Uğur Cebeci

Çevreci Pamela

18 Mayıs 2008
Ekonomik kriz havacılığı vurdukça, yakıt fiyatları yükseldikçe eski nesil yolcu uçakları hızla emekli oluyor. Havalimanlarında bir köşeye atılan, çöllerde özel merkezler oluşturulan uçaklar çürüyüp gidecekleri günü bekliyor. Airbus’ın başlattığı özel programla hurda uçaklar dönüşüm projesiyle çevreye verdikleri zarar en aza indirilirken kullanılabilir parçalar da yeniden havacılığa dönüyor.

Avrupalı imalatçı Airbus’ın hazırladığı rapora göre 2023’e kadar tam 4 bin yolcu uçağı hurdaya çıkacak. Bu da yılda ortalama 250-300 uçağın parçalanması anlamına geliyor. Airbus’ın PAMELA (Process for Advanced Management of End of Life Aircraft-Hizmet Ömrünü Tamamlayan Uçaklar İçin İleri Yönetim Süreci) adını verdiği, Avrupa Birliği tarafından da desteklenen programla uçakların bilinçli çevreye dönüşümü gerçekleştiriliyor.

PAMELA’nın ilk denemesi iki yıl önce Türk şirketi Fly Air’e ait A300B2 üzerinde yapıldı. Deneysel çalışmada uçak güney Fransa’daki Tarbes Havalimanı’nda çevre uzmanları ve Airbus mühendislerinin eşliğinde parçalandı. Yaklaşık bir ay süren çalışmalarda parçaların yüzde 85’i geri dönüştürüldü. İniş takımı, hidrolik sistemler, bazı elektronik sistemler yetkili bakım kuruluşları tarafından yeniden kullanılmak üzere elden geçirildi. Yeniden sertifikalandırılarak sıfırlandı.

Uçak gövde ve kanatlarının önemli bir kısmını oluşturan dur alüminyum ise parçalanarak eritildi. Çok değerli alüminyum, titanyum gibi metaller, yeniden uçak imalatında kullanılabilecek hale getirildi. Bu metal parçalarından bir kısmı Airbus’ın iki katlı yolcu uçağı A380’in imalatında kullanıldı.

PAMELA Projesi’nin beklenenden daha verimli geçtiğine dikkat çeken Airbus mühendisleri, Fransa’nın dışında ABD, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin’de yeni merkezler oluşturmak üzere harekete geçti. Burada parçalanacak uçaklar yeniden hem çevreye hem de ekonomiye kazandırılacak.

HANGİ İŞLEMLER YAPILIYOR

TEMİZLEME: Parçalanacak uçak önce özel temizlik işleminden geçiriliyor. Tanklarında kalan yakıt, hidrolik ve diğer yağlar özel vakum sistemleri yardımıyla çekiliyor. A300 gibi çift koridorlu orta büyüklükteki bir uçaktan yaklaşık 18 ton yakıt, yağ ve diğer sıvı çıkıyor. Sonrasında gövde yıkanarak tozdan arındırılıyor.

İŞE YARAR PARÇALAR ALINIYOR: Uçak üzerinde tekrar kullanılabilecek iniş takımı, APU olarak adlandırılan harici güç ünitesi, elektronik sistemler, lastik, batarya, kablo ve hidrolik bağlantıların kullanılabilirlik durumları tespit edilerek sökülüyor. Bakım kuruluşları, havacılık otoritelerinin gözetiminde bu parçaları elden geçirerek sıfırlıyor. Özel sertifika verilen parçalar hizmetteki diğer A300 uçaklarında emniyetle kullanılabilecek hale getiriliyor. Yeniden kullanılabilir parçaların ağırlığı yaklaşık 13.5 tonu buluyor.

METAL PARÇALAR ERİTİLİYOR: İşe yarar parçaların sökümünden sonra gövde ve kanatların parçalanması işlemine geçiliyor. Eski nesil uçaklarda bu parçaların önemli kısmını alüminyum oluşturuyor. A300’de metallerin ağırlığı yaklaşık 61 ton. Özel oksijen kaynağıyla parçalanan uçağın gövde ve kanatları daha sonra eritilerek farklı alanlarda kullanılıyor.

GERİYE KALANLAR: Geriye kalan ve değerlendirilemeyen parçalar arasında kabindeki kaplamalar gibi geri dönüşümü olmayan yaklaşık 13.5 tonluk parça artıyor. Yani yaklaşık 100 tonluk boş ağırlığa sahip uçağın sadece yüzde 15’lik bölümü geri dönüştürülemiyor.

Kracht, Askeri Airbus’a geçiyor

Airbus’ın efsanevi halkla ilişkiler başkanı Barbara Kracht, havacılık medyasına şirketin ana merkezi Toulouse’de yapılan 30’uncu Teknik Basın Toplantısı’nda veda etti. Yılbaşından itibaren Türkiye’nin de üye olduğu imalatçının A400M askeri nakliye uçağı projesini yapan Airbus Military şirketinin halkla ilişkilerini sürdürecek olan Kracht, Toulouse’dan Madrid’e taşınıyor. Airbus’ın ilk yöneticilerinden Felix Kracht’ın kızı olan Barbara, 35 yıldır Airbus’ta çalışıyor. Tolga ÖZBEK/ Toulouse- Fransa

Teslimatlar gecikiyor havayolları tazminat peşinde

İki büyük imalatçı Boeing ve Airbus’ın arka arkaya yaptığı açıklamalarda 787 ve A380 teslimatlarında gecikmeler yaşanacağının kesinleşmesi, havayollarını harekete geçirdi. Son gelişmelere göre Boeing, 787’nin yaklaşık iki yıl, Airbus ise imalatta olan A380’in üç ay gecikeceğini bildirdi. Havayolları ekonomik durgunluk nedeniyle gecikme haberlerine soğukkanlı yaklaşırken imalatçılarla tazminat konusunda görüşmelere başladılar.

İlk gecikme bilgisi Amerikalı imalatçı Boeing’den geldi. Şirket havayollarına gönderdiği yazıda ilk uçuş için gün sayan 787’nin teslimatlarının 23 ila 30 ay ileri atıldığını duyurdu. 787’nin 60 adetlik siparişle en önemli müşterilerinden biri olan Katar Havayolları, teslimatların 2011’e kadar kayması üzerine 777 kiralamak için çalışmalara başladı.

Avrupalı imalatçı Airbus ise iki yıl önce A380’deki kablo sisteminin yeniden elden geçmesi nedeniyle ortaya çıkan gecikmenin imalata 2009’da yansıyacağını açıkladı. Şirketin Fransız ve Alman tarafları tarafından gerçekleştirilen ana kablo yapısının tasarımında eksiklik ana imalat sırasında ortaya çıkmış, Airbus risk almayarak sistemin baştan dizayn edeceğini açıklamıştı. Milyarlarca Euro zarar edilmesine neden olan hata sonrasında Airbus üst yönetiminde istifalar yaşanmıştı. Airbus, sorunun özellikle 2009’da imalat hattını vuracağı aylık dört uçaklık üretim hızının ancak 2011’den itibaren yakalanabileceğini açıkladı. Her iki üretici firma da uçuş emniyetinin öncelikli olduğunu belirterek acele etmediklerini, sorunların giderildikten sonra teslimatların yapılacağına dikkat çekti.

Kağıt bilet dönemi 31 Mayıs’ta bitiyor

Uçak yolculuğunda maliyetlerin düşürülmesi amacıyla kağıt bilet uygulaması 31 Mayıs’ta sona eriyor. Bu sayede havayollarının yıllık 3.5 milyar dolar tasarruf etmesi planlanırken tüm dünyada elektronik bilet kullanım oranı yüzde 94’e, Türkiye’de ise yüzde 97’ye ulaştı. Rezervasyon sistemi sağlayıcısı Amadeus, havayolu şirketlerine sunduğu elektronik biletleme hizmeti konusunda birinciliğini koruyor. Amadeus, şu ana kadar havayolu şirketleriyle 1400’ün üzerinde ortak elektronik biletleme anlaşması yaptı. Bu anlaşmalar, yolcuların aktarmalı uçuşlarında yolcuların tek bir elektronik biletle birden fazla havayolu şirketini kullanmalarına olanak sağlıyor. Kağıt biletin maliyeti birim başına yaklaşık 10 doları bulurken elektronik bilet maliyeti ise sadece 50 cent.

Pegasus’tan seyahat sigortası

Pegasus Havayolları, dünyanın önde gelen sigorta şirketlerinden AIG işbirliği ile uçak bileti alırken sigortalama hizmeti sunmaya başladı. Türkiye’de ilk defa uygulanan hizmette, Pegasus yolcuları yurtiçinde tek yön seyahatlerde 3, gidiş dönüşte 5 YTL, yurtdışı uçuşlarda ise tek yön 6 Euro`dan başlayan fiyatlarla seyahat iptalinden tedavi masraflarına, bagaj, kişisel eşya ve seyahat dökümanlarının kaybından tarifeli uçuşun kaçırılmasına kadar geniş teminat seçeneklerini bilet işlemi sırasında satın alabiliyor.

Pegasus yolcularına özel olarak sunulan ürünlerin yanı sıra seyahat acenteleri de TURSAB tarafından kılınan TURSAB zorunlu tur paket sigortasını da kendi sistem sayfalarından online olarak satabiliyor.

Uçak biletli seyahat sigortası, tek yön satın alınan biletlerde 48 saat, gidiş-dönüş satın alınan biletlerde ise 90 güne kadar geçerli. Sigorta, seyahatten yaşanılan şehre dönüldüğünde sona eriyor.

Garanti’den iç hatlara yeni salon

Garanti Bankası, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Dış Hatlar’dan sonra İç Hatlar Terminali’nde özel yolcu salonu açtı. TAV Prime Class tarafından işletilen salon 287 metrekarelik alanda yolcuların uçaklarını konforlu beklemelerini sağlıyor.

Yüksek İç Mimar Hasan Mingü tarafından tasarlanan salonda 24 saat açık büfe ikram BTA şirketi tarafından sunuluyor. Shop&Miles, Garanti American Express ve Business Card ile Bonus Platinum Card sahipleri ve yanlarında bir kişinin yararlanabileceği salonda yolcuları girişte nostaljik bir müzik kutusu karşılıyor. İsteyenler i-pod’larını kutuya takarak dilediği şarkıyı dinleyebiliyor.

JetBlue olayına FAA el koydu

Amerikan Havacılık Otoritesi FAA, Türk yolcu Gökhan Mutlu’nun San Diego’dan New York’a gitmek üzere bindiği JetBlue Havayolları’na üç saat boyunca tuvalette oturtulması konusunda soruşturma başlattı. Yolcuların uçuş boyunca kemere sahip bir koltukta oturmak zorunda olduğuna dikkat çeken FAA sözcüsü Arleme Saloc, JetBlue’dan savunma istedi.

23 Şubat’ta meydana gelen olayda uçakta yolcu olarak uçan kabin memurunun uçuş ekipleri tarafından kullanılan katlanabilir koltukta kalkıştan 1.5 saat sonra rahatsız olduğunu bildirmesi üzerine pilot talimatıyla Gökhan Mutlu tuvalete gönderilmiş, kabin memuru Mutlu’nun 2E’deki yerine oturmuştu. Pilota katlanabilir koltukta oturabileceğini bildiren yolcunun talebi "Bu koltukta sadece kabin memurları oturabilir" gerekçesiyle reddedilmişti. Gökhan Mutlu, New York’ta JetBlue aleyhine 2 milyon dolarlık tazminat davası açtı.

Sani Şener’e başarı ödülü

Türk Mühendisler Birliği Derneği (TMBD) TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Dr. Sani Şener’e "Başarı Ödülü" verdi. Şener ödülü, TAV’ın Türkiye’de yaptığı havalimanı terminal projeleriyle dünyaya açılarak bölgenin en önemli havalimanı yapım ve işletmecisi haline gelmesi nedeniyle aldı.
Yazının Devamını Oku

Personelini mutlu eden havayolu kazanır

11 Mayıs 2008
Continental Havayolları’nı iflasın eşiğinden döndüren, 2005’te "En iyi 10 CEO" arasında gösterilen Gordon Bethune, Asemble Eğitim Danışmanlık tarafından düzenlenen Kuantum Liderlik Konferansı’nda ölümsüz şirket yaratmanın yollarını anlattı. Aynı zamanda kaptan pilot olan Bethune, 10 yılda sürekli zarar eden ve 10 CEO değiştiren Continental’in başına 1994’te geçti. Yolcu şikayetlerinde ve rötarda birinci sıradaki Continental’in imajını tamamen değiştirdi, havayolu kárlı bir şirket haline geldi. 2004’te emekliye ayrılan Bethune için işin sırrı personeline iyi bakmak ve onlara önem vermekteydi.

Continental’e geldiğinizde durum nasıldı?

- Teklif geldiğinde Boeing’deki işimi bırakıp operasyondan sorumlu müdür olarak Continental’de işe başladım. Durum kötüydü. Havayolunu bir uçağa benzetirsem motorlar durmuş, hiçbir sistem çalışmıyor, lövye kumanda kabul etmiyordu. Zararları karşılamak için alınan borçlar ödenemez hale gelmiş, şirketin hisse değeri dibe vurmuştu. Kimse işinden memnun değildi. Terminaldeki çalışanlarımız bile artık göğüslerindeki Continental rozetlerini taşımıyordu. Çünkü sürekli olarak yolcuların şikayetleriyle karşılaşıyorlardı.

Sonra nasıl CEO oldunuz?

- İşler her geçen gün daha da karışıyordu. Şirketin başı boş kaldığını anlamıştım. Görevime başladıktan birkaç ay sonra United Havayolları’ndan aynı pozisyon için teklif geldi. Bir yandan daha büyük bir şirkete geçmek isterken diğer yandan Continental’in durumuna çok üzülüyordum. Konuyu yönetime açtım. Kalıp CEO olmamı istediler. Kabul ettim. Pilot jargonu ile kokpitte sol taraftaki kaptan pilot koltuğuna oturmuştum.

MUTLU PERSONEL YOLCUYU DA MUTLU EDER

Hangi önlemleri aldınız?

- İnsanlar uçak yolculuğunda üç şey ister: Bir noktadan diğerine emniyetli, zamanında ve bagajı kaybolmadan gidebilmek. Uçuş emniyetini zaten sağlamak zorundasınız. Ancak o yıllarda adeta rötarsız uçuşumuz yoktu. Sorunun nedenini araştırdık. Yüzde 95 insan kaynaklıydı. Çalışanlara zamanında kalkan uçak için prim vermeye başladık. Tarifeler elden geçti. Rötar yaşanabilecek uçuşların saatleri değişti. Yolcu memnuniyetine odaklandık. Ekonomide yemek saatlerine denk gelen uçuşlarda ücretsiz ikram başlattık. Teşekkür mektubu alan personelimizi ödüllendirdik. Çalışanların yüzleri gülmeye başlamıştı. Mutlu personel yolcuyu da mutlu eder.

Bu durum şirketin ekonomik durumuna nasıl yansıdı?

- Zamanında kalkış, azalan bagaj kayıplarıyla yolcu miktarı arttı. Havayolu 1994’te 204 milyon zarar ederken ertesi yılı 202 milyon dolar kárla kapadı. Çalışanlara şirket net kárının yüzde 15’ini eşit dağıttık. İlk yıl her çalışana 67 dolarlık çeki kendim imzalayarak gönderdim. Miktar düşük ama bu çok önemli bir motivasyondu. On yılda maaşlar yüzde 25 arttı. Personel devridaimi yüzde 45 azaldı. Fortune Dergisi’nin listesinde Continental insanların en çok çalışmak istediği 100 şirket arasında giren tek havayolu oldu. Havacılıkta sistem saat gibi işlemek zorunda. Küçücük bir parçanın eksikliği tüm sistemi bozar. Belki en iyi maaşı vermiyoruz ama Continental çalışanlarını mutlu eden bir şirket haline geldi.

BİRKAÇ YIL İÇİNDE HAVAYOLLARI BİRLEŞECEK

Tüm dünyada tartışılan bir konu pilotların şirketlerdeki yöneticilik performansları. İyi pilottan iyi yönetici olur mu?

- Pilotluk size hızlı karar alma yeteneği kazandırır, organize olmanızı sağlar. Ama yöneticinin sorunları çok iyi sorgulaması, olaylardan ders çıkartması gerekir. İnsan ilişkileri, bilgiyi paylaşmak, sağduyu, incelik önem taşır. Bunları yapabilen, pilot veya değil başarılı olur.

Son bir yıldır havacılık sektöründe büyük birleşmeler yaşanıyor. Bir taraftan yakıt fiyatları yükseliyor. Sektörün gelişimini nasıl buluyorsunuz? Yöneticilere tavsiyeniz nedir?

- Bugün ABD’de 20 büyük havayolu var. Bu sayı çok fazla. Rekabet ağır. Maliyetler inanılmaz yüksek. Herkes para kaybediyor. Bence önümüzdeki yıllarda büyük hava yolu sayısı 5’e düşer. Çok büyük birleşmeler yaşanır. Dünyada da böyle olacak. Birçok büyük şirket ve düşük maliyetli havayolu ayakta kalamayacak. Şu anki yöneticilere tavsiyem hemen bilet fiyatlarını yükseltsinler. Çünkü biletler hálá çok ucuz!

BOEING 777’YE İSMİNİ VERDİLER

Havacılık sektörüne 18 yaşında uçak teknisyeni olarak giren Gordon Bethune, üniversitede işletme okudu, sonra da pilot oldu. Uzun yıllar Boeing’de çalıştı. 737 ve 757 modeleriyle uçtu. Continental Havayolları’ndan önce Boeing, Honeywell, Spring, Nextel gibi şirketlerde yöneticilik yaptı. Continental’daki başarısını 1999’da yayınlanan kitabıyla anlattı. Çalışanlar arasında çok sevilen Bethune, 2004’te emekliye ayrılırken Continental’e teslim edilen yeni Boeing 777 uçağını Seattle’den şirketin merkezi Houston’a getirdi. Burada verilen 5 bin kişilik partiyle adı uçağa verildi.

Havayolu şirketleri ekonominin dinamosu

Havacılığın en türbülanslı günlerinde 10 yıl boyunca Continental gibi 40 bin kişinin çalıştığı, ABD’nin beşinci büyük havayolunun CEO’luğunu yaptım. Bence dünya ekonomisinin en büyük dinamosu havayolu şirketleri. Bunun anlamını 11 Eylül ve onu izleyen 4 günde anladık. Tüm uçaklar güvenlik nedeniyle yerdeydi. Uçaklar olmayınca ekonomi durdu. Kaos hızla dünyayı sardı. Tolga ÖZBEK

Flugtag, 25 Mayıs’ta İstanbul Caddebostan’da

Dünyanın dört bir tarafında 1991’den bu yana gerçekleştirilen Red Bull Flugtag Yarışması, 25 Mayıs’ta İstanbul Caddebostan Sahili’nde yapılıyor. Hezarfen Ahmet Çelebi’ye atıf yapılarak "17. yüzyıldan sonra ilk defa İstanbul tekrar kanatlanacak" sloganıyla gerçekleştirilecek yarışta 37 takım ödül kazanmak için ter dökecek. Organizasyon saat 12.00-16.00 arasında yapılacak.

Toplam 586 başvuru arasından seçilen 37 takım, yarışma günü farklı tasarımlarla geliştirdiği hava araçlarıyla 6 metre yükseklikteki platformdan atlayarak en uzağa uçabilmek için yarışacak.

Uçakta masaj hizmeti bitiyor

İngiliz havayolu şirketi Virgin Atlantic, uzun menzilli uçaklarının first class’ında sunduğu masaj hizmetini durdurma kararı aldı. Şirket, "inflight therapy" olarak adlandırılan masaj, manikür gibi havada verdiği hizmetlerini 1990’da başlattığında büyük ilgi çekmiş, birçok uzman bu kararı havayolları kabin hizmetlerinin en devrimci uygulaması gibi nitelendirmişti.

Ancak aradan geçen 18 yıldan sonra Virgin, efsane haline gelen havada masaj hizmetini kaldırıyor. Havayolu yetkilileri, yolcuların masaj hizmetini yerde lounge olarak adlandırılan özel salonlarda almayı tercih ettiğini açıkladı. Artık yolcular uçuş sırasında ya uyuyor ya da diz üstü bilgisayarlarıyla çalışıyor.

Virgin’in bu yaklaşım sektörde farklı tepkilere neden oldu. Uzmanlar, havayolunun bu kararı ekonomik nedenlerle aldığını, kabinde hizmet veren 320 güzellik uzmanıyla yollarını ayırdığını iddia etti. Virgin sözcüsü bu kararın ekonomik nedenlerle alınmadığını, yolcu tercihlerini kabin hizmetlerine yansıttıklarını, güzellik uzmanlarına ise kabin memuru olma veya lounge’larda çalışma imkanı sunduklarını açıkladı.

Falcon bakım merkezi açılıyor

Palmali Havacılık, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Fransız imalatçı Dassault’un Falcon serisi iş jetleri için bakım merkezini Haziran ayında yedincisi yapılacak Airex Fuarı sırasında açacak. 12-15 Haziran tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’ndaki Özel Hangarlar Bölgesi’nde gerçekleştirilecek Airex, Paris ile Dubai arasındaki bölgedeki en büyük sivil havacılık fuarı olma özelliğini koruyor.

Palmali Bakım Merkezi’nde Türkiye’deki uçakların yanı sıra bölge ülkelerinde sayıları her geçen gün artan Falcon serisi iş jetlerine de hizmet verecek. Uçakları A ve B bakımları için İsviçre veya Fransa’ya gitmelerine gerek bırakmayacak merkez Türk ve Fransız sivil havacılık otoritelerinden yeterlilik aldı. Teknik hizmetin yanı sıra merkezdeki yedek parça deposu, acil ihtiyaç durumunda uçakların parça beklemeden uçmalarını sağlayacak.

ABD vizesinde kuyruk

Bu yaz sezonunda vize başvuru rekoru kırmayı bekleyen Amerikan Elçiliği, Türk vatandaşlarından görüşme randevusu için erken başvuru yapmalarını istedi. Geçen yıl yaz sezonunda turistik amaçlı vize görüşmesi için randevu yaklaşık 21 günde alınabilirken bu yıl süre şimdiden 20 güne ulaştı. Elçilik, mayıs, haziran ve temmuz gibi en yoğun aylarda randevu almak için bekleme süresinin 40 günü aşabileceğini tahmin ediyor. Yetkililer seyahat tarihleri belli olmayanların randevu alabileceğini ancak kesin tarihlerin vizeye uygun bulunmayı kolaylaştırdığına dikkat çekti.
Yazının Devamını Oku

508 milyar dolarlık sektör

4 Mayıs 2008
Uluslararası Havayolu Taşımacılığı Birliği (IATA), İstanbul’da 1-3 Haziran tarihleri arasında yapılacak genel kurul öncesinde sektörün büyüklüğünü 2008 raporuyla ortaya koydu.  Bu yıl 508 milyar dolarlık ciroya ulaşacak havayolları tam 5 milyon 500 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. Sektör, turizm ve yan kollarıyla birlikte tam 3.5 trilyon dolarlık bir pazarı etkiliyor. İşte havayolu trafiğinin yüzde 94’ünü kontrol eden 240 şirketin üye olduğu IATA’nın raporundan satırbaşları:

2.2 MİLYAR YOLCU: Havayolları bu yıl 2.2 milyar yolcu ve 44 milyon ton kargo taşıyacak. IATA, 2008’de yüzde 3.9 büyüme öngörüyor. Hedef bu yıl 508 milyar dolar ciro. Diğer işkollarıyla karşılaştırıldığında havayolu sektörünün büyüklüğü ilaç sektörüyle eşit düzeyde.

5.5 MİLYON KİŞİ ÇALIŞIYOR: Sektör 2 milyon kişiye doğrudan iş sağlıyor. Bunlar arasında havayolları, yer hizmetleri, bakım, ikram gibi kollar dahil. Sivil havacılık konusunda imalat ve tasarım yapan şirketlerde ise 780 bin kişi çalışıyor. Havalimanlarında 380 bin kişi yönetim, işletme ve güvenlik gibi konularda görev yapıyor. Kalan 2 milyon 300 bin kişi de havalimanlarındaki mağazalarda, restoranlarda, meydan etrafındaki otellerde çalışıyor.

TURİSTİN YÜZDE 40’I UÇAKLA GELİYOR: Turizmin şahdamarı havayolları. Yapılan araştırmalar, 100 turistten 40’ının uçakla gidecekleri yere ulaştığını ortaya koyuyor. Dünyada turizmden doğrudan 17 milyon kişi ekmek yiyor. Çin, Hindistan gibi yurtdışı seyahatleri nüfusa oranının çok düşük olduğu ülkelerdeki refahın artmasıyla bu konuda hareketlilik bekleniyor.

YAKITA 156 MİLYAR DOLAR: Hızla yükselen yakıt fiyatları havayollarının maliyetlerinde önemli bir yer tutuyor. 2000’de havayolları yakıta sadece 46 milyar dolar ödedi. Bu maliyetlerin yüzde 14’ü idi. 2008’de yakıt faturası 156 milyar dolara, maliyetlerdeki yeri de yüzde 32’ye çıkacak. Şirketler kemer sıkmaya devam edecek.

KÁRLAR DÜŞÜYOR: 2001’den sonra ciddi zararla karşılaşan sektörün yüzü ilk defa geçen yıl güldü. 2007’de 485 milyar dolarlık ciro 5.6 milyar dolar kár getirdi. Bu yıl toplam kár artan maliyetler nedeniyle 4.5 milyar dolara düşecek.

Emirates denizaltı satıyor

Geçen yılı 1 milyar 450 milyon dolarlık rekor kárla kapatan Dubai merkezli Emirates Havayolları, uçaklarında katalogla 200 bin dolarlık mini denizaltı satışlarına başladı. Skywards özel yolcu programı üyelerine sunulan fırsatta, yolcular topladıkları uçuş millerle veya ücretini ödeyerek Hindistan’da foto safariden tekerlekli rüzgar sörfüne farklı hediyeler kazanabiliyor.

Havayolunun internet sitesinde de takip edilebilen "The Emirates High Street" kataloğunda en çok ilgiyi U-Boat Worx şirketinin geçen yıl lansmanını yaptığı tek kişilik CQ1 ve iki kişilik CQ2 tipi denizaltı çekiyor. Saatte 5.4 kilometre seyir hızına sahip denizaltı, 50 metre derinliğe inebiliyor. 150 dakika su altında kalabilen deniz altıyı kullanabilmek için dört saatlik özel eğitim İspanya ve Hollanda’da Skywards üyelerine ücretsiz veriliyor.

Beşiktaş’ta bir tayyare fabrikası

Türk havacılık tarihi aynı Türkiye’nin tarihi gibi geçmişin tozlu yapraklarında kalan onlarca hikayeyle dolu. İşte bunlardan biri belgeselci Savaş Güvezne’nin detaylı ve titiz çalışmasıyla gün yüzüne çıkıyor. Güvezne, hazırladığı "Beşiktaş’ta bir tayyare fabrikası" belgeseliyle işadamı Nuri Demirağ’ın uğruna servetini harcadığı uçak fabrikasının ibret dolu hikayesini gözler önüne seriyor.

Türkiye’nin ilk girişimcilerinden olan Nuri Demirağ, adını 1930’larda yaptığı binlerce kilometrelik demiryollarıyla duyurdu. Soyadı bizzat Atatürk tarafından verilen Demirağ, 1930’larda Türk Hava Kurumu’nun (THK) Hava Kuvvetleri için başlattığı bağış uçak kampanyasına Türkiye’ye uçak fabrikası kazandırmak üzere tüm servetini yatırdı. Halen İstanbul Beşiktaş’ta Deniz Müzesi’nin bulunduğu yere fabrika binası yaptırdı.

O yıllarda yabancı ülkelerin eski teknoloji transferini reddeden Demirağ, Türk mühendislerin geliştirdiği projelere ağırlık verdi. İlk siparişler THK’dan gelen planör ve eğitim uçağı siparişiydi. Mühendis Selahattin Alan, tek motorlu, çift kanatlı NuD-36 eğitim uçağını geliştirdi. Uçak, Mühendis Alan tarafından Eskişehir’e test uçuşları için götürülürken İnönü’ye inişte pilotaj hatası nedeniyle düştü. THK uçakları almaktan vazgeçti. Mahkemeyi kaybeden Demirağ yılmadı, ürettiği 12 uçakla Yeşilköy’de halen Atatürk Havalimanı’nın şu anki sınırlarını oluşturan Elmas Çiftliği’ni aldı. Burada uçuş eğitim verecek Gök Okulu’nu kurdu. Yüzlerce Türk gencine ücretsiz pilotaj eğitimi verdi.

Ancak talihsizlikler Demirağ’ın peşini bırakmadı. Siparişi iptal edilen Demirağ’ın yurtdışına uçak satışı İnönü döneminde yasaklandı. Menderes döneminde ise Demirağ’ın kiracısı olan bir gazetenin muhalif yayınları nedeniyle Gök Okulu arazisi devlet tarafından gerekçe gösterilmeden kamulaştırıldı. İlk özel Türk uçak fabrikası ve uçuş okulu tarihe karıştı.

Yaklaşık iki yıllık araştırma ve aralarında Gök Okulu’nun öğretmen pilotlarından Nuri Demirağ’ın damadı Mehmet Kum gibi dönemin tanıklarının anlatımıyla sunulan belgesel, yayın için destek bekliyor. Tolga ÖZBEK

İLK TÜRK YOLCU UÇAĞI

Nuri Demirağ’ın en önemli projelerinden biri tamamen metal gövdeli bir yolcu uçağıydı. 1942’de başlayan projede çift motorlu, 6 yolcu kapasiteli NuD-38 adı verilen uçak tasarlandı. 1943’te Ankara, Sivas ve Selanik’e deneme uçuşları yapıldı. NuD-38, savaş halinde kısa bir tadilatla bombardıman uçağı haline getirilebiliyordu. Proje ne yazık ki destek görmedi, seri imalata geçilemedi. Demirağ’ın ölümünden sonra uçak diğerleriyle birlikte hurdacılara satıldı.

Türk Yıldızları’na C-160

Hava Kuvvetleri’nin akrobasi ekibi Türk Yıldızları’nın yer ekiplerini taşıyan C-130 tipi uçağın yerini C-160 aldı. Erciyes Projesi’nde modernize edilmek üzere TAI’ye gönderilen Türk Yıldızları renklerine boyalı C-130’tan nöbeti devralan C-160 tipi çift motorlu nakliye uçağı Kayseri Erkilet 11’inci Ana Ulaştırma Üs Komutanlığı’na bağlı 221’inci Filo’da görev yapıyor. Alman-Fransız ortak imalatı C-160 Transall nakliye uçakları 1971’den bu yana Hava Kuvvetleri’nde kullanılıyor. C-160’lar, yerini Türkiye’nin de ortak olduğu A400M’e 2010’dan itibaren bırakacak.

Lufthansa’dan özel fiyatlar

Lufthansa Alman Havayolları, 16 Haziran’a kadar İstanbul, Ankara ve İzmir’den Berlin, Hamburg, Hannover, Düsseldorf, Köln, Stuttgart, Nürnberg, Londra, Paris, Brüksel, Lyon, Roma, Floransa, Venedik, Stockholm, Göteborg, Oslo, Varşova’ya 99, Ankara ve İzmir’den Frankfurt’a 99, Münih’e 169, İstanbul’dan Frankfurt ve Münih’e 169 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuyor. Gidiş-dönüş ekonomi sınıfı bilet ücretlerine vergiler dahil değil.

Gulf Havayolları, 1 Temmuz’dan itibaren Bahreyn-İstanbul arasında Çarşamba ve Cuma günleri ek sefer koyuyor. Bahreyn’den saat 23.50’de havalanacak Gulf Air uçağı, saat 03.55’te İstanbul Atatürk Havalimanı’na inecek. Aynı uçak 04.45’te kalkarak saat 08.35’te Bahreyn’e ulaşacak. Havayolu ayrıca 16 Haziran’dan itibaren Bahreyn’den Şanghay’a uçacak.

Emirates Havayolları, Çin’in önemli ekonomi merkezlerinden Guangzhou’ya 1 Temmuz’dan itibaren uçmaya başlıyor. Çin’deki dördüncü uçuş noktasına Emirates gidiş-dönüş, ekonomi sınıfı, vergiler hariç 730 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor.

Dersimiz Southwest

Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi öğrencilerine Amerika’nın en büyük düşük maliyetli havayolu şirketi Southwest Havayolları’nın Kurumsal İletişim Müdürü Robert Dusseau "Düşük Maliyetli Havayolu Konsepti ve Southwest Felsefesi" konulu sunum yaptı. Renkli bir ortamda geçen konferansta 37 yıldır zarar etmeden, personel çıkartmadan ABD’nin en mutlu işyeri unvanına sahip havayolu hakkında bilgi veren Dusseau, öğrencilere Southwest’in uçak şeklinde şapkalarını ve "Peanut Airlines" olarak adlandırılan fıstık paketlerini uygulamalardan örnek vererek dağıttı.
Yazının Devamını Oku

Havacılığın Silikon Vadisi

27 Nisan 2008
Mojave, ABD’de, Kaliforniya’da çölün ortasında bir meydan. Etrafta ne büyük bir yerleşim, ne de bir hareket var. Rüzgárın uğultusu gökyüzünü yırtan jet motoru sesiyle karışıyor. Bir bakıyorsunuz Mojave’den ilk sivil insanlı uzay gemisini taşıyan "Beyaz Şövalye" havalanıyor. Test merkezinde roketlerin denemeleri yapılıyor. Yüzlerce yolcu uçağının arka fonu oluşturduğu meydanda eski bir savaş uçağı, pilotsuz iniş yapıyor...

Mojave, çölün kuru havasından, bulutsuz gökyüzünün avantajından çok iyi yararlanmış bir meydan. Tarihi 1930’lara kadar gidiyor. Uzun yıllar Amerikan Donanma ve Deniz Piyadeleri pilotlarına ev sahipliği yaptı. Eğitim amaçlı kullanıldı. Mojave’nin kaderi 1970’te değişti. Yerel yönetime devredilen havalimanı kapılarını havacılık şirketlerine, farklı kullanımlara açtı. Yılın 360 günü açık hava, uygun şartlar Mojave’yi en önemli sivil test merkezlerinden biri haline getirdi.

Burayı ilk keşfedenler Rutan kardeşler oldu. Test Pilotu Dick Rutan ile Uçak Mühendisi Burt Rutan, kurdukları Scaled Composites şirketiyle kompozit adı verilen çok hafif malzemeler üzerinde araştırmalara başladı. Long EZ, Vantage, Proteus gibi havacılık tasarımları arasında en devrimci uçakları geliştirdiler. Şimdi de birçok projeye danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyorlar.

UZAY SEFERLERİ

Scaled Composites, farklı tasarımlardan sonra 2001’de uzaya insanlı ilk sivil uçuş için kolları sıvadı. Peter Diamandis’in kurduğu X Prize fonu, uzaya çıkacak başarılı şirkete 10 milyon dolar ödül verecekti. Uçuş, 21 Haziran 2003’te başarıyla yapıldı. "Beyaz Şövalye" uçağı, gövdesi altında taşıdığı Uzay Gemisi 1’i 20 bin metre irtifada bıraktı. Roketlerini ateşleyen araç, Paul G. Allen komutasında yerden 100 bin metre yüksekliği aştı, uzayla tanıştı.

Projeyle yakından ilgilenen İngiliz işadamı ve Virgin Atlantic Havayolları’nın kurucusu Sir Richard Branson, çalışmalara ortak oldu. Uzaya 2011’den itibaren tarifeli uçmaya başlayacak Virgin Galactic Havayolları, uçuşlarında Scaled Composites tarafından geliştirilen hava ve uzay araçlarını kullanacak. Yolcular koltuk başına 200 bin dolar ödeyerek yer çekimsiz ortamın tecrübesini yaşayacak.

Mojave’de dünyanın tek sivil test pilotu okulu da bulunuyor. Ulusal Test Pilotları Okulu öğrencileri arasında farklı hava kuvvetlerinden pilotlar var. Okul filosunda F-100, A-4, gibi artık Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmayan uçaklarla yüksek performans eğitimi veriliyor.

BAE Systems şirketi tarafından gerçekleştirilen projede ise Amerikan Hava Kuvvetleri envanterinden çıkan F-4’ler "drone" olarak adlandırılan hedef uçağı haline getiriliyor. Pilotsuz havalanan uçaklara yeni nesil füzeler atılıyor. Vurulamayan uçak, özel sistemler sayesinde üsse emniyetle iniyor.

UÇAK MEZARLIĞI

Kaliforniya’nın kuru havası, havalimanının geniş arazisi nedeniyle Mojave aynı zamanda bölgenin en büyük uçak mezarlıklarından biri. İklim koşulları nedeniyle burada uçakların metallerine büyük zarar veren korozyon sıfıra yakın. Leasing yani kiralama şirketleri, boşa çıkan uçakları buraya getiriyor. Motor kapakları kapatılıp korumaya alınan yolcu uçakları Mojave’de yeni müşterilerini bekliyor. Emekliliği gelenler ise buradaki uzmanlar tarafından kısa sürede parçalanıyor.

REKORLARIN PİLOTU DICK RUTAN

Dünya Dick Rutan’ı 1986’da kardeşi Burt ile tasarladığı Voyager uçağıyla tanıdı. Voyager ile Mojave’den havalanan Rutan, hiç inmeden bir depo yakıtla 9 gün, 3 dakika ve 44 saniye uçtu. Tam 40 bin 212 kilometre yol kat etti. Adını havacılık tarihine yazdırdı. 70 yaşındaki yaşlı kurt Rutan uçmaya küçük yaşlarda başlamış. Hayatı macera filminden farksız. Amerikan Hava Kuvvetleri’ndeki görevi sırasında defalarca Türkiye’ye gelen Dick Rutan’ın, Vietnam Savaşı sırasında uçtuğu F-100 uçağı yerden atılan bir füzeyle vuruldu. Vietkongluların eline geçen Rutan’ın kısa süren esareti Yeşil Bereliler’in bir operasyonuyla son buldu. Emekli olduktan sonra test uçuşlarına başlayan Dick Rutan’ın 20 havacılık rekoru bulunuyor. En son 2001’de Kuzey Kutbu’na Antonov An-2 tipi uçakla inerken buzların kırılmasıyla ciddi bir kaza atlatan Dick Rutan, kendine ait rekorlarını kıracağına inanıyor.

DÜNYANIN İLK HAVA-UZAY LİMANI

Mojave Havalimanı’nın Müdürü Stuart Witt, uzun yıllar Amerikan Donanması’nda F/A-18’lerde uçmuş, emekliye ayrıldıktan sonra F-16’ların geliştirilmesinde test pilotu olarak görev yapmış bir havacı. Karısı Lübnanlı. Türkiye’yi yakından tanıyor. Defalarca çeşitli tatbikat ve görevler için geldi. En son ziyaretini 1980’lerde Ankara’ya yaptı. Danışman olarak Türkiye’nin F-16 projesinde Hava Kuvvetleri’ne iki uçağın farklarını anlattı. Stuart Witt’in altı yıldır müdürlüğünü yaptığı Mojave Havalimanı’nın bugüne gelmesinde önemli bir payı var. Gelecekteki hayali Mojave trafiğinin en az yüzde 10’unu uzay taşıtlarının oluşturması. Sivil uzay uçuşlarına yüksek ilgi Witt’in hayalinin gerçeğe doğru hızla ilerlediğini ortaya koyuyor. Babası Kızılderili olan Witt odasının bir köşesinde, ailesinden kalmış okları, eski eşyaları sergiliyor.

Objektiften havalimanı

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda görev yapan gazetecilerin fotoğraflarından oluşan “Objektiften Havalimanı” sergisi büyük ilgi gördü. Açılışı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından yapılan sergide 65 fotoğraf sergileniyor. Atatürk Havalimanı’nın bugüne kadar tanıklık ettiği olaylardan ilginç fotoğraf karelerinin yer aldığı sergi, yakın tarihe ışık tutuyor.

Sabiha Gökçen’e yeni terminal

İstanbul’un ikinci Havalimanı Sabiha Gökçen’in Yeni Dış Hatlar Terminali’nin temeli, 3 Mayıs Cumartesi günü atılıyor.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkardığı Yeni Dış Hatlar Terminali inşaatı ve işletmesi, İç Hatlar işletmesi, tüm yer hizmetleri ve kargo ve VIP terminalinin işletmesini Limak firması ile birlikte Hintli ortağı GMR ve Malezyalı MAHB ortaklığı üslendi.

Nihat Özdemir’in sahibi olduğu Limak ve yabancı ortakları yatırımları ile Sabiha Gökçen’in Dış Hatlar Terminali’ni yıllık 10 milyon yolcu kapasitesine taşımayı hedefliyorlar. Terminal 250 milyon Euro’ya mal olacak. Ayrıca terminalin arkasına üç katlı 4500 araç kapasiteli katlı otopark ile 60 odalı bir Airport Otel yapılacak. KDV dahil toplam 3.1 milyar Dolar’a ihaleyi alan Limak ve ortakları, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı 20 yıl süreyle işletecek.

Daha çok düşük maliyetli havayollarına hizmet vermeyi hedefleyen Sabiha Gökçen’e ikinci bir pist yapılması planlanıyor. Böylece aynı anda iki uçağın operasyonu sağlanarak trafiğin artırılması hedefleniyor.

GAZİPAŞA İÇİN ESNAF AYAKLANDI

Uzun yıllardır atıl duran Alanya Gazipaşa Havaalanı ihalesi yapılıp sözleşmesinin imzalanmasına rağmen bürokratik engel yüzünden sürekli gecikiyor. Mevcut pistin uzunluğu 1825, genişliği de 30 metre. Gece iniş-kalkış sağlayacak ışıklandırma sistemi yok. Emniyetli bir operasyon için pistin uzunluğunun 2200, genişliğin de 45 metreye mutlaka çıkarılması gerekirken DHMİ’nin kararsız davranması, havaalanına umut bağlayan esnafı ve bölgenin turizm potansiyelini çıkmaza sokuyor. Atatürk, Esenboğa ve Adnan Menderes Havalimanları’nın taahhüt sürelerinden önce tamamlayıp işletmeye alan TAV’ın kazandığı Gazipaşa Havalimanı için gecikmenin bürokrasi kanalındaki tıkanma, Cumhurbaşkanlığı seviyesine kadar taşındı.

Antalya-Alanya arasındaki uzaklık ve her yıl karayollarında yaşanan kazalar Alanya turizminin hak ettiği seviyeye çıkmasını engelliyor. Gerçek bir turizm cenneti olan mavi bayraklı sahili ile ünlü Alanya, havaalanının devreye girmemesi nedeniyle kalkınamıyor. Gelen turist sayısı kısıtlı kalırken, yapılan mükemmel yatırımlar da havaalanının gecikmesi nedeniyle istenen doluluğu yakalayamıyor.

Gazipaşa Havaalanı hemen pistinin genişletilmesi ve uzatılması, yeni bir terminal binasının yapılması ile bölgeye inanılmaz bir canlılık getirecek. İkinci aşamada farklı yönde ikinci bir pist yapılması ile Alanya çevresindeki geniş bir bölgenin yaşamını değiştirecek. Ayrıca stratejik olarak Gazipaşa’nın büyütülmesi ile başta Kıbrıs olmak üzere geniş bir alanda ekonomik hareketlilik yaratacak. Havaalanı ile ilgili yatırımların şeklinin her nedense DHMİ tarafından geciktirilmesi, bölgede neredeyse esnaf isyanına yol açacak hale geldi. Başta belediye başkanı olmak üzere tüm parti başkanlarına kadar herkes Gazipaşa için ayaklanmış durumda.

MİLAS-BODRUM ÇIKMAZDA

İhalesi uzun süre önce gerçekleştirilen Milas-Bodrum Havalimanı için hálá tek çivi çakılmadı. Yeni Dış Hatlar Terminali’nin Yap-İşlet-Devret ihalesini kazanan Teknotes-Aerodrom ortaklığı için henüz işe başlama izni verilmedi. İhaleyi 45 ay işletim süresiyle kazanan Teknotes’in ortağının Belgrad Havalimanı İşleticisi Sırp bir grup olması, işe başlanması konusunda Ulaştırma Bakanlığı’nı kararsız bıraktı. Ancak ihalenin iptaline de gidilmeyerek sürecin uzaması, hızla büyüyen Bodrum ve çevresindeki geniş bir alanda turizme darbe vuruyor. Bu kördüğümün bir şekilde hızla çözülmemesi durumunda yolcu trafiği giderek artan Milas-Bodrum Havalimanı’nın sıkışacağı, terminalde nefes almanın bile imkansız hale geleceği belirtiliyor. İnşaatın gecikmesi yüzünden iki turizm sezonu kaçıran Milas-Bodrum Havalimanı bu yaz da eski nesil ilkel terminalleri ile yolcuları ağırlayarak mutsuz geliş-gidişlere sahne olacak.
Yazının Devamını Oku

Bagaj kayıpları artıyor havayolu şirketleri çözüm arıyor

20 Nisan 2008
Son yıllarda tırmanışa geçen bagaj kayıp oranları sektörde sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Geçen yıl tam 30 milyon bavul kaybeden havayolları, tazminat olarak yolculara 2.5 milyar dolar ödedi. Binlerce dava mahkemelere yansıdı. Müşteri memnuniyeti azaldı.

Yapılan araştırmalar, havayolu yolcularının en çok korktuğu aksaklığın başında bavul kayıplarının geldiğini ortaya koyuyor. Sadece ABD’deki uçuşlarda her gün 10 bin bavul kayboluyor. Her bin yolcudan 23’ünün bagajı uçaktan çıkmıyor. Ama bunların yüzde 98.2’si kısa sürede bulunup sahibine teslim ediliyor.

Kayıpların ana nedenlerinin başında yolcuların son anda check-in işlemini yapması geliyor. Bavul uçağa yetişmiyor, yüklenemiyor. Bir sonraki sefere kalıyor. Kayıplar aktarmalı seferlerde daha da artıyor. İki uçuş arasındaki sürenin kısıtlı olması nedeniyle bagaj bir uçaktan diğerine götürülürken sefer kaçırılıyor. Yolcu uçuşuna bavulsuz devam ediyor.

Hatalı yapıştırılan bagaj etiketleri, bagaj sistemlerinde yaşanan sorunlar kayıpların katlanarak artmasına neden oluyor. Son zamanlarda Amerika ve Avrupa’da uygulanan ve yolcuların yanlarındaki sıvıları limitleyen kurallar, artan güvenlik nedeniyle birçok yolcu kabine aldığı çantaların boyutlarını küçültmek zorunda kalıyor. Uçak altına verilen bavulların sayısı artıyor. Bu da kaybolma riskini yükseltiyor.

ÖNLEMİNİZİ ALIN

4 Az eşya ile seyahat edin. Kabine alınabilen boyutlarda bir çantaya sığmaya çalışın, uçak altı kargoya bavul vermeyin.

4 Başınıza bir aksilik gelme ihtimaline karşı, cep telefonuyla bavulunuzun fotoğrafını çekin. Bu fotoğraflar kayıp bagaj merkezinde görevlilere bilgi verirken yanlış yapmanızın önüne geçecektir.

4 Gittiğiniz yerde uzun kalacaksanız, yükünüz ağırsa, bavulunuzu gideceğiniz yere kargoyla gönderebilirsiniz. Bu yöntem havayoluna fazla bagaj ücreti ödemekten çok daha ekonomik. Türkiye’de de hızla yayılan bu yöntemin belli bir riskinin olduğunu da unutmayın.

4 Önümüzdeki 24 saatte ihtiyacınız olan ilaç veya soğuk bir yere gidiyorsanız palto gibi giyecekleri yanınızda taşıyın. Herhangi bir kayıp yaşanması durumunda zor durumda kalmayın.

4 Kargoya vereceğiniz bavulunuzun içine mücevher, elektronik aletler gibi değerli eşyalar koymayın.

4 Bagaj etiketini okunaklı yazın. Size ulaşabilecekleri telefon numarasını eklemeyi unutmayın. Havayollarının kağıt bagaj etiketleri yerine kopma riski daha düşük özel imal edilmiş plastik veya deri olanları tercih edin.

4 Check-in işlemleri sırasında kontuar görevlisinin bavulunuza doğru etiketi yapıştırdığını görün ve gidilen havalimanının kodunu kontrol edin.

BAVULUNUZ KAYBOLDU...

Öncelikle sakin olun, kayıp eşya bürosuna gidin. Form doldurun.

Çantanızla ilgili bilgileri (cinsi, boyutu, rengi) doğru verin. Tüm havayolu ve yer hizmetleri şirketlerinin ortak kullandığı kayıp bagaj sistemi sayesinde kısa sürede bavulunuzun nerde kaldığı ortaya çıkacaktır.

Sakın size verilen bagaj etiketini, biletinizi atmayın.

Eğer havayolunun özel yolcu programının üyesiyseniz bunu başvurunuzda bildirin.

Havayolu şirketi 24 saat içinde bavulunu getirememesi durumunda ihtiyacınız olan kıyafet ve diş fırçası, tıraş kremi gibi temel ihtiyaçlarınızı belirli limitler içinde karşılamak zorunda.

Bazı seyahat sigortaları bu konuda yolculara önemli avantajlar sunuyor. Yaptıracağınız basit bir sigorta kayıp eşyada alacağınız tazminatı yükseltecektir.

Bagajınız bulunduğunda havayolu istediğiniz adrese ücretsiz ulaştırır.

Kayıp bagaj arama süresi ortalama iç hatlarda bir aya, dış hatlarda üç aya kadar uzayabiliyor. Eğer bulunamıyorsa Uluslararası Havayolu Taşıyıcıları Birliği (IATA) kuralları gereği kilogram başına (maksimum 30 kg’a kadar) 20 dolar ödeme yapılıyor. Yani kayıp tazminatında içindekilerin değeri değil, ağırlığı esas alınıyor.

BAVULLAR ÖZEL ANTENLE TAKİP EDİLECEK

Kayıp bagaja savaş açan IATA, RFID olarak adlandırılan sistem üzerinde çalışıyor. Yaklaşık 600 milyon dolarlık yatırımla hayata geçecek sistemde bagaj etiketinde yer alan özel bir anten yerleştirilecek. Böylece bagajların nerede olduğu anında tespit edilebilecek. Halen sistemin denemeleri dört havalimanında sürdürülüyor. RFID’nin yaygınlaştırılması, IATA’nın havayolu seyahatini kolaylaştırma programında yer alıyor.

VFR uçuşları yasak

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SGHM) tarafından yayınlanan yazıyla İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, Antalya, İzmir Adnan Menderes ve Dalaman Havalimanları’ndan yapılan ve VFR olarak adlandırılan görerek uçuşlar 12 Mayıs’a kadar durduruldu.

Önceden haber verilmeden yasağın başladığı 14 Nisan günü tüm uçuş okulları, genel havacılık ve hava taksi işletmelerine SHGM tarafından gönderilen yazıda yasağın gerekçesi Türk hava trafik sisteminin ara modernizasyonu olarak gösterildi. Geçiş döneminde ağırlıklı pervaneli uçak ve helikopterler tarafından yapılan VFR uçuşlar, havalimanları ve etrafındaki sahalarda kontrolün sağlanamayacağından durduruldu.

12 Mayıs’a kadar hava trafiğinin aksamaması için alınan bu karar özellikle uçuş okullarını etkiledi. Marmara Bölgesi’ndeki Çorlu ve Bursa Yenişehir Havalimanları’nın eğitim uçuşlarına kapalı. Edremit’te de pist uzatılma çalışmaları nedeniyle uçuş yapılamıyor. Bursa içindeki eski havaalanı ise kullanılmıyor. Eğitim için sadece hafta içi belirli saatlerde açık tutulan Çanakkale Meydanı’nın kalması, sektörün ciddi ihtiyacı olan pilotları yetiştiren okulların faaliyetlerini azaltmasına neden oldu. Ayrıca havadan fotoğraf-film çekimi, döviz atımı, pano çekim uçuşları da yasaklandı. Bu kararın tarihleri İstanbul semalarında en yoğun helikopter trafiğinin yaşandığı Formula 1 tarihlerini de (9-11 Mayıs) içeriyor. Yazıda yasağın "zaruri haller" dışında uygulandığı belirtildi. Ancak "zaruri haller" konusunda hiçbir açıklama yapılmaması uygulamada hava trafik kontrolörleri ile VFR uçuş yapan pilotlarla şirketleri karşı karşıya getiriyor.

USAŞ ikram malzemesi üretecek

Havalimanlarında restoran hizmeti veren Gate Gourmet USAŞ, uçaklarda ikramda kullanılan tepsi, çatal-bıçak gibi plastik malzemeler üreten "deSter" şirketinin imalat hattını almak üzere görüşmelere başladı. USAŞ’ın ana sahibi Gate Gourmet bu konuda en büyük şirket olan deSter’ın tamamını geçen yıl eylül ayında satın almıştı.

Halen şirket imalatını Belçika ve Tayland’da gerçekleştiriyor. Belçika’da Hoogstraten kentindeki fabrika Amerika, Avrupa ve Afrika’ya, Tayland Prachinburi’deki bölüm de Asya ve Uzakdoğu’ya imalat yapıyor. İki ay içinde tamamlanacak görüşmeler sonrasında USAŞ’ın deSter’ın imalat hattını almasıyla üretimin Türkiye’ye kaydırılması hedefleniyor.

Oyak hava taksi şirketi kuruyor

Oyak Holding, hava taksi şirketi kuruyor. İlk olarak Sikorsky S-76 tipi ikinci el helikopter alan Oyak, bu tip helikopterin yenisinden de sipariş verdi. Uçak konusunda orta sınıf gövdeyi tercih eden Oyak, ikinci el Challenger 300 alacak. Oyak’ın havacılık şirketi holding iştiraklerinden Omsan Lojistik’ın portföyünde yer alacak.

Swiss Cenevre hattında

Tekrar kárlı günlerine geri dönen Swiss Havayolları, 30 Nisan’dan itibaren İstanbul-Cenevre seferlerine başlıyor. Her gün saat 05.35’te İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkacak Swiss uçağı, saat 07.45’te Cenevre’ye inecek. Cenevre’den ise İstanbul uçağı saat 20.30’da kalkacak. Seferler Cenevre’den birçok noktaya uygun aktarma imkanı sağlayacak. Toplam 75 uçaklık filoya ulaşan Swiss, kárını geçen yıl yüzde 142 artırarak vergi sonasında 96 milyon İsviçre Frangı’na yükseltti.

Delta evcil hayvan taşıyamayacak

Amerikan Delta Havayolları, artan hava sıcaklıkları nedeniyle 15 Mayıs-15 Eylül tarihleri arasında şirketin tüm uçuşlarında kargo bölümünde evcil hayvan taşımama kararı aldı. Uygulama, diğer havayollarından bilet alıp Delta ile aktarmalı uçan yolcular için de geçerli olacak. Yolcuların uçaklarda beraber taşıdıkları evcil hayvanlar için de kısıtlamaya gidiliyor. Bu konuda yolcuların rezervasyonlarını erken yaptırmaları isteniyor.

Yolcular Skycomix’le gülüyor

Türkiye’nin ilk havalimanı mizah dergisi Skycomix’in ikinci sayısı yayınlandı. Ücretsiz olarak dağıtılan dergi, her 15 günde bir İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yolcuyla buluşuyor. Dışavurum Reklamcılık tarafından hazırlanan dergide amaç uçuş öncesinde yolcuyu stresten uzaklaştırıp gülerek uçağa bindirmek.

Çağdaş Havacılık’a XLS

Çağdaş Holding tarafından kurulan hava taksi şirketi Çağdaş Havacılık, ilk uçağını getirdi. Amerikan Cessna imalatı Citation XLS tipi 9 koltuklu uçakla hava taksi hizmeti vermek için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne başvuran şirket, ruhsat almak için bekliyor. Bodrum merkezli şirket, hava taksi hizmetini İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan yapmayı planlıyor.

DÜZELTME

Geçen hafta Kokpit’te "Cessna büyük jet pazarında" haberinde "Aynı sınıftaki Challenger 605, 8.66 metre, Falcon 2000 ise 8.02 metre kabin uzunluğuna sahip" cümlesinde kabinde koltuk oturum uzunluğu Challenger 605’te 4.90, Falcon 2000EX’te 5.85 metre olacaktır. Düzeltir özür dileriz.
Yazının Devamını Oku

Hızlı iş jetleri geliyor

13 Nisan 2008
Aldıkları çok sayıda siparişle altın dönemini yaşayan iş jeti imalatçıları arka arkaya yeni modelleri pazara sürüyor. Yüksek performansı ve konforu, ekonomik maliyetlerle sunacak yeni uçaklar aynı zamanda işadamları için ciddi birer yatırım aracı. Birçok işadamı, erken sıraya girip fiyatlar yükselmeden sipariş veriyor. Satışlar yükseldikçe fiyatlar artıyor.

İş jeti imalatçıları, aynı yolcu uçağı üreten Boeing ve Airbus gibi uzun yıllar aynı gövdeyi geliştiriyor. Tasarlanan kabin uzatılıyor. Motor değişikliğine gidiyor. Winglet gibi yeni tasarımlar kanatlara ekleniyor.

Bu modellerin pazar payı azalmaya başladıktan sonra işadamlarından gelen talep doğrultusunda değişikliklere gidiliyor. Çünkü farklı bir gövde imalatı sıfırdan tasarıma yani milyarlarca doların harcanması anlamına geliyor. İmalat hattı yeni modellere göre değiştiriliyor. İşte gelecek beş yılda gökyüzünde yerlerini alacak yeni nesil iş jetleri.

SÜPERSONİK UÇAK AERION

Sesten iki kat daha hızlı uçabilen Concorde’un emekli olmasından beri işadamları gökyüzünde daha hızlı uçabilecek yeni bir uçak arıyor. Bu ihtiyaca cevap vermek isteyen Aerion, hizmetteki iş jetlerine göre iki kat hızı (saatte 1650 km) düşük maliyetlerle sunacak.

Bu uçaktaki süpersonik doğal katmanlı akım teknolojisi, sesten hızlı yani deniz seviyesinde saatte bin 215 kilometre hızda olduğu gibi ses altı süratte sürüklemeyi azaltıyor. Pratt&Whitney’nin özel motor teknolojisiyle bu hızlarda ekonomik uçuş planlanıyor. Uçak ses hızının altında uçarken yakıtı verimli kullanarak, günümüz iş jetleriyle aynı yakıt miktarını harcayacak. Ses altı ve ses üstü hızlarda 7 bin 400 kilometre menzil hedefleniyor.

Aerion’la halen 7,5 saatlik New York-Paris uçuşu 4 saat 15 dakikaya inecek. Düz kanat tasarımı ve tam açılan flaplar sayesinde yaklaşma hızı düşecek, 2 bin metrelik pistlere inebilecek. Kabin yüksekliği 2 metre olacak Aerion’un koltuk kapasitesi 8 ila 12 arasında değişiyor.

GULFSTREAM EN UZAĞA UÇACAK

Amerikalı Gulfstream şirketi, iş jetleri arasında en uzun mesafeye ses altı süratlerde en hızlı uçacak yeni bir model geliştireceğini açıkladı. G650 adlı model, 13 bin kilometre menzile saatte 960 kilometre hızla uçabilecek. Halen tasarım çalışması devam eden ve önümüzdeki ay sipariş almaya başlayacak uçak, Kanadalı imalatçı Bombardier Global Express XRS modeliyle aynı kabin alanına sahip olacak. Ayrıca Cessna’nın saatte 934 kilometre hızla uçan Citation X modelini de geride bırakarak saatte 960 kilometreye çıkabilecek. G650, ilk uçuşun 2009 sonlarında yapması planlanıyor. Otoritelerin onayı sonrası 2012’de hizmete girmesi bekleniyor. Satış fiyatı ise 58,5 milyon dolar.

16 bin 100 libre itiş güçlü Rolls Royce imalatı BR725 modeli motor kullanılacak. Yeni G650’nin kabin hacmi yüzde 38 daha büyük ve kabin alanı da yüzde 30 daha geniş. Türkiye’deki yeni Gulfstream kullanıcıları arasında G550 modeli için başbakanlık, G450 modeli için de Doğuş Grubu var.

EMBRAER SINIF BÜYÜTTÜ

Adını imal ettiği bölgesel uçaklarla duyuran Brezilyalı Embraer, iş jetlerinde yakaladığı başarıyı yeni nesil modelleriyle sürdürmeyi planlıyor. Önce bölgesel uçakların kabinlerinde değişikliğe giderek farklı iş jetleri yaratan şirket, küçük sınıftaki Phenom serisinin üzerine yeni bir aile geliştiriyor. İlk uçuşu 2013’te yapması planlanan uçaklar MSJ ve MLJ olarak adlandırılıyor. Orta sınıftaki uçaklar için 70 bin dolardan başlayan fiyatlarla depozito kabul etmeye başlayan Embraer, MSJ modelini 2013’te teslim etmeyi planlıyor.

Beş yıllık geliştirme süreciyle ortaya çıkacak uçağı bir yıl sonra daha uzun gövdeli MLJ izleyecek. İki uçakta da parçaların yüzde 90’ı aynı olacak. Sadece MLJ’nin gövdesinin diğer modelden 1.4 metre daha uzun olması planlanıyor. İki uçağın kabin yüksekliği 1 metre 80 santimetre. MSJ 5 bin 190, MLJ de 4 bin 260 kilometre menzilli olacak. Motor konusunda Honeywell’le anlaşan Embraer, bu yeni uçakla Phenom 300 serisi hafif sınıftaki iş jetleriyle Legacy arasındaki boşluğu kapatmayı hedefliyor.

CESSNA BÜYÜK İŞ JETİ PAZARINDA

Tek motorlu pervaneli ve küçük-orta sınıf iş jetleriyle ciddi pazar payına sahip Amerikan Cessna şirketi, "Colombus" modeliyle süper orta sınıfına iddialı giriyor. Standart donanımlı fiyatı 27 milyon dolardan başlayan uçak, Bombardier Challenger 605 ve Dassault Falcon 2000LX’e ciddi rakip olacak.

İlk uçuşunu 2011’de yapacak Colombus, havacılık otoritelerinden sertifikasyon aldıktan sonra 2013’te hizmete girecek. Kabin 11 metre uzunluğu, 1.85 metre yüksekliği ile yolcularına konfor sunacak. Aynı sınıftaki Challenger 605, 8.66 metre, Falcon 2000 ise 8.02 metre kabin uzunluğuna sahip. Colombus’un koltuk kapasitesi 8-10 arasında değişecek. Uçakta iki adet Pratt&Whitney imalatı PW810 motor kullanılacak. Yeni nesil motorlar performansta artış sağlarken yakıt tüketimini azaltacak. Colombus, 7 bin 400 kilometre menzilli tasarlandı. Avrupa kıtasından Amerika’ya doğrudan uçabilecek Cessna’nın yeni uçağı saatte 940 kilometre hıza çıkacak. Tolga ÖZBEK

Turna, Türk motoruyla uçtu

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TAI tarafından geliştirilen özgün Hedef Uçak Platformu "Turna", kardeş kuruluş Eskişehir merkezli TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) tasarımı özgün turboprop motoruyla ilk uçuşunu başarıyla yaptı. Havacılık alanında dışa bağımlılığın azaltılması ve yurtiçi faydanın sağlanması için yerli uçak-yerli motor entegrasyonu amacıyla TUSAŞ ve TEI arasında 11 Eylül 2007’de protokol imzalanmıştı.

İtiş gücü 90 libre olan ve dakikada 6 bin 500 devirlik motor, Turna’nın performansını da artırıyor. Motor, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ilk özgün hava platformu Turna’nın standart motoru olması planlanıyor. 2001’den bu yana hava savunma birliklerinin eğitiminde kullanılan Turna, bugüne kadar yüzlerce saat uçuşu başarıyla tamamladı.

İki şirket çalışmalarını ilerleyen yıllarda Türk mühendisleri tarafından tasarlanan farklı insansız hava araçlarında da sürdürülmesi hedefleniyor.

3M’den uçaklara grafik folyo

Açık hava reklamcılığı sektörüne yönelik çözümler üreten 3M şirketinin uçak üzerine uygulanan ve Airbus ve Boeing onaylı tek uçak folyosu olan Scotchprint’i Türkiye’de ilk kez Pegasus Havayolları kullandı. Şirketin Boeing 737-400 tipi uçağı, 3M’in VS 7322 uçak grafiği folyosu kullanılarak Beko reklamıyla kaplandı.

Özel uçak folyoları, daha önce Avrupa Futbol Şampiyonası, FIFA Dünya Kupası gibi spor organizasyonları ile 101 Dalmaçyalı ve Yüzüklerin Efendisi gibi filmlerin tanıtımları için uçak gövdesi üzerinde kullanılmıştı. Folyoların ömrü süresi farklı özelliklere bağlı olarak bir buçuk ile üç yıl arasında değişiyor.

Özel sektörde filolar büyüyor

Türkiye’deki özel havayolları filolarını büyütmek üzere harekete geçti. Kiralık olarak alınan uçaklarla yaz sezonuna daha güçlü girmeyi planlayan Antalya merkezli Sky Havayolları, filosundaki 737 serisi uçakların yanı sıra altı adet Airbus A320 ve A321 tipi uçak alıyor. İç hatlarda tarifeli uçuş hazırlığı yapan Sky, haziran ayından itibaren üç adet A320 ile bir adet da A321, yıl sonunda ise iki adet A320’yi filoya katılacak.

İzmir merkezli İzair, filosundaki üç adet A319’a üç adet de A320 ekliyor. Bu uçakların yanı sıra iki veya üç adet daha aynı tip uçak almak üzere görüşmeler sürüyor.

Saga Havayolları da filosuna önümüzdeki aylarda katmak üzere ILFC finansal kiralama şirketinden iki adet Boeing 737-800 almak üzere anlaşma yaptı.

Antalya merkezli Corendon ve Kıbrıs Türk Hava Yolları da filolarına yeni uçaklar katmak için çalışmalarına devam ediyor.
Yazının Devamını Oku

THY 60 yeni uçak siparişi verecek

6 Nisan 2008
Türk Hava Yolları (THY) uzun ve orta menzilde toplam 60 uçak satın almak üzere harekete geçti. İmalatçılarla 20’si uzun menzilli, 40’ı da tek koridorlu uçak için pazarlıklarını sürdüren THY yönetimi son karar için başkent Ankara’dan gelecek işareti bekliyor.

THY’nin her uçak alımında olduğu gibi bu ihalede de Ankara’nın politik tercihleri, Türkiye’nin ABD ve Avrupa ile ilişkileri masaya yatırılacak. Pazarlıklar yapılacak. Bu nedenle Boeing Amerikan Hükümeti, Airbus da Avrupa Birliği üzerinden baskı kuruyor. Ancak yaşanan siyasi bunalım, Anayasa Mahkemesi süreci gibi konular hükümetin elini ayağını bağlıyor, ileri dönük karar alınamıyor. Toplam 60 uçaklık yani en az 7-8 milyar dolarlık ihalede kararın AKP’nin kapatılma davası sonrasına bırakılacağı tahmin ediliyor.

Yaşanacak gecikme nedeniyle THY kısa vadeli uçak kiralama gibi alternatif planlar üzerinde de çalışıyor. En son uçak alımını 2004’te yapan THY, toplam 56 adetlik siparişinin son uçaklarını bu yıl teslim alacak. Ayrıca gelecek yıl için iki adet kiralık A330 filoya katılacak.

UZUN MENZİL HEDEFİ

Projenin en önemli bölümünü uzun menzilli uçaklar oluşturuyor. THY yaklaşık bir yıldır uzun menzilli uçak projesi üzerinde çalışıyor. 2015’ten itibaren alınması planlanan uzun menzilli uçaklar öncelikle 1993’ten bu yana hizmette bulunan dört motorlu Airbus A340’larla değiştirilecek. THY ayrıca 20 uçağa ek 10 adet opsiyonlu yani kesin siparişe çevrilebilir alım için imza atmayı planlıyor. Boeing 787 ile, Airbus da A350XWB ile bu dev ihale için çarpışıyor.

Airbus, 1985’ten bu yana uzun menzilde A310’la başlayıp A340 ve A330’la devam eden filoda A350XWB’nin seçilmesinin pilotajda ciddi bir avantaj sunacağına dikkat çekiyor. Ortak kokpit yapısının ilk etapta yılda 19 milyon dolar tasarruf sağlayacağını, bu rakamın 2020’de daha da artacağını vurguluyor.

Boeing ise ilk uçuşu için gün sayan 787’yi THY’ye satarak Türkiye pazarında uzun menzilli uçak pazarında Airbus hakimiyetini kırmak istiyor. Doların Euro’ya göre düşük kur seviyesinde kalması Boeing’in elini güçlendirirken, pazarlığın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.

SİPARİŞİ KİM ALACAK

THY, hem uzun hem de orta menzilde siparişi tek imalatçıya verebilir. Beklenti Ankara’dan da bu yönde. Yani Boeing seçilirse uzun menzilde tercih 787’den, tek koridorda da tercih 737’den yana olacak. Airbus olursa A350XWB’nin yanı sıra A320 ve A321 alınacak. 2004’teki sipariş gibi aynı tipte iki farklı modele gidilmeyecek.

Gözlerin Ankara’dan gelecek karara baktığı dev ihalede Türkiye’nin elini çabuk tutması gerekiyor. Kriz beklentilerine rağmen hem Boeing’de hem de Airbus’ta uçak sipariş sıraları uzun menzilde 2015, orta sınıfta ise 2013 sonuna kadar dolu. Tolga ÖZBEK

DAR GÖVDEYE 40 UÇAK

Gelecek beş yıllık büyümesinde tek koridorlu uçak sayısında ciddi bir artış planlayan THY, büyümesini filosuna katacağı 40 dar gövdeli uçakla sürdürmek istiyor. Bunun için koltuk sayısı minimum 150’nin üzerinde uçaklara bakılıyor. Boeing ihalenin bu bölümüne 737 ailesinin 800 ve 900 modelleriyle giriyor. Airbus ise A320 ile A321 öneriyor. 737-900 hariç diğer üç model THY tarafından kullanılıyor. Teslimat için tek koridorda en yakın 2013’e gün verirken ara dönemde THY filosundaki kiralık uçakların sözleşmelerini uzatmayı öngörüyor.

Yıldızınız bol olsun

THY yeni bir hayata başlıyor. Hem ticari savaşında, hem gökyüzünün acımasız rekabetinde artık yalnız değil. Dünyanın en gözde havayolu zincirinin ortasında, kilit noktasında, kimliğini koruyarak mükemmel bir kalkana sahip oluyor.

Yıllar önce başını Swissair’in çektiği "Qualiflyer" ile talihsiz bir denemesi olmuştu. Swissair sonra battı, çıktı ve adı Swiss oldu. Kader, şimdi "Star Alliance" zincirinin içinde lider değil ama THY ile bir zincirin halkasında buluşturdu.

Hep izlemişimdir. Genellikle Star Alliance gibi havayolu ittifaklarına girilirken her ülkenin havayolu şirketi için söylentiler çıkar. Bizde de daha yolun başında "Lufthansa THY’nin pazarına göz dikti. Büyükler küçükleri yemek için bu oyunu oynuyor" gibi sözler dolaşmaya başladı. Oysa bu birlikteliğin içinde böyle bir korku yok. Zaten zincirin halkasını oluşturan havayollarından çoğu kendi ülkelerinin lideri. Bazıları bulundukları bölgelerdeki ekonomik durumları bozulmuş havayollarını satın alarak daha da büyümüş. Ama THY zincirin ortalarında bir coğrafyada çok güçlü bir şirket. Özelleşme de ciddi bir yol alsa da bayrak taşıyıcı bir havayolu.

TÜRKİYE HAVACILIK ÜSSÜ

Bayrak taşıyıcılık konusu bugün havacılık dünyasında çok tartışılıyor. Taşınan bayraktan kaynaklanan imkanlar, uçuş hatları, ikili anlaşmalardaki öncelikleri rekabette büyümek isteyen yetenekli şirketlerin önünde ciddi bir barikat kurmuyor değil. Ama görünen o ki, bu düzen havacılıkta daha uzun bir süre sürecek. Yani bayrak taşıyıcılar Avrupa dışında kolay yıkılmayacak.

Bunu şunun için yazıyorum. THY önümüzde görünen dünya çapındaki ekonomik sıkışmalara, patlayacak yeni krizlere rağmen büyümesine devam edecek. Çünkü bulunduğumuz coğrafya önemli bir havacılık üssü. Aynı zamanda önemli bir transit merkezi. Üstelik şirketin merkezi de İstanbul gibi şıkır şıkır bir şehir. Gizemli, tarih kokan, Avrupa standartlarının üstünde konaklama imkanı veren ve sayılamayacak kadar çok özelliğe sahip bir kent. Bu da THY’nin önemli şanslarından biri. Daha bir çok nedenle THY Star Alliance diye adlanan havayolu zincirinin içinde daima kendi yıldızı ile dikkat çekecek. Uçuş emniyeti, kabin standardı, operasyon kıvraklığı THY’yi Star Alliance içinde asla ezilmesine izin vermeyecek.

THY’nin Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ve Genel Müdür Temel Kotil havayolu zincirinin diğer üyeleri arasında bütün törenler boyunca lider kimliğiyle durdular. Star Alliance’in çok sayıda getireceği imkanı düşündüğümüzde, THY doğru zamanda doğru bir karar vermiş görünüyor. Umarım Star Alliance THY’ye yeni yıldızlar katar...

Umarım THY, Genel Müdür Kotil’in 5 yıldız rüyası, Karlıtekin’in Kayserili ticari aklıyla birleşip daha çok yıldızlı hale gelir...

Star Alliance töreninden notlar

THY’nin Star Alliance renklerine boyanan Airbus A340 Ankara uçağı 1 Nisan’da Viyana’dan kalkarken heyecan doruktaydı. İşte yıldızlar gecesinden notlar:



Gecenin yıldızı THYYönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin’di (solda). Karlıtekin "Elbet bir gün buluşacağız. Bu böyle yarım kalmayacak" şarkısını söylerken Lufthansa’nın CEO’su Wolfgang Mayrhuber mendil salladı.

İmza töreninde sunucu Korhan Abay’ın kısılan sesi bozuk ses düzeniyle birleşince konuşmaları anlamak zorlaştı.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı çağırdığı için yemeğe katılamadı.

DHMİ, Genel Müdür Orhan Birdal ve Genel Müdür Yardımcısı Funda Ocak tarafından temsil edildi. Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun yanı sıra kurumdan hiçbir personel gala gecesine katılmadı.

İKİ CEO TÜRK KAHVESİ İÇTİ

CEO’lar törenden bir gün önce Viyana’da Avusturya Havayolları’nın 50’nci yıldönümü kutlamalarında buluştu. Do&Co’nun hazırladığı ikramda THY Genel Müdürü Temel Kotil (sağda), Star Alliance CEO’su Jaan Albrecht’e Kurukahveci Mehmet Efendi’nin orta şekerli, yanında lokum bulunan Türk kahvesini ikram etti.
Yazının Devamını Oku

Hava ambulansı ihalesinde karmaşa

30 Mart 2008
Sağlık Bakanlığı, 2 Nisan’da hava ambulansı ihalesi yapacak. Tüm Türkiye’yi kapsayacak ihalede beş yıllığına 4 uçak ve 17 helikopter kiralanacak. Ancak ihale şartnamesi net olmayan bilgilerle ve soru işaretleriyle dolu. Yurtdışında başarılı onlarca örneği bulunan ve Türkiye için çok acil ihtiyaç duyulan hava ambulansı ihalesinin nasıl sonuçlanacağı, kazanan şirketin operasyonu hangi şartlarda yapacağı ve bunun Sağlık Bakanlığı’na maliyeti gizemini koruyor.

5 YILLIĞINA KİRALANACAK

İhale iki aşamalı planlandı. Sağlık Bakanlığı bu yıl için öncelikle iki uçak ve yedi helikopter kiralayacak. Hava ambulanslarının iki ay içinde operasyona başlaması planlanıyor. İkinci ihale gelecek yıl yapılacak. İki uçağın yanı sıra 10 helikopter daha kiralanacak.

Helikopterler, tüm ülkeyi kapsayacak şekilde 15 ayrı noktaya yerleştirilecek. Ambulans uçaklarda ara noktalardan hasta naklini büyük merkezlere yapacak. Uçaklar ve helikopterler, trafik kazalarında, afet ve olağanüstü hallerde yaralıları en yakın hastaneye götürecek. Ayrıca, organ nakillerinde kullanılacak. Ulaşımı zor yerlerden hastaları, yaralıları alacak.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Türkiye için bir an önce yapılması gereken, yüzlerce hayatı kurtarabilecek bu ihale birçok soru işareti taşıyor. İşte cevap bekleyen sorular:

Helikopterler 2 ayda nasıl bulunacak?

İhalede katılımcı şirketlerden çift motorlu, 4 palli, geniş kabinli, tıbbi donanımı adeta hastaneye yakın türde helikopterler isteniyor. Bu tip helikopterlerin yenilerinin fiyatları 10 milyon Euro’dan başlıyor. Kazanan şirketin bu tip helikopteri iki ayda nasıl temin edip uçuşa başlayacağı bilinmiyor. Helikopter imalatçıları bugün sipariş verilse 2011-2012’ye teslimat için gün verebiliyor. Üretim hatları dolu. İkinci el fiyatlar ise her geçen gün yükseliyor. Acaba bu uçuşlar başka bir ülkenin veya petrol şirketinin envanterinden çıkan helikopter filosuyla mı yapılacak?

Neden çift motorlu helikopter?

Çift motorlu, dört palli helikopter tercihi yüksek, ulaşılması zor bölgeler için geçerli olabilir. Ancak daha batıdaki merkezler için maliyetleri daha düşük tek motorlu, küçük helikopter neden tercih edilmedi? İhaleyi kazanan şirketin ilk etapta bu filoyu toplaması için çok ciddi bir yatırım yapması gerekiyor. İşletmeci şirket, beş yıl boyunca yapacağı kaç uçuşla yatırımının karşılığını alabilecek?

Hava ambulanslarını kim uçuracak, kim bakım yapacak?

Son yıllarda hızla büyüyen havacılık sektörü nedeniyle pilot ve teknisyen konusunda ciddi sıkıntı yaşanıyor. Böylesine büyük bir filonun operasyonunu sağlayacak, 7 gün 24 saat uçacak pilot ve operasyonun emniyetle yapılmasını sağlayacak teknisyen temini akılları karıştırıyor.

Her noktaya nasıl bakım merkezi kurulacak?

Helikopterler için 15 merkezin her birinde bakım merkezi bulunması gerekiyor. Her nokta için lisanslı teknisyen, alet-edevat ve yedek parça stoku ciddi soru işaretleri taşıyor.

Heliportlar nasıl yapılacak?

Kaza alanına inen helikopter yaralıyı alıp hastaneye getirecek. Ama bir çok hastanede helikopterin emniyetle ineceği heliport yani helikopter pisti yok. İstanbul’da sadece bir hastanenin heliportu sertifikalı. Büyükşehirlerde heliport sayısı çok az.

Mevzuat sorunları ne zaman çözülecek?

Türkiye’de helikopterlerin gece uçması için özel izin alınıyor. Acil durumlarda askeri alanları kullanması veya uçuşa kapalı bölgelerden uçmak zorunda kalındığında nasıl izin alınacak? Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün bu konudaki mevzuat değişikliklerini hızla yapması ve askeri otorite ile koordinasyonu sağlaması gerekiyor.

Uçuşa kim karar verecek?

Bir yerde kaza oldu. Veya organ nakli gerekiyor. Uçuşun yapılmasına kim karar verecek? En basit kazada bile helikopter uçacak mı?

Maliyetleri kim karşılayacak?

En önemli sorun bu maliyetlerin nasıl karşılanacağı. Sonuçta önemli olan insan hayatı. Ama sağlık harcamaları konusunda sürekli bütçe sorunu yaşayan bakanlık bu çok pahalı operasyonu nasıl finansa edecek? Hava ambulansı hizmeti yurtdışında özel sağlık sigortaları tarafından ödeniyor. Türkiye’de bu sistemin nasıl kurulacağı soru işaretleri taşıyor.

Lufthansa, Köln ve Berlin’e uçuyor

Alman Lufthansa Havayolları, uzun yıllar İstanbul çıkışlı gerçekleştirdiği Frankfurt ve Münih uçuşlarına Köln ve Berlin’i de ekledi. Haftada iki gün cumartesi ve pazar karşılıklı yapılan seferlerde, Boeing 737-300 ve 500 serisi uçaklar kullanılıyor. Gidiş-dönüş vergiler dahil 99 Euro’dan başlayan fiyatlar sunan havayolu, İstanbul’dan Köln ve Berlin’e kış sezonunda da uçmayı planlıyor.

Geçen yıl Türkiye’den 865 bin yolcu taşıdıklarını söyleyen Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Sadık Elmas, yeni açılan Berlin ve Köln hatlarıyla birlikte bu rakamın 1 milyonu bulmasını hedeflediklerini açıkladı.

Frankfurt’a çok yakın olan Köln aynı zamanda Alman ekonomisinin en güçlü şirketlerinin de ana merkezi. Frankfurt-Köln arasında 28 dakika süren uçak seferlerini geçen yıl durduran Lufthansa, iki nokta arasında yolcularına trenle aktarma sağlıyor. Tren garında check-in işlemini yapan yolcular, Lufthansa uçuş koduna sahip tren yolculuğu ile Frankfurt Main Havalimanı’na 53 dakikada ulaşıyor.

Microlight pilotları Kıbrıs’ta buluştu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilki düzenlenen Hava Şenlikleri’nde sportif havacılığa gönül verenler Geçitkale Havaalanı’nda buluştu. Yedisi Türkiye’den toplam 9 microlight yani tek motorlu hafif uçak ile 35 pilotun katıldığı şenliklerin geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor.

KKTC Hava Sporları Federasyon Başkanı Serdar Turganer’in verdiği startla havalanan 9 microlight, rengarenk kanatlarıyla Kıbrıs semalarındaki toplu uçuş gerçekleştirdi. Geçitkale’den kalkan microlightlar, Gazimağusa üzerinde uçarak Mehmetçik Kasabası yakınlarında hazırlanan piste iniş yaptı. Burada pilotları KKTC Ulaştırma Bakanı Salih Usar karşıladı. Gün içinde çok sayıda halk uçuşu yapan sportif havacılık konusunda meraklıları bilgilendiren microlightçılar, organizasyonun diğer günlerinde Geçitkale’den Güzelyurt ve Çatalköy’e uçtular.

Bu yıl ilki yapılan şenlikte büyük ilgi gördüklerini söyleyen KKTC Hava Sporları Federasyonu Başkanı Serdar Turganer, gelecek yıllarda katılımcı sayısını artırıp organizasyonu uluslararası boyuta taşımak istediklerini söyledi. Alp ALPER

Havalimanlarında hangar yarışı

Hava taksi ve bakım hizmeti veren şirketler, hangar inşaatlarına hız verdi. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda genel havacılık amaçlı Florya tarafındaki Özel Hangarlar bölgesinde kullanılmayan hangarlar yeni sahiplerine devredilirken beş yeni inşaatın önümüzdeki günlerde tamamlanması planlanıyor. Yeni hangar yapan hava taksi şirketleri: TAV, Sancak, Gözen Air, Sertur ve Döysa.

Uzan Grubu’na ait boş hangar geçen günlerde İstanbul şubesini açan Tarkim Uçuş Okulu tarafından satın alındı. Bu hangar Tarkim bünyesinde kurulan Borajet tarafından kullanılacak. Şirketin 2010 Mart’ında teslim edilecek Challenger 605 tipi uçak siparişi var. Tarkim’in yeni ortakları arasında adı açıklanmayan ABD’de bir iş adamı da bulunuyor.

Atatürk Havalimanı’nda Özel Hangarlar bölgesinde eski telsiz antenlerinin bulunduğu alanda Onur ve Atlasjet Havayolları iki hangar yaparak bakım hizmeti vermeye hazırlanıyor. Onur Havayolları geçen yıl MNG Teknik hangarının yanındaki araziyi almak üzeri açılan ihaleyi kazanmıştı. Daha sonra bu ihale iptal edilmişti.

Atlasjet ise teknik bölümünü ayrı bir şirket haline getirdi. ATST adı verilen şirket burada kurulacak hangarla filodaki uçakların tüm bakım işlemlerini gerçekleştirecek.

ANKARA DA HAREKETLİ

Son yıllarda artan iş hacmiyle dikkat çeken MNG Teknik, şirketin Ankara Esenboğa’da bulunan hangarını iş jeti bakım merkezi haline getiriyor. Challenger 601, 603, 604 ve 605 serisi iş jetlerine bakım hizmeti verilecek.

Ankara’da ayrıca Eskişehir merkezli Alp Havacılık şirketi de Hawker serisi iş jetleri için bakım merkezi, THY de Anadolu Jet için iki Boeing 737 kapasiteli hangar yapacak. Tolga ÖZBEK

Yaz sezonunda yeni uçuşlar

THY, Paris seferlerini Orly Havalimanı’ndan Charles De Gaulle’e kaydırıyor.

Delta Havayolları, 2 Nisan’dan itibaren İstanbul-New York seferlerini haftanın her günü karşılıklı olarak yapmaya başlayacak.

Emirates’in Hindistan’daki 10’uncu uçuş noktası Kalikat oldu. 1 Temmuz’da başlayacak seferler için özel bir promosyon yapan Emirates, vergiler hariç, gidiş dönüş ekonomi 685 Euro’dan başlıyor.

KLM, 25 Ekim’e kadar İstanbul-Amsterdam arasında günde üç kez karşılıklı sefer yapacak.
Yazının Devamını Oku