMİYOR

Türk Hava Yolları bir süre önce uzun menzilli uçakları için Fransız Sogerma imalatı koltukları seçti. Daha seçim aşamasında bile arızaları görülen koltuklar, şimdi uçaklarda arıza rekorları kırıyor. Kumandayı bile geç alan koltuklar son derece rahatsız. Yatış açıları, önde masasına tepsi konduğunda yolcunun diklik açısı gibi bir sürü sorun çıkarıyor. Sogerma bu koltukların parçalarının bir kısmını Fas’ta fason yaptırıyor ve arıza oranları da bu yüzden ucuz işçiliğe kurban oluyor.

İKRAM GECİKİYOR

THY’nin geç kaldığı bir başka şey ise ikram. Usaş Gate Gourmet ile yollarını ayıran şirket bir süre önce Viyana merkezli Do&Co ile ortak oldu. Anlaşılmaz amblemli şirket işe başlayalı aylar olmasına rağmen hálá bazı hatlarda pilot ikram denemeleri yapıyor. Oysa THY’yi öne çıkaran en önemli özelliklerinin başında ikram zenginliği, lezzet yüksekliğiydi. Şimdi lezzet sorunları da yaşayan şirket Cemil İpekçi’nin tasarladığı tüm ikram malzemelerini de çöpe atmak zorunda kalıyor. Havacılığa hiç uygun olmayan tasarım ve türbülans özürlü malzemenin yenisi hálá tamamlanamadığı için de ikram, iki darbeyi birden yedi. Hem lezzet, hem de sunuş sorunu, bu yazı geçirecek gibi görünmüyor. Oysa yolcu patlaması nedeniyle sorunun önemsenmemesi ve tedbir alınmaması ciddi sıkıntılar yaratacak.

HOSTES KIYAFETLERİ

Yine modacı Cemil İpekçi’nin THY hosteslerini her zaman kirli ve pasaklı gösteren üniformalarının önümüzdeki sezonda değiştirilmesi planlanıyor. Ama hálá ünlü firmalara tasarım siparişlerinin verilmemesi, yine son dakikada bir karar alınmaması bu konuda da ciddi bir sorun yaşanmasına yol açacak. Hostesi yani kabin memurunu hem temiz hem zarif gösterecek, havacılığın özellikle tahliye kurallarına yardımcı çizgilere sahip üniformalar için artık çalışmaya başlanması gerekiyor. THY’nin çok uzun yıllar kullanacağı, şirketin markasına katılacak bir üniforma için hálá bir çalışma yapmamasını anlamak çok zor.

Belki de Türk Hava Yolları’nı karar alma ve uygulamalarında giderek hantallaştıran neden üç başlılık olabilir. Oysa havacılık şirketleri hızlı gelişen dünyada tek bir liderin sorumluluk, heyecan ve vizyonu ile daha iyi uçuyor...

Sabiha Gökçen sahibini arıyor

Kapılarını 2001’de açan Sabiha Gökçen Havalimanı uzun yıllar boş kaldı. İstanbul’un artan trafiği ile 2005’ten itibaren Asya yakasında bulunan Sabiha Gökçen Havalimanı’na resmen yolcu yağmaya başladı. Kısa sürede iç hatlarda 1, dış hatlarda da 3 milyon yolcu kapasitesini dolduran havalimanı, 2 Temmuz’da yapılacak ihale ile Yap-İşlet-Devret (YİD) terminaline kavuşuyor.

Hazırlanan projede ihaleyi kazanan şirket, yaklaşık maliyeti 350 milyon Euro’ya mal olacak yeni bir Dış Hatlar Terminali inşa edecek. Bu terminalde Airbus A380 uçaklarının yanaşacağı çift katlı körükler de yer alacak. Ayrıca terminal içinde bir havalimanı oteli de bulunacak. Yaklaşık 1.5 yıl içinde tamamlanacak yeni terminal hizmete girinceye kadar, kazanan şirket mevcut dış ve iç hatları işletecek.

İşletim süresi 20 yıl olan havalimanında ayrıca kazanan şirket inşa edilecek 4200 araç kapasiteli otopark, yer hizmetleri, yakıt satışı, kargo ve VIP terminal işletmelerini de alacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na (SSM) ait havalimanında halen bu hizmetler HEAŞ tarafından veriliyor. Toplam 1300 personeli bulunan HEAŞ, bu kadronun yaklaşık 1000 kişilik kısmını kazanan şirkete devredecek. Havalimanı otoritesi olarak hizmet vermeyi sürdürecek HEAŞ, kule, yangın söndürme, kurtarma gibi görevlerine devam edecek.

DEVLER YARIŞIYOR

SSM tarafından Mayıs ayında açıklanan ihale için TAV ile Sabiha Gökçen’den iç-dış hat seferleri yapan Pegasus Havayolları’nın sahibi Esas Holding, Antalya ihalesini kazanan Fraport-IC, Çukurova, Makyol, Limak gibi şirketler yarışacak.

Sabiha Gökçen’in büyüme planlarında mevcut pistle aynı anda hizmet verebilecek yeni bir pistin inşası planlanıyor. Uzunluğu 3500 metre olarak planlanan pist, A380 gibi büyük uçakların inmesine uygun olacak. Ayrıca sıkıntı çekilmeye başlanan apron yani uçak park alanlarının büyütülmesi de planlanıyor.

Havalimanında yolcu hareketliliğin yanı sıra uçak bakım konusunda da faaliyetler var. ACT Havayolları’nın sahip olduğu MyTechnic, Ekim ayında bakım hangarını hizmete açıyor. THY Teknik HABOM adını verdiği proje ile tamamen müşteri havayollarına hizmet verecek bir bakım merkezi planlanıyor. İnşaat ihalesinin önümüzdeki ay tamamlanması hedefleniyor.

DÜŞÜK MALİYETLİ HAVAYOLLARININ MERKEZİ

Sabiha Gökçen Havalimanı, Pegasus’un iç hat seferlerine başlamasıyla ivmelenerek büyümeye başladı. Dış hatlarda ise en büyük hareket Alman Germanwings Havayolları’ndan geldi. Halen Germanwings yeni açtığı Dortmund hattıyla Sabiha Gökçen’i Almanya’da 6 kente bağlıyor. Buraya sefer yapan diğer düşük maliyetli havayolları (DMH) arasında Londra ve Basel’den uçan Easyjet, Air Arabia, Myair gibi şirketler bulunuyor.

Uzmanlar Sabiha Gökçen’in DMH şirketleri için iyi bir merkez olduğunu ancak, SSM'nin yaptığı tüm indirimlere rağmen DMH dışında buraya tarifeli şirketlerin gelmediğine dikkat çekiyor.

GERİ DÖNÜŞÜ UZUN

Ancak bu konuda işletim maliyetleri öne çıkıyor. Pahalı bir yatırıma sahip proje, artan rekabet göz önüne alındığında geri dönüşünün uzun yıllar alacağını ortaya koyuyor. Diğer taraftan DMH yolcularının para harcamaması gelirlerin düşük olacağına dikkat çekiyor. SSM diğer YİD projelerinde olduğu gibi kazanana yolcu garantisi sunmuyor.

Hançerler Amerika yolcusu

Konya 3’üncü Ana Jet Komutanlığı’nda bulunan 132’nci Hançer Filo, Temmuz’da Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılacak dünyanın en önemli tatbikatlarından olan Red Flag’e (Kızıl Bayrak) katılmak üzere yola çıkıyor.

Alaska’da gerçekleştirilecek tatbikata 6 F-16C/D uçağı ile gidecek 132’nci Filo’ya, havadan yakıt ikmali yapan 101’nci Filo’ya ait bir KC-135R uçağı eşlik edecek. Türkiye’nin ikinci kez katıldığı Red Flag’de Hançerler, en zorlu görevlerden biri olan sadece çok tecrübeli pilotların üstlendiği "kırmızı kuvvetler" yani düşman avcı uçakları rolünde uçacak.

Hançer Filo halen Konya’da Hava Kuvvetleri filolarının yanı sıra NATO ve diğer ülkelere CWIP olarak adlandırılan Savaş Silahları Eğitim Programı eğitimi veriyor. Hançerler hem F-4E 2020 Terminatör hem de F-16C/D uçakları ile görev yapıyor. Tolga ÖZBEK

Kabin hizmetleri ve eğitime yeni kan

Türk Hava Yolları’nda kabin memuru yani hosteslerden sorumlu birim Kabin Hizmetleri Başkanlığı’na Emine Lim Aydaşgil atandı. Endüstriyel İlişkiler Ücret Müdürü olan Aydaşgil 10 yıl önce hosteslikten ayrılarak yer personeli olarak görev yapmaya başlamıştı. Kabin Eğitim Müdürlüğü’ne ise Havayolları Kabin Memurları Derneği (TASSA) Başkanı Berna Tanyolaç atandı. Daha önceden bu görevde Seda Tansu bulunuyordu.
Yazının Devamını Oku