Pervaneli uçakların yerini alacak

İş jeti pazarı, son yıllarda "altın çağını" yaşıyor. Sipariş yağmuruyla birlikte imalatçılar arka arkaya yepyeni modeller sunuyor. Kervana yeni imalatçılar da katılıyor.

Son bir yılın en ilginç modelleri ise jet motorlu küçük uçaklar. Tek motorlu bu jetler 4-5 koltuk kapasitesi, yüksek performansları ve yaklaşık 1 milyon dolardan başlayan fiyatlarıyla pervaneli uçakların yerini almaya aday.

Uzun yıllar piston motorlu, pervaneli uçaklar düşük performanslarıyla amatör pilotların sadece kısa uçuşlar yapmasına izin verdi. Hızı saatte 200 kilometrenin biraz üzerindeki bu uçaklarda asıl gelişim 1990’larda başladı. İki efsane imalatçı Cessna ve Piper’ın yeniden tek motorlu uçak imalat hattını açtı. Cirrus, Diamond gibi yeni imalatçılar "genel havacılık" olarak adlandırılan bu sektörü kompozit, yani plastik bazlı gövdeli yeni modellerle tanıştırdılar. Şimdi de sıra pervaneli uçaklardan sonra tek motorlu jetlerde.

PARAŞÜTLÜ JET GELİYOR

Tek motorlu uçak pazarına yüksek performanslı SR20 ve SR22 modelleriyle yeni bir boyut getiren Amerikan Cirrus şirketi, şimdi de jet uçağı üretmek üzere kolları sıvadı. Cirrus, uçağı, SR20/22 serisinin daha büyük modeli olarak tanıttı. "T-Jet" adını verdiği uçağını beş koltuklu (ikisi pilot) olarak planladı.

Uçağın görünümü insansız hava aracı Global Hawk’a benziyor. Bunun nedeni T-Jet’in motorunun arkada ve uçağın iki yatay stabilizesi "V kuyruk" tasarımına sahip olması. Kanatlarda performansın artırılması için winglet olarak da bilinen kıvrık kanat uçları var.

Kabin, normalde dört kişilik SR20/22 serisine göre yüzde 35 oranında büyütüldü. Bu genişlemeyle birlikte iki pilot koltuğunun hemen arkasındaki bölüm, yani yolcu yerinde toplam üç koltuk bulunuyor.

T-Jet, yaklaşık 850 metrelik pistlerden rahatlıkla havalanabilecek. Menzili ise yaklaşık 2 bin kilometre. Tek pilot tarafından kullanılacak uçak, saatte 580 kilometre hıza çıkacak. Cirrus şirketi, pervaneli uçaklarında bulunan paraşüt sistemini T-Jet için de düşünüyor. Paraşüt durumu başta motor durması gibi durumlarda devreye girerek hayat kurtarıyor.

Sipariş defterini açan Cirrus, uçak için 100 bin dolar depozit alıyor. Henüz fiyat konusunda resmi bir açıklama gelmese de, T-Jet’in yaklaşık 1.2-1.5 milyon dolar fiyatla pazarda yerini alacağı tahmin ediliyor.

PIPER DA JET PAZARINDA

Bugüne kadar tam 144 bin adet pervaneli uçak imal eden Piper şirketi geçen yıl açıkladığı jet uçak projesine çok güveniyor. Piper Jet, sınıfına göre daha geniş kabiniyle dikkat çekiyor. Uçağın iki pilot koltuğu, arka bölümde de dört yolcu kapasitesi var. İstenirse öndeki bölüm tuvalet haline getirilebiliyor.

Piper Jet’in sürati saatte 675 kilometre olacak. Menzil ise 2 bin 400 kilometre olarak planlandı. Motoru kuyrukta yer alacak jetin fiyatı ise 2.2 milyon dolar.

D-JET UÇUYOR

Yeni modeller arasında halen uçmakta olan tek model, Diamond Aircraft imalatı D-Jet. DV20, DA40 gibi uçaklardan sonra projeye başlayan şirket ilk jetini geçen yıl nisan ayında uçurdu. Kanat ve kuyruk yapısı diğer modellere benzeyen uçak, beş koltuklu.

Yaklaşık 8 bin 600 metre yükseklikten uçabilen D-Jet, saatte 582 kilometre hızla 2 bin 100 kilometre menzile uçabiliyor. Diamond şirketi, teslimatlara önümüzdeki yıl başlamayı planlıyor. Uçağın fiyatı ise 1.38 milyon dolar.

SIRADA DİĞERLERİ VAR

Üç imalatçı Epic Aircraft Victory, Excel Jet’in Sport ve Maverick Jets’in Solojet modelleri, pazara girmek için gün sayıyor. Tasarım çalışmalarının devam ettiği uçaklar, önümüzdeki yıldan itibaren ilk uçuşlarını yapmaya başlayacak.

NEDEN TEK MOTORLU JET

Öncelikle imalatçılar, tek motorlu pervaneli uçaklar ile yeni nesil, çift motorlu "çok hafif jet" sınıfı arasında yeni bir pazar oluşturmak istiyor. Ek motor sayesinde operasyon maliyetlerinin en az yüzde 40 düşürülmesi hedefleniyor.

Modellerin hepsinde Williams imalatı FJ-33 motorları kullanılıyor. Çok basit yapıya sahip bu motor, 4 bin saatte bir büyük bakıma giriyor.

Bu uçaklara en büyük ilgi Kuzey Amerika’dan geliyor. İmalatçılar üretilecek tek motorlu jetlerin yaklaşık yüzde 80’inin ABD’de satılacağını tahmin ediyor.

ABD’de tek motorlu uçaklara gece veya aletli uçuş şartlarında uçmalarına izin veriliyor. Ancak tek motorlu uçaklara Türkiye’de sadece gündüz ve görerek şartlarda izin var. Avrupa’da ise kısıtlı izin veriliyor. Yeni nesil teknolojilerle bu sorunun önümüzdeki yıllarda çözülmesi hedefleniyor.* Tüm tasarımlara basitliğe büyük önem veriliyor. Uzmanlar bu uçakların ağırlıkla tek ve amatör pilotlar tarafından uçurulabileceğine dikkat çekerek bu konunun önemini vurguluyor.
Tolga ÖZBEK

Nikotin Havayolları ekimde sefere başlıyor

Alman iş adamı Alexander Schoppman (sağda) tarafından kurulan ve kabinde sigara içmenin serbest olduğu SmintAir ekimde uçuşlarına başlamak üzere izin aldı. İlk etapta Düsseldorf ile Japonya’da Nagoya hattında sefer yapacak şirket, uçuşlarını Güney Afrika Havayolları’ndan satın aldığı iki adet Boeing 747 ile gerçekleştirilecek. Tüm kabinleri business class konfigürasyonunda 138 koltuklu uçaklarla gerçekleştirecek şirket, uçuş ağını özellikle Uzakdoğu’da artırmayı planlıyor. Sigara yasağının insan haklarına aykırı olduğunu savunan Schoppmann, 747 Jumbo Jet’in üst katında özel bir bar konseptinin yer alacağını ve kabinde ekstra havalandırma sisteminin bulunacağını açıkladı.

Hosteslere temel eğitim 70 gün

Türk Hava Yolları’na (THY) alınan kabin memurlarının temel eğitim programı 21’den 70 iş gününe çıkartıldı. İlk uzun eğitim, 62’si kadın, 36’sı erkek toplam 98 kişilik 122’nci dönem kabin memuru adaylarına geçen haftadan itibaren verilmeye başlandı. THY’de ilk defa uygulanan uzun temel eğitim programında adaylar eğitimlerini eylül sonunda tamamlayıp mezun olacak.

Yeni kabin memurlarının daha iyi bir eğitim alması ve yolcu sorunlarının en aza indirilmesini hedefleyen program, temel havacılık, ikram, acil durum, makyaj gibi standart eğitim programının yanı sıra kişisel gelişim, insan ilişkileri, iletişim becerisi, problem çözme teknikleri, stres ve zaman yönetimi gibi derslerden oluşuyor. Temel eğitim programında ayrıca yabancı yolculara daha iyi bilgi vermek amacıyla Türkiye hakkında turistik bilgiler, yabancı ülke kültürleri de veriliyor.

Bu eğitimler, THY eğitmenlerinin yanı sıra konusunda uzman öğretmenler tarafından verilecek. Eğitim sırasında ayrıca kabin memurları adaylarına "koç amirler" adaptasyon konusunda yardımcı olacak.

Bu tür eğitime ilk defa başladıklarını belirten Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim Aydaşgil, amaçlarının kaliteyi iyi eğitimle yükseltmek olduğunu söyledi. Halen THY’de toplam 2 bin 600 kabin memuru görev yapıyor. Kabin memurlarının 800’ü geçen yıl eğitime alınarak THY’de görev yapmaya başlamıştı.

Cessna büyük uçak pazarına giriyor

Dünyanın en büyük genel havacılık üreticisi Cessna, büyük kabinli iş jeti projesine hız verdi. Muhtemel müşterilerden 100 bin dolarlık depozitler almaya başlayan şirket 80 uçak satışı gerçekleştirdi. Cessna, projeyi yıl sonunda resmi olarak başlatmayı planlıyor. Saatte 902 kilometre hızla uçması planlanan yeni uçağın menzili ise 7 bin 400 kilometre olacak. Cessna’nın yeni kuşu ilk uçuşunu 2010’da yapacak. Teslimatların ise 2012’de başlaması hedefleniyor.

Belçika’dan uyarı

Belçika sivil havacılık otoritesi, Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) yolladığı yazıda, yeniden seferlere başlayan Fly Air’i uyardı. Fly Air’in bazı belgelerinin ellerine ulaşmadığına, dosyasında eksiklikler bulunduğuna dikkat çeken Belçikalı yetkililer, bu durumun diğer Türk şirketleri de etkileyebileceğini, önümüzdeki günlerde kontrollerin daha sıklaşacağını SHGM’ye yazdığı yazıyla bildirdi.

Alitalia’da rötar

Eşimle birlikte 17 Haziran 2007 tarihinde Milano’dan İstanbul’a uçmak üzere Alitalia Havayolları’nın AZ0708 sefer numaralı uçağına binmek için Malpensa Havalimanı’na geldik. Kalkış saatimiz önce 21.00’di. Uçuşa birkaç dakika kala, teknik sorunlar nedeniyle 20 dakikalık bir gecikme olacağı anonsu yapıldı. Bunu daha sonra tekrar 20 dakika ve arkasından bir saatlik rötar anonsu izledi. Teknik sorun giderilemeyince Linate Havalimanı’ndan yeni bir uçak getirileceği açıklandı.

Beklerken yolculara yolcu salonu yanındaki bir barda kullanılabilmek üzere sandviç ve içecek almamız için birer kupon verdiler. Bununla ilgili bir anons yapılmadığı için yolcuların büyük bir kısmı kuponlardan alamadı. Barda oldukça kısıtlı miktarda yiyecek ve içecek sunuldu. Çoğu yolcu, içinde domuz ürünü barındıran sandviçleri yiyemedi. Ayrıca sadece bira ve kola olmak üzere yetersiz çeşitte içecek dağıtımı yapıldı.

Milano’dan ancak saat 00.30’da kalkabildik. İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldiğimizde saat 04.00’ü gösteriyordu. Beş saatlik rötar nedeniyle birçok yolcu evine ulaşabilmek için taksiye ekstra ücret ödemek zorunda kaldı. Ayrıca, sağ bacağımdaki kalça çıkığından ötürü rahatsız bir yolculuk yapmak zorunda kaldım. Sezer Kuru-İSTANBUL

Düzeltme

Geçen hafta yayınladığımız "Uzun Menzilde 787 ile A350 kapıştı" haberinde yer alan "Uzun uçuşlarda yolcuların daha rahat etmesi için kabin basıncı normalde 2 bin 300 metreden 1830 metreye indirildi" cümlesiyle ilgili ABD’de Houston kentindeki The Dow Chemical şirketinde kompozit malzemeler üzerine çalışan okurumuz Dr. Selim Yalvaç’tan bir açıklama aldık: "Kullandığınız deyimde yanlışlık var. Basınç, metreyle değil atmosfer, psi, milibar, veya mm Hg (Civa) ile ölçülür. Alüminyum gövdeli uçaklarda basınçlandırma ve basınç boşaltımı metal yorgunluğuna yol açar. Bu yüzden esneme ve daralmayı minimuma indirmek için uçak içindeki basınç neredeyse dağ zirvesindekine yani 2 bin 440 metreye eşit tutulur. Boeing 787’nin gövdesi kompozittir. Bu malzemede yorgunluk çok daha az önemli olduğu için basınç 1.830 metredeki basınca göre ayarlanabilmektedir."Düzeltir özür dileriz.
Yazarın Tüm Yazıları