Uğur Cebeci

Dört sihirli limit

2 Aralık 2007
Havacılığın 4 limiti vardır: 1- Uçağın limitleri

2- Meteorolojik limitler

3- Havalimanının limitleri

4- Pilotun limitleri

Evet, pilotun limiti haddini bilmektedir. Had kurallardır.

Sivil havacılık, şartlar ne olursa olsun sadece kuralları uygulamayı emreder.

En ufak bir taviz, cesaret, aşırı güven kabul etmez.

Sivil havacılık mükemmel denetimler ister.

Uçaktan meydanlara, teknikten pilotun eğitimine kadar sürekli, bıktıran, usandıran, yoran denetimler ister.

Ah, ne hazin ki bu limitlerin arasına sıkışan yine feci bir kaza yaşadık. Tam da Türk Sivil Havacılığı’nın doruklara tırmandığı bir dönemde. Tam da uçak imalatçılarının 2026 yılına kadar sektörün zirve yapacağını açıkladıkları bir dönemde. Bir 11 Eylül olsa bile insanların uçak yolculuğuna ilgilerinin gelecek yıllarda giderek artacağının cesaretle tasarlandığı bir dönemde...

WORLD FOCUS ŞAİBESİ

World Focus Havayolları’nın uçağı gidip Isparta’da dağa oturdu. Pırıl pırıl bir gecede, mehtabın havalimanını tabak gibi gözler önüne serdiği bir gecede, faciayla irkildik. Neredeyse bütün şartlar uçmak için en güzel geceyi gösteriyordu. Ama korkunç facia sabahın aydınlığına taşındı. Dehşet veren bir resim, sonsuz acıların fotoğrafı oldu.

Kurulduğu günden bu yana World Focus’la ilgili soru işaretleri gündeme geliyordu. Kabin tazyiki kayıpları, kapı sorunları derken en son kaçırılan uçağından iki pilotun kimseyi beklemeden kaçışı... Mali, teknik, bakım, işletme eksikleri, bir dizi soru cevabını arayıp durdu.

MD83 tipi üç uçağı olan şirket bunları havayollarına kokpit ekibi ile kiraya veriyordu. THY’ye de vermişti. Son olarak AtlasJet ile anlaştı. Uçağın boyaları değişti. Ama kokpitte World Focus mantığı kaldı.

Şimdi iki pilota bakalım:

Serhat Özdemir, Onur Havayolları’na girmiş, ikinci pilot olarak uçmaya başlamıştı. Ordudan teğmen rütbesindeyken ayrılmıştı. Onur Air’de onu kaptan yapmadılar. Bunun üzerine yine sorunları çok ve artık kapısı kapalı olan Fly Havayolları’na gitti. ATPL dediğimiz Havayolu Nakliye Pilotu Lisansı’nı ABD’de almıştı. "FAA yani Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi’nden lisansım var" dedi. Ama Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile mahkemelik oldu. Lisansı ile ilgili sorunlar tartışıldı. Sonunda World Focus’ta uçmaya başladı. Kaptan yapıldı. Şirket kaptan pilot olarak atadı.

İkinci pilot Tahir Aksoylu. 30 Ağustos 2003’te Yüksek Askeri Şura kararıyla tuğgeneral rütbesinde ordudan kadrosuzluk nedeniyle emekli edildi. 55 yaşındaydı. F-16, F-4, F-5 gibi askeri uçaklarda cesaretle uçmuştu. Hatta başarılarından dolayı ABD’ye kursa yollanmıştı. Ama 55 yaşında sivil bir yolcu uçağının pilotu olmak için eğitime başladı. Üç ay önce yer derslerini tamamladı. Geçen hafta da simülatör uçuşlarını bitirip MD83 uçağının kokpitinde sağ koltuğa oturmuştu. Serhat Özdemir, büyük ihtimalle onu eğitiyordu. Yani uçuşta. Bu ya da başka bir uçuşta, bilmiyoruz.

Türk Sivil Havacılığı bir süre önce yeniden oluşturuldu. Bakan çok özen gösterdi. Uçak, havalimanı, teknik ekipler, pilotları denetlemek için sadece 125 personelle çalışmaya başlanmıştı. Oysa bu sayı İngiltere’de 11 bin, Alman Sivil Havacılığı’nda 8 bin ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde bile 900’dü. Bizde 125 kişi bütün güçleriyle çalışıyorlar.

SİVİL HAVACILIK DENETİMLERİ

Başka ülkelerde pilotlara eğitimler sırasında karakter testi bile yapılıyor. DLR testi çok önemli. Alman Havacılık Otoritesi, pilotlarından asla gereksiz cesaret, aşırı güven istemiyor. Sadece kuralları uygulamalarını istiyor. Bunun için karakteri bile didikliyor. Gereksiz cesaretleri törpülüyor. Gerekirse pilotlarla yolunu ayırıyor.

Şimdi Isparta olayının ardından bir kaza kırım ekibi oluşturuldu. Umarım içlerinde kaptan pilot vardır. Umarım bu uçakta uçmuş pilot da vardır. Hiçbir uçak kazası tek nedenli olmuyor. Ama uluslararası sonuçlar neredeyse yüzde 90’la insan hatasını ortaya çıkarıyor.

Uçağın kara kutusu çözülmeden yani Cockpit Voice Recorder (pilotların kendi aralarında ve kuleyle konuşmalarını kaydeden cihaz) ve Flight Data Recorder (uçuştaki tüm parametreleri işleyen) sistem deşifre edilmeden, kazayla ilgili önemli işaretleri almak mümkün değil. Ama şu ana kadar gelen bütün işaretler birden çok ihmali, hatayı, cesareti işaret ediyor...

CFIT KAZALARINDA 11 BİN KİŞİ ÖLDÜ

Yolcu uçaklarının uçuş sırasında beklenmedik şekilde mania olarak adlandırılan dağlara veya tepelere çarpması sonucu 1930’lardan bu yana 308 kaza oldu, 11 bine yakın yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti. Bu kazaların önemli bir kısmı kapalı havalarda pilotların uçuş bilgilerini veya haritaları yanlış değerlendirmesi ve çeşitli iletişim bozuklukları nedeniyle yaşanmıştı. Havacılıkta bu tür kazalar ’CFIT’ (Maniaya Yapılan Kontrollü Uçuş-Controlled Flight In to Terrain) olarak adlandırılıyor. Geçen yıllarda Türk Hava Yolları’nın Van ve Diyarbakır, İspanyol askerlerini taşıyan Ukrayna Havayolları’nın Trabzon’daki kazaları CFIT kategorisinde yer alıyor. Yapılan araştırmalar, uçak kazalarının yüzde 30’unun CFIT nedeniyle meydana geldiğini ortaya koyuyor.

Bu tür kazaları önlemek için çalışmalar GPWS (Ground Proximity Warning System-Kara Yakınlığı Uyarı Sistemi) ve EGPWS olarak adlandırılan gelişmiş modeli kullanılıyor. Uçaklar tehlikeli olarak dağa veya manialara yaklaştıklarında sistem pilotları uyarıyor.

O GECE

World Focus Havayolları’na ait MD83 Kosova’nın Priştina kentinden gecikerek gelmişti. 23.20’da AtlasJet adına yapılacak İstanbul-Isparta tarifeli iç hat seferinin 50 yolcusu bu uçağı bekliyordu. Uçuş ekibi değişti.

Atatürk Havalimanı’ndan saat 00.50’de havalanan uçak önce Isparta semalarına geldi. Süleyman Demirel Havalimanı 05 pistine VOR (Very Omni-directional Range) sinyallerini kullanarak yaklaşma yapacaktı. Görüş 10 kilometrenin üzerinde, meteorolojik şartlar uçuş için uygundu. Rüzgar ise farklı yönlerden saatte 4 ila 7 kilometre arasında esiyordu. Yani her şey limitlerdeydi.

VOR YAKLAŞMASI YAPTI

VOR, Aletli İniş Sistemi (ILS) yaklaşmasına göre daha az hassas. Pilota sadece pistin hangi tarafında kaldığını gösteriyor. ILS gibi uçağın yüksek veya alçak yaklaşma yaptığı bilgisini vermiyor. VOR yaklaşmasında uçaklar havalimanı üzerine gelip pist doğrultusunda açılıyor. Daha sonra kaide dönüşü yapıp pisti karşılıyor. Pilot alçalma yaparak uçağını indiriyor.

Yaklaşmanın hassas olmaması nedeniyle uçak rüzgarın da etkisiyle pistin sağında veya solunda kalabiliyor. ILS ise süzülme açısını belirleyerek uçağın daha emniyetli gelmesini sağlıyor. Ancak ILS her yere kurulamıyor. Coğrafi şartlar yani dağlık alan ve yükseltiler ILS sinyallerini engelleyebiliyor. Sistemin kurulum ve işletim maliyeti yüksek. Ancak ILS yüksek emniyet sağlıyor.

TC-AKM tescilli uçak, havalimanı üzerine saat 1.26’da geldi. Bunu Isparta kuleye bildirdi. MD83, "out bound" olarak adlandırılan uçuşla 20 kilometre açıldı. Kaide dönüşü yaparak 05 pistini karşıladı. Artık uçak "in bound" olmuştu. Yani pisti karşılamıştı. Pilotlar bu bilgiyi kuleye ilettiler. Birkaç saniye sonra saatler 01.36’i gösterirken MD83 radar ekranlarından kayboldu.

2026’da tepemizde 36 bin 420 uçak olacak

Boeing, sektör tarafından dikkatle izlenen gelecek 20 yıllık pazar araştırma raporunu açıkladı. Amerikalı imalatçının tahminine göre 2026’da havayollarının uçak filosu 18 bin 230’dan 36 bin 420’ye çıkacak. Yıllık taşınan yolcu sayısı ise 6.8 milyarı bulacak.

Dünya ekonomisi konusunda en detaylı araştırma yapanların başında uçak imalatçıları geliyor. Bankacılık sektörünün kredilerin hatırı sayılı bölümü uçakların finansmanına gidiyor. Bu nedenle imalatçılar 20 yıllık çok uzun vadeli analizler yapıyor.

2.8 TRİLYON DOLARLIK SİPARİŞ

Boeing’in raporunda önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin ortalama yüzde 3.1 ile büyüyeceği tahmin ediliyor. Buna karşın taşınan yolcu sayısının yıllık yüzde 4.5, havayolu trafiğinin yüzde 5, hava kargonun ise yüzde 6.1 büyüyeceği öngörülüyor.

Havayollarının bu büyümeyle birlikte filolarına önümüzdeki 20 yılda 28 bin 600 uçak daha alacak. Yani filonun yüzde 80’i yeni uçaklardan oluşacak. Bunun finansal değeri ise tam 2.8 trilyon dolar. En büyük talep tek koridorlu yolcu uçaklarına olacak. 1.1 trilyon dolar değerinde 17 bin 650 adet kısa ve orta menzilli uçuşlarda kullanılan yolcu uçağı alınacak.

Boeing’in hesaplarına göre 747 Jumbo Jet ve daha büyük uçak yani Airbus A380’i de içeren 400 koltuk ve üzerinde uçak filosu 960’ı yeni toplam bin 370 adete ulaşacak. Boeing uzun süre Airbus yaklaşık bin 400 adetlik tahmininin eksik olduğuna dikkat çekmişti. Avrupalı imalatçının 20 yıllık pazar araştırmasına göre büyük uçak ihtiyacı bin 600 adet.

YOLCULAR AKTARMASIZ UÇACAK

Boeing’in yolcular üzerinde yaptığı araştırmalara göre, havayolları farklı noktalardan yaptığı aktarmasız yani doğrudan uçuş sayılarını artıracak. Kısa ve orta menzilli uçuşlarda büyük havayollarıyla düşük maliyetli şirketlerin taşıdığı yolcu sayısı eşitlenecek.

Düşük maliyetli havayolları uzun menzilli pazarlara girecek. Tolga ÖZBEK
Yazının Devamını Oku

21 Türk uçağı Cidde’de

25 Kasım 2007
Hac sezonunun başlamasıyla birlikte Suudi Arabistan’da Cidde merkezli sefer yapan Türk bayraklı uçak sayısı 21’e yükseldi. Suudi Arabistan Havayolları Saudia adına uçan Türk şirketlerine ait uçaklar, havayolunun iç hat operasyonunu yapıyor, dünyanın dört bir tarafından hacı adaylarını taşıyor. Bine yakın Türk havayolu personeli, Cidde’de görev yapıyor.

Her yıl Saudia, çeşitli havayollarından ortalama 40-50 civarında uçak kiralıyor. Uçaklar yaklaşık üç aylık dönemde dünyanın dört bir tarafından hacı adaylarını kutsal topraklara taşıyor. Bu yıl 2.5 milyon kişinin hacı olması bekleniyor.

CAN SİMİDİ

Kasım ortasından ocak sonuna kadar devam eder hac sezonu Türk havayolu şirketleri için aslında ölü bir dönem. Uçuşların azaldığı sezona denk gelen bu yılki hac mevsiminde uçaklar Türkiye’de boş yatmak yerine Suudi Arabistan’da uçuyor. Uzmanlara göre hac uçuşlarının havayolları için adeta "can simidi".

Halen Atlasjet yaklaşık bir yıldır Saudia’ya kiraladığı yedi adet A320 tipi uçakla Cidde’den tarifeli iç hat operasyonu yapıyor. Hac operasyonu için ayrıca Saudia, Onur Air’den 11, Inter’den iki, Atlasjet’ten de bir uçak kiraladı.

Türkiye, uzun yıllardır kutsal topraklara Malezya’dan sonra en fazla hacı adayı yollayan ülke. Suudi Arabistan, Müslüman ülkelere, nüfuslarının binde biri oranında hacı kontenjanı ayırıyor. Türkiye’nin bu yıl hac kontenjanı 73 bin kişi. Ama talep çok yüksek. Türkiye’den her yıl ortalama 350 bin kişi hac için başvuruyor. Çekilişle hacı adayları belirleniyor.

UMREDE BALAYI AKIMI

Resmi kontenjan 73 bin kişi olsa da her yıl 150 bin kişi hacı oluyor. Kimi, Suudi Arabistan’a aylar önce umre diye gidip hac sezonunu bekliyor. Talebin düşük olduğu Azerbaycan, Özbekistan gibi ülkeler üzerinden gidenler de var.

Ayrıca, istatistikler, Türkiye kadar umreye ilgi gösteren başka bir ülke bulunmadığını ortaya koyuyor. Bayi toplantıları bazen Mekke’de yapılıyor. Hatta balaylarını umrede geçirenler var. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın rakamlarına göre bu yıl umreye gidenlerin sayısı 100 bini buldu.

THY 95 BİN HACI TAŞIYACAK

Hac veya umre uçuşları sadece Saudia ve Türk Hava Yolları tarafından yapılabiliyor. Saudia, uçak ihtiyacını özel Türk havayolu şirketlerinden kiralayarak karşılıyor. THY ise Airbus A340 ve A310 tipi geniş gövdeli uçaklarıyla Türkiye’de 19 noktadan sefer yapıyor.

THY’nin hedefi bu yıl 95 bin hacıyı Cidde ve Medine’ye taşımak. THY, ayrıca Avrupa’da Türk nüfusunun yoğun olduğu başta Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerden de Suudi Arabistan’a İstanbul aktarmalı hac seferi yapıyor.

HANGİ HAVAYOLLARI SUUDİ ARABİSTAN’DA

ONUR AIR: Hac operasyonuna 9 yıldır katılan Onur Air, şirketler arasında en tecrübeli havayolu. Bu yıl Onur Air sekizi geniş gövdeli A300, üçü de tek koridorlu A321 uçaklarıyla 24 Ocak 2008’e kadar Cidde’den uçacak. 540 Onur Air personelinin görev yapacağı seferlerde bu yıl 10 bin saatlik uçuş planlandı.

ATLASJET: Saudia’nın uzun dönem iç hat ihalesini kazanan Atlasjet halen yedi adet A320 tipi uçakla Cidde merkezli ve tarifeli uçuyor. Saudia adına tüm iç hat operasyonunu kuran ve işleten Atlasjet ayrıca kiraladığı bir adet Boeing 757 ile hacı adaylarını taşıyor. Cidde’de 200’e yakın personeli var.

INTER: Antalya merkezli havayolu, bu yıl ilk defa hac operasyonuna katılıyor. İki adet Airbus A321 tipi uçağını Saudia’ya kiralayan Inter, 75 personeliyle görev yapıyor.

STEWARD’LAR MARDİN VE HATAY’DAN

Steward olarak adlandırılan erkek kabin memurları daha çok Mardin ve Hatay’da yaşayan Arap kökenli Türk vatandaşlarından seçiliyor. Arapça’ya hakim steward’lar, hem yolcular hem de havalimanı otoriteleri arasında koordinasyonu sağlıyor.

Uçuşlarda kadın kabin memurları türban takıyor.

Kiralanan uçakların kuyruklarına çıkartma ile Saudia’nın logosu yapıştırılıyor.

Sıcak hava nedeniyle uçakların özellikle dönüş seferlerinde hacıların taşıdıkları zem zem sularıyla birlikte ağırlıkları limite dayanıyor.

Bakım ekiplerin en büyük belası motorlara ve elektronik sistemlere zarar veren kum fırtınaları. Operasyonun aksamaması için bakıma ekstra önem veriliyor. Tolga ÖZBEK

Uçuş ekiplerine dinlendiren teknoloji

Japon felsefesini modern teknoloji ile birleştiren Nikken, özel ürünleriyle pilot ve kabin memurlarının yorgunluklarını en aza indiriyor. "Kenko insole" olarak adlandırılan özel tabanlık ve "kenko seat" olarak adlandırılan koltuk kılıflarının dünyadaki müşterilerinin arasında havayolu çalışanlarının da bulunduğunu söyleyen Nikken’in Başkanı ve aynı zamanda emekli bir pilot olan Robert L. Richards, "Uçaklarda yoğun elektromanyetik kirlilik var. Kabin havası kuru, iş yükü ağır ve stresli. Özellikle kabin memurları uzun uçuşlarda saatlerce ayakta hizmet veriyor. Pilotların ise kokpitte elektromanyetik kirliliğin de etkisi ile yorgunlukları katlanarak artıyor" diye konuştu.

Yorgunluğun stresle birleşince konsantrasyon ve dikkat azalmasını getirebileceğini belirten Richards, uçuş ekiplerinin özel teknolojilere sahip Nikken ürünleri ile yorgunlukla savaşabileceklerine dikkat çekti.

Nikken manyetik, negatif iyon ve uzak kızılötesi teknolojiler ile insanların stresten arınmalarını, dikkat ve verimlerinin artmasını hedefliyor. Manyetik ürünler uçuş sistemlerine zarar vermiyor, vücudun enerjisini de artırıyor.

Nikken’in ürünleri arasında manyetik tabanlık ve kenko seat dışında manyetik alan, uzak kızılötesi ve negatif iyon teknolojilerinin kullanıldığı, yatak, yorgan, yastık, battaniye gibi uyku sistemleri, su ve hava sistemleri, vücut enerjisini dengeleyen tekstil ürünleri, takı gibi ürünler bulunuyor.

THK filosunu yeniliyor

Türk Hava Kurumu (THK), uzun yıllardır hizmet veren M-18 Dromader yangın söndürme uçaklarını yenilemek ve daha etkin bir filoya kavuşmak için çalışmalarını hızlandırdı. Halen filosunda her biri iki ton su kapasiteli 13 adet M-18 ve altı adet 6 Cessna 206 keşif uçağı bulunan THK, yeni nesil amfibik yani hem suya hem de karaya inip kalkabilen yüksek kapasiteli uçak alımını hedefliyor. THK Başkanı Yusuf Güngör, "Her yıl uçak ve helikopter kiralarına milyonlarca dolar veriliyor. Bu çözümler hep geçici. Amacımız bağış kampanyaları ile modern ve etkili bir hava gücüne kavuşmak" dedi. Kampanyaya katılmak isteyenler, tüm cep telefonu operatörlerinde geçerli olan 3919’a "YANGIN" yazıp mesaj atabilir. 6 YTL olan mesaj servisinin yanı sıra bankalarda açılan hesaplar için daha fazla bilgi THK’nın internet sitesi thk.org.tr’den alınabilir.

Başvurular tav.jobs’a

Yılda ortalama 50 bin iş başvurusu alan TAV Havalimanları Holding, "tav.jobs" uzantılı yeni bir internet sitesi açtı. Bundan sonra tüm iş başvurularını bu site üzerinden kabul edeceklerini açıklayan İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Tekay, "TAV, aldığı uluslararası işlerle hızla büyüyor. Son bir yılda 4 bin kişi daha grubumuza katıldı. Amacımız internet üzerinden tüm başvuruları değerlendirmek ve rahat takibini sağlamak" diye konuştu.

Fırsatlar uçuyor

Polonya Havayolları LOT, 30 Kasım’a kadar biletlerini alan yolculara ekonomi sınıfı, vergiler hariç, gidiş-dönüş Varşova’ya 175, Krakow’a da 222 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.

Air France, 21 Aralık’a kadar bilet alan yolcularına New York ve Boston’a 288, Atlanta ve Chicago’ya 297, Miami’ye 314, Houston’a 335, Washington’a 342, Cincinati’ye 350, Los Angeles’a 375, San Francisco’ya da 383 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.
Yazının Devamını Oku

En iyi 3 spor uçak

18 Kasım 2007
İngiliz Loop Havacılık Dergisi, her yıl sonunda yaptığı geleneksel değerlendirmede en iyi üç spor uçağı belirledi: Çok hafif uçak sınıfındaki Jaribu Calypso UL-D, Evektor Eurostar EV-97 ve Ikarus C42 FB1000 iki kişilik. Bu uçaklar, microlight için geçerli olan ve 21 saatlik uçuşla alınabilen hafif uçak pilot lisansıyla uçurulabiliyor. Saatte 11-14 litre yakıt harcayan uçakların fiyatları 76 ila 102 bin dolar arasında değişiyor. Bu uçaklarda yakıt olarak otomobil benzini de kullanılabiliyor.

Spor uçaklar, ağırlıklı havacılık kulüpleri ve uçuş okulları tarafından kullanılıyor. Özellikle Avrupa’da ucuz fiyatı, düşük uçuş maliyetleri nedeniyle giderek daha fazla tercih ediliyor. Performansları ise fiyatlarına göre oldukça iyi. Hızları saatte 185 kilometreye kadar yükselen hafif uçaklar, havada ortalama dört saat kalabiliyor.

IKARUS C42 FB1000

Alman Ikarus şirketinin en çok satan modeli C42 serisi, halen birçok uçuş okulu tarafından eğitim amaçlı kullanılıyor. Uçağın diğer iki modelden en büyük farklı geniş kabini. İki kişi birbirini rahatsız etmeden oturuyor. Ergonomik koltuklar adeta insana BMW 5 serisi bir otomobildeymiş hissi veriyor.

Üstten kanatlı uçak, dengeli bir uçuş karakteristiğine sahip. Kumandalar biraz daha ağır. Bu özellikle yaklaşma ve inişte öğrenci pilotlar için avantaj sağlıyor. Ancak Calypso’da olduğu gibi kumanda iki koltuk arasında ve tek. Genel sistem açısından Alman teknolojisi ve sağlamlık uçakta dikkat çekiyor.

JARIBU CALYPSO UL-D

Avustralyalı Jaribu Aircraft şirketi tarafından üretilen uçak 85 beygirlik Rotax motora sahip. Ana yapısı korozyon derdini ortadan kaldıran kompozit. Bu malzeme sayesinde uçak hangarlamaya gerek kalmadan rahatlıkla dışarıya bırakılabiliyor. Üstten kanat daha kolay bir uçuş sağlarken geniş bir görüş alanı sunuyor. Uçağın kabini rakiplerine göre biraz daha dar. Lövye iki koltuğun ortasında ve tek olması dezavantaj.

Calypso, kalkışta kısa sürede yerden kesiliyor. Güçlü motor, uçağın çok çabuk saatte 185 kilometrelik seyir hızına ulaşmasını sağlıyor. Havada iyi tutunan uçak kısa pistlere de kolayca iniyor.

EVEKTOR EUROSTAR EV-97

Alttan kanatlı uçak, damla tipi kanopisi ile mükemmel bir görüş alanı sunuyor. Uçağın kabini rakiplerine göre daha geniş bir alan sağlıyor. İngiliz Cosmic Aviation tarafından tasarlanan ve üretilen uçak görünüşü ile daha çok spor bir otomobili andırıyor. Alttan kanat uçağa stabil bir uçuş imkanı veriyor. Özellikle inişlerde pilota istikrarlı bir yaklaşma sunuyor. İki pilot için ayrı kumanda sistemi eğitimde avantaj sağlıyor. 80 beygir gücündeki Rotax motor Eurostar EV-97’yi çok çabuk hızlandırıyor. Tam güçle yapılan uçuş yakıt sarfiyatını saatte 14 litreye kadar çıkartıyor. Yüksek hıza özellikle inişte dikkat edilmesi tavsiye ediliyor.

MODELLERİN KARŞILAŞTIRMASI

Jaribu Calypso UL-D Evektor Eurostar EV-97 Ikarus C42 FB1000

Seyir Hızı (km/saat): 185                 160                        157

Tırmanış oranı (m/dk):400                360                     355

Kalkış uzunluğu (m):100                    145                        80

İniş uzunluğu (m):160                        90                          110

Yakıt harcama (lt/saat):14                  11                      11.5

Menzili (km):860                               904                  830

Motor gücü (beygir):85                   80                      100

Kanat açıklığı (m):9.56                   8.10                  9.45

Gövde uzunluğu (m):5.77                5.98                   6.25

Yükseklik (m):2.01                        2.34                  2.20

Boş ağırlığı (kg):255                      262                       265

Fiyatı (dolar):76.000                  91.664                 102.296

Dubai’ye sipariş yağdı

Bölgenin en büyük havacılık fuarı Dubai Air Show, 100 milyar dolarlık uçak siparişi ile kapandı. Arap havayolu ve leasing yani finansal kiralama şirketlerinin verdiği büyük siparişler, Boeing ve Airbus’ın fuardan memnun ayrılmasını sağladı. Fuara aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 50 ülkeden 850 şirket katıldı.

Dubai’de en çok ilgi çeken uçakların başında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait erken uyarı ve kontrol (AEW&C) uçağı geldi. Boeing 737-700 tipi yolcu uçağından geliştirilen ve "Barış Kartalı" adı verilen projede Türk uçağı ilk defa Dubai’de sergilendi. Üzerindeki Northrop Grumman şirketine ait MESA tipi radarın testleri süren uçak, iki yıl gecikmeyle 2009’da teslim edilecek.

Dubai’de kesin sipariş ve opsiyon yani kesin siparişe çevrilebilir satışlarla birlikte 295’i Airbus, 284’ü de Boeing’e ait toplam 579 uçaklık anlaşma imzalandı. Suudi Prensi El Veled bin Talal A380’in VIP modelini sipariş verdi. İşte fuara damga vuran siparişler:

Dubai Aerospace Enterprise (200 adet): 70 adet 737-800, 70 adet A320, 30 adet A350XWB, 15 adet 787, 10 777, 5 adet 747-8.

Qantas (188 adet): 68’i kesin 108 adet A320 ve A321, 31’i kesin 90 adet 737-800.

Emirates (93 adet): 70 A350 XWB, 11 A380, 12 Boeing 777.

Katar (87 adet): 60 adet 787, 27 adet 777.

Air Arabia: 34 adet A320.

NAS Air: 27 adet Embraer E190/195

Suudi Arabistan: 22 adet A320.

Yemen: 10 adet A350XWB.

Kokpit artık cumartesi yayınlanacak

Türkiye’nin havacılık programı Kokpit, yeni sezonda Kanal D ekranlarında artık cumartesi günleri saat 12.15’te yayınlanıyor. Yapımcılığını Uğur Cebeci’nin, sunuculuğunu Emel Özuğur’un üstlendiği program havacılık dünyasındaki en yeni gelişmeleri ve teknolojileri ekranlara taşımaya devam ediyor. Kokpit her programda sorduğu soruya doğru cevap veren bir izleyicisine Türk Hava Yolları’ndan gidiş-dönüş uçak bileti, Flight Simulator X uçuş similatör oyunu ve uçak maketi kazandırıyor.
Yazının Devamını Oku

Ali Bey annesini gökyüzüne çıkartacak

11 Kasım 2007
Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, ABD’nin Seattle kentinde Boeing’den teslim alacağı 737-800 tipi yolcu uçağına annesinin ismini verdi. TC-AAE tescil işaretli, annesi Hayırlı Sabancı’nın adını taşıyan uçak, 15 Kasım’daki törenle Pegasus Havayolları’na teslim edilecek.

İki yıl önce Pegasus Havayolları, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ve Boeing’in Avrupa, Orta Asya Bölgesi Uluslararası Satışlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marlin Dailey’nin katılımıyla 800 milyon dolarlık uçak alım anlaşması imzalamıştı. Pegasus’u Türkiye’nin en genç uçak filosuna sahip havayolu şirketi yapacak anlaşmayla 6’sı kesin, 6’sı da kesin siparişe çevrilebilir toplam 12 uçaklık sipariş verilmişti.

12 UÇAK ALINACAK

Bu anlaşmaya göre ilk uçaktan sonra ikincisinin 2008, dört uçağın da 2009’da teslim edilmesi planlanıyor. Anlaşmaya göre opsiyonların kesin siparişe çevrilmesi durumunda, kalan diğer 6 uçağın teslimatı da 2009 ile 2013 yılları arasında tamamlanacak. Pegasus Havayolları’nın, 737 serisinin en çok satan modeli 189 koltuklu 800’ün yanı sıra gövdesi uzatılan ve tek sınıfta 215 yolcu taşıyabilen 900 serisi için de opsiyonu bulunuyor.

Sipariş verilen tüm uçakların kanat uçlarında "winglet" bulunuyor. Sürtünmeyi azaltan wingletler bu sayede her uçuşta yüzde 5 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Uçağın performansını artıran wingletler aynı zamanda 737’lerin daha kısa pistlerden havalanmasını sağlıyor. Wingletlerin kullanımı son yıllarda rekor seviyeye yükselen yakıt fiyatları nedeniyle havayolları arasında hızla yaygınlaşıyor.

Filosunda 10 adet 737-800, iki adet 737-400 ve üç adet de 737-500 bulunan Pegasus, yeni uçaklarıyla birlikte uçuş ağını hem yurtiçinde hem de yurtdışında artırmayı planlıyor. Türkiye’de en fazla kullanılan yolcu uçağı Boeing 737’den toplam 93 adet bulunuyor. Bu uçaklar Pegasus Havayolları’nın dışında THY, SunExpress, Sky, KTHY ve Saga Havayolları tarafından kullanılıyor.

T-38’ler modernize edilecek

Türk Hava Kuvvetleri’nin ileri pilot eğitiminde kullanılan T-38 tipi uçakların modernizasyonu Ocak 2008’de Ankara’daki TAI tesislerinde başlıyor. Geçtiğimiz günlerde Çiğli’de düşen ve iki pilotun şehit olduğu kazayla gündeme gelen T-38A Talon jet eğitim uçakları, avionik sistem modernizasyonuna tabi tutulacak. 55 adet T-38, 69 aylık süre içinde modernize edilecek. İlk 5 uçağın prototip yani test amaçlı yapılacak değişiklik TAI tesislerinde gerçekleştirilecek. Uçakların kokpitlerinde pilotlar tüm verileri ekranlardan takip edebilecek. T-38’de Türk şirketleri tarafından hazırlanan yazılımlar kullanılacak. Pilotların yaptığı eğitim uçuşları, sanal atışlar birebir yerden takip edilebilecek. Benzeri bir modernizasyonun Amerikan Hava Kuvvetleri’nde kullanılan T-38’ler için yapıldığını belirten uzmanlar bu proje ile uçakların kullanım ömürlerinin uzatılacağına dikkat çekti. Kalan 50 uçağın modernizasyonu ise Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı’nda gerçekleştirilecek.

Dubai’ye 140 uçak geliyor

Bugün başlayan Ortadoğu’nun en büyük havacılık fuarı Dubai Air Show’da bu yıl 140 askeri ve sivil uçak sergilenecek. Rekor sayıda siparişin açıklanmasının beklendiği fuarda gözler ev sahibi Emirates Havayolları’na çevrildi. Şirketin Airbus’a en az 50-55 adetlik ek A380 siparişi vermesi bekleniyor.

Emirates Amerikalı imalatçının yeni Jumbo Jet modeli 747-8’in daha kısa gövdeli bir modeli için pazarlık yapmıştı. Boeing yetkililerinin, tasarımın değişmesi nedeniyle Emirates’in talebini yerine getiremeyeceklerini açıklaması, büyük uçak konusunda Airbus’ın elini güçlendirdi.

Boeing, mevcut 747-400 uçağının gövdesini 5 metre 60 santimetre uzatıyor. 787 Dreamliner’da kullanılan kanat ve motor 747-8 olarak adlandırılan uçağa takılacak. Koltuk kapasitesi 417’ye çıkacak 747-8’in yolcu modelinin ilk müşterisi ise Alman Lufthansa Havayolları oldu. Cathay Pacific, Cargolux gibi havayolları kargo modeli için sipariş vermişti. Dubai merkezli havayolu, uçağın 400 modelinden üç metre uzatılmış 390 koltuklu modelini istedi. Ancak bu talep tasarım maliyetleri karşılanmadığı belirtilerek Boeing tarafından reddedildi.

En yeni iş jetlerinin de sergileneceği Dubai Air Show’da askeri pazara ise Amerikan Hava Kuvvetleri radara yakalanmayan F-117 savaş uçağını getiriyor.

Fuara katılan Türk şirketler arasında hızla gelişen bakım pazarından pay almak isteyen THY Teknik, MNG Teknik ile Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yatırım yapan MyTechnic bulunuyor. Hava taksi işletmesi Sertur Havacılık ve Gözen Havacılık da açacağı stand ile fuara katılıyor. Askeri pazarda Kaletron simülatör pazarında yeni müşteriler arayacak.

İcra kapıda, uçaklar çürüyor

Samsun Sportif Havacılık Kulübü’ne hazineye ait arazi üzerindeki havaalanını kullandıkları için çıkarılan kiranın faiziyle birlikte 380 bin YTL’ye ulaşması üyeleri zor durumda bıraktı.

Kulübün yönetim kurulu üyesi Yusuf Kahvecioğlu, "Bu araziye gökdelen dikmedik, buradan para kazanmadık. Tam tersine Samsun’u önemli bir havacılık merkezi yaptık. Ancak bizden çok yüksek bir kira bedeli talep edildi. Mahkemelik olup haksız bulunduk" dedi.

19 Mayıs ilçesindeki havaalanı arazisi için yıllık 60 bin YTL’lik kiranın faiziyle birlikte 380 bin YTL’ye ulaştığını belirten Kulüp Başkanı Aytekin Turgut, yürütmeyi durdurma talebiyle mahkemeye başvurduklarını, sonucun aleyhlerine çıkması durumunda Samsun Sportif Havacılık üyelerinin mallarına haciz konulacağını açıkladı.

Maliye Bakanı’ndan randevu talep eden ve faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan kulüp, geçmişte Türkiye’nin en faal havacılık kulüplerinin başında geliyordu.

İsmail TEMİZ/SAMSUN(DHA)

Deve kesen müdür Nijerya’da

Türk Hava Yolları Teknik Uçak Bakım eski Başkanı Şükrü Can, Nijerya Havayolları’nda Bakım Müdürü olarak göreve başladı. Geçen yıl apronda deve kurban etmesiyle gündeme gelen Can hakkında THY Yönetimi tarafından soruşturma açılmıştı. Bu dönemde Şükrü Can geçici olarak Londra Teknik Müdürlüğü görevine tayin edilmişti.

Soruşturmanın tamamlanmasıyla olayda ihmali görülen Can, Yönetim Kurulu kararı ile görevden alınmıştı. Halen Şükrü Can’ın ücretsiz izin kullandığı öğrenildi.

Air Race’te zafer Mangold’un

Red Bull’un sponsorluğunda yapılan Air Race 2007’de zafer Amerikalı Pilot Mike Mangold’un oldu. Avustralya’nın Perth kentinde düzenlenen şampiyonanın son ayağında Cobra Takımı’ndan Mangold rakibi Matador Takımı’ndan İngiliz Paul Bonhomme’u geride bıraktı. Sezon sıralamasında üçüncü sırayı Macar Peter Besenyei aldı.

Air Race’in 1.5 milyon seyirci tarafından izlenen İstanbul’da Haliç’teki ayağında da Mike Mangold birincilik kupasını kaldırmıştı.

Bunları kaçırmayın

THY, 31 Mart’a kadar Almanya’da tüm noktalara 99, Zürih, Basel ve Cenevre’ye 111, New York’a 399, Chicago’ya 419, Madrid’e 19 Aralık’a kadar 168, Bahreyn’e 10 Aralık’a kadar 240 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor. Gidiş-dönüş ekonomi sınıfı ücretlerde vergiler hariç.

Swiss Havayolları, 30 Kasım’a kadar İstanbul çıkışlı Zürih ve Cenevre 88, Avrupa’da diğer noktalara da 77 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuş imkanı sunuyor. Gidiş-dönüş, ekonomi sınıfı bilet fiyatlarına vergiler dahil değil.

İspanyol Iberia, 19 Aralık’a kadar ekonomi sıfını, vergiler hariç, gidiş-dönüş Madrid’e 169, Barcelona’ya 199 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuş imkanı veriyor.
Yazının Devamını Oku

Uçakta seks

4 Kasım 2007
Singapur Havayolları’nda hizmete giren Airbus A380’de sürgülü kapılarıyla yolcuya özel alan yaratan "süit class" gökyüzünde seks tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Singapur Havayolları Sözcüsü Stephen Forshaw, konuya gayet diplomatik yaklaşarak "Uçakta yapılmayacak şeyler vardır. İki yataklı süitlerimizde yapılmayacak şeyler, ekonomi class’ta yapılması yasak şeylerle aynıdır" dedi.

Ancak buna ilk itiraz, uçağın çift kişilik süit class’ın ilk yolcuları Elwood çiftinden geldi. Tony Elwood (51) "Hem 30 /images/100/0x0/55eb307ef018fbb8f8b12325bin dolar vereceğim, hem bana sınırsız şampanya, ıstakoz servisi yapacaklar, hem 12 saat uçmaktan sıkılmamak için yapacak bir şey arayacağız. Bunlar seks yapmak için en uygun bahaneler. Karar çok saçma" diye konuştu.

YÜKSEK UÇANLARIN KULÜBÜ

Uçakta sevişme fantezisi kuranların üye olduğu sanal bir kulüp var. Adı "Mile High Club" yani "Yüksek Uçanların Kulübü." Üyeleri internette oluşturdukları sitede bir araya geliyor.

Bu kulübün onursal kurucusu ise Pilot Lawrence Sperry. Uçuş öğretmeni Sperry, Kasım 1916’da Bayan Waydo Polk ile Curtiss tipi deniz uçağıyla New York’tan havalandılar. Curtiss tipi uçak, Güney Körfezi semalarında bilinmeyen bir nedenle denize çakıldı. O sırada bölgede ördek avlayan iki avcı enkaza ulaştıklarında şoke oldu. Çıplak bir kadınla bir erkek uçağın açık kokpitinde yaralanmış, baygın olarak yatmaktaydı. İki kazazede hemen hastaneye kaldırıldı. Olay günlerce gazetelerde tartışıldı. Birkaç gün sonra hastaneden taburcu edilen Sperry kazayla ilgili olarak arkadaşlarına uçağın kontrolünü kaybettiğini ve suya çakıldıklarını anlattı.

Kayıtlara geçen gökyüzündeki ilk seks deneyimini yaşayan Lawrence Perry bu olaydan yedi yıl sonra başka bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Sperry’nin hayatını anlatan kitaba göre Bayan Polk kazadan sonra bir süre daha uçuş derslerine devam etmiş. Ancak pilot lisansı aldığına dair bir kayıt bulunmuyor.

ÖZEL ROMANTİK TUR

ABD’de ve Avrupa’da birçok havacılık şirketi, küçük uçaklarla gökyüzünde romantik dakikalar geçirmek isteyen çiftlere hizmet veriyor. Şirketlerin web sitelerindeki bilgilere göre uçak tipine göre bir saatlik uçuş 299 dolardan başlıyor. Pilotlar kalkıştan sonra kabinle kokpiti ayıran perdeyi çekiyor. Çiftler baş başa bırakılıyor. Bu uçuşlarda şampanya ikram ediliyor. Tolga ÖZBEK

YAKALANANLARA NE YAPILIYOR

Havayollarının bu konuda farklı uygulamaları var. Tutucu şirketler, olayı büyüterek inişte hemen polise haber veriyor. Yolcuların isimleri kara listeye alınıyor. Bir daha o şirketle uçmasına izin verilmiyor.

Geçen yıl Amerikan Southwest Havayolları’nda meydana gelen olayda uçakta seviştikleri iddia edilen bir çift yolcuların şikayeti üzerine önce kabin amiri tarafından uyarıldı. Çiftin kabin amirine hakaret ve arkasından tehdit etmesi üzerine uçak mecburi iniş yaptı. 11 Eylül sonrasındaki yeni kurallar gereği çift teröristlere uygulanan Vatanseverlik Yasası’nı ihlal etmekle suçlandı. Süren davada çiftin 20 yıl hapsi isteniyor.

Mile High Club üyeleri siteye yazdıkları hikayelerde en çok tercih edilen uçuşların neredeyse tüm yolcuların uyuduğu gece ve uzun okyanus aşırı seferler olduğuna dikkat çekiyor. Favori mekanlar tuvaletler.

Kilitli tuvaletin güvenli olduğunu düşünen çiftler yanılıyor. Kabin memurları kilidi dışardan açabilecek ekipmana ve de yetkiye sahip. Bu konuda kesinlikle müsamaha gösterilmiyor.

Havayollarındaki genel uygulama ise şöyle: Etrafı rahatsız eden çiftlerle ilgili kabin memurları ilk tepkinin önce diğer yolculardan gelmesini bekliyor. Şikayet sonrasında kabin amiri çifti uyarıyor.

SAS, Dash 8’lerin biletini kesti

İki ayda üç iniş kazası yaşayan İskandinav Havayolları SAS, 78 koltuklu Dash 8 Q400 tipi pervaneli yolcu uçaklarını filodan çıkarma kararı aldı. Şirketin bölgesel uçuş ağını sağlayan filodaki 27 adet Dash 8 Q400’ün seferlerini durduran SAS, uçakları imalatçı Kanadalı Bombardier şirketine iade edecek.

İlk olay 9 Eylül’de Danimarka’nın Aalborg Havalimanı’nda meydana geldi. İniş takımlarının açıldıktan sonra kitlenmediğini fark eden pilotlar Aalborg’a mecburi iniş planladı. Uçak piste teker konduktan birkaç saniye sonra sağ ana iniş takımı katlandı. Kanadı üzerine yatan uçağın pervanesi piste vurup parçalanırken Dash 8, kayarak toprağa çıktı.

Beş yolcunun hafif yaralandığı kaza sonrasında imalatçı Bombardier şirketi 10 bin uçuş saati üzerindeki tüm Dash 8 Q400 tipi uçakların ana iniş takımlarının teknik ekipler tarafından kontrol edilmesini istedi.

Yapılan kontrollerde 10 bin saatin üzerindeki uçaklarda herhangi bir soruna rastlanmazken üç gün sonra 12 Eylül’de Litvanya’dan gelen haber, tüm Dash 8 Q400 kullanıcılarını alarma geçirdi. Yine SAS Havayolları’na ait bir Q400 tipi uçakta, pilotlar iniş takımlarını açtığında sağ tarafın kitleme sisteminin devreye girmediğini gördü. Vilnius Havalimanı’na yapılan mecburi inişte bir önceki kazanın benzeri yaşandı.

İADE EDİLİYOR

Son olay 27 Ekim’de meydana geldi. Kopenhag’a inişte iki ayda üçüncü kaza bardağı taşıran olurken hemen toplanan SAS Yönetim Kurulu uçakları iade etme kararı aldı. Yolcuların Dash 8’lere binmek istemediğini ve havayolunun ciddi imaj kaybı yaşadığını belirten SAS, bölgesel uçak arayışlarına hız verdi.

Geçen hafta günde ortalama 30 kısa uçuşu iptal etmek zorunda kalan SAS Havayolları bu uçaklar nedeniyle yıl sonunda 50 milyon dolarlık zarar oluşacağını tahmin ediyor.

Bombardier şirketi ise konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor. Olayın iniş takımlarından kaynaklandığına dikkat çeken Bombardier, Danimarka havacılık otoritesinin hazırlayacağı rapora göre hareket edecek.

Easyjet slot için havayolu aldı

İngiliz düşük maliyetli havayolu şirketi Easyjet, slot olarak adlandırılan uçuş izinlerini artırmak için GB Airways Havayolu şirketini 204 milyon dolara satın aldı. Filosunda 15 adet Airbus A320 ve A321 tipi uçak bulunan ve İngiliz Havayolları British Airways adına sefer yapan şirketin uçuş noktaları arasında Dalaman da var.

Toplam 39 şehre sefer yapan GB Airways Londra Gatwick ve Manchester’dan uçuyor. Güney İngiltere pazarında ciddi paya sahip havayolunun slotları sayesinde yeni pazarlara girmeyi hedefleyen Easyjet, 30 Mart 2008’den itibaren bu hatlarda kendi uçaklarıyla uçmaya başlayacak. Easyjet, havayolunun Heathrow slotlarını ise satışa çıkarttı.

Gökyüzü neden başımıza düşmüyor

Almanya’da çok satan kitap listesine 2005’te giren Türk mühendis Aydoğan Koç’un "Gökyüzü neden başımıza düşmüyor" kitabı Türkçe’ye çevrildi. 17 YTL’den satılan kitap, havacılık ve uzay konusundaki sorulara kolay ve anlaşılır cevaplar veriyor. Uzun yıllar Avrupa havacılık devi EADS’de görev yapan uçak mühendisi Aydoğan Koç, 2004’ten bu yana Münih ve Ankara kendi şirketiyle havacılık sanayii konusunda danışmanlık hizmeti veriyor.

Fokker’dan İzmir’e fabrika

Hollandalı havacılık devi Fokker’ın alt şirketlerinden Elmo, İzmir’de uçak kablosu üretimine başlayacak. Önümüzdeki yıl Ege Serbest Bölge’de açılacak fabrika üç yılda 500 kişiye istihdam sağlayacak. Ağırlıklı olarak Türkiye’nin de ortak olduğu F-35 askeri savaş uçağı projesi için imalat yapacak fabrika, 12 milyon dolarlık yatırımla 8 bin metrekare alanda kurulacak.

İç hatlarda fırsatlar

Pegasus Havayolları, tarifeli seferlerdeki ikinci yılında, kasım ayında üç kez bilet satın alıp uçan tüm yolcularına 15 Aralık’a kadar kullanmak üzere tek yön bedava bilet veriyor.

SunExpress, iç hat uçuş tarifesinde 13 Aralık’tan itibaren İzmir çıkışlı Samsun ve Kars ile Diyarbakır-Bursa seferlerine başlıyor. Biletler tek yön vergiler hariç 29 YTL’den başlıyor.
Yazının Devamını Oku

2011’de 2 milyar 750 milyon yolcu

28 Ekim 2007
Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği IATA’nın araştırmasına göre 2011’de taşınan yolcu sayısı 2 milyar 750 milyona ulaşacak. Yolcu artışı beş yıllık öngörülen ekonomik büyümenin biraz altında gelişirken kargo pazarı ise 2011’de yıllık 36 milyon tona çıkacak. Kargoda dünyanın en hızlı büyüyen dördüncü pazarı ise yüzde 7.5’la Türkiye olacak.

IATA’nın Şam’da gerçekleştirilen Arap Hava Taşımacılığı Organizasyonu toplantısında konuşan IATA Başkanı Giovanni Basignani, birliğin 5 yıllık hedeflerini açıkladı. Havayolu sektörü, 2002-2006 dönemine göre büyüme oranlarında ekonomik gelişmenin biraz altında kalacak. IATA’nın öngörüsüne göre sektör önümüzdeki beş yıllık dönemde her yıl ortalama yüzde 5.1 oranında büyüyecek. 2011 sonunda taşınan yolcu sayısında 620 milyonluk artış bekleniyor. Toplam yolcunun yaklaşık yüzde 35’lik bölümünü yani 980 milyonunu uluslararası trafik oluşturacak.

EN HIZLI BÜYÜYEN LİTVANYA

En hızlı büyümede geçen beş yılın rekortmenleri Çin ve Hindistan yerini Doğu Avrupa ve Rusya’ya bırakıyor. En hızlı büyümeyi yüzde 12,1 ile Litvanya gerçekleştirecek. Litvanya’yı yüzde 9.3 ile Rusya Federasyonu ve yüzde 9.2 ile Polonya izleyecek. Bölgede diğer hızlı büyüyen ülkeler ise Çin, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Sırbistan ve Romanya olacak.

Bölgelere göre hazırlanan raporda Ortadoğu ve Asya ülkeleri hızlı büyümelerini sürdürüyor. Avrupa’da ise dünya ortalamasında kalan batı ve ortada çıtayı yukarı Doğu Avrupa çekiyor. Bölgede yıldızı parlayan ülkeler arasında Litvanya, Polonya, Ukrayna, Sırbistan ve Romanya var. Afrika ve Latin Amerika ortalamayı tuttururken en az büyüyen bölge ise yüzde 4.2 ile Kuzey Amerika olacak.

KARGODA TÜRKİYE 4’ÜNCÜ

Yıllık 36 milyon tona 2011’de ulaşması beklenen kargo pazarında liderlik bir önceki dönemde olduğu gibi yüzde 10.8’lik artışta Çin’de. Hindistan (yüzde 8.3) ve Güney Kore’nin (yüzde 8.2) ardından Türkiye’deki kargo pazarı yıllık yüzde 7.5 ile büyüyecek. IATA yetkilileri, yılda yüzde 4.8 büyümeyi öngördükleri hava kargo pazarında özellikle Çin gibi yüksek ihracat nedeniyle tek yönlü olan trafiğin daha dengeli hale geleceğinin altını çiziyor.

A380 yarın saat 13.10’da pas geçecek

Şanghay’dan İstanbul Atatürk Havalimanı’na yarın gelecek dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380, saat 13.10’da 18-36 pistine inecek. Rüzgar durumuna bağlı olarak 36 sağ veya 18 sol pist başına yaklaşacak uçak, inişe 60 metre kala pist doğrultusunda pas geçerek Atatürk Havalimanı’nı selamlayacak. Tekrar yükselerek yaklaşma paternine gelecek uçak, saat 13.40’ta 3 bin metre uzunluğunda 45 metre enindeki piste iniş gerçekleştirecek.

İndikten sonra taksi yolunda havalimanı itfaiyesi tarafından oluşturulacak su takının altından geçecek uçak, 208 numaralı körüğe 13.50’de park edecek.

Burada A380’i Vali Yardımcısı Mehmet Ali Ulutaş, TAV CEO’su Sani Şener, DHMİ Atatürk Havalimanı Baş Müdürü Celal Özuğur ve Airbus yöneticisi Andreas Kramer karşılayacak.

Normalde sabah saatlerinde Singapur Havayolları’nın Boeing 777-300 tipi yolcu uçağı tarafından kullanılan 20 numaralı körük ilk defa yaklaşık 80 metre kanat açıklığına sahip A380’e ev sahipliği yapacak.

Ertesi gün yani 30 Ekim’de Türkiye pazarına tanıtılacak uçak, saat 10.00’da 200 yolcusuyla havalanacak. İki saat demo uçuşundan sonra saat 12.00’de Atatürk Havalimanı’na inecek uçak 12.30-16.00 arasında havalimanında görevli personel tarafından gezilebilecek. A380, saat 17.00’de İstanbul’dan kalkarak şirketin ana merkezi Fransa’da Toulouse kentine geri dönecek.

36 MİLYON KİŞİ ÇALIŞIYOR

IATA üyesi 240 havayolu şirketin dünyadaki yolcu trafiğinin yüzde 94’ünü oluşturuyor. IATA’nın Türkiye’den üyeleri ise Türk Hava Yolları’nın yanı sıra Onur Air, Atlasjet, Pegasus ve SunExpress.

Sektörde doğrudan çalışan sayısı 36 milyon. Yılda sektörün cirosu ise 3.5 trilyon dolar.

Yolcu trafiği en hızlı Ortadoğu ile Asya ülkeleri arasında artacak. Yıllık yüzde 7.8 olarak öngörülen büyümeyi Avrupa-Asya (yüzde 6.6) ve Avrupa-Ortadoğu (yüzde 6.1) izleyecek.

En yavaş büyüme yüzde 3.6 ile Kuzey Amerika içindeki uçuşlarda olacak.

Kargo pazarında en hızlı büyüme, yüzde 6.8 ile Ortadoğu-Asya arasında öngörülüyor. Kuzey Amerika ile Orta Amerika arasındaki kargo ise yüzde 3.6 olarak gerçekleşecek.

Barış Kartalı yeni üniformasını giydi

Türk Hava Kuvvetleri’nin erken uyarı ve kontrol uçağı projesi "Barış Kartalı"nda ilk uçak Boeing’in Seattle’daki tesislerinde boyandı. Açık gri renge sahip uçak, üzerindeki Northrop Grumman MESA radar sistemi ile ilk uçuşunu geçtiğimiz ay yapmıştı.

Hava Kuvvetleri’nin en önemli projelerinden biri olan "Barış Kartalı", 2002’de imzalandı. Toplam dört Boeing 737-700 uçağına yerleştirilecek özel radar ve elektronik sistemlerle Türk hava sahasının her noktasının kontrolünün havadan sağlanması hedefleniyor. 001 numaralı ilk uçağın testleri ABD’nin Seattle kentindeki Boeing Field’te devam ederken, diğer üç uçağın modifikasyonu Ankara’da TAI tesislerinde gerçekleştiriliyor.

PROJE 24 AY GECİKTİ

Northrop Grumman şirketi tarafından geliştirilen radar sistemindeki sorunlar nedeniyle 24 ay geciken projede normalde bu yıl sonunda yapılması planlanan teslimat 2009 sonuna kaydı. Toplam 1.6 milyar dolar değerindeki projedeki gecikme nedeniyle Savunma Sanayii Müsteşarlığı ana yüklenici Boeing’e 150 milyon dolar ceza keserken taraflar arasında görüşmeler sürüyor. Teslimatın tamamlanmasıyla uçaklar Konya’da 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’nda kurulacak filoda görev yapacak.

Tolga ÖZBEK

Duty Free’ler yenileniyor

TAV Havalimanları ve Unifree ortak girişimi ile 2000 yılında kurulan Türkiye’nin en büyük gümrüksüz satış mağazaları işletmecisi olan ATÜ, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bulunan "duty free" mağazalarını yenilemeye başladı.

Ağırlıklı olarak parfüm, içki ve tütün ürünlerinin satıldığı ana konsept mağazası ile Türkiye’nin tanıtım ürünlerinin yer aldığı ve dünyada bu anlamda tek mağaza niteliği taşıyan "Old Bazaar-Eski Pazar" yenilendi.

Dünya pazarında sürekli takip edilen yeni trendleri özel konseptlerle sunduklarını belirten ATÜ Genel Müdürü Ersan Arcan, "Türkiye ve Gürcistan’da başarı ile yürütülen duty free operasyonlarının yanı sıra ATÜ’nün yurtdışındaki faaliyet alanlarının sayısını artırmaya yönelik de çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

ESKİ PAZAR

Dünyada sadece ATÜ tarafından başlatılan uygulama ile Kapalıçarşı’ya benzetilen mağaza konseptiyle satışa sunuluyor. Yabancı yolcuların Türkiye’den ayrılmadan önce hediyelik eşya ihtiyacının karşılandığı mağazada toplam bin 800 ürün bulunuyor. En çok satılan ürünler arasında Türk lokumu, Türk kahvesi, pişmaniye, bal, baklava yer alıyor. Ayrıca mağazada tişört şal, örtü, nazar boncukları, takılar ve ev aksesuarları da satılıyor.

Halen dört havalimanında faaliyet gösteren ATÜ, 44 mağazası ile dünyanın en fazla ciroya sahip 20’nci duty free şirketi.
Yazının Devamını Oku

Cep telefonu uçuş kartının yerini alacak

21 Ekim 2007
Hayatımıza her geçen daha fazla giren cep telefonlarının uçuş kartlarının yerini almasına Uluslararası Havayolu Taşımacılığı Birliği’nden (IATA) onay geldi. Hızla yaygınlaştırılacak uygulamayla yolcular manyetik bantlara sahip boarding kartı yani uçuş kartları yerine cep telefonlarını kullanacak. Check-in kuyruklarını da azaltacak uygulama, 2010’dan itibaren tüm havalimanlarında hayata geçirilecek.

İlk çıkan cep telefonları sadece konuşmaya yarıyordu. Gelişen teknolojiyle birlikte özellikler artmaya başladı. Artık cep telefonları fotoğraf makinesi, kamera veya PDA olarak adlandırılan "kişisel dijital asistan"dan öte kimlik ve kredi kartı yerine geçiyor.

Havayolları son yıllarda cep telefonuna giderek daha fazla yatırım yapıyor. Artık bir çok havayolu, yaptığınız bilet rezervasyonlarını veya internet üzerinden gerçekleştirdiğiniz check-in işlemlerinin onaylarını, hemen SMS olarak size yolluyor. Rötarlar veya sefer iptalleri yine SMS’le yolcuya ulaşıyor.

Cep telefonu teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte 2005’te bu sefer farklı bir uygulama test edilmeye başlandı. İlk olarak Japon ANA Havayolları tarafından yapılan denemede kişisel bilgilerin bulunduğu cep telefonları havalimanlarında uçuş kartlarının yeri aldı. Yolcu, telefonuna yüklenen bilgileri özel okuyucuya tanıtarak cep telefonunu kimlik yerine kullanmaya başladı. Sistemden verim alınmasıyla birlikte IATA uygulamanın yaygınlaştırılması için geçen hafta düğmeye bastı.

NASIL ÇALIŞIYOR

İnternet üzerinden check-in yaptıktan sonra havayolu yolcuya Çoklu Ortam Mesaj Servisi yani MMS yolluyor. MMS’te "2D" olarak adlandırılan bir barkod var. 2D, havalimanında kontuar görevlisi tarafından cihaza okutuluyor. Tüm check-in bilgileri yani yolcunun adı-soyadı, bineceği uçak, sefer sayısı, seçilen koltuk ve yemek türü ekranda görülüyor. Görevli yolcunun kimliğine bakarak kontrolünü tamamlıyor.

Böylece her biri en az 1.5 dolara mal olan manyetik bantlara sahip uçuş kartlarının kullanılmasına gerek kalmıyor. Yolcu sıra beklemeden işlemini tamamlayıp uçağına doğru ilerliyor.

İŞADAMLARI İSTİYOR

Avrupa’daki araştırmalara göre özellikle işadamları arasında internetten check-in yaptırma oranı çok yüksek. Ancak birçok işadamı, seyahat sırasında internete cep telefonundan bağlanarak check-in işlemini yapıyor. Kağıt çıktı almaya çok azının vakti var. Bu nedenle havalimanına geldiğinde işadamı yeniden sıraya girmek zorunda kalıp işlemlerini tekrarlıyor. Veya check-in makinesinde her biri 1.5 dolarlık manyetik uçuş kartlarını çıkartarak hem vakit kaybediyor hem de bilet maliyetlerini boşu boşuna yükseltiyor.

Japonya’dan sonra Avrupa’da hızla yaygınlaşan uygulamaya ABD biraz kuşkulu bakıyor. Ulaştırma Güvenlik Dairesi (TSA) uzmanları konuyla ilgili çalışmaları sürdürdüklerini açıklarken başta Southwest Havayolları olmak üzeri birçok Amerikan şirketi uygulamaya başlamak için verilecek izni bekliyor.

YENİ TEKNOLOJİLERLE UÇMAK BASİTLEŞECEK

IATA Başkanı Giovanni Bisignani, cep telefonlarının uçuş kartlarının yerini alacak bu uygulama ile havayollarının yılda 500 milyon dolar tasarruf edeceğine dikkat çekiyor. Cep telefonunun uçuş kartlarının yerini alması IATA’nın önemle üzerinde durduğu bir kaç projeden sadece biri. Elektronik bilet, bagajların takibini sağlayan RFID gibi sistemlerin tam kapasite ile kullanılmaya başlamasıyla sektörün yılda 6.5 milyar dolar tasarruf etmesi bekleniyor. İşte IATA’nın yeni teknolojileri:

ELEKTRONİK BİLET Kağıt bilet 31 Mayıs 2008’den itibaren tarih oluyor. Bu uygulama ile artık tüm bilgiler havayolunun bilgisayarında tutuluyor.

BARKOD SİSTEMİ Cep telefonlarında da kullanılan barkod sistemi ile manyetik uçuş kartları ortadan kalkacak. Yolcu işlemlerini kendi yapacak.

BAGAJLARA ANTEN Bagaj etiketlerine takılmaya başlanan ve RFID olarak adlandırılan özel çip sayesinde takip kolaylaşıyor. Uygulama ile bagaj kayıpları yüzde 20 azalacak.

ORTAK CHECK-IN MAKİNELERİ Havalimanlarında farklı havayollarına ait check-in makineleri ortak kullanımını hedefleyen uygulama havayollarının üzerindeki mali yükü azaltacak. Her biri 60 bin Euro’ya mal olan makinelerin ortak kullanımı işlemleri hızlandıracak.

A380 inişte 1200 metrede duracak

Airbus’ın dev kuşu A380’i 29 Ekim’de İstanbul Atatürk Havalimanı’na getirecek Test Pilotu Jean-Michel Roy, uçağın standart değerler içinde inişte 1200 metrede duracağını açıkladı.

Çin’den yaklaşık 360 ton ağırlıkla Atatürk Havalimanı’nın 18-36 sol veya sağ pistine inecek A380 için herhangi bir sorun bulunmadığını söyleyen Roy "İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerekli incelemeleri yaptık. Pist ve taksi yolları uluslararası standartlarda" diye konuştu.

Atatürk Havalimanı’nın A380’in ineceği 61’inci meydan olduğuna dikkat çeken Roy "Atatürk Havalimanı’nın standartlarının çok altında yerlere inip kalktık. En zorlu denemeleri Hindistan’da yaşadık. A380 tüm yaptığımız testlerden başarıyla çıktı" dedi.

2400 METREDE HAVALANIYOR

Maksimum kalkış ağırlığı 555 yolcu ve 30 ton kargo ile toplamda 560 tona ulaşan A380 için standart hava sıcaklığı ve rüzgarda kalkışta 2 bin 400 metre uzunluğundaki pist yeterli. Uçağın devasa büyüklüğüne rağmen kısa mesafelerden inip kalkmasında mükemmel kanat tasarımının büyük rolü olduğuna dikkat çeken Roy "A380, Airbus ailesi içinde en verimli kanat tasarımına sahip. Uçak yüksek hızların yanı sıra çok düşük süratle yaklaşma yapabiliyor. Bu sayede çok kısa mesafede inip kalkabiliyor" dedi.

A380, saatte 249 kilometre yaklaşma hızıyla "C" kategorisinde. Aynı kategoride yolcu kapasiteleri 150 ila 189 arasında değişen orta sınıfta Airbus A320 ve Boeing 737-800 bulunuyor. A380’in bir küçük modeli olan ve THY’nin de kullandığı A340’lar ise yaklaşma hızları açısından "D" kategorisinde yer alıyor.

SÜPER JUMBO’YA AMERİKAN KANCASI

Amerikan Hava Kuvvetleri, kıtalararası stratejik nakliye uçuşlarında kullandığı C-5 Galaksi uçaklarının yerini almak üzere A380’le ilgileniyor. Konuyla ilgili olarak Amerikan yetkililerine bilgi veren Airbus, A380’in yüksek şansı olduğuna inanıyor.

Irak Operasyonu nedeniyle daha fazla kullanılmaya başlayan C-5 uçaklarının eski nesil teknolojiye sahip motorları nedeniyle yüksek yakıt sarfiyatına sahip olduğuna dikkat çeken Amerikan Hava Kuvvetleri, bu uçakların yerini alacak yeni nesil platformlar üzerinde yaklaşık bir yıldır çalışıyor. Maliyetlerin düşürülmesi amacıyla sivil uçakları da inceleyen kurul, iki katlı A380’de yapılacak bazı değişikliklerle ihtiyacın karşılanması üzerinde duruyor.

Amerikan Hava Kuvvetleri’nin üzerinde çalıştığı bir başka proje de Başkanlık tarafından kullanılan ve Boeing 747’den geliştirilen VC-25 "Air Force One" uçağının değiştirilmesi. A380 alternatifi üzerinde duran askeri yetkililerin kararını önümüzdeki yıl içinde açıklaması bekleniyor. Bir çok havayolu şirketinin artan yakıt maliyetleri nedeniyle filolarından 747 serisinin 200 ve 300 modellerini emekli ediyor.

Air Force One konusunda Airbus’ın şansı olabileceğini belirten uzmanlar, bu konuda Başkanlık helikopteri için İtalyan AgustaWestland şirketinin EH-101 modelinin seçilmesini örnek veriyor. Tolga ÖZBEK

Saudia’ya Türk yazılım

Suudi Arabistan Havayolları Saudia, mevcut müşteri sadakati programı Alfursan’ı yenilemek üzere Hitit Bilgisayar Hizmetleri ile anlaşma imzaladı. Booz Allen Hamilton danışmanlık firmasının Saudia adına bir çok sistemi değerlendirdikten sonra kendi ürünleri olan Crane Frequent Flyer Sistemini seçtiğini belirten Genel Müdür Nur Gökman, amaçlarının bölgede daha da büyümek olduğunu söyledi. Hitit Bilgisayar’ın bölgedeki müşterileri arasında Katar, Kuveyt, Gulf, Ürdün, Yemen ve Mısır Havayolları bulunuyor.

BA Antalya’ya uçuyor

İngiliz Havayolları British Airways (BA) 10 Nisan 2008 tarihinden itibaren Londra Gatwick-Antalya arasında seferlere başlıyor. Uçuşlar, Boeing 737-400 tipi uçakla pazar, salı ve perşembe günleri karşılıklı yapılacak.

Katar Havayolları Türkiye seferlerini artırdı. Salı ve perşembe günleri de uçmaya başlayan havayolu, Dubai, Bahreyn, Abu Dabi, Kuveyt ve Maskat’a 149, Johannesburg, Cape Town ve Nairobi’ye 399 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçma imkanı sunuyor. Ekonomi sınıfı gidiş-dönüş biletlere vergiler dahil değil.

İspanyol Havayolları Iberia ekonomi sınıfı, vergiler hariç, gidiş-dönüş Madrid’e 169, Barcelona ve Valencia’ya 199 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçma imkanı sunuyor.
Yazının Devamını Oku

F-16’lar 20 yıldır Türk semalarında

14 Ekim 2007
Tam 20 yıl önceydi. Tarihler 14 Ekim 1987 saat 11.05’i gösterirken Ankara Mürted 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı pistinde bir F-16 frenlerini bırakmış giderek hızlanıyordu. 36 yaşındaki test pilotu Şener Koltuk, uçağın lövyesini çekti. Gökyüzüyle buluşan F-16 Savaşan Şahin, Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açıyordu. İşte 86-0068 kuyruk numaralı o uçak, Türkiye’de üretilen ilk jet savaş uçağıydı...

Bugün Türk Hava Kuvvetleri, dünyanın en büyük üçüncü F-16 vurucu gücü. 20 yıldır F-16 C/D Savaşan Şahinleri uçuruyor. F-16’lar, Türk Hava Kuvvetleri’ni Ege’den Güneydoğu’ya, Alaska’dan Balkan semalarına kadar dünyanın farklı bölgelerinde tatbikat ve ortak operasyonlarda başarıyla temsil etmeye devam ediyor.

NASIL BAŞLADI

Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli projelerinden biri olan F-16 imalatı, 1983’teki kararla başladı. Toplam 4 milyar 158 milyon dolarlık projede Ankara (TAI) ve Eskişehir’de (TEI) kurulacak fabrikalarda 160 uçak yapılacaktı. Proje, uçak seçimleri sırasında test uçuşu ekibinde görev alan ancak bir görev uçuşunda şehit olan Binbaşı Okan Öncel anısına "Peace Onyx-Öncel" olarak adlandırıldı.

İmalat 1987’de başladı. TAI, 1988 başından itibaren her geçen gün artan yerli üretim oranıyla toplam 152 uçak imal etti. 1992’de 80 uçaklık ikinci sipariş geldi. 11 Kasım 1999’da son uçak imalat hattını terk ederken 232’si Türkiye’ye, 46’sı da Mısır’a olmak üzere F-16 üretimi toplam 278 adede ulaşmıştı. İmalat sırasında yerli oranı yüzde 80’e çıkarken 29’u sıfır hatalı, 3 adette mükemmel uçak yapıldı.

Türkiye’ye önemli bir havacılık alt yapısı kazandıran projeyle doğan Ankara’daki TAI ve Eskişehir’de motor imalatı yapan TEI, bu gün havacılık sanayiinin devlerine üretim yapıyor, kendi tasarımlarını geliştiriyor.

MODERNİZE EDİLİYOR

F-16 üretiminin 1999’da tamamlanmasıyla birlikte gündeme mevcut F-16’ların yenileştirilmesi ve gelişmiş teknolojiye kavuşması için "Öncel 3" projesi başlatıldı. Toplam 3.9 milyar dolarlık projede, F-16’lar yeni nesil çok rollü radarlara yeni avionik ve sistemlere kavuşacak. Pilotlar özel kask ile baktıkları yeri vurabilecek.

İMALAT HATTI YENİDEN AÇILIYOR

Türk Hava Kuvvetleri’ne iki ayrı projede 232, Mısır için de 46 adet F-16 üreten TAI, önümüzdeki yıllarda imalat hattını yeniden açıyor. Toplam 30 adet Block 50+ yani en gelişmiş F-16’lar 2011’den itibaren imalat hattından çıkmaya başlayacak. Teslimatın 2012 sonunda tamamlanması planlanıyor. Yeni sistemlere sahip olacak uçaklar, gövde üstündeki ek yakıt depoları sayesinde daha uzun menzile yakıt ikmali yapmadan uçabilecek.

SIRADA F-35 VAR

Gelecek 30 yılını planlayan Türk Hava Kuvvetleri, F-16’ları, JSF olarak da bilinen F-35’lerle 2020’den itibaren değiştirmeyi hedefliyor. TAI, bu projede ABD dışında orta gövdenin tek imalatçısı olacak. Yaklaşık 3 milyar dolarlık orta gövde imalatında TAI’ye en az 20 yıl imalat garantisi sunacak. Orta gövdenin yanı sıra çeşitli kompozit parçalarının üretimini de gerçekleştirecek TAI ayrıca uçağın arka gövde ile yatay/dikey stabilize uçuş yüzeyleri tasarımına da katıldı. TAI’nin diğer işlerle birlikte yıllık 180-200 milyon dolarlık imalat gerçekleştirmesi hedefleniyor.

F-35’de kullanılacak F136 motorları için de TEI ilk etapta 500 milyon dolarlık iş aldı. Siparişin önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.

Uçak kaçırma paranoyası pilotu işinden etti

MyTravel Havayolları Kaptan Pilotu Pablo Mason, uçuş sırasında kokpite davet ettiği futbolcu Robbie Savage nedeniyle işinden oldu. Şirketi tarafından uçuş emniyetini ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmesi tek taraflı fes edilen 59 yaşındaki pilot, konuyu yargıya taşıyor.

Pablo Mason, İngiltere’de en çok tanınan pilotların başında geliyor. Birinci Körfez Savaşı sırasında Tornado uçaklarının filo komutanı olan Mason, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nden emekliye ayrıldıktan sonra MyTravel Havayolları’nda çalışmaya başladı. Birçok yolcuda uçuş korkusu olduğunu gözlemleyen Mason, flypablo.com adıyla kurduğu internet sitesinin yanı sıra düzenlediği seminerlerle yüzlerce yolcuyu gökyüzüyle barıştırdı.

Kaptan Mason’un başını yiyen olay geçen ağustos ayında meydana geldi. 32 yaşındaki Robbie Savage’ın da oyuncusu olduğu İngiliz Blackburn Rovers futbol takımı, Finlandiya’ya uçmak üzere MyTravel Havayolları’ndan uçak kiraladı. Charter yani tarifesiz özel uçuşta yolcu olarak futbolcuların yanı sıra kulüp yöneticileri bulunuyordu. Uçuş öncesinden Kaptan Mason’a uçuş korkusunu olduğunu belirten Savage kalkıştan hemen sonra kokpite davet edildi.

Yaklaşık üç saat süren yolculuk sırasında uçuş korkusunu yenme konusunda Kaptan Mason’la konuşan Savage, çok memnun kaldığını belirterek şirkete teşekkür mektubu yazdı. Bu mektup üzerine harekete geçen MyTravel şirketi, tüm uçuş boyunca kokpit kapısının kesinlikle kilitli tutulması gerektiğini, görevliler dışında kokpite kimsenin alınmayacağı konusunda 11 Eylül olayları sonrasında sıkı kurallarının alındığını belirterek Pablo Mason’ın kontratını tek taraflı sona erdirdi.

UÇUŞ KORKUSUNA KAPTAN MASON’DAN ÖNERİLER

OLUMSUZ DÜŞÜNMEYİN: Uçmak ulaşımın en güvenli yolu. Negatif fikirlerden uzaklaşın. Uçağın motoru durursa, düşersek gibi teknik konuları aklınızdan çıkartın.

İLETİŞİM KURUN: Eğer uçuş korkunuz varsa, kabin memurlarıyla iletişim kurun. Bu konuda eğitimli kabin memurları size yardım edecektir.

YEDİKLERİNİZE DİKKAT: Uçuştan önce hafif yiyecekleri tercih edin. Meyve ve salata gibi yiyecekler uçuş sırasında kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

UYKUNUZU İYİ ALIN: Uçuştan önceki gece iyi uyumaya çalışın. Uçağa dinlenmiş binin.

KENDİNİZİ MEŞGUL EDİN: Uçuş sırasında korkuyu aklınıza getirmeden başka şeylerle meşgul olun. Kitap okuyun, bulmaca çözün.

RAHATLAMAYA ÇALIŞIN: Uçuş sırasında gevşemeye çalışın. Rahatlatıcı müzikler dinleyin.

UYARICILARDAN UZAK DURUN: Uçuş sırasında veya hemen öncesinde alacağınız alkol, kafein, kola gibi uyarıcı içecekler daha fazla tedirgin olmanıza neden olacaktır. Özellikle alkol ile ilaç kullanmamaya çalışın.

İstanbul’da yağmur bulutları bombalanacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kiralayacağı uçakla yağmur yağdırmak üzere çalışmalara başlayacak. ABD’den kiralanacak Piper Cheyenne tipi çift motorlu turboprop uçak özel ekipmanları ile bilimsel metotlarla bulut tohumlama gerçekleştirecek.

Kabininde özel radar sistemi bulunan uçak, yağmur niteliklerine sahip bulutların içinde uçuyor. Yağmur içine gümüş iyodür püskürterek bulut içindeki su buharının yoğunlaşmasını sağlıyor. Hassas ve bilimsel çalışma ile yapılan uçuşlar sayesinde araştırmalara göre yağış miktarı kara ikliminin hakim olduğu bölgelerde yüzde 5-20, kıyı bölgelerinde ise yüzde 5-30 arasında artırılabiliyor.

Uçağın bir başka özelliği ise yağmur ve kar yağışının artırılmasının yanı sıra sisin dağıtılması ve dolunun önlenmesi. İlk defa 1946’da aynı zamanda uçak motoru imalatçısı General Electric şirketi tarafından yapılan denemelerle başarıya ulaşan çalışmalar dünyada 50 ülke tarafından kullanılıyor.

İstanbul’da en son 1989-1990 yıllarında havadan tohumlama yöntemi kullanılmıştı. Çift motorlu Cessna 340 tipi uçakla yapılan bu uygulamayla su sıkıntısının önüne geçilmeye çalışılmıştı. Tolga ÖZBEK

ÇALIŞMALAR 1983’TE BAŞLADI

16 Şubat 1983: Tümgeneral Sadi Kaban, Albay Zübeyir Batur ve Binbaşı Okan Öncel’den oluşan ekip, F-16, F-18 ve F-20’yi denemek üzere ABD’ye gitti. Tüm uçaklarla uçularak detaylı teknik rapor hazırlandı.

7 Eylül 1983: Türkiye, üç model arasından F-16’yı seçti.

15 Mayıs 1984: Öncel 1 kontratı imzalandı, Ankara’da TAI, Eskişehir’de de TEI kuruldu.

Mart 1987: İlk Türk F-16’sının imalatı başladı.

17 Temmuz 1987: ABD’de üretilen ve eğitim amaçlı kullanılacak ilk F-16D uçaklarının kabulü yapıldı.

Ekim 1987: ABD’de imalatı tamamlanan F-16’lar geldi.

11 Ekim 1987: TAI’nin yaptığı ilk F-16 uçağı uçtu.

20 Ekim 1987: Uçuşlar başladı.

Ocak 1988: F-16’lar resmen Hava Kuvvetleri’ne katıldı.

Mart 1992: Toplam 80 adetlik ikinci F-16 kontratı imzalandı.

1993: Mısır’la 46 adetlik F-16 imalat anlaşması imzalandı. TAI, ana imalatçı dışında F-16’ları üretip satan ilk şirket oldu.

12 Kasım 1999: TAI, Hava Kuvvetleri için 232’nci F-16’yı tamamlayarak teslim etti.

Nisan 2005: F-16’ların modernizasyon projesine onay verildi.

12 Aralık 2006: 30 adetlik F-16 alımına Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından karar alındı.

30 Nisan 2007: Anlaşma imzalanarak üçüncü F-16 imalat projesi resmen başladı.
Yazının Devamını Oku